Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/705 E. 2018/950 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/705
KARAR NO : 2018/950

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2018
KARAR TARİHİ : 18/10/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 24/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı borçlu arasında ticari iş ilişkisi kurulduğu, cari hesap ekstresi bakiye alacak tahsil edilemediği, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …esas numaralı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı şirket böyle bir borcun olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, cari hesap ekstresi gereği 19/02/2016-22/06/2018 tarihleri arasında toplamda 292.930,57 TL bakiye alacaklıya ödendiğini ve vekil sıfatı ile müvekkilin alacağını tahsil etmek amacıyla davalı borçlu aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile tahliye talepli icra takibi başlatıldığını, ödeme emri tebliğ alan davalı borçlu 12/07/2018 tarihli dilekçesiyle söz konusu ödenemeyen cari hesap itiraz etmediği, yukarıdaki bahis geçen 19/02/2016-22/06/2018 tarihleri arasında toplam 292.930,57 TL cari hesap ekstresi bakiye borcunun bulunmadığı iddiasıyla itiraz ettiğini, asıl alacak ferileri ve faiz yönünden takip durdurulduğunu, bu sebeple de mahkememiz nezdinde işbu davayı ikame etme zarureti hasıl olduğunu, borçlu şirketin icra takibine karşı yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazının iptalini istediğini belirtmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf icra takibine dayanak olarak cari hesap ekstrelerini gösterdiği, TTK 89. maddesi iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem isteyebilecekleri cari hesap sözleşmesi olduğu, bu sözleşme yazılı yapılmadıkça geçerli olmadığını, davacı tarafın sunmuş olduğu cari hesap ekstresinin başlangıç tarihi 19/02/2016 TTK 94. maddesi hesap devresi hakkında sözleşme veya ticari teamül yoksa, her takvim yılının son günü taraflarca hesabın kapatılması günü olarak kabul edilmiş sayılacağı, davacı taraf ile müvekkilin arasında cari hesap sözleşmesi olsa dahi müvekkilime TTK. 94 maddesi kapsamında hesap devri günü belirlenmediğini, davacı taraf kanuna aykırı olarak cari hesap ekstresi tutmasına rağmen alacağını usulsüz düzenlenmiş evraka dayandırıldığını, davacı tarafın hesap ekstresinin başlangıç tarihini 02/02/2016 olarak dava ve icra dosyasına sunduğunu, ticaret hayatında bu durumun olağan kabul edilmediğini, bir tacir 02/02/2016 tarihinden bir alacağın olmasına ve bu alacağın 2 yıldan fazla bir süre tahsil edememesine rağmen ticaretini devam ettirmesinin hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, davacı tarafla müvekkilinin ticari ilişki iptali istenen icra takibine geçilmesine kadarki süreçte devam etmekte olduğunu, davacı tarafın müvekkile gönderdiği sözleşmede yer alan maddelerin hukuki olarak müvekkilin aleyhine ağır sonuçlar doğurabilecek nitelikte olup akabinde ise icra takibine geçtiğini, davacı taraf sözleşme ile bir kazanım elde edemeyince hukuki dayanaktan yoksun usulsüz düzenlenmiş ve faturalandırılmamış olan cari hesap ekstresi ile kötü niyetli olarak bu davayı açtığını belirtmiştir.
Davacı vekili uyap sistemi üzerinden gönderilen 16/10/2018 havale tarihli dilekçesi ile davalı ile aralarında sulh olduğundan bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiş, dilekçe ekinde 20/09/2019 tarihli sulh protokolünü sunmuş, birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığını beyan etmiş, davalı vekili ise 24/09/2018 havale tarihli ve kimlik tespiti yapılan dilekçeleriyle tarafların anlaştıklarını sulh olduklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş, taraf vekaletnamelerinin incelenmesi neticesinde sulh yapmaya yetkili oldukları tespit edilmiştir.
HMK.313’de sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. HMK. 315 gereği sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme taraflar sulhe göre karar verilmesini isterler ise sulh sözleşmesine göre, sulhe göre karar verilmesini istemezlerse karar verilmesine yer olmadığına dair karar verir.
Bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Taraflar arasında sulh sözleşmesi yapıldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin alınan 5.002,53 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.966,63 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakiben ve istem halinde davacıya iadesine,
3-Talep edilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama gideri konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2018

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imza