Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/560 E. 2022/435 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/560 Esas
KARAR NO : 2022/435

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/06/2018
KARAR TARİHİ : 21/04/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/05/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davalılardan …’ın araç sahibi olduğu ve Davalılardan …’ın sürücüsü olduğu …… plakalı müvekkili …’un da içinde bulunduğu aracın 19.04.2017 tarihinde trafik kazasına karıştığını, anılan kaza neticesinde müvekkilinin ağır yaralı olarak yoğun bakımda tedavi altına alındığını, uzun tedavi neticesinde müvekkilinin hayatta kaldığını ve %99 oranında kendi ihtiyacını karşılayamayacak derecede engelli kaldığını, trafik kaza tespit tutanağına göre davalı sürücünün tek başına kusurlu olduğunun tespit edildiğini, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ……. Soruşturma sayılı dosyada yapılan soruşturma da, Davalılardan sürücü …’ın alkollü olarak kazaya sebebiyet verdiği ve kazadan tek başına sorumlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, kaza nedeniyle Bakırköy …… Ağır Ceza Mahkemesi ….. E. Sayılı ceza dava dosyası ile dava açıldığını, davacı müvekkilinin kaza tarihinde 1.770,50 TL ücret ile çalışırken, kaza nedeniyle engelli kalması sebebiyle kaza tarihinden bu yana geliri bulunmadığını, davalılardan …’ın araç sahibi olduğu ve Davalılardan …’ın sürücüsü olduğu …… plakalı aracın … (anadolu Sigorta) nezdinde ……. poliçe nolu zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı … şirketininde Poliçede belirtilen Teminat miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla sorumlu olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin haklarımız ile ıslah ve manevi tazminat talep ve dava etme hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın davalılardan yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi’nin poliçe teminat bedeli ile sınırlı olmak kaydıyla tüm davalılar nezdinde birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili, haklı davamızın kabulü, yargılama gideri ve ücret-i vekaletin davalılara tahmiline dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen ve kazaya karıştığı iddia edilen …… plakalı aracın, müvekkil şirket tarafından 19.05.2016 – 19.05.2017 vadeli …. no.lu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası meblağ sigortası olmadığını, zarar sigortası olduğundan, davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları aynı zamanda ispat etmesinin gerektiğini, dava konusu olayda da davacının, alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracına bindiğini, bu nedenle de hem hatır taşıması, hem de müterafik kusur nedeniyle ayrı ayrı indirim yapılması gerektiğini, davayı kabul etmemekle birlikte temerrüt süresi, kaza tarihinden itibaren değil; delillerin (tamamlanmış olması halinde) tümünün müvekkili şirkete tebliği tarihinden itibaren 8 iş günü geçmesi ile başlayacağını, Zira Yargıtay yerleşik içtihatları ve Trafik Sigortası Genel Şartları B.2 maddesi gereği, hasarın sigorta tazminatı kapsamında yer alıp almadığının, kusur durumunun yani ödemeye esas alınabilecek tüm belgelerin toplanmasından önce Sigorta şirketinin temerrüdü gerçekleşmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar tebligata rağmen davaya cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Davacı vekili 07/02/2022 tarihli dilekçe ile davayı ıslah etmiş, ıslah dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde ve 25.06.2018 tarihli beyan dilekçesinde belirttikleri, 800 TL iş görmezlik (maluliyet zararı) alacağını 1.428.973,96 TL daha arttırarak, toplamda 1.429.773,96 TL iş görmezlik (maluliyet zararı) alacağı, Dava dilekçesinde ve 25.06.2018 tarihli beyan dilekçesinde belirttikleri, 100 TL bakıcı ücreti ( diğer zararlar) alacağın 1.868.766,20 TL daha arttırarak, toplamda 1.868.866,20 TL bakıcı ücreti ( diğer zararlar) olmak üzere toplamda, 3.297.740,16 TL daha artırarak, adli yardımlı olarak ıslah edederek, alacağın davalılardan yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi’nin poliçe teminat bedeli ile sınırlı olmak kaydıyla tüm davalılar nezdinde birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
DELİLLER: Kaza Tutanağı, Sağlık Kurulu engelli Raporu, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ……. Soruşturma sayılı dosya örneği, Poliçe bilgileri, ihtarname örneği, SGK kayıtları, Bakırköy …… Ağır Ceza Mahkemesi …… esas sayılı dosyası, ATK dan alınan kusur ve maluliyet raporları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yaralamalı trafik kazası nedeni ile haksız fiil temeline dayalı maddi tazminat talebine ilişkindir.
Sorun: 19.04.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı araç sürücüsü, maliki ve sigortacısının olaydan dolayı sorumlu olup olmadığı, kusur oranları, davacının maddi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise hükmedilmesine ilişkin olan miktarların tespitine ilişkindir.
Çözüm: Kusur durumunun ve maluliyet oranının tespiti, sorumluların ve tazminat bedelinin tespiti,TBK. Sigorta Kanunun 2918 sayılı yasa bakımından tespit.
Taraflarca gösterilen deliller toplanılmış olup, ceza dosyası, trafik tescil kayıtları, tedavi kayıtları, sgk kayıtları dosya içerisine alınmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin takdirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de; işletenin Aynı Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91.maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp, çözümlenmesi gerekmektedir.
2918 sayılı KTK’nun 48.maddesinde; alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliğinin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97/1. maddesinde; alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan “b-2” bendinde; alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir.
OLAY:19.04.2017 günü saat 07:25 sıralarında davalı sürücü … sevk ve idaresindeki …… plaka sayılı kamyonet ile O-2 sayılı otoyolu takiben seyir halinde iken kaza mahalli olan ….. ayrımına geldiği esnada aracıyla seyir istikametine göre aynı istikamette bankette park halinde bulunan ……. plakalı kamyonete çarptığı, akabinde sağa tarafta bulunan bariyerlere ve daha ilerdeki …… plakalı araca ve …… plakalı araca çarpıp yan yatması sonucu meydana gelen kazada …… plakalı kamyonetle yolcu olarak bulunan … yaralanarak beden gücü kaybına uğramıştır.
……. Hastanesinin 11.07.2017 tarihli raporunda; davacı …’un engellilik oranının %99 olduğu ve raporun geçerlilik süresinin 1 yıl olduğu belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurulu …. İhtisas Dairesinin 14.07.2021 tarihli raporunda; davacının %100 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğradığı, dava konusu olay sebebiyle başka birinin sürekli bakımına gereksinim duyabileceği belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen 24/10/2018 tarihli raporda, Davalı sürücü …’ın asli derecede kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir.
Dosya içeriğinden Davalı sürücü …’ın kan numunesinde (olay anından 8saat 20dl sonra alınan numune) yapılan analizde 30 mg/dl etil alkol tespiti yapıldığı anlaşılmıştır.
Kusur Durumu: Dosya üzerinden yapılan kusur incelemesi sonucunda ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından Bakırköy …… Ağır Ceza Mahkemesinin …. E. sayılı dosyası için hazırlanan 24.10.2018 tarihli raporunda; …… plaka sayılı araç sürücüsü …’ın asli derecede kusurlu olduğu belirtilmiştir. Yine dosyada mübrez ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 30.12.2019 arihli raporda; …… plaka sayılı araç sürücüsü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Davacı … %100 oranında malul olduğu, ATK raporunda sürekli bakıma ihtiyacı olduğu belirtilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. Maddesi; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Hükmünü havidir.
Somut olayda, davalılardan …, …… plakalı aracın sürücüsü olup, kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğundan, maddi zararın tamamından sorumlu olduğu, davalı …, …… plaka sayılı aracın maliki olduğundan sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalılardan …’ın maliki olduğu, davalılardan …’ın sevk ve İdaresinde bulunan …… plakalı araç, davalı … tarafından19.05.2016 – 19.05.2017 vadeli …… no.lu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı anlaşılmıştır.
Maddi zarar, kişinin isteği dışında malvarlığında meydana gelen eksilmesini ifade eder. Zarar miktarı malvarlığının hukuka aykırı eylemden önceki durumu ile eylemden sonra arz ettiği durum karşılaştırılarak belirlenir. Hukuka aykırı eylem malvarlığının aktifini azaltımda veya pasifini çoğaltımda yahut aktifin çoğalmasına veya pasifin azalmasına engel olmak suretiyle zararın oluşumuna sebebiyet verir. Diğer bir deyimle zarar, eylemli zarar veya kardan yoksunluk biçiminde gerçekleşir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, araç trafik kayıtları, olay nedeniyle hak sahiplerine ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin SGK ve sigorta şirketinden alınan yazı cevapları, sigorta poliçesi, kaza tespit tutanağı, sağlık kuruluşlarından celp edilen tıbbi bilgi ve belgeler, ATK raporları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; Meydana gelen kazada …… plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, 19.04.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının malul kaldığı, kazaya karışan …… plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı … nezdinde ZMMS ile sigortalı bulunduğu, trafik kazasında yaralanan davacının, dava konusu olay nedeniyle başka birinin sürekli bakımına gereksinim duyacağı ve %100 oranında malul kaldığı, tüm dosya kapsamına göre, davacının %100 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğradığı, kendisine uygulanan tedaviye rağmen % 100 oranında malul kalan davacının tedavi sonrasında ortaya çıkan bedensel maluliyetin fonksiyonel varlık değeri dikkate alınarak maluliyet sonucu oluşan idame tedavi ve süresiz bakıcı gideri zararı doğal yaşamı süresince ortaya çıkaracağı miktarı Yargıtay örnek kararları doğrultusunda ve itibar edilen 06/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan miktarda davalıların sorumlu oldukları anlaşılmış olup, 100,00 TL’lik diğer zararlara ilişkin istemin ispatlanmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile 3.298.640,16 TL nin davalılar …, … ve …nden ( sigorta şirketi poliçe teminat limiti 310.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere) taleple bağlı kalınarak dava tarihi 06/06/2018 den itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 225.330,11 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 225.294,21 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 800,00 TL yargılama gideri ile 77,00 TL. toplam harç masrafı ki toplam 877,00 TL.yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının adli yardım talebi kabul edilmekle suçüstü ödeneğinden karşılanarak posta / tebligat / bilirkişi / ATK gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 537,50 TL PTT gideri + 1.070,00 TL + 562,00 + 323,00 TL (adli tıp fatura miktarında belirtilen) toplam 2.492,50 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 121.611,40 TL avukatlık ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca hesap edilen 100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
21/04/2022
Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)