Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/511 E. 2018/1126 K. 10.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/511
KARAR NO : 2018/1126

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Mümessillik Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/05/2018
KARAR TARİHİ : 10/12/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 10/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %20 hissedarı olduğu dönemde 19/03/2013 tarihinde ticaret sicil gazetesinde de yayınlandığı üzere şirket ortaklarına 100.000,00 TL nin hisseleri oranında kar payı dağıtma kararı alındığını ancak müvekkilin hisse payına düşen 20.000,00 TL kar payı ödemesinin yapılmadığını kendisinin talebine rağmen bu ödemelerin gerçekleşmediğini daha sonra bazı avans ve şahsi sigortalama bedelleri için 4.000,00 TL nin mahsup edildiğinin kendisine bildirildiğini, kalan bakiye 16.000,00 TL nin ödenmesi için talep ettiğini ancak bir sonuç alamadığını bu nedenlerle borçlu aleyhine Küçükçekmece …. İcra müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını borçlunun haksız itirazı nedeni ile itirazın iptalini ve alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatını arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ticaret sicil kayıtlarına göre müvekkilinin yerleşim yerinin …. Mahallesi ….Caddesi No:… Esenyurt/İstanbul olduğunu bu nedenle Büyükçekmece adli yargı çevresinde yer aldığını, yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış geçerli bir icra takibi olmadığından davanın öncelikle İİK 50/2 maddesi gereğince reddini gerektiğini, davacının müvekkil şirketin ortağı ve yetkilisiyken şirket ortaklığından ayrıldığını ve şirketi temsile ilişkin yetkilerinin sonlandırıldığını, davacının usulsüz para transferleri ile lehine maddi kazanımlar sağladığını Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasında davacının haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin varlığının sabit görülmüş olduğunu ve davacının aleyhine müvekkili şirketin lehine maddi ve manevi tazminata hükmedildiğini, davacının tespit edilebildiği kadarıyla 2012 ve 2013 yılları itibari ile tek yetkili olduğu davalı şirketten kendi şahsi hesabına toplamda 31.250,00 TL para aktardığını, aktarılan paranın davacının talep ettiği kar payının çok üzerinde olduğunu bu nedenle herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığını, izah edilen nedenlerle davanın reddine ve kötüniyetli davacının alacağın %20 si oranında tazminatla sorumlu tutulması gerektiğini arz ve talep etmiştir.
Davacı cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davalının usulsüz para transferi iddialarına karşılık herhangi bir şikayetin müvekkilinin aleyhine olmaması, hem davacının hemde davalı şirketin birbirine karşılıklı açmış olduğu tazminat davalarında bu hususun hiç dile getirilmemiş olması nedeniyle davalının kötüniyetinin ortada olduğunu belirtmiştir.
İİK’nun 50. maddesi gereğince öncelikle icra dairesinin yetkilerine yönelik itiraz incelenerek takip konusu icra dairesi yetkili ise dosyanın esasına girilecektir.
Davalının yetki hususu ile ilgili olarak, İcra dairesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olmayıp, alacaklının yetkisiz bir icra dairesinde takip yapması halinde, icra dairesi kendiliğinden yetkisizliğini gözetemeyceği için borçlunun itiraz yolu ile bunu ileri sürmesi gerekir. İcra dairesinin yetkisinin belirlenebilmesi için öncelikle, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin var olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.
Davalı tarafa, itirazında alacak – borç ilişkisine ve yetkiye açıkça inkar etmiştir. Yetkili icra dairesi genel kural gereği borçlunun Ticaret Sicilinde yer alan adresi Esenyurt’un bağlı bulunduğu Büyükçekmece İcra Müdürlüğü’dür. Borçlunun yetki konusundaki itirazı bu haliyle yerindedir. Takibin yetkili icra dairesinde yapılmış olması itirazın iptali davaları için dava şartıdır. Sonuç olarak itirazın iptali davasının dava şartları bulunmadığından işin esasına girilmeden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, öninceleme duruşmasında davacı vekilinin de yetki itirazını kabul etmesi dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın usulden REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 272,80 TL. peşin harcın mahsubuyla fazla alınan 236,90 TL. harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye giderin hükmün kesinleşmesine müteakiben taraflara iadesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 1.090,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 28,00 TL. yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/12/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır