Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/690 E. 2019/538 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/690 Esas
KARAR NO : 2019/538

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 17/07/2018
KARAR TARİHİ : 28/05/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 29/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin plastik şişe imalat ve toptan satışı işi ile uğraşmakta olduğunu, müvekkilinin davalı taraf ile 12.01.2018 tarihinde toplam 141.488,00 TL ‘ilk 8455 Kg Hdpe(Polietilen) ham maddesi satın almak için anlaştığını, davalı tarafa dava konusu çek dahil toplam 141.488,00 TL ‘lik çek teslim ettiğini, davalı taraf çekleri teslim aldıktan sonra müvekkile teslim etmesi gereken ham maddenin 2.955 Kg.lık kısmını bugüne kadar teslim etmediğini, ham maddenin güncel ton fiyatı 1700 USD olduğunu, müvekkil firma tarafından davalı tarafa malların teslimi için defalarca irtibat kurulmuş ancak malın tesliminin yapılmadığını, mal teslimi yapılmayınca müvekkil tarafından Beyoğlu …. Noterliği 11.06.2018 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile teslim edilmeyen malların teslimi talebinde bulunduğunu ancak davalı taraf yine de mal teslimi yapmadığını, davalı taraf alım satım sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirmediğini, davalı taraf sorumluluk ve edimini yerine getirmediğinden müvekkilin telafi imkansız zararlar ile karşı karşıya kalma ihtimali söz konusu olduğunu, davalı bu çek karşılığı olan edimini yerine getirmediğinden müvekkilin bu çekin 24.615.00 TL’lik kısmı için davalıya borçlu olmadığını, müvekkil tarafından davalı tarafa mal alımı için verilen ….bank ….Şubesi 08.08.2018 keşide tarihli 56.182,50 TL’lik çek’in 24.615,00 TL’lik kısmı için davalı tarafa borçlu olmadığının tespit edilmesini, aynı miktar ile ilgili olarak davalı ve üçüncü şahıslara ödeme yapılmamasının, icra takibine konu edilmemesi hususunda ihtiyati tedbir karan verilmesi hususunda dava açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, müvekkilin davalı elinde mevcut ….bank … Şubesi 08.08.2018 keşide tarihli 56.182,50 TL’lik çek’in 24.615,00 TL.lik kısmı için davalı tarafa borçlu olmadığının tespit edilmesini, aynı çekin ibrazı halinde 24.615.00 TL. lik kısmı için davalıya ve üçüncü şahıslara ödenmemesi ve icra takibine konu edilmemesi için ihtiyati tedbir karan verilmesini, talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili şirket arasında uzun yıllardan devam eden bir ticari ilişki söz konusu olduğunu, dava konusu …bank …Şubesi’ndeki hesabından keşide etiği 08.08.2018 günlü ve 56.182,50 TL’lık çekin, davacı şirketin iddia ettiği gibi taraflar arasındaki 12.01.2018 tarihli 141.488,00 TU ilk sözleşmeden dolayı müvekkili şirkete verilmiş bir çek olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde bahsettiği 141.488,00 TL’lik alışveriş taraflar arasındaki 08.01.2018 tarihli sözleşmeye dayalı olup söz konusu 141.488,00 TL’lik alışverişte; davacı şirket tarafından müvekkili şirkete 30.06.2018 günlü 47.000,00 TL bedelli, 10.07.2018 günlü 47.000,00 TL bedelli ve 21.07.2018 günlü 47.488,00 TL bedelli toplam 141.488,00 TL’ilk malı(hammaddeyi) 12.01.2018 tarihinde davacı şirkete teslim ettiğini, taraflar arasında akdolunan 08.01.2018 tarihli 141.488,00 TL miktarlı sözleşmeden doğan edimler taraflarca ifa edildiğini, tarafların söz konusu bu alışverişten hiçbir alacak veya borçlan kalmadığını, dava konusu ….bank ….Şubesi’ndeki hesabından keşide ettiği 08.08.2018 günlü ve 56.182,50 TL’lik çekin ise; taraflar arasında akdolunan 02.02.2018tarihli 146.182,50 TL’lik ticari alışveriş nedeniyle davacı şirketin müvekkili şirkete verdiği 26.07.2018 günlü 45.000,00 TL günlü, 31.07.2018 günlü 45.000,00 TL bedelli ve dava konusu 08.08.2018 günlü 56.182,50 TL bedelli çek olmak üzere toplam 146.182,50 TL miktanndaki üç adet çekten biri olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirkete teslim ettiği bu çeklerden 26.07.2018 günlü 45.000,00 TL bedelli, 31.07.2018 günlü 45.000,00 TL bedelli iki adet çekin bankalardan kabul görmeyince müvekkili şirketin söz konusu çekleri davacı şirkete 09.02.2018 tarihli çek iade bordrosu ile iade ettiğini, bunun üzerine davacı şirketin 26.02.2018 tarihinde müvekkili şirkete 15.08.2018 günlü 40.000,00 TL bedelli bir müşteri çekini teslim ettiğini, bu durumda taraflar arasında akdolunan 02.02.2018 tarihli 146.182,50 TL’lik miktarındaki ticari alışveriş 96.118,50 TL’ye indiğini, müvekkili şirketin 02.02.2018 tarihli sözleşmeye binaen davacı şirkete 08.02.2018 tarihli faturaya bağlı olarak 08.02.2018 tarihinde 36.630,00 TL’lik ve 28.02.2018 tarihli faturaya bağlı olarak da 36.630,00 TL’lik mal (hammadde) olmak üzere toplam 73.260,00 TL’lik mal(polietilen) teslim ettiğini, davacı şirkete satışı yapılan hammadde/polietilen Iran Cumhuriyeti’nden ithal edilen bir hammadde olup davacı şirkete 28.02.2018 tarihinde yapılan son teslimattan sonra sözleşme konusu hammaddenin Iran Cumhuriyeti’nde imal edilmemesi nedeniyle ithal edilmesi de mümkün olmadığını, dolayısıyla davacı şirkete mal teslimi mücbir sebebe dayalı olarak imkansız hale geldiğini, imkansızlık hali davacı şirkete Mart ayı başlarında bildirildiğini, söz konusu 02.02.2018 tarihli sözleşmeden dolayı davacı şirketin müvekkil şirkete teslim ettiği toplam 96.182,50 TL miktanndaki iki adet çekten dava konusu 08.08.2018 günlü 56.182,50 TL bedelli çekin gününde ödenmesi halinde davacı şirketin toplam (96.182,50-73.260 =22.922,50 TL) 22.922,50 TL miktannda bir alacağı kalacağı konusunda mutabık kalındığını, davacı, müvekkil şirketin bankadan çektiği krediye teminat olarak verilen dava konusu çekin bankadan geri alınmasının mümkün olmaması nedeniyle çekin gününde yani 08.08.2018 tarihinde ödenmesi halinde müvekkil şirket davacı şirkete bakiye 22.922,50 TL’yi ödemeyi taahhüt ettiğini, davacı şirket kötüniyetli hareket ederek yıllardan bu yana ticari ilişkide bulunduğu müvekkil şirket ile olan mutabakata uymamış ve dava konusu ….bank …. Şubesi’ndeki hesabından keşide ettiği 08.08.2018 günlü ve 56.182,50 TL’lik çek’in 24.615,00 TL’lik kısmı için müvekkil şirkete borçlu olmadığı iddiası ile işbu davayı açtığını, dava konusu çek’in 24.615,00 TL’lik kısmı için ödeme yasağı kararının verildiğini, bunu fırsat bilen davacı şirketin kötüniyetli olarak hareket etmek suretiyle dava konusu çek bedelinin tamamını bankaya yatırmamış olup, böylece çekin hiç ödenmediğini, dava konusu çekin ödenmemesinin müvekkili şirketin bankalar nezdinde kredibilitesine çok büyük darbe vurduğunu, zarar vermiş olduğunu, ödeme yasağını da dikkate alarak ödeme yasağı dışında kalan 31.567,50 TL’yi icra takip dosyasına ödediğini, tarafların ticari defterlerine ve dayanak belgelerine dayalı olduğunu, davacı şirketin dava konusu 08.08.2018 günlü ve 56.182,50 TL’lik çek’in 22.922.50 TL’lik kısmı kadar borçlu olmadığını kabul ettiklerini, davacı şirketin taraflar arasında akdolunan 02.02.2018 tarihli ve 96.118,50 TL miktarlı ticari sözleşmeden dolayı müvekkili şirkete 1.693,00 TL ilişkin ve daha önceki yıllardaki başkaca ticari alışverişlerden kaynaklanan alacaklarına ilişkin talep ve dava haklarını tuttuklarını, davacı şirketin 08.08.2018 günlü ve 56.182,50 TL dava konusu çek’in 22.922.50 TL’lik kısmı kadar borçlu olmadığını kabul ettiklerini, dava konusu çekin dayanağı olan ve taraflar arasında akdolunan 02.02.2018 tarihli ve 96.118,50 TL miktarlı ticari sözleşmeden dolayı davacı şirketin müvekkili şirkete 1.693,00 TL borçlu kalması nedeniyle söz konusu bu 1.693,00 TL’ye ilişkin ve daha önceki yıllardaki başkaca ticari alışverişlerden kaynaklanan alacaklarına ilişkin talep ve dava haklarını saklı tuttuklarını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, …. BankaSı….Şubesine ait 08/08/2018 keşide tarihli, 56.182,50 TL’lik çekin 24.615,00 TL’lik kısmı yönünden borçlu olunup olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 03/04/2019 havale tarihli raporunda; davacının 2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre; dava tarihi (17.07.2018) itibariyle dava konusu 56.182,50 TL tutarındaki çek nedeniyle (56.182,50 TL – 22.922,50 TL) 33.260,00 TL borçlu olduğunu, davacı aleyhine yürütülen icra dosyasına ilişkin yapmış olduğu ödemenin sadece tedbir kararı kısmı dışında kalan (56.182,50 TL – 24.615,00 TL) 31.567,50 TL anapara borcu ile ferilerine ait olduğunu, davacının davalıya vermiş olduğu 08.08.2018 keşide tarihli 56.182.50 TL’lik çek nedeniyle 22.922,50 TL’lik kısmı için borçlu olmadığından davacının 22.922.50 TL yönünden menfi tespit talebinin yerinde olduğunu ancak mezkur cek nedeniyle (24.615.00 TL – 22.922.50 TL) 1.692.50 TL tutarı için davacının menfi tespit talebinin yerinde olmadığını bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, içeriğine göre; taraflar arasında ham madde alım satımına ilişkin ticari ilişki olduğu ve davacı tarafından her ne kadar 12/01/2018 tarihinde 141.488,00 TL’lik ham madde satım alınması için çek teslim edildiğini ve ham maddenin 2.955 kiloluk kısmının teslim edilmediğinden bahisle …. Bankası’na ait 08/08/2018 keşide tarihli 56.182,50 TL’lik çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti talebinde bulunulmuş ise de, davacı defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde 12/01/2018 tarihli 141.488,00 TL’lik alışverişe ilişkin alacak borç bakiyesinin sıfır olduğu, daha sonra 02/02/2018 tarihinde yapılan alışverişle ilgili 56.182,50 TL’lik çek verildiği ve bu çekin 22.922,50 TL’lik kısmı yönünden davacının davalıya borçlu olmadığı hususunun davalının kabulünde olup, uyuşmazlık konusu olmadığı, davacı ticari defterlerine davalıya olan ana para borcuna ilişkin 33.260,00 TL ödeme yaptığını, kayda girmiş ise de, icra dosyasına ilişkin yapılan ödemenin tedbir kararı kısmı dışında kalan 31.567,50 TL ana para borcu ile ferilerine ait olduğu, davacının kendi ticari defterleri ile de borçlu olunmayan miktarın 22.922,50 TL olduğu, bu miktar yönünden de davalının kabulünün bulunduğu, bakiye 1.692,50 TL yönünden talebinin yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın …. Bankası …Şubesi 08/08/2018 keşide tarihli, 56.182,50 TL’lik dava konusu çekin 22.922,50 TL’lik kısmı yönünden davanın kabul nedeniyle kısmen kabulü ile 22.922,50 TL yönünden …. Bankası … Şubesi 08/08/2018 keşide tarihli, 56.182,50 TL’lik çekle ilgili davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın …. Bankası …. Şubesi 08/08/2018 keşide tarihli, 56.182,50 TL’lik dava konusu çekin 22.922,50 TL’lik kısmı yönünden davanın kabul nedeniyle kısmen kabulü ile 22.922,50 TL yönünden … Bankası …. Şubesi 08/08/2018 keşide tarihli, 56.182,50 TL’lik çekle ilgili davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Harçlar kanunu 22.maddesi gereğince alınması gerekli 521,27 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 420,37 TL harcın mahsubuyla bakiye 100,90 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 420,37 TL peşin harç olmak üzere toplam 456,27TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 960,50 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 894,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT 6. maddesi gereğince hesap edilen 1.375,35 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 1.692,50 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/05/2019

Katip …

Hakim …