Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/590 E. 2019/1231 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/590 Esas
KARAR NO : 2019/1231

DAVA TARİHİ : 18/06/2018
KARAR TARİHİ : 17/12/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 15/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; 27/03/2018 tarihinde davalıların maliki, sürücüsü ve sigortacısı oldukları …… plakalı aracın, dava dışı sürücü ……’ın sevk ve idaresindeki …… plaka sayılı araca çarpması sonucunda bu araçta yolcu durumunda olan müvekkili …’ın yaralandığını, müvekkilinin kaza nedeniyle nedeniyle 100,00 TL maddi tazminatın(geçici ve sürekli işgöremezlik), 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 20/11/2018 tarihli celsedeki beyanında, talep etmiş oldukları 100 TL’lik maddi tazminatın 50 TL’sinin geçici işgöremezlik, 50 TL’sinin sürekli işgöremezliğe ilişkin olduğunu bildirmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçedeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, sağlık hizmeti bedelleri, tedavi giderleri ve geçici işgöremezlik zararlarının SGK tarafından karşılanacağını, sigorta şirketlerinin bu hususta sorumluluklarının bulunmadığını, dava tarihi itibariyle yasal faiz işletilebileceğini, kusur ve maluliyet oranlarının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili sigorta şirketi yönünden poliçe teminatı dışında taleplerin reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tazminat sorumluluğunun doğduğuna dair yeterli araştırmanın yapılmadığını, meydana gelen kazada davacının içerisinde bulunduğu araç sürücüsünün, diğer davalı …..’ne ait aracın ve kazanın meydana geldiği yolun kusur durumlarının araştırılmasının gerektiğini, davacılarca talep edilen manevi tazminat miktarının hukuka uygun olmadığını, temerrüt şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ….. İdaresi cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete kusur atfında bulunulamayacağını, müvekkili idarenin kazada kastının, kusurunun ve ihmalinin bulunmadığını, söz konusu zararla müvekkili idare arasında bir illiyet bağının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Tarafların sosyo-ekonomik durum incelemeleri, hastane kayıtları, tedavi evrakları, sigorta poliçesi, trafik tescil kayıtları, sosyal güvenlik kurumu kayıtları, ceza dosyası; dosyamız içerisene celbedilmiş, taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, Adli Tıp Kurumu’ndan aldırılan 15/04/2019 tarihli raporda; davalı sürücü …’un %100 kusurlu olduğu bildirilmiş, yine Adli Tıp Kurumu’ndan aldırılan 11/10/2019 tarihli raporda; davacının maluliyet oranının %10 olduğu, iyileşme süresinin 1 buçuk aya kadar uzayabileceğinin bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan 02/12/2019 havale tarihli raporda, maddi tazminat davası yönünden sulh olunduğunu ve davanın konusuz kaldığını, bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesini talep ettiği görülmüştür.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalıların sürücüsü, maliki ve sigortacısı oldukları …… plakalı araç ile davacı …’ın yolcu olarak bulunduğu, sürücüsünün …… olduğu, …… plakalı araçların karışmış oldukları 27/03/2018 tarihli kazada davacının %10 maluliyete uğrayacak şekilde yaralandığı ve meydana gelen kazada davalı …’un %100 kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, davacı tarafça sulh olunduğu ve davanın konusuz kaldığı bildirildiğinden ve ekli ibraname ve feragatname ibraz edildiğinden maddi tazminat talebi yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı, dava açtığı tarih itibariyle talebinde haklı olup, dava ödeme nedeniyle sulh ile sonuçlandığından maddi tazminat talebi yönünden yargılama giderleri davalılar üzerinde bırakılmış ve davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Davacının manevi tazminat isteminin ise tarafların ekonomik ve sosyal durumu, olayın oluş şekli, kusur oranı, maluliyet oranı ve manevi tazminatın zenginleşme veya fakirleşme aracı olamayacağına ilişkin temel ilkeler göz önünde bulundurulmak suretiyle, davacının yaşadığı elem ve ızdırabın bir nebze olsun giderilmesi konusunda 20.000,00 TL manevi tazminat takdirinin hak ve nesafet kurallarına uygun düştüğü kabul edilerek, manevi tazminat talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Maddi tazminat talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
Manevi tazminat talebinin kabulü ile 20.000,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 27/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve ….. Genel Müdürlüğü’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 1.366,20 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 68,65 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.297,55 TL harcın davalılar … ve ….. Genel Müdürlüğü’nden müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 68,65 TL peşin harcın davalılar … ve ….. Genel Müdürlüğü’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / ATK gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 907,00 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın adli yardım talebi kabul edilmekle, suçüstü ödeneğinden karşılanması gereken Adli Tıp Kurumu’nun 30/11/2018 tarihli rapor gideri olan 314,50 TL’lik faturanın davalılarca yatırılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve ….. Genel Müdürlüğü’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı ….. vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/12/2019

Katip …

Hakim …