Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/698 E. 2019/147 K. 08.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/698 Esas
KARAR NO : 2019/147

DAVA : İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2015
KARAR TARİHİ : 08/02/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 13/02/2019
Büyükçekmece 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevsizlik Kararı üzerine mahkememize gönderilen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 15/10/2015 tarihinde emlak alım satım komisyon sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye istinaden davalı alıcı şirketin Esenyurt …. …. ada … parselde taşınmaz alımı hususunda aracılık yaptığı sözleşme gereğince davalı alıcı şirketin 10.000 USD’yi satıcının hesabına havale etmeyi kabul ettiği ve bu edimini yerine getirdiği, satıcı ….’nın müvekkiline 10.000 dolar alıcı şirketin ise müvekkiline 28.000 dolar komisyonculuk bedeli ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, alıcı davalı şirketten % 3 oranında komisyonculuk bedeli alınması gerekirken davacı tarafından indirim yapıldığı 28.000 Dolar üzerinden anlaşma yapıldığı, ancak davalı şirketin 28.000 doları ödemediği, Büyükçekmece ….İcra dairesinin …. E. sayılı dosyadan icra takibi başlatıldığı, davalının kısmi ödeme yaparak bakiyeye itiraz ettiği belirtilerek kısmi itirazın iptali takibin devamı icra inkar tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasına dayanak yaptığı komisyon sözleşmesine göre davanın Bülent Şadoğlu’na yöneltilmesi gerektiğini, sözleşmede şirketin adının yazılı olmasına rağmen imzanın şirket adına atıldığına dair bir ibare olmadığından şirketi bağlamaması gerektiğini, 15/10/2015 tarihli sözleşmede oynama yapıldığını ve sözleşmenin geçersiz hale geldiğini, bu sözleşmeye dayalı olarak hak iddaasında bulunulamayacağını müvekkili tarafından alıcının ödediği kadar bedelin icra dosyasına ödendiğini bu nedenle borçlu olmadığını davacının sözleşme üzerinde oynama yaparak sözleşmeyi tek taraflı değiştirdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün…. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 81.760,00 TL (28.000 USD) asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili için sözleşmeye dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borcun 18.000 USD’lik kısmına itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına göre; taraflar arasında 15/10/2015 tarihli simsarlık sözleşmesi imzalanmış olup davalı tarafça sözleşmede ki imzanın şirket adına atıldığına ilişkin bir ibare olmadığından davalıyı bağlamayacağı savunmasında bulunulmuş ise de gerek davalının cevap dilekçesinin içeriğinden sözleşmenin davalı tarafça da kabul edildiğini ancak bedele ilişkin ihtilaf bulunduğunun anlaşılması karşısında gerekse de sözleşme konusu bedelin 10.000 USD’si davalı tarafça ödenmiş olması karşısında davalının sözleşmenin şeklen geçersiz olduğuna ilişkin savunmasına itibar edilmemiştir. Yine davalı tarafça sözleşmedeki bedelin davacının tek taraflı yaptığı oynama ile değiştirildiği ve kendilerinden alıcıdan daha fazla bir komisyon bedeli talep edilemeyeceğini beyan etmiş ise de sözleşme serbestisi kapsamında, ki tarafların tacir olduğu da dikkate alındığında komisyon alacağı sözleşmelerinde alıcı ve satıcının eşit olarak sorumlu olacaklarına dair bir zorunluluk bulunmamakla birlikte sözleşmede de bedelin yarı yarıya ödeneceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Sözleşmenin satıcı ve alıcının emlak komisyoncusuna karşı yükümlülüklerinin sıralandığı 2. maddede alıcının emlak komisyoncusuna ödeyeceği bedelin satış bedelinin % 3’ü olarak kararlaştırıldığı ancak daha sonra % 3’ün üzeri çizilmek suretiyle 28.000 USD olarak davacı tarafça paraflandığı, gayrimenkulün 1.440.000,00 USD ‘ye satıldığı dikkate alındığında yapılan değişikliğin davalı aleyhine olmayıp davacı tarafça yapılan indirimin kendisi aleyhine sonuç doğuracağı dikkate alındığında tek taraflı olarak paraflanmasının sözleşmeyi geçersiz hale getirmeyeceği, geçerli emlak komisyonu sözleşmesi gereğince de davacının davalıdan 28.000 USD alacağının olduğu davalının takibe yapmış olduğu kısmi itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilmiş, her ne kadar kısa kararda takip konusunun tamamı üzerinden sehven hüküm kurulmuş ve buna bağlı olarak icra inkar tazminatına hükmedilmiş ise de, icra dosyasına yapılan itirazın kısmi itiraz olduğu, nitekim harca esas değerinde 48.410,00 TL olduğu dikkate alındığında davanın kabulüne karar verilen kısmın talepten fazlaya karar verilemeyeceğinden 48.410,00 TL’lik asıl alacak olduğu anlaşıldığından kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmamak adına bu husus yalnızca gerekçede belirtilmiş ve hükmün altına HMK 304.maddesi gereği tashih şerhine eklenmiş, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususu dava değeri üzerinden değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile; 81.760,00 TL asıl alacak yönünden davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına ; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 16.352,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 3.306,88 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 417,93 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.888,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 449,73 TL harç, 220,25 TL posta / tebligat gideri (ayrıntısı uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 669,98 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 5.675,10 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.
08/02/2019

Katip …

Hakim …

TASHİH ŞERHİ

Her ne kadar 08/02/2019 tarihli duruşmanın hüküm kısmında davanın kabulü ile 81.760,00 TL asıl alacak yönünden hüküm kurulmuş ise de; harca esas değerin 48.410,00 TL olduğu ve icra dairesine yapılan itirazın kısmi itiraz olduğu ve itirazın iptali davasının itiraza bağlı bir dava olup, talepten fazlaya karar verilemeyeceğinden davanın kabulüne karar verildiği de dikkate alındığında itirazın iptaline karar verilmesi gereken asıl alacağın 48.410,00 TL olduğu ve buna bağlı olarak da hesaplanan icra inkar tazminatının 9.682,00 TL olduğu anlaşıldığından hükümde yapılan hesap hatası karar taraflara tebliğ edilmeden farkedilmiş olup, HMK 304 maddesi gereğince hazırlanan işbu tashih şerhiyle aşağıdaki şekilde düzeltilmiştir.
HÜKÜM:
Davanın kabulü ile; 48.410,00 TL asıl alacak yönünden davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına ; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 9.682,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, olarak TASHİHİNE,
İş bu tashih kararının gerekçeli karar eki sayılmasına karar verildi.

Katip … Hakim ….