Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/532 E. 2018/642 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/532
KARAR NO : 2018/642

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 09/03/2015
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
KARARIN YAZIM TARİHİ : 11/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …. (….) Türkiye’nin muhtelif adreslerinde faaliyet gösteren …. işletmeleri için akdedilen “Elektrik Eneıjisi Satış Sözleşmesi” ile davalı şirketin abonesi olduğunu, bu sözleşme kapsamında, davalının elektrik satış bedeli haricinde, ayrıca “kayıp kaçak bedeli” adı altında bir takım bedeller tahsil ettiğini; oysa ki, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalının kayıp kaçak bedeli tahsil etme hakkının bulunmadığını, Ocak 2013/Aralık 2013 tüketim dönemlerinde 1.201.385,77 TL tutarında kayıp kaçak bedeli’ni haksız olarak tahsil ettiğini belirterek tahsil edilen 1.201.385,77 TL tutarındaki bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tahakkuklarda yasa ve yönetmeliğe herhangi bir aykırılık bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Çözülmesi gereken mesele tacir olan davacının imzalamış olduğu sözleşme gereğince kayıp/kaçak bedelini isteyip istemeyeceği hususudur.
DELİLLER: Tarafların ticari defter ve belgeleri, abonelik sözleşmesi, ve tüm dosya kapsamı.
Mahkememize ait 03/03/2016 gün ve …. esas …. karar sayılı kararımızın davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmesi sonucu Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 13/03/2018 gün …. esas …. sayılı kararı ile bozularak mahkememize gönderilmiştir.
GEREKÇE:

Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin Kararlarında; Anayasa’mn Vergi Ödevi Başlıklı 73. Maddesindeki “Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler Kanun ile konulur, değiştirilir veya kaldırılır” şeklindeki düzenlemeye göre kayıp kaçak, sayaç okuma, dağıtım , perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve 2. Mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK ‘na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesinde şeffaf Hukuk Devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının dağıtım şirketleri yararına sebepsiz zenginleşme oluşturduğu ve bu nedenle de hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir.
17/06/2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. Maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17.maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d), (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bent ile “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek, tüketici hakem heyetlerinin ve mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedellerinin kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde enerji piyasası düzenleme kurumunun kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile aynı zamanda 6446 sayılı yasaya eklenen geçici 19.madde ile; “bu maddeyi ihtas eden kanun ile öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve kurul kararlarının bu kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü getirilmiştir. 6719 sayılı yasanın geçici 26. maddesi ile 6446 sayılı yasaya eklenen 20.maddesi; “kurul kararlarına uygun şekilde taahhuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. Madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir.
6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanununda yapılan değişiklikler ile kurulca düzenlemeye tabi olacak tarifeler sayılarak tanımları yapılmış ve kurulca düzenlemeye tabi tarifelerin doğrudan nihai tüketiciye veya nihai tüketiciye yansıtılmak üzere ilgili tüketiciye enerji tedarik eden lisans sahibi tüzel kişilere yansıtılacağı düzenlenmiştir. 6719 sayıl yasa ile, 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanunu’na eklenen geçici 20.madde de; kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.madde hükmünün uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 6719 sayılı yasa ile değişik, 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanunu 17.maddesi de değişiklik sonrası 6446 sayılı yasa kapsamında düzenlenen ve bir sonraki dönem uygulanması öngörülen tarifelerin, ilgili tüzel kişi tarafından kurulca belirlenen usul ve esaslara göre, tarife konusu faaliyete ilişkin tüm faaliyet ve hizmet bedellerini içerecek şekilde hazırlanacağı ve onaylanmak üzere kuruma sunulacağı, kurulun mevzuat çerçevesinde uygun bulmadığı tarife tekliflerinin revize kişilerin kurul tarafından onaylanan tarifeleri uygulamak ile yükümlü oldukları, tüm maliyet ve hizmet bedellerini içeren kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağladığı, bir gerçek veya tüzel kişinin tabi olduğu tarifede öngörülen ödemelerden herhangi birini yapmaması halinde, söz konusu hizmetin durdurulabilmesini içeren usul ve esasların kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hükmünü getirmiştir.
6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanunu’nda yapılan değişiklikler birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan ve halen derdest olan davalar, 6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı yasada yapılan değişlikler nedeniyle konusuz kalmıştır. Yargılama ve yargılama harç giderleri kural olarak davada haksız çıkan tarafa HMK 326/1. Madddesi uyarınca yükletilir. Davayı Kazanan taraf davayı bir vekil aracılığı ile takip ettiyse haksız çıkan taraf HMK 321/1-ğ maddesi uyarınca vekalet ücreti ödemeye mahkum edilir. Bir tarafın dava açldığı andaki mevzuata veya içtihat durumuna göre davasında veya savunmasında haklı oluptadava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun hükmü veya yeni bir içtihatı birleştirme kararı gereğince davada haksız çıkması halinde yargılama giderlerine mahkum edilmemesi gerekmektedir. Bir kimseye diğer tarafın dava giderlerinin yükletilmesinin nedeni o kimsenin diğer tarafın gider yapmasına haksız olarak sebebiyet vermiş olması sebebinden kaynaklanmaktadır. Dava açıldığı anda haklı durumda bulunan tarafın yargılama sırasında maydana gelen mevzuat değişkliği sonucu haksız duruma düşmesi halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulması olanaklı değildir.(Yargıtay 3. HD Başkanlığı’mn 2016/20106 E 2017/9319 karar sayılı 07/06/2017 günlü ilamıda bu yöndedir.)
Somut olayda; davacı davanın açıldığı andaki mevzuat ve içtihat durumuna göre dava açmakta haklı olup dava açıldığı tarihte yapılan yasa değişikliği henüz ortada bulunmadığından dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yasa değişikliği nedeniyle davacının dava açmasında haksız sayılacağı kabul edilemeyeceğinden bu miktar üzerinden davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği, 6446 sayılı yasada 6719 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonucunda konusuz kalan dava nedeniyle bir karar oluşturulmasına yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 35,90 TL harç peşin alınan 20.516,67 TL harcın mahsubu ile bakiye 20.480,77 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama 81,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 59.991,57 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 15 günlük yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak temyiz dilekçesi ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere oy birliği ile verilen karar davacı vekili, davalı …., ihbar olunan Uludağ elektrik vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup anlatıldı.05/07/2018

Başkan ….

Üye …

Üye …

Katip ….