Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/589 E. 2020/315 K. 09.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/589 Esas
KARAR NO : 2020/315

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/12/2016
KARAR TARİHİ : 09/03/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 13/05/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkili aleyhine bonoya dayalı takip başlattığını, takibe konu bononun bono vasfı taşımadığı, zira teminat sebebi olarak dava dışı ….. ‘e verildiğini, bu şahsın da davalı ile birlikte hareket ederek senet üzerindeki teminat ibaresini karalayarak takip başlattıklarını belirterek müvekkilinin takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bono üzerindeki teminattır ibaresinin olması veya çizilmesinin bononun kambiyo vasfını kaybetmesine neden olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Dava; takibe konu bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine yönelik İİK’nun 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce verilen 07/02/2018 tarihli görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddi kararı istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi’nin …… Esas – …. Karar sayılı ilamı ile kaldırılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
İstanbul ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Değişik İş sayılı dosyası incelendiğinde; davalının davacı aleyhinde borçluları …, ….. Otomotiv – … ve …… olan 05/05/2015 tanzim 15/05/2015 vade tarihli 60.000,00-TL’lik senetten kaynaklı ihtiyati haciz talep ettiği, mahkemenin talebi borçlu …… hakkında protesto olmaması nedeniyle reddettiği, diğer borçlular bakımından talebin kabul edildiği anlaşılmaktadır. Davacı – borçlu … tarafından karara itiraz edilmesi üzerine mahkemece itiraz reddedilmiştir. İtirazın reddi üzerine Davacı – Borçlu kararı temyiz etmiş. Daha sonra mahkemeye sunmuş olduğu dilekçe ile temyizden feragat etmiştir. Davacı – Borçlu’nun 10/02/2016 tarihli temyizden feragat dilekçesi incelenildiğinde; alacaklı taraf ile varılan mutabakat sonucu borcunu ödemiş bulunduğunu, alacaklı tarafa her hangi bir borcu kalmadığını açıkça dile getirdiği anlaşılmaktadır.
Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalının davacı ve dava dışı ….. Otomotiv … aleyhinde dayanak 60.000,00-TL asıl alacak, 281,10-TL işlemiş faiz, 180,00-TL komisyon olmak üzere toplam 60.461,10-TL alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faizi ile birlikte tahsili için 60.000,00-TL miktarlı, 05/05/2015 tanzim tarihli, 15/05/2015 vade tarihli senete dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibine geçildiği, takibin ihtiyati haciz kararına istinaden başlatıldığı anlaşılmaktadır.
Büyükçekmece …… İcra Hukuk Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyası incelenildiğinde; davacı …’ın davalı … hakkında açmış olduğu memur işlemini şikayet davası olduğu, taşınmazlar üzerideki hacizlerin teminat olarak kabul edilip araçlar üzerindeki haciz ve yakalama şerhlerinin Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararının kesinleşmesine kadar kaldırılmasını ihtiyati tedbir kararı olarak verilmesini talep ettiği, mahkemece davacı tarafından yatırılan teminatın davalıya ödenmesine karar verilerek hacizlerin fekkine karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi’nin…….Esas – …… Karar sayılı 23/11/2016 tarihli ilamı ile istinaf talebinin usulden reddine karar verildiği, kararın 23/11/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ……. Soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde; toplanan delil, bilgi ve belgelerden soyut iddia dışında yüklenen suçun işlendiğini gösterir dava açmaya yeter kanıt ve emare bulunmadığının anlaşıldığı, müştekinin 11/02/2015 tarihli dilekçesiyle şikayetinden vazgeçtiğinin bildirildiği ve şüpheli hakkında yüklenen suçtan kamu adına kovuşturmaya yer oymadığına dair karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkememiz davacısı …’ın 11/02/2015 tarihli soruşturma dosyasına sunmuş olduğu dilekçesi incelenildiğinde; alacaklı taraf ile varılan mutabakat sonucu borcunu ödemiş bulunduğunu, alacaklı tarafa her hangi bir borcu kalmadığını, şikayet hakkından, dosyadan, doğabilecek tüm sonuçlardan feragat ettiğini açıkça dile getirdiği anlaşılmaktadır.
Kural olarak kambiyo senetleri soyut borç ikrarını içeren senetlerdir. Kambiyo senetlerinde soyutluk prensibinin en önemli işlevi ispat açısından kendisini gösterir. Buna göre, bir kambiyo senediyle borç altına giren kimse, borçlu olmadığını iddia ediyor ise bu hususu ispat etmekle yükümlüdür. Bu bakımdan kambiyo senedinin bedelsiz olduğu iddiasıyla açılan menfi tespit davasında ispat külfeti davacı borçluya düşer.
Bu itibarla, dava konusu bononun teminat senedi olduğunu iddia eden davacının öncelikle bu iddiasını HMK’nın 200-201. maddeleri uyarınca yazılı delille ispatlaması ve bundan sonra da senedi elinde bulunduran hamilin iyiniyetli hamil olmayıp, bonoyu iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket ettiğini kanıtlaması gerekmektedir.
Somut olay incelendiğinde; ispat yükü üzerinde olan davacı senette tahrifat yapıldığını senede karşı senetle ispat zorunluluğu gereği ispat edememiştir. Dava konusu senet hakkında tahrifattan kaynaklı soruşturmada kovuşturmaya yer oymadığına dair karar verildiği, davacının gerek ihtiyati haciz mahkeme dosyasından gerekse de soruşturma dosyasından feragat ettiği, feragat dilekçelerinde borcu kabul ettiği, davalı tarafla mutabakat sonucu borcunu ödediğinin bildirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kesin delillerden olan ve davacının delilleri arasında yer alan yemin HMK 225. maddesi gereği hatırlatılmış ve verilen kesin süreye rağmen davacı yanca yemin delili ifa edilmemiştir. Davacının davasını ispat edemediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 54,40-TL harcın davacı tarafça yatırılan 1.024,65-TL harçtan mahsubuyla fazla alınan 970,25-TL harcın istem halinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 9.000,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafça yapılan posta gideri 44,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2020

Katip …..
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)