Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/616 E. 2019/631 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/616
KARAR NO : 2019/631

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 26/06/2018
KARAR TARİHİ : 27/06/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/07/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı asil özetle; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil numarasında kayıtlı ….Ltd. ünvanlı şirketin %20 hisse paylı eski ortağı olduğunu, 18.02.2016 tarihinde işbu %20 hissesini davalı diğer ortak olan …’ya devretiğini, şirket ortağı davalının bu devir ile ilgili şirketin ortaklığından çıkarılacağı ile ilgili kendisine taahhüt ettiğini ve bu konuda gerekli işlemleri de yaparak diğer kurumlar nezdinde ve Ticaret Siciline bu hususu kayıt ettireceğini de kabul ettiğini, devir işleminin Bakırköy …Noterliğinde 18.02.2016 tarihinde yapıldığını, Devir işleminin yapıldığı tarihten bu tarihe kadar yapılan devir sözleşmesine rağmen halen şirket ortağı olarak gözüktüğünü, devir sözleşmesine ve fiilen hissesini devretmesine rağmen ortaklıktan çıkarılmadığını ve halen şirket ortağı olarak gözüktüğünü, Bu nedenlerle şirket ortaklığından çıkarılması yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın yetki yönünden, davalının ikametgahında açılması gerektiğinden, davaya bakma yönünden Bakırköy Adliyesinin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin Söke Mahkemeleri olduğunu, davacının halen ….Ltd.ünvanlı şirketin müdürüğü olduğunu, davaya konu edilen şirketin ana sözleşmesinin 14. maddesindeki kısıtlayıcı hüküm nedeni ile davacının noter aracılığı ile yaptığı hisse devrinin bir geçerliliği kalmadığını, Davacının şirket ortaklığından ayrıldığını, ancak şirket müdürlüğünden ayrılmadığını, Şirket müdürlüğünden istifa ettiğine yönelik bir belgede sunmadığını, Davanın esas amacının; davacınn geçersiz olan bir hisse devir sözleşmesi ile Mahkemeden alacağı bir karar ile şirket borçlarından kurtulma gayesi içerisinde olduğunu, Davacı … tarafından, şirket borçlarından kurtulmak amacı ile Şirket Ana Sözleşmesinin 14. maddesine aykırı bir şekilde, gerçek dışı bir beyanla düzenlenen Bakırköy …. Noterliği 18.02.2016 tarih ve …. Sayılı hisse devri sözleşmesi dayanak tutularak açılan ve hiç bir zaman tescili gerçekleşmeyen hisse devrine yönelik yukarıdaki açıklamalarda dikkate alınarak açılan esas yönünden davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, limited şirketten çıkmaya izin istemine ilişkindir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, ve tüm dosya kapsamına binaen; somut olayda davacı talebinin haklı nedenle şirketten çıkma istemine ilişkindir. Limited şirketten çıkma ve çıkarılma hususunu düzenleyen TTK. m. 638/2 hükmüne göre, ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir”, Yine şirketin sona ermesine ilişkin TTK. m. 636/3 hükmüne göre, “haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir”.
Haklı sebep, kanunda tanımlanmamıştır. Somut olayın özelliğine göre hakim haklı sebebin varlığını takdir edecektir. Haklı sebep, şirketin devam etmesini çekilmez bir hale getiren veya şirket ilişkisini sona erdirmeyi gerektiren herhangi bir olgudur. Objektif veya subjektif bir neden olabilir. Şirketin devamlı olarak zarar etmesi, kuruluş ve gayesinin gerçekleşmesine imkan kalmaması, ortaklar arasındaki ciddi anlaşmazlıklar, ortağın bakiye sermaye borcunu ödemekte temerrüdü gibi, sebepler anılan maddede yer alan haklı sebeplere örnek olarak sayılabilir.
Yapılan incelemede, ortalıktan çıkmaya izin davasında husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği, husumetin şirkete yöneltilmediği anlaşılmakla davanın pasif husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın pasif husumet nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ileeksik 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair karar, davacı asilin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/06/2019

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)