Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/628 E. 2018/918 K. 11.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/628 Esas
KARAR NO : 2018/918

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 28/06/2018
KARAR TARİHİ : 11/10/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/10/2018
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı …’un tasfiye memurluğu gözetiminde 26/12/2005 tarihinde tasfiye edilen dava dışı … Ltd. Şti nin müvekkili firmaya borcu olduğunu, cari hesaptan kaynaklanan borcunu ödememesi nedeniyle hakkında 21/12/2005 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibin itirazsız olarak kesinleştiğini, kesinleşen takip nedeniyle 13/06/2008 tarihinde haczedilen menkullerle ilgili … Ltd. Şti nin istihkak iddiası üzerine İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinde 31/07/2008 tarihinde dava açıldığını, yapılan yargılama sonunda haczedilen malların . …. Ltd. Şti ne ait olduğunun tespit edildiğini, şirketin 26/12/2005 tarihinde tasfiye edildiği ancak tasfiyeden önce 21/12/2005 tarihinde hakkında icra takibi başlatıldığını, tüzel kişiliğin sona erdirilebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmasının gerektiğini, tasfiye için eksik bırakılan hususlar olması halinde tüzel kişilik sicilden silinse bile tüzel kişiliğin sona erdiğinin kabulünün olanaksız olduğunu, tasfiyenin hukuken sona erebilmesi için şirketin ilgili olduğu tüm uyuşmazlıkların sonuçlanması ve mümkün ise borçların ödenip alacakların tahsil edilmesinin gerektiğini, tasfiyenin eksiksiz yapılmamış olması ve ihyası talep edilen şirket hakkında takip olması nedeniyle TTK nun geçici 7. Maddesi hükmü gereğince…. Ltd. Şti nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Sicil Müdürlüğünün davaya konu olayın cereyan ettiği dönemde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 34. maddesi ve Ticaret Sicil Tüzüğünün 28. maddesi hükümleri çerçevesinde işlem yaptığını, ( 6762 Sayılı TTK’nun 34.maddesi karşılığı olarak 6102 Sayılı TTK’nun 32. maddesine yer verildiğini) tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memuru tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurun sorumluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, tasfiye memurunun iddia edilen eksik işlemlerini müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, müvekkili kurumun davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek müvekkili kurum yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Tasfiye Memuru … davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER : ticaret sicil kayıtları, İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosya aslı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 01/03/2018 tarih ve….Esas ….Karar sayılı ilamı ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava TTK 547.maddesinde düzenlenen ek tasfiye (yeniden ihya) istemine ilişkindir.
Celp edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarında, şirket tasfiye memurunun tasfiye sonu tescilini 30/12/2005 tarihinde yaptırdığı ve şirketin sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır.
Davacının, Tasfiye Halinde… Ltd. Şti’nden alacaklı olduğu iddiasıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün ….sayılı dosyasında takip başlattığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar Tasfiye Halinde …. Ltd. Şti’nin ticaret sicil kaydı 6102 sayılı TTK.’nun geçici 7. maddesi uyarınca 30/12/2005 tarihinde resen terkin edilmiş ise de, resen terkin edilen şirketin derdest dava dosyalarının mevcut bulunduğu ve bu haliyle tasfiyenin tamamlanmış olduğundan bahsedilemeceği, bu ek işlemler sonuçlanıncaya kadar şirketin yeniden ihyasının gerektiği ve davacının hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar verilmiş, davalı … müdürlüğünün iş bu davada yasal hasım olması karşısında bu davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemiştir
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesi uyarınca resen sicilden terkin edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün ….sicil nolu …. Ltd.Şti ‘nin TTK nın 547.maddesi gereğince İstanbul … İcra Müd. …. esas sayılı dosyası ve İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin…. karar sayılı dosyasına özgü olarak İHYASINA, kararın bir örneğinin İstabul Ticaret Sicil Müdürlüğüne tevdiine,
2-Keyfiyetin tescil ve gazete ile ilanına,
3-Tasfiye memuru olarak …’un görevlendirilmesine, kendisinin daha önceden tasfiye memuru olarak atandığı dikkate alınarak ücret takdirine yer olmadığına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 35,90 TL peşin harçtan alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davalı tasfiye memurundan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 165,00 TL yargılama gideri, 31,40 TL başvuru harcı ve 31,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 227,80 TL’nin davalı tasfiye memurundan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalı tasfiye memurundan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalı … Müdürlüğü zorunlu yasal hasım olduğundan bu davalı yönünden yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
9-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair karar, davacı vekili ile davalı tasfiye memuru … vekilinin yüzüne karşı ticaret sicil müdürlüğü vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …