Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/661 E. 2020/824 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/661 Esas
KARAR NO : 2020/824

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :09/07/2018
KARAR TARİHİ :18/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :04/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin 05/10/2017 tarihinde satın almış olduğu, ……… plakalı aracı aldığı kurumun …….. Sigorta’nın acentesi olması nedeniyle ……. Sigorta’dan kasko sigorta poliçesi yaptırdığını, sigorta poliçesi ödemesini 06/10/2017 tarihinde arkadaşı ……… isimli kişinin kredi kartından tek çekim olarak yapıldığını, müvekkilinin 24/11/2017 tarihinde hasarlı trafik kazasına karıştığını, müvekkili tarafından yapılan başvuru üzerine belirlenen tazminat miktarına itiraz edildiğini, daha sonra poliçede araç model tipinde hata olduğunun belirtildiğini, davalı kurumun acentesine sigortalanan müvekkilinin acentenin poliçedeki hatalı işlemi nedeniyle mağdur edildiğini, müvekkiline 08/01/2018 tarihinde poliçe ödemesinin kart sahibine iade edildiğinden tazminat talebinin olumsuz neticelendirildiğinin davalı ……. Sigorta tarafından müvekkilinin bilgisi ve iradesi dışında başka bir poliçenin yapıldığının öğrenildiğini, müvekkilinin aracına ilişkin poliçenin başlangıç tarihinin 06/10/2017 olup, müvekkilinin ödemesini yaptığını, ancak müvekkilinin aracına ilişkin poliçenin bilgisi olmadığı başlangıç tarihi 29/12/2017 olan 2.poliçe olduğunu, müvekkiline sözleşme kapsamında ödenmesi gereken tazminatın şimdilik 59.500,00 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı……… Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili ve görevli mahkemede açılmadığını, poliçe prim peşinatı davacı tarafça ödenmediğinden poliçenin yürürlüğe girmediğini, davanın reddedilmesi gerektiğini, davacının süresi içerisinde bildirimde bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı Tasfiye Halinde ……. Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, kasko poliçesine dayalı olarak araç pert bedelinin tahsili talebine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 13/07/2020 havale tarihli rapor ibraz etmiştir.
Davacının sorumluluğu prim ödeme borcu olup, poliçede primin ilk taksidinin kredi kartı ile ödenmesi durumunda sigortacının sorumluluğunun ilk taksidinin veya tamamının kararlaştırılan günde kredi kartından çekilmesi ile başlayacağı belirtilmiştir.
Davacının bildirmiş olduğu kredi kartı maliki ………, bankaya yapmış olduğu itirazında 06/10/2017 tarihinde gerçekleştirilen işlemin bilgisi dışında olduğunu beyan etmiş olup, kart hamilinin 07/11/2017 tarihindeki dilekçesine istinaden iptal işlemi 03/01/2018’de gerçekleşmiştir. Her ne kadar işlem 03/01/2018’de gerçekleşmiş ise de, sonuçta bilgisi dışında olduğu bildirilen işlem 06/10/2017 tarihine ilişkin olup, iptal kararı bu tarih itibariyle hüküm ifade etmektedir. Yani karttaki paranın ilk çekildiği andan itibaren geçersiz olması durumu doğmuştur. Buna rağmen iptal başvurusundan sonra gerçekleşen kaza nedeniyle bilgisi dahilinde olmadığını bildirdiği işlem için bu kez 08/01/2018 tarihinde kart hamili işlemi bilgisi dahilinde olduğunu beyan etmiş ise de, bu beyan dürüstlük kuralına ve çelişkili davranma yasağına aykırı bulunmuş ve davacının bu konudaki savunmasına itibar edilmemiştir.
Yine davacı tarafça, ikinci kez poliçe düzenlendiği ve bu poliçenin bilgisi dahilinde olmadığı belirtilerek itirazda bulunmuş ise de, davacının başvurusu nedeniyle 06/10/2017 tarihinde poliçenin geçici plaka üzerinden tanzim edildiği, tescil akabininde plakanın belirli hale gelmesi durumunda zeyilname ile araç bilgilerinin değiştirildiği, sistemsel bir zorunluluk nedeniyle davacının kazanılmış haklarına halel gelmeyecek şekilde yine aynı vade tarihleri içinde geçerli olmak üzere yeni bir poliçenin düzenlendiği, bu poliçenin düzenlenmesinin tescil bilgilerinin poliçeye işlenmesi gerektiğinden zorunlu bir işlem olup, poliçenin numarasının farklı olması davacıyı etkileyen ya da lehine/aleyhine bir işlem yaratan durum olmadığı, sonradan sistemsel zorunluluk nedeniyle düzenlenen poliçenin aslında ilk poliçeyle aynı olup, nitekim ilk poliçede peşinat ödenmediğinden bu poliçeye işlenen bilgilerde aynı olmakla yeni bir süre verilmeyip baştan itibaren iptal edilmiş durumda olduğu anlaşıldığından davacının ikinci poliçe itirazı da yerinde görülmemiştir. Her ne kadar sigortanın defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması talep edilmiş ise de, tahsilatın yapıldığı bankanın 26/08/2019 tarihli müzekkere cevabı karşısında miktar defterlere geçmiş olsa bile kart hamilinin bilgisi dışında yapılan işlem geçerli olamayacağından iptal kararı ile birlikte geçmişe etkili olarak ortadan kalkacak olup, bu anlamda defter incelemesi sonuca etkili görülmediğinden bu talep usul ekonomisi ilkesi de göz önünde bulundurularak yerine getirilmemiştir.
Bilirkişi tarafından yaklaşık 7 ay sonra raporda, teknik olarak gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor olmadığından hükme esas alınmamıştır.
Davacı, poliçe prim borcunun ödenmediğinin sigorta şirketi tarafından kendisine bildirilmediği yönünde savunmada bulunmuş ise de, ödemeyi yapmak ve bunu ispatlamak davacının görevi olup, kredi kartını tahsil edilebilir bir şekilde hazır bulundurmayan davacı böyle bir sorumluluğu olmayan sigortadan ihtar beklemesi yersizdir.
Davacı tarafça peşinat için(ilk taksidin ödenmediği), bildirilen kredi kartının tahsile hazır şekilde bulundurulmadığı gibi dava dışı 3.kişi olan kart hamili tarafından işlem bilgisi dahilinde olmadığından bahisle işleme itiraz edilerek işlemin başından itibaren geçersiz hale getirildiği, bu haliyle davalı sigortanın sorumluluğunun başlamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.016,12 TL harcın mahsubuyla bakiye 961,72 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 8.535,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalı…….. Sigorta Şirketi’ne verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/11/2020

Katip …….

Hakim ………