Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/619 E. 2018/891 K. 05.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/619 Esas
KARAR NO : 2018/891

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/06/2018
KARAR TARİHİ : 05/10/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 24/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin kargo hizmeti verdiğini, davalı şirketin aralarındaki ticari ilişkiden dolayı ve cari hesap ekstresine göre müvekkiline borcunun bulunduğunu, davalının borcunu ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın 09/10/2017 tarihinde ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 2.087,93 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, alacaklı tarafından asıl alacak miktarının 2.087,69 TL olarak düzeltildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları içeriğine göre; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasının 27/06/2018 tarihinde açıldığı, takip talebinin 13/09/2017 tarihli olduğu, davalının itiraz tarihinin 09/10/2017 tarihli olup, yine 09/10/2017 tarihinde davacının hesabına davalı tarafça 2.087,93 TL yatırıldığı, buna ilişkin dekontun davalı tarafça sunulduğu ve duruşmadaki beyanına göre davacı yönünden kabulünde olduğu görülmüştür. Dava, itirazın iptali davası olup, davada borçlunun icra takibine itirazının haklı olup olmadığının tespiti gerekir. Alacaklı tarafından henüz itirazın iptali davası açılmadan borçlunun itiraza konu borcu kısmen veya tamamen ödemesi mümkün olup, bunu engelleyen herhangi bir yasa hükmü yoktur, borçlu itirazın iptali davası açılmamışken itiraza konu borcu tamamen öderse, alacaklının itirazın iptali davası açmasına gerek kalmayacak ve böyle bir davayı açmakta hukuki yararıda bulunmayacaktır. Somut olayda; davacının asıl alacak yönünden harcı yatırarak açmış olduğu bu davada davalı tarafça itiraz tarihinde ödeme yapıldığı anlaşılmakla davacının talebine göre davacının işbu davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığı anlaşıldığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın açılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddine,
Davacı 690 Karar sayılı KHK’nin 73.maddesi gereği harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT’nin 7/1.maddesi gereğince hesap edilen 1.043,84 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2018

Katip …

Hakim …