Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/598 E. 2018/893 K. 05.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/598 Esas
KARAR NO : 2018/893

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/06/2018
KARAR TARİHİ : 05/10/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 24/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya mal sattığını, davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını,davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline,takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, İstanbul’da herhangi bir ürün teslimatı ve sözleşme ifa edilmesinin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, mal satımından kalan bakiye alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olduğu görülmüştür.
Bu durumda İİK’nun 50. maddesi gereğince öncelikle icra dairesinin yetkilerine yönelik itiraz incelenerek takip konusu icra dairesi yetkili ise dosyanın esasına girilecektir.
Davalının yetki hususu ile ilgili olarak, HMK’nun 10. maddesinde, sözleşmeden doğan para borçları hakkındaki yetkide bunlar arasında yer almaktadır. İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olmayıp, alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip yapması halinde, icra dairesi kendiliğinden yetkisizliğini gözetemeyceği için borçlunun itiraz yolu ile bunu ileri sürmesi gerekir. İcra dairesinin yetkisinin belirlenebilmesi için öncelikle, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin var olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.
Somut olayda taraflar arasında mal alım satımına ilişkin devam eden cari bir hesap ilişkisi bulunduğu ve takibe konu alacağın teslim edildiği yer ile davalının ikametgahının Muğla Köyceğiz’de bulunduğu, ayrıca taraflar arasındaki alım satım ilişkisine temel 30/11/2017 tarihli sözleşmenin 7.maddesinde meydana gelecek ihtilaflarda Muğla ili, Köyceğiz ilçesi mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğuna ilişkin yetki sözleşmesi yapılmış olup, HMK’nun 17.maddesinde düzenlenen yetki sözleşmesinin tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapılabileceği ve taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılacağına ilişkin düzenleme karşısında yetkili icra dairesinin Köyceğiz İcra dairesi olduğu, borçlunun yetki konusundaki itirazı bu haliyle yerinde olup, takibin yetkili icra dairesinde yapılmış olması itirazın iptali davaları için dava şartıdır. Sonuç olarak itirazın iptali davasının dava şartları bulunmadığından işin esasına girilmeden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın yetkili icra dairesinde başlatılmamış olması nedeniyle usulden reddine,
Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 347,31 TL harcın mahsubuyla fazla alınan 311,41 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT’nin 7/1.maddesi gereğince hesap edilen 1.090,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2018

Katip …

Hakim …