Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/709 E. 2020/109 K. 03.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/709 Esas
KARAR NO : 2020/109

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/07/2018
KARAR TARİHİ : 03/02/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ :
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davalı şirkete web sayfa tasarımı, uygulaması, marka stratejisi oluşturma ve yaratma, kurumsal kimlik, logo revizyonu, ambalaj tasarımları, online satış pazarlama danışmanlığı vb. İnternet üzerinden gerçekleştirilen işler konusunda hizmet verdiğini, iletişimin elektronik posta ile yapıldığı yüz yüze görüşme gerektiren bir iki durumda da yüz yüze görüşmeler yapıldığını, aralarında ticari bir sözleşme olmadığını, davacı tarafından davalıya 06.03.2018 tarihinde …. seri numaralı 26.432,00 TL ve yine aynı tarihli ….. seri numaralı 1.681,50 TL bedelli fatura düzenlendiğini aradan üç ay geçtikten sonra davalının davacıya …… sıra nolu 05.06.2018 tarihinde 26.432,00 TL bedelli iade faturası düzenlediği ,davacının bu iade faturasına derhal iadeli taahhütlü posta kanalı ile itiraz ettiği ve davalı tarafa iade faturasının iade edildiği ,davalı tarafın borçlarını ödememek için bahaneler ürettiği ve iade faturası kesmek suretiyle borçtan kurtulmaya çalıştığı iddia edilmekte ve davalı borçlu şirket aleyhine itirazın iptali ile alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin ticari merkezinin Adıyaman olduğunu bu nedenlerle dava ve takipte Adıyaman Mahkemesi ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu , müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığınu, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, iyi niyetli hareket etmeyip kusurlu davrandığını, web tasarımı ve marka stratejisi konusunda profesyonel hizmet vermediğini, davacının herkesin yapabileceği internet çıktısı alarak bunu hizmet gibi sunmaya çalıştığını, taraflar arasında önceden beri devam eden bir ticari ilişki olduğundan muhasebe departmanının gelen faturayı sehven gelir gelmez kayıtlara aldığını ancak hizmetin gereği gibi ifa edilmemesi üzerine geri iade edildiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 28.113,50 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca ve yetkiye itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemeleri yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Adıyaman…… Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan …… Talimat sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporunda bilirkişi; İncelenen davalı yan defterlerinin V.U.K. 220. Maddesine göre açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yapıldığı, kayıtların tek düzen hesap planına göre yapıldığı, Davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkinin 23.12.2016 tarihinde başladığı, Davalı …….Ve Tic.A.Ş. nin 320 Satıcılar Hesabı Muavin Defter dökümüne göre 31.12.2016 tarihi itibariyle Davacı …. ne 1.832,30 TL, 31.12.2017 tarihi itibariyle 5.782,00 TL, 31.12.2018 tarihi itibariyle 26.432,00 TL borcunun bulunduğu ,06.03.2018 tarihinde Davalı …….Ve Tic.A.Ş. tarafından Davacı …. ne düzenlenen 26.432,00 TL iade faturası ile borç bakiyesinin kalmadığı, aradaki farkın bu iade faturasından kaynakladığı tespit edildiğini bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyasından Mali Müşavir ve Bilgisayar Mühendisi tarafından alınan 03/01/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davacı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemeye göre 31.12.2018 tarihi itibariyle, Davalı …….Ve Tic.A.Ş . den 26.432,00 TL alacaklı olduğunu, Davalı ile davacı arasında kaynaklanan farkın davalı tarafın 06.03.2018 tarihinde Davacı … Şirketine düzenlediği 26.432,00 TL lik iade faturasından kaynaklandığını, uygulamada iade faturasının faturaya itiraz usulü olarak kullanıldığını, diğer bir ifade ile, alıcı kendisine tebliğ edilen faturaya itiraz ettiğini satıcıya beyan etmek için iade faturası düzenleyerek satıcıya gönderdiğinı; oysa bu durumda, ortada iade edilen bir mal söz konusu olmadığından iade faturası düzenlenmesinin de mümkün olmadığını, nitekim Yargıtay’ın konuyla ilgili kararlarında bu hususun altını çizdiği ve faturaya itirazın iade faturası yoluyla yapılmasını kabul etmediğini, Yargıtay tarafından alınan kararlarda bu konunun: “Davalı tarafından süresinde yapılmış bir itiraz yok ise, davalının kabul ederek defterlere işlediği faturalar için sonradan iade faturaları düzenlenmesi kendisinin yararına bir sonuç doğurmaz.” şeklinde ifade bulduğunu, davacının davalıyla başlangıç ücreti, aylık ücret ve web sitesi bedeli üzerine anlaşma sağladığı taraflar arasındaki mail yazışmalarından anlaşılmakta olup, davacının davalıya yapmış olduğu sunumlar, pazar araştırmaları, web sitesi geliştirmeleri, piyasa koşullarında verimli ve doğru kabul edilmekte olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davalının icra müdürlüğünün yetkisine yapmış olduğu itiraz İİK 50, HMK 10 ve TBK 89. Maddeleri gereği para alacaklarında alacaklının yerleşim yerinin de yetkili olduğu kuralı itibariyle reddedilmiştir. Davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 26.432,00 TL faturaya dayalı hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davalının Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 26.432,00 TL üzerinden devamına, asıl alacağa yıllık %9 yasal faiz işletilmesine,
2-Kabul edilen 26.432,00 TL nin %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.805,56 TL harç peşin alınan 310,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.494,73TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan ayrıntısı Uyapta kayıtlı 2.394,40 TL yargılama gideri, 35,90 TL başvurma harcı, 310,83 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.741,13 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.964,80 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır