Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/743 E. 2021/384 K. 22.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/743 Esas
KARAR NO : 2021/384

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Söz. Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2018
KARAR TARİHİ : 22/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket ……. Ticaret Limited Şirketi (Eski unvan: …… İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti.) arasında ticari ilişkiye binaen müvekkili tarafından üstlenilen taşıma hizmetinin ifa edildiğini fakat davalı ……. Ticaret Ltd. Şti. tarafından cari hesap borcunun ödenmediği, cari hesap borcunun ödenmesi bakımından bir takım görüşmeler yapıldığını ancak bu görüşmelerden hiç bir netice alınamadığı, davalının borcunu ödemesi yönünde ihtar içerir müvekkil şirket tarafından gönderilmiş elektronik posta yazışmalarının ekte sunulduğu, kanuna ve usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defterlerin incelendiğinde de alacağın varlığının sabit olacağını, ticari defterler karşısında aksi iddia ediliyorsa ispat külfetinin davalıda olduğunu, cari hesap borcunun ödenmemesi neticesinde müvekkilinin alacağının ve takip tarihine kadar işlemiş faizinin tahsili amacıyla Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyası tahtında, toplam 73.697,18-TL tutarında ilamsız icra takibi başlatıldığı davalının takibe itirazı ile takibin durduğuni, davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirtilerek, borçlunun haksız olarak yaptığı itirazının iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü ….. E. Sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine süresi içerisinde 10/05/2016 tarihinde itiraz edildiği, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içinde açılması gerektiğini ve yaklaşık 2 yıl sonra açıldığını, davaya ilişkin zaman aşımı itirazında bulundukları, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun olmadığından takibe, borcun tamamına, ferilerine, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz edildiği beyan edilmiş, iş bu davaya konu alacağın varlığını ispat yükünün davacıda olduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığından davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER : Bakırköy …… İcra Müdürlüğü …… E. sayılı dosyası, Büyük Mükellefler Vergi Dairesi davacı şirketin BA/BS formları, Marmara Kurumlar Vergi Dairesi davalı şirketin BA/BS formları, e-posta yazışmaları, faturalar, cari hesap ekstresi, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava; davacının, taşıma hizmet bedeline yönelik bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 73.697,18-TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi (yıllık %10,5) ile birlikte ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, davalının hak düşürücü süre itirazının bu sebeple yerinde olmadığı, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle bilirkişi incelemeleri yapılmıştır.
Bilirkişi SMMM ……. 13/11/2019 havale tarihli raporunda; davalı ……. Ticaret Ltd. Şti.’nin toplam tutan 77.762,89-TL olan 4 adet satıcı faturasını ticari defterlerine işlemediğini, bu faturalara Türk Ticaret Kanunu hükümleri dahilindeki 8 günlük itiraz süresinde her hangi bir red veya itirazda bulunmadığını, dava konusu 73.697,18-TL alacağın buradan kaynaklandığını, davacı ……. Kargo Hizmetleri ve Ticaret A.Ş.’nin ticari defterlerinin gerçeği yansıttığının tespit edildiğini, 77.762,89-TL – 73.697,18-TL = 4.065,71-TL’ na isabet eden farkın işlemlerin 3 yıllık süre içinde ve işlem yoğunluğundan kaynaklı olarak tespitinin yapılamadığını bildirilmiştir.
Tarafların rapora itiraz ve beyanları doğrultusunda önceki bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş;
Bilirkişi 03/03/2020 havale tarihli raporunda; dosyaya eklenen Ba ve Bs bildirimlerinin davacı ve davalı arasındaki borç alacak ilişkisinin tespitine ışık tutacak belgeler olmadığını, kök raporda tespit edilen davalı ……. Ticaret Ltd. Şti.’ nin ticari defter kayıtlarında bulunmayan kdv dahil 77.762,89-TL tutarındaki 4 adet faturaya ilişkin her hangi bir tevsik edici belgenin dosyaya eklenmediğini, Ba ve Bs formlarının bu bilgileri ihtiva eder mahiyette belgeler olmadığı bildirmiştir.
Davalı vekilinin rapora itirazları doğrultusunda yeni bir mali müşavir bilirkişi ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden oluşan heyetten rapor alınmasına karar verilmiş;
Bilirkişiler SMMM …… ve Nitelikli Hesap Uzmanı …… 01/02/2021 havale tarihli heyet raporunda; Davacı tarafın 2014 – 2015 – 2016 – 2017 – 2018 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davalı tarafın 2014 – 2015 – 2016 – 2017 – 2018 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarını usulüne uygun tuttuğunu ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, ticari defter ve kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, tarafların Cari Hesap Ekstreleri karşılaştırıldığında, taraflar arasındaki cari hesap uyuşmazlığına davacı tarafın düzenlediği 07/09/2015 tarihli, 77.762,89-TL tutarlı 4 adet e-faturanın neden olduğunu, bu 4 adet faturanın davalı tarafından davacıya gönderilen faturaların, iadesi amacıyla aynı miktarda kesilen iade faturalar olduğunu ve e-fatura olarak düzenlendiğini, esasen faturaların e-fatura olmaları sebebi ile ayrıca teslim edilmesi zorunlu olmamakla beraber taraflar arasındaki e-posta yazışmalarından işbu e-faturaların davalı tarafından teslim alındığının anlaşıldığını, davacının 2015 yılı eylül ayında düzenlediği 4 adet e-faturanın 77.762,89-TL tutarlı olduğunu, takibe geçilen tutarın ise 73.697,18-TL olduğunu, aradaki 4.065,71-TL tutar farkın ise cari hesaplara karşılıklı yapılan işlemlerden kaynaklandığı, davacının davalıdan 73.697,18-TL alacaklı olduğunu, uyuşmazlığa konu 07/09/2015 tarihli 4 adet e-faturaya 8 gün içinde davalı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında her hangi bir ihtarname, evrak ya da belgeye rastlanılmadığını, davaya konu Bakırköy ….. İcra Dairesi’nin …… E. sayılı dosyası incelendiğinde, “takibin durdurulmasına, tarafların müracaatları zamanı kararın tefhimine” karar verildiği, dosyada işbu kararın davacıya tebliğine dair herhangi bir belgeye rastlanılmadığından, davanın yasal süresi içinde açıldığını bildirmiştir.
Takibe ve davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu vergi dairesi müdürlüğüne BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların/hizmetin davalıya teslim edildiğinin/verildiğinin kabulü gerekir. (Yargıtay 19. HD’ nin 2015/12329 E., 2016/6138 K. ve 2014/11846-15110 E.K. sayılı kararları da bu yöndedir.) Davacının 2015 Eylül ayında BS formu ile davalı şirkete 19 adet belgeyi KDV hariç 304.503,00-TL üzerinden beyan ettiği, davacı şirketin BA formu ile davalı şirkete ait 4 adet belgeyi KDV hariç 79.682,00-TL üzerinden beyan ettiği, Davalının 2015 Eylül ayında BA formu ile davacı şirkete ait 9 adet belgeyi KDV hariç 79.270,00-TL üzerinden beyan ettiği, davalı şirketin BS formu ile davacı şirkete ait3 adet belgeyi KDV hariç 79.666,00-TL üzerinden beyan ettiği tespit edilmiştir.
Somut olay irdelendiğinde; davacı tarafın davalı tarafa düzenlediği takibe konu cari hesaba ait 11 adet faturanın olduğu, 6 adet faturanın 2015 aralık ayına, 4 adet faturanın 2016 ocak ayına, 1 adet faturanın 2016 şubat ayına ait olduğu, işbu faturaların tarafların ticari defterine usulüne uygun olarak işlendiği, 11 adet fatura toplamının KDV dahil 85.009,87-TL olduğu, davacı tarafın 73.697,18-TL tutar kalan bakiye üzerinden takibe geçtiği, faturalara davalı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında her hangi bir belge bulunmadığı, TTK 21. Madde gereğince faturanın içeriğinin kabul edilmiş sayıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığa davacı tarafın düzenlediği 77.762,89-TL tutarlı 4 adet faturanın neden olduğu, işbu 4 adet faturaya ilişkin tutarların öncelikle davalı tarafın davacıya düzenlediği faturalara ait tutarlar olduğu, bu faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, daha sonra davacı tarafın davalı tarafa iade faturası düzenlediği, üzerinde fatura numaraları ve açıklamasının yer aldığı, bu faturaların davacının defterlerinde yer almasına karşılık davalının ticari defterlerinde yer almadığı, 4 adet faturanın e-fatura olduğundan teslim eden ile teslim alan kısımlarının olmadığı, fatura tiplerinin satış, senaryolarının ticari fatura olduğu, davalı tarafın taraflar arasındaki e-posta yazışmalarını inkar etmediği sadece e-posta yazışmaları ile davanın ispat edilemeyeceğini bildirdiği, taraflar arasındaki e-posta yazışmalarına göre faturaların davalıya iletildiğinin anlaşıldığı ancak davalının faturalara itiraz ettiğine dair dosyaya delil sunmadığı tespit edilmiştir.
İncelemeye sunulan defter ve belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 73.697,18-TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Asıl alacak 73.697,18 TL nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 5.034,25-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 890,08-TL harcın mahsubuyla bakiye 4.144,17-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı, 890,08-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 8,20-TL vekalet pulu, 1.158,00-TL posta/ tebligat/ bilirkişi (ayrıntısı uyapta kayıtlı) gideri olmak üzere toplam 2.097,38-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 10.380,63-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır