Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/512 E. 2020/735 K. 23.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/512 Esas
KARAR NO : 2020/735

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/05/2018
KARAR TARİHİ : 21/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Silivri İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile takip yapıldığı, takibe konu 28/12/2012 tarihli senedin müvekkili tarafından ……. Hidrolik Bağlantı Elemanları Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin büyük hissedarı olan …..’nın hisselerinin bir kısmının devraldığı gün açığa imza şeklinde tanzim edilmiş olup, senette bulunan tanzim tarihi müvekkilinin adı, soyadı ve imzası dışındaki hiçbir yazı, bedel ve tarihin müvekkiline ait olmadığını, üçüncü kişiler tarafından doldurularak takibe konu edildiğini belirterek dava konusu senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine, paranın ödenmemesi halinde davaya istirdat davası olarak devam edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, 10/01/2020 tarihli iddiaların genişletilmesiyle ilgili ıslah dilekçesi ile icra takibine konu senet üzerinde yazı ve rakamla farklı bedellerin gösterildiğini, senedin kambiyo vasfına haiz olmadığını, senet arka yüzündeki imzanın sahte olduğunu, yine senedin zamanaşımına uğradığını, …..’nın mirasçısı olan ……’nın müvekkilinden 145.874,00 TL talep ettiğini, bu mailden 15 gün sonra takip başlatıldığını, ……’nın müvekkiline gönderdiği mail’de ödeme planı çıkarması için 06/04/2018 tarihine kadar süre verdiğini, araya haftasonu girip, geçen süre sonunda davalının 10/04/2018 tarihinde avukata vekalet verdiğini, uzun süre davalının yüklü miktardaki alacağının peşine düşmemiş olup, ……’nın gönderdiği mailden sonra icra yoluna başvurmasında, davalının kötü niyetli olduğunun açık göstergesi olduğunu, davalının eylemleri ve beyanlarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2014 yılı Temmuz veya Ağustos ayında komşusu olan dava dışı …..’nın paraya ihtiyacı olduğundan kendisinden borç para istediğini, müvekkilininde elindeki altın, döviz ve nakit paradan oluşan birikimini toplayarak …… ‘nın zaten elindeki senet miktarı olacak şekilde borç istediğinden 166.000,00 TL verdiğini, …..’nın vefatı sonrası ailesine senetten bahsetmediğini, borç ödenmeyince borçlular hakkında takibe geçtiğini, senedin ne şekilde ve nasıl verildiğine ilişkin nispi defilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkilinin senedi aldıktan sonra sadece adını soyadını yazarak ciro ettiğini, davacının senetten dolayı borçlu olduğunu, müvekkilinin …..’ya takip yapmamasının ya da ödeme emri gönderilmemesinin yasadan kaynaklı hakkı olduğunu, belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, senetten kaynaklı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davaya konu Silivri İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyası uyap üzerinden celbedilmiş olup, dosyamız davalısı … tarafından dosyamız davacısı …’na, 28/12/2012 düzenleme tarihli, keşidecisinin …, lehtarının ….. olduğu, 28/07/2015 vade tarihli 166.748,00 TL bedelli bonodan dolayı takip yapıldığı, senedin ….. tarafından …’e ciro edildiği görüldü.
Davacının iddiaları doğrultusunda dosya içerisine alınan ticaret sicil gazetelerinde yapılan incelemede ….. ve ……’nın sahibi olduğu ……. Hidrolik Bağlantı Elemanları Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nde …..’ya ait hisselerin Bakırköy ……. Noterliği’nin 28/12/2012 tarihli, …… sayılı hisse devir ve temlik sözleşmesi ile …’na devredildiği ve bunun 13/02/2013 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı görülmüştür.
Davacı tarafça senetteki yazı ve rakam arasında fark bulunduğundan bahisle senedin sahte olduğu iddia edilmiş ise de, senette rakam ile 166.748,00 TL yazılmış olup, yazı ile “166.748,00 TL” yazılmıştır. Yazı ile rakam arasındaki farklılık dikkate alındığında, anlamsız bir manaya gelmediği senedin geçerliliğini etkilemediği anlaşılmış, nitekim bu husus davacının Silivri …… İcra Hukuk Mahkemesi’nin …… esas,…….. karar sayılı dosyasında ileri sürülmüş ve mahkemece de reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça her ne kadar ….. hakkında da takip başlatılmış ise de, davalının cevap dilekçesinde …..’nın vefat etmesi nedeniyle yıkılan ailesine senetten hiç bahsedilmediğini beyan etmek suretiyle ölüm olayını bildiğini ikrar etmiş kabul edilmiş ve takibin prosedür icabı başlatıldığı kanaatine varılmıştır. Ayrıca … Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …… soruşturma sayılı dosyasındaki 08/06/2018 tarihli beyanında, icraya konu senedi 2014 Temmuz ya da Ağustos ayında …..’dan aldığını, …..’nın vefat ettiğinden 5, 6 ay sonra vefatını öğrendiğini ve senedi avukatına teslim ettiğini beyan etmiş ise de, …..’nın 15/09/2015 tarihinde vefat ettiği, senetten kaynaklı Silivri İcra Müdürlüğü’nün ……. sayılı dosyasında takibin ise 17/04/2018 tarihinde başlatıldığı, davalı tarafça avukatına vekaletin 10/04/2018 tarihinde verildiği görülmüş ve bu oluşa ilişkin davalı beyanlarının da çelişkili olduğu anlaşılmıştır.
Yine soruşturma dosyasında ifadesi alınan ……., ……. şirketinde muhasebe işlerine baktığını ve …… ve ……. arasında hiçbir alacak ve borcun söz konusu olmadığını, çünkü ay sonunda hesap verdiklerini, kendisinin yanında …’nun yaptığı bir telefon konuşması sırasında bir senetten bahsedildiğini ve daha sonra kendisine ……’nın, …… Bey’e müdür olduğunda, güvence olması sebebiyle vermiş olduğu senedi getireceğini beyan ettiğini, ancak ….. Hanım’ın kendisine senedi getirmediğini, sorduğunda ise senedi bulamadığını söylediğini, ……’dan, …’na bir mail geldiğini, şirket çalışanı olarak maili ilk önce kendisinin okuduğu ve mail’de 150.000,00 TL – 160.000,00 TL civarında bir paranın ödenmesini istediğini, mailden kısa bir süre sonra …’na ödeme emri geldiğini beyan etmiştir.
Soruşturma dosyasına mahkememizce senetteki imzanın …..’ya ait olmadığına ilişkin aldırılan 18/12/2019 tarihli bilirkişi raporu sonrasında 13/03/2020 tarihinde …… tarafından verilen ek ifade tutanağında 2012 yılında …’nun hem şirket hissedarı hem de müdür olduğunu ve ortak olması için gerekli nakit parayı eşi …..’nın verdiğini ve bunun karşılığında dava konusu senedi aldığını, senet üzerindeki yazıların kendisine ait olduğunu, senet üzerinde sadece ödeme tarihi olmadığını, daha sonra eşinin senede vade tarihi atmasını söyleyerek kendisine verdiğini, ancak sonradan senedi geri istediğini, kendisininde sonradan senede ciro atarak eşine geri verdiğini, ekonomik olarak eşinin vefatından sonra sıkıntıya düştüğünü ve bunu … ile paylaştığını, …’ün kendisine senetten o zaman bahsettiğini belirttiği görülmüştür.
Davalı senedi …..’ya vermiş olduğu borç neticesinde aldığını beyan etmiş ise de, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesiyle senet arkasındaki ….. imzasının …..’nın el ürünü olmadığı tespit ettirilmiş olup, her ne kadar davalının kendisinden önceki imzaların sıhatini araştırma yükümlülüğü bulunmamakta ise de, olayın oluşuna ilişkin davalı anlatımı dikkate alındığında senedin ….. tarafından düzenlenerek davalıya verildiği beyanı karşısında davalı bu savunmasını da çürütmüştür.
Davacı tarafça, davalı ve dava dışı ……’nın arkadaş oldukları ve planlı olarak olayı gerçekleştirdiklerine ilişkin iddiası, dosyaya davacı tarafça sunulan ve takip tarihinden öncesine ait olduğu anlaşılan davalı ve dava dışı …… ‘ın birlikte çekilmiş fotoğraflarını içerir facebook kayıtları, dava dışı ……’nın davacıdan talep etmiş olduğu paraya ilişkin mailde davacıya verilen sürenin dolduğu tarihten 2 gün sonrasında davalı tarafça avukatına vekalet verilmesi (ki yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davalının …..’nın ölümünü 5 – 6 ay sonra öğrendiği ve bu tarihte avukatına vekalet verdiğine ilişkin çelişkili beyanı) dava dışı ……’nın mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu sonrası davalıyı haklı çıkarmaya çalışacak şekilde imzanın kendisine ait olduğu yönündeki beyanları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak düşünüldüğünde davalının beyanlarının çelişkili davranma yasağına aykırı olduğu, buna mukabil davacı tarafça lehtara ve eşi ……’ya ait hisselerin 28/12/2012 tarihli hisse devir senedi ile devralındığı ve aynı tarihte müdür olunduğu, uygulamada sıklıkla karşılaşıldığı üzere müdürlerden teminat senedi alınmakta olup, dava konusu senedin de, senet düzenleme tarihi de dikkate alındığında teminat senedi olarak verildiği ve akabinde lehtarın eşi …… tarafından davalı …’e teslim edilerek takip başlatıldığı kanaatine varılarak davalının kötü niyetli olarak davacı hakkında borçlu olmadığı senedi takibe koyduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile davacının, davalıya Silivri İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasına konu 28/12/2012 düzenleme tarihli, 28/07/2015 ödeme tarihli, 166.748,00 TL bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve davalının takibinde kötü niyetli olması nedeniyle kötü niyet tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile davacının, davalıya Silivri İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasına konu 28/12/2012 düzenleme tarihli, 28/07/2015 ödeme tarihli, 166.748,00 TL bedelli senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
İİK 72/5.maddesi gereğince 33.349,60 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

Alınması gerekli 11.390,55 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 2.847,64 TL harcın mahsubuyla bakiye 8.542,91 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 2.847,64 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.883,54 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.243,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 19.791,06 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/10/2020

Katip …

Hakim …