Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/749 E. 2019/161 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/749 Esas
KARAR NO : 2019/161

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/08/2018
KARAR TARİHİ : 13/02/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 26/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ilaç ve tıbbi malzeme satış ve pazarlaması işiyle uğraşan bir şirket olup, davalı ile 02.02.2017 – 26.02.2018 tarihleri arasındaki ticari ilişkiden dolayı davalı şirketten 59.996,00 TL alacaklarının bulunduğunu fakat davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Büyükçekmece …İcra Dairesinin….esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ilamsız takibine dayanak oluşturan cari hesap hakkında uyuşmazlık bulunduğunu ancak davacı şirket tarafından müvekkili şirkete hesap devresi sonunda kontrol edilebilmesi ve itiraz hıkkının doğabilmesi için cari hesap ekstresinin gönderilmediğini bu sebeple hesap mutabakatına varılamadığını belirterek müvekkili şirketin borcu bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün…. sayılıı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 59.582,40 TL asıl alacak ile 413,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 59.996,00 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 21/12/2018 havale tarihli raporunda; davacının 2017-2018 yıllarına ait ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinde olduğu, davacı firma tarafından 2018 yılında yapılan satışlardan 5.000,00 TL’nin üzerindeki satışların BS formunda yer aldığı, aynı miktarın davalının BA formunda yer aldığı ; 2017 yılı içindeki satışların 5.000,00 TL’nin altında olduğunu, 2017-2018 yılları içerisinde dava dosyasına ekli irsaliyeli faturalar ile davalı firmaya yapmış olduğu satış toplamının 71.582,40 TL olduğu 2017-2018 yılında davalı firmadan yapılan toplam tahsilat tutarının 12.000,00 TL olduğu, 04/04/2018 tarihi itibariyle satış ve tahsilat arasındaki fark olan 59.582,40 TL tutarında davacı firmanın davalıdan alacaklı olduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, içeriğine göre; taraflar arasında çeşitli tarihlerde ilaç ve tıbbi malzeme alım satımı gerçekleştiği, davacının bu satım/hizmet karşılığında muhtelif faturalar düzenlediği, iş bu davanın konusu olan takibin faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili istemine ilişkin olduğu dikkate alındığında, davacının cari hesaba konu faturalardaki mal ve hizmetin davalıya verdiğini ispat etmesi gerekmektedir. Dosyaya ibraz edilen irsaliyeli faturalarda imza bulunmamakla birlikte davacı ve davalı firma tarafından 2018 takvim yılı içerisinde yapılan satış ve alışların BS ve BA formları ile bağlı bulundukları vergi dairesine bildirildiği 2018 yılında her iki tarafında verdiği BA – BS formlarının birbiriyle uyumlu olduğu, davalının 2018 yılında vermiş olduğu BA bildiriminde 50.300,00 TL bildirimde bulunduğu, bu bildirimin KDV hariç değerler üzerinde yapıldığı, takibe konu faturalardaki KDV’nin %8 olduğu dikkate alındığında KDV dahil fiyatın 54.324,00 TL olduğu ve bu miktar yönünden davacının iddiasını ispatladığı kabul edilmiştir. 2017 yılında yapılan alımlara dair davalı tarafından 4 adet belgeye istinaden KDV hariç 8.120,00 TL BA bildiriminde bulunulduğu celbedilen kayıtlardan teyit edilmiş olup, bunun da KDV dahil fiyatının 8.769,60 TL olduğu bu miktar yönünden de davacının iddiasını ispatladığı kabul edilmiştir. 2017-2018 yıllarında KDV dahil toplam yapılan BA bildiriminin 63.093,60 TL olduğu ve 2017-2018 yıllarında bilirkişi incelemesiyle tespit edilen davalı ödemesinin 12.000,00 TL olduğu anlaşıldığından toplam bildirim tutarı olan 63.093,60 TL’den toplam tahsilat tutarı olan 12.000,00 TL mahsup edildiğinde bakiye 51.093,60 TL yönünden davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşıldığından, asıl alacak yönünden davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacının işlemiş faiz talebine ilişkin ise; davacının alacağın tahsili talebine ilişkin Büyükçekmece ….Noterliği’nin 20/06/2018 tarihli ihtarnamesinin davalıya 27/06/2018 de tebliğ edildiği , 27/06/2018 tarihine ihtarnamede verilen 7 günlük süre eklendiğinde davalının 05/07/2018 tarihinde temmerüde düşürüldüğü, takip tarihi olan 18/07/2018 tarihine kadar geçen 13 günlük süre için yapılan avans faizi hesaplamasında 359,78 TL’ye ulaşılmış olup, davacının işlemiş faiz talebi yönünden de bu miktarla sınırlı olmak üzere talebinin kısmen kabülüne karar verilmiştir.
Davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 51.093,60 TL asıl alacak ve 359,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.453,38 TL yönünden davalının Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/9984 esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına ; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 10.290,67 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 3.514,78 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 724,61 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.790,17 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı ve 724,61 TL peşin harç olmak üzere 760,51 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 840,50 TL posta / tebligat / bilirkişi giderinden oluşan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 720,82 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 6.009,87 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 2.725,00 ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/02/2019
Katip …

Hakim …