Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/581 E. 2021/692 K. 06.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/581 Esas
KARAR NO : 2021/692

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 12/06/2018
KARAR TARİHİ : 06/07/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/07/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkillerinin oluşturduğu iş ortaklığı ile davalı arasında elektrik işlerinin yapım işi için 12/10/2015 tarihli sözleşme imzalandığını, bu hizmet alım sözleşmesi gereği 07/06/2017 tarihinde 640.765,27 TL bakiyede mutabık kalındığını, 400.000,00 TL ödeme yapıldığını, bakiye 240.765,27 TL için davalı 06/04/2018 tarihinde gönderdiği mailde 25.10/2018 vadeli 240.000,00 TL bedelli çek hazırlandığını bildirmiş ise de, çekin gönderilmediğini, bakiye cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşme gereği yapım işinin davalı tarafından üstlenildiğini, sözleşmenin 08/05/2017 tarihinde feshedildiğini ve geçici kabul dışında bir yükümlülüğün kalmadığının kabul edildiğini, karşılıklı mutabakatla 11/02/2017 tarihinde sayımı yapılan davalıya ait malzemelerin bedelinin yüklenici tarafından işveren davacıya fatura edildiğini, herhangi bir borcun kalmadığın belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı hakediş bedeli alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 240.765,27 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Davacıların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için talimat mahkemesinden aldırılan 02/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacıların 2017 yılına ait defterlerinin lehine delil olma niteliği taşıdığını, 2017 yılında davalıya gönderilen mutabakat mektubu ile 07/06/2017 tarihinde 640.765,27 TL için mutabık kalındığını, davacının iş ortaklığına ait BA ve BS formlarının incelenmesinde davaya konu faturaların bildiriminin yapıldığı bildirilmiştir.
Davalı ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş bilirkişi 02/08/2019 tarihli raporunda; davalı tarafça firmanın iflasına karar verildiğinden defter ve belgelere el konulduğu belirtilerek evrakların paylaşılmadığı bildirilmiştir.
Bilirkişiden iflas idaresinde bulunan defterler üzerinde inceleme yapılmak üzere raporlar alınmış olup, son olarak sunulan 07/05/2021 tarihli raporda; davalının 2017 dönemine ait BA formlarının incelenmesinde, 14 adet mal alım bildiriminde bulunulduğu, talimat mahkemesince aldırılan bilirkişi raporunda davacı şirket defterleri üzerinde yapılan incelemede de, davalı şirkete 14 adet fatura düzenlendiğinin tespit edildiğini, davalının, davacı tarafın tüm faturalarını BA formu ile bildirmiştir.
BA formundaki fatura kayıtları ile ilgili araştırma ve inceleme yaptırılmış olup bu kayıtların bir bütün olarak davacı lehine ve davalı aleyhine sonuç doğurduğu kanaatine varılmıştır. (Yargıtay 19. HD. 2011/8941 E. – 2012/969 K sayılı kararından hareket edilmiştir. ) Esasen VUK nun 381 seri nolu genel tebliği ve Ba formu içeriği ile vergi uygulaması gözetildiğinde aksini düşünmek mümkün değildir. Bu haliyle davacının, davalıdan BA formu ile bildirimi yapılmış faturalara göre mutabakat kapsamında belirtilen miktardan ödeme yapılan miktar düşüldüğünde takibe konu bakiye miktar kadar alacaklı olduğu anlaşılmıştır.
Yargılamanın devamı sırasında davalının Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. esas, …… karar sayılı ilamı ile iflasına karar verildiği, iflasın Bakırköy …… İcra Dairesi’nin …… iflas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü bildirilmiş olup, mahkememizce İİK 194.maddesi gereği ikinci alacaklılar toplantısının yapılması beklenmiş, bu arada iflas idaresine yazılan müzekkere cevabında, ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığı bildirilmiş ve davacının alacağının iflas masasına kaydının yapılmadığı görülmüştür.
Dava devam ederken davalının iflas etmesi sebebiyle eldeki dava kayıt kabul davasına dönüşmüş olup, iflas ile takipler düşeceğinden her ne kadar dava itirazın iptali davası olarak açılmışsa da, iflas tarihi itibariyle saptanan alacağın masaya kabulü gerekeceği ve saklanan alacağın masaya kabulünün talep aşması olarak kabul edilemeyeceği değerlendirilerek bilirkişiden takip tarihi olan 04/05/2018 tarihi ile iflasın açıldığı 03/04/2019 tarihine dek oluşmuş faizin hesaplanması için ek rapor alınmış ve raporda davacının davalıdan 40.549,16 TL faiz talep edebileceği bildirilmiştir.
Davacının daha önce açıklanan gerekçe ile sübut bulan asıl alacağı ile davacının takip ve iflas tarihleri arasına denk gelen faiz toplamı olan 281.314,43 TL yönünden alacaklı olduğu anlaşıldığından davacının alacağının müflis şirkete ait iflas masasına kayıt ve kabulüne, iflas ile takipler düşeceğinden icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile iflas tarihi itibariyle belirlenen 281.314,43 TL’nin Bakırköy ….. İflas İdaresi’nin…… iflas sayılı müflis …… Anonim Şirketi’ne ait iflas masasına davacılar alacağı olarak kayıt ve kabulüne,
Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan ‭2.907,84‬ TL harcın mahsubuyla fazla alınan 2.848,54‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 59,30 TL peşin harç olmak üzere toplam 95,20 TL’nin davalı iflas idaresinden alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.810,65‬ TL yargılama giderinin davalı iflas idaresinden alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalı iflas idaresinden alınarak davacıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2021

Katip …

Hakim …