Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/617 E. 2020/680 K. 09.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/617
KARAR NO : 2020/680

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 26/06/2018
KARAR TARİHİ : 09/10/2020
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 30/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ” … ” logosu ile yurt içi ve yurt dışı paket ve kargo taşımacılığı işi ile iştigal ettiğini, davalı şirketin sonradan unvanını değiştirmiş olduğunu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin davalı şirketin eski unvanı …. Danışmanlık Bilgisayar Reklam Hizmetleri Limited Şirketi iken kurulduğunu, Irak’a yaptığı alıcı ödemeli gönderiyi … numaralı …. / uluslararası hava yolu taşıma senedi / konşimento ile taşıdığını ve alıcısına teslim edildiğini, gönderinin alıcısının taşıma ücretini ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirketin yurt dışı taşıma şart ve kuralları hükmü gereğince taşıma ücretini davalıya tahakkuk ettiklerini, keşide olunan 31.03.2017 tarihli 3.190,65.-TL. tutarlı fatura bedelini davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 19.10.2017 tarihinde aleyhine icra takibine girişildiğini ancak davalı tarafça itiraz edilmesi nedeniyle takibin durdurulduğunu, Uluslararası hava yolu taşıma senedinde / airvvaybillde/ konşimentoda, taşıma ücretinin gönderi alıcısı tarafından ödeneceğinin belirtildiği, kutunun işaretlendiği hususunda çekişmenin olmadığını, beyanla davalının haksız itirazının iptaline icra takibinin devamına, davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın açıldığı mahkemenin görevsiz olduğunu, dosyanın görevli Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret/Tüketici Mahkemesi olması gerektiğini, davacının davasının hiçbir haklı yanı olmadığı gibi iş davayı haksız ve kötü niyetli ikame etmesi sebebi ile davanın reddi gerektiğini, davacı ile davalı müvekkili şirket bir kargonun taşınması konusunda davacıya mal teslim edildiğini, bu teslim ile birlikte paketin (malın ) teslim edilmesi ile birlikte taşıma bedelinin alıcıdan alınmasının kararlaştırıldığını, bu durumun davacının ikrarı ile de sabit olduğunu, davacının taşıdığı ve teslim edilmesi ile ücret alacağının alıcıya geçtiği sabit olan malın alıcıya tesliminin sağlandığını, alıcıya teslim etmelerine rağmen başta belirtmeleri gereken alıcı tarafından bu taşıma bedelinin ödeneceğinin söylenmediğini, alıcının malı aldığı ve o kişiden para talep edilmeden kötü niyetli olarak davacının müvekkilden para talep ettiğini, malı teslim etmelerine rağmen alıcıdan bedel istememeleri kendi kusurları olduğundan davalı göndericiye bu bedelin yüklenmesinin mümkün olmadığını, alıcının taşıma bedelini ödemede imtina etmesi durumunu davacının kanıtlaması gerektiğini, malın ise bedel ödenemeden neden teslim edildiği hususunun da yine davacı tarafından yazılı delille kanıtlaması gerektiğini, davacının maktu sözleşmesini kabul etmemekle birlikte hiçbir ticari örf ve adette bu şekilde uygulama olmadığını kendi kusurunu davalıya yükleyerek bedel talep edildiğini, davacı ile müvekkili şirketin belirlenen sözleşmeyi imzalamadığını bu sözleşmeyi kabul etmediklerini, belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için, davacının davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde 3.190,65 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için taşıma ücreti faturasına dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
23/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2017 yılı yasal defterlerinden yevmiye ve kebir defterinin E-Defter tabi olduğunu, E-Deftere tabi yasal defterlerinin E-Beratlarının yasal süresinde verildiğini, tasdike tabi envanter defterinin açılış tasdiklerinin ise yasal süresinde yaptırıldığını, davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2017 yılı yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığı davacı tarafça davalı adına düzenlenen 31.03.2017 tarih … numaralı 3.190,65 TL tutarındaki faturanın kabul edilmeyerek davacıya iade edilmesinden kaynaklandığının anlaşıldığını, davalı tarafın 30.10.2017 Havale tarihli dilekçe ile davacı yana borcu olmadığını belirterek itiraz ettiğini, davacının alacağının karşı taraftan tahsil etmesi gereken navlunu tahsil edememesinden (etmemesinden) kaynaklandığını, esasen davacının taraflar arası sözleşme gereği öncelikle navlunu gönderilenden almak için işlettiği hukuki süreci ispat etmesi gerektiğini, davacının sözleşme ile şart koşulmasına karşın karşı tarafça navlun ödenmeden yaptığı teslimat dolayısı ile doğrudan davalıdan navlunu talep edemeyeceğini, davacının taşıma işini görmesi halinde hak ettiği ücretin asıl sorumlusunun davalı olduğu ancak aralarında anlaşma gereği öncelikle dava dışı gönderilenden almak için süreç işletmesi gerektiği gözetilerek, dosya kapsamında fatura konusu alacak bakımından davalının sorumluluğuna gidilemeyeceğini, bildirilmiştir.
17/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı taşıyıcı ile davalı gönderenin taşıma ücretini alıcıdan tahsili hususunda anlaştıkları göz önün alındığında, davacı taşıyıcının öncelikle dava dışı gönderilen/ alıcıdan taşıma ücretini tale etmesi ve tahsil etmeye çalışması gerektiği, bu yönde bir süreç izlenmeden doğrudan gönderenden taşıma ücretini talep edemeyeceği, mahkemece davacı taşıyıcının dava dışı gönderilen/ alıcıdan taşıma ücretini talep edip tahsil edilemediği ve alıcı ödemeli gönderiye ilgili genel işlem şartlarının zımni olarak gönderen tarafından kabul edilerek taşıma sözleşmesine dahil edildiği kanaatine varılması durumunda, davacı taşıyıcının dava dışı gönderilen/ alıcıdan tahsil edemediği taşıma ücretini davalı gönderenden talep edebileceği, kargonun alıcıya teslim edilmiş olmasının davalı gönderenin taşıma ücretinden sorumlu tutulmasına engel teşkil etmediği bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi uyarınca, davacı şirketin alıcı ödemeli olarak havayolu ile Irak’a taşınan kargoyu alıcısına teslim ettiği, alıcının taşıma ücretini ödemediği, bu nedenle davacı şirketin alıcısı tarafından ödenmeyen taşıma ücretini gönderen davalıdan talep ettiği anlaşılmıştır. Dosyada örneği bulunan …. Konişmento / Takip numarası belgesinde ücretin alıcı tarafından ödeneceği seçeneğinin işaretli bulunduğu, bu konuda taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmadığı, buna göre davacının öncelikle taşıma ücretini gönderilen / alıcıdan talep etmesi gerektiği, dosya kapsamından davacı şirketin taşıma ücretini dava dışı gönderilen/ alıcı şirketten talep ettiğine dair bir belge evrak bulunmadığı, davacı şirketin “Yurt dışı Taşıma Şart ve Kurallarını” nın belirlendiği belgede “…, alıcıyı veya üçüncü tarafı faturalandırdığında o kişi ödemeyi reddederse … göndereni faturalandırma hakkına sahiptir” düzenlemesinin bulunduğu, davacının alıcı üçüncü kişi tarafından taşıma ücretinin ödenmemesi halinde taşıma ücretini davalıdan talep edebileceği ancak davacı şirketin alıcı konumundaki üçüncü kişiden taşıma ücretini talep ettiği, tahsil çabası içine girdiğini ispatlayamadığı, bu nedenle davacı şirketin davalıdan yaptığı teslimat nedeniyle doğrudan navlunu talep edemeyeceği kanaatiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekelde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 38,54 TL harcın mahsubuyla bakiye 15,86 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 38,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-AAÜT uyarınca hesaplanan 3.190,65 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı ve davalı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansının bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı dava değeri itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı, 09/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır