Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/480 E. 2020/267 K. 02.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2018/480 Esas
KARAR NO : 2020/267
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/05/2018
KARAR TARİHİ : 02/03/2020
KARAR
YAZIM TARİHİ : 18/05/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle;Davacı 15/11/2017 günü itibariyle davalı şirketin ….. pay ile %16.66 oranında pay sahibi olduğunu, bu hususun hazirun cetveli ile sabit olduğunu, olağanüstü genel kurulun 7.maddesi ile sermaye artışına karar verildiğini, artırılan sermayenin ödenmesi için 15 gün süre verildiğini, davalı şirket yönetim kurulu bu kararını Ticaret Sicil Memurluğu’nca tescil olup ilan olduğunu, davacının sermaye artışına kısmen katılması nedeniyle davalı şirketteki payı %7.5 paya düştüğünü, bu hususun 2017 hesap yılı için yapılan olağan genel kurul hazirun cetveli ile sabit olduğunu, davalı şirket kar dağıtımını kar dağıtım tarihi olan 30/01/2018 günü hisse durumunu esas alarak yaptığını, oysaki dağıtılan karın 2016 hesap yılına ait olduğunu, davalı şirketin davacının %7.5 payı olduğunu kabul ederek 31/01/2018 günü 6.151,17 TL ödediğini, oysaki ödenmesi gereken 13.663,79 TL olduğunu, 7.512,63 TL eksik ödeme yapıldığını, bu nedenle 7.500 TL kar alacağı için davalı şirket aleyhine Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, ancak takibin davalının haksız itirazı üzerine durdurulduğunu beyan ederek davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; genel kurul kararına uygun olarak şirketin, 30/01/2018 tarihinde pay defterindeki kayıtlar esas alınarak pay dağıtımını gerçekleştirdiğini, davacının 2016 dönemine ilişkin kar payının 2016 senesindeki hisse oranlarından ödenmesi gerektiği yönündeki beyanlarının hukuki bir temeli olmadığını, davacının iddia ettiği gibi rızası dışında kar payının değişmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, kar payının azalmasının davacının sermaye artırımına kısmen iştirak etmesi sonucu hisse payının azalmasının sonucu oyduğunu, bu hususun da genel kurul ile alınmış bir karar olduğunu, davacının sermaye artırımına tamamen iştirak etmiş olsaydı huzurdaki davayı açmasına gerek kalmayacak olduğunu, dolayısıyla kendi eyleminin sonucu olarak oluşan şartlara karşı fazla talepte bulunmasının da hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, hiç bir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere, davacının iddialarında eksik kar payının 15/11/2017 tarihinde muaccel olduğunu iddia ederken faiz talebi bakımından 30/01/2018 tarihini muacceliyet tarihi olarak esas almasının ne denli çelişkide olduğunu da açıkça ortaya koyduğunu, kaldı ki, kendisine genel kurul kararı doğrultusunda 30/01/2018 tarihindeki hissesi oranında kar payı ödenmiş olup faiz yürütülecek bir alacak da bulunmadığını belirterek haksız ve kötüniyetli davanın reddine, davanın haksız hukuki dayanaktan yoksun faiz ve alacak talebinin reddine, müvekkiline karşı haksız takip başlatılmış olması nedeniyle %20 oranında kötü niyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleştirilen Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Esas – ….. Karar Sayılı Dosyasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin 15/11/2017 günü olağan üstü genel kurul yaptığını, bu genel kurul kararlarının 6. Maddesinde 2016 hesap yılına ait kârın ortaklara hisseleri oranında 30/01/2018 günü dağıtılmasına karar verildiği, müvekkili davalı şirketin 4000/24000 pay ile %16.66 oranında pay sahibi olduğunu, müvekkilinin sermaye artışına kısmen katılması nedeniyle davalı şirketteki payının 6.300/84.000 pas ile %7.5 paya düştüğünü, davalı şirketçe müvekkile %7,5 payı olduğunu kabul edilerek 31.01.2018 günü 6.151,17-TL ödendiğini, ödenmesi gereken 13.663,79-TL olması halde 7.512,63-TL eksik ödeme yapıldığını, bu nedenle müvekkilinin bakiye alacağı için davalı şirket aleyhinde icra takibi yapıldığını, davalının takibe haksız olarak tiriaz ettiğini belirterek davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasında borca yaptığı itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, İİK 67 maddesine göre 7.638,24-TL yönünden %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; genel kurul kararına uygun olarak şirketin, 30/01/2018 tarihinde pay defterindeki kayıtlar esas alınarak pay dağıtımını gerçekleştirdiğini, hal böyle iken genel kurulun tarihinin üzerinden 5 ay geçmesinin ardından, davalı taraf, kendisinin olumlu oyu ve nihayetinde oybirliği ile alınan karar uyarınca yapılan kar dağıtımıyla ilgili bir ödeme emri göndererek, kendi belirlediği bakiye miktarın kendisine ödenmesini talep ettiğini, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, kar dağıtımı şirketin pay yapısı dikkate alınarak hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini belirterek davanın hak düşürücü sürede açılmamış olması ve dava şartı noksanlığı nedeniyle reddine, davanın haksız hukuki dayanaktan yoksun faiz ve alacak talebinin esastan reddine, davalıya haksız takip nedeniyle %20 oranında kötü niyet tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava ve birleştirilen dava; davacıların, alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davacılar vekilince sunulan 28/02/2020 tarihli dilekçesinde; dava ve birleşen Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyasından feragat edildiği, davalar hakkında HMK 311. Maddesince gerekli kararın verilmesi talep edildiği anlaşılmaktadır.
Davalı vekilince sunulan 28/02/2020 tarihli dilekçesinde; taraflarca 25/02/2020 tarihli Sulh ve İbra Protokolü akdedildiği, bu sebeple yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK 307.md.) Feragat ve kabul, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK 309. Md.) Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (HMK 310. md.) Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. (HMK 311. Md.) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkumiyet, ona göre belirlenir. (HMK 312.md.) Vekilin davadan feragat edebilmesi için vekaletnamede buna ilişkin özel yetki bulunması gerekir. (HMK 74/1.md.) Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh mahkemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri daha sonra olursa üçte ikisi alınır. (Harçlar Kanunu 22/1.md.) Anlaşmazlık, feragat nedeniyle öninceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretlerin yarısına, öninceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. (AAÜT 6.md.) Feragat edilmiş olmasından dolayı davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden genel kurallardan farklı uygulamayı gerektiren davacı lehine bir beyanı olduğu takdirde bu beyana göre işlem yapılmalıdır.
Feragat beyanı belirtilen kurallar ile birlikte değerlendirildiğinde davacılar vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu da anlaşılmakla, dava ve birleşen davanın feragat nedeniyle reddi gerektiği sonucuna varılmış ve aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Feragat nedeniyle dava ve birleşen davanın REDDİNE,
-Asıl Dava Bakımından Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40-TL harç, peşin alınan 130,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 76,05-TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
-Birleşen Dava Bakımından Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40-TL harç, peşin alınan 130,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 76,05-TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların yokluğunda dosya üzerinden verildi. 02/03/2020
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır