Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/475 E. 2020/271 K. 02.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/475 Esas
KARAR NO : 2020/271

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan), Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 11/05/2018
KARAR TARİHİ : 02/03/2020
KARAR YAZILIŞ TARİHİ: 17/05/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan), Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan), İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu 3 adet çekin … A.Ş tarafından müvekkili ….. San. San ve Tic. A.Ş’nin emrine cirolandıktan sonra gönderilmek üzere kargoya verildiğini ancak çeklerin kargoda çalınması sonucu zayi olduğunu, çekler için ödeme yasağı konulması hususunda İzmir …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen yargılamada çeklerin ibrazı halinde ödenmemesi için ödeme yasağı konulduğunu, çeklerin müvekkili şirket adına sahte kaşe ve imza kullanılmak suretiyle ciro zincirine konu edildiğini, çeklere bankalarca el koyulmadığını ve haksız kötü niyetli olarak çekleri ellerinde bulunduran kişilere iade edildiğini, ……. Bankası A.Ş…… şubesine ait, 18/03/2018 keşide tarihli, 24.000,00-TL bedelli, …… seri numaralı çek, …… Bankası A.Ş. ….. şubesine ait, 20/03/2018 keşide tarihli, 7.500,00-TL bedelli, …… seri numaralı çek, …… Bankası A.Ş…… şusbesine ait, 30/04/2018 keşide tarihli, 17.510,30-TL bedelli, ….. seri numaralı çeklerden kaynaklı olarak müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespitine, ve iş bu çeklerin yargılama sonuna değin davalılardan alınarak tedbiren el konulması ile icra takibine konu edilmemesine yönelik tedbir kararı verilmesini, davalının toplam takip tutarlarının %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap sunmamışlardır. Davalı … vekili dosyaya vekaletname ibraz etmiştir. Davalılardan …’ye tebligat yapılamamış olup davacı vekili tarafından 21/10/2019 tarihli 3 nolu celsede bu davalı bakımından davanın atiye bırakılması talep edilmiştir. Tebligat yapılan davalıların davayı inkar ettikleri yasal sonucu kabul edilmiştir.

BİRLEŞTİRİLEN İSTANBUL ….. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN ….. ESAS – …… KARAR SAYILI DOSYASINDA;
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; keşidecisi …. Müh. Mimarlık İnş. Ve Tic Ltd Şti, lehdarı …… Yapı – …, bedeli 17.510,30-TL, keşide tarihi 30/04/2018, çek numarası …… olan çekin grup şirketi olan ….. San ve Tic AŞ emrine cirolanarak müvekkili … San ve Tic AŞ.’ye kargo yolu ile gönderildiğini, ancak çekin 07/11/2017 tarihinde kargoda çalındığını, İstanbul …..İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasında çekin icraya konulduğunu, bu çek nedeni ile Bakırköy ….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, Bakırköy …….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyasında ise ciranta ….. San ve Tic AŞ tarafından menfi tespit ve istirdat davası açıldığını, dava konusu çekin müvekkili …‘den diğer müvekkili … San ve Tic Aş ‘ye geldiğini, onun cirosu ile de ….. San ve Tic AŞ ‘ye geçtiğini ancak kargoda çalındıktan sonra ….. San ve Tic A.Ş.’nin kaşesinin sahte olarak üretilip yine sahte imza ile ciro silsilesinin devam ettirildiğini belirterek dava konusu çekin ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkillerinin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile ödenen kısım için istirdadına ve %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi vermemiştir. Davalı … adına Av. … vekaletname ibraz etmiştir. Davalıların davayı inkar ettikleri yasal sonucu kabul edilmiştir.
İlgili mahkemece dosya mahkememizin ….. esas sayılı dosyası arasında davanın taraflarının, konusunun ve davacıların dayandığı gerekçenin aynı olması nedeni ile hukuki ve fiili irtibat olması, usul ekonomisi açısından davaların birlikte görülmesi yerinde olacağı nedenleriyle her iki dava dosyasının HMK 166. maddesi gereğince birleştirilmesine 19/11/2018 tarihinde karar verilmiştir. Birleştirilen dava 13/08/2018 tarihinde açılmıştır.

BİRLEŞTİRİLEN BAKIRKÖY …… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN ….. ESAS – ……. KARAR SAYILI DOSYASINDA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davaya konu 3 adet çekin müvekkil … A.Ş tarafından grup şirketi olan ….. San. San ve Tic. A.Ş’nin emrine cirolandıktan sonra gönderilmek üzere kargoya verilmiş ancak cekin kargoda çalınması sonucu zayi olduğunu, çekler için ödeme yasağı konulması hususunda İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen yargılamada çeklerin ibrazı halinde ödenmemesi için ödeme yasağı konulduğunu, müvekkil şirket ya da ticari ilişkisinin bulunduğu hiçbir firma ile ilgisi olmaylan kişilerce müvekkil şirketin grup şirketi olan ….. San ve Tic .A.Ş. adına sahte kaşe ve imza kullanılmak suretiyle ciro zincirine konu edildiğini, çeklere bankalarca el koyulmamış ve haksız kötü niyetli olarak çekleri ellerinde bulunduran kişilere iade edildiğini, ….. Bankası A.Ş. …… şubesine ait, 18/03/2018 keşide tarihli, 24.000,00-TL bedelli, ….. seri numaralı çek, ……Bankası A.Ş. ….. şubesine ait, 20/03/2018 keşide tarihli, 7.500,00-TL bedelli, …. seri numaralı çek, …… Bankası A.Ş. …….. şusbesine ait, 30/04/2018 keşide tarihli, 17.510,30-TL bedelli, …… seri numaralı bir adet çeklerin davalıdan istirdadına, çeklerin müvekkil şirkete teslimine, müvekkil şirketin borçlu olmadığının tespitine, ….. San Tic. A.Ş. adına sahte kaşe ve imza kullanılmak suretiyle ciro işlemlerinin devam ettirildiği çeklerin davalılardan alınarak el konulmasına ve iş bu çeklerin icra takibine konu edilmemesine yönelik tedbir kararı verilmesini , yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu senette meşru ve iyi niyetli hamili olduğunu, müvekkilinin çekin veriliş koşullarını ve verilme sebebini araştırmak durumunda olmadığını, bunu bilebilecek durumda da olmadığını, davacı tarafın kendi imzasını ret etmediği sürece çekten dolayı borçlu olmadığına dair tespitini isteyemeyeceğini, müvekkilinin çeki kötü niyetle veya ağır kusurlu bir şekilde iktisap ettiğini kesin delillerle ispat etmek zorunda olduğunu, davacı tarafın çekin rızası hilafına elden çıktığı ve ödeme yasağı konulan çeke dayalı icra takibi yapılamayacağına ilişkin olsa da bu durumun alacaklının alacağını temin etmesine de engel bir durum olmadığını ileri sürerek davanın reddine, davacı aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İlgili mahkemece dosya mahkememizin ….. esas sayılı dosyası arasında, hukuki sebep ve deliller yönünden bağlantı bulunduğu, davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği, dosyalardan biri hakkındaki verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olduğu anlaşılmakla usul ekonomisi de nazara alınarak HMK.nun 166/1, 4 madde ve bendleri uyarınca dosyanın, daha önce açıldığı anlaşılan Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine 16/10/2019 tarihinde karar verilmiştir. Birleştirilen dava 11/05/2018 tarihinde saat 16:42 ‘de açılmıştır. Oysa Mahkememiz ….. Esas sayılı dosyasının açılış tarihi 11/05/2018 saat 16:53 olup Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasından sonra açılmıştır.
Birleştirilen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyası mahkememiz dosyasından 28/02/2020 tarihinde tefrik edilerek ….. Esasına kaydedilmiş, HMK 166 gereği aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir hükmü gereği usule aykırı olarak mahkememiz dosyası ile birleştirime kararı veriler dosya hakkında 28/02/2018 tarihinde ilgili mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. İlgili dava Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesince ….. Esasına kaydedilmiştir.
HMK’nın 166. maddesinde davaların birleştirilmesi düzenlenmiştir. Buna göre;
(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
(3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
(5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.
Görüldüğü üzere aralarında bağlantı bulunan ve aynı mahkemede açılmış olan davalar, yargılamanın her safhasında istek üzerine ya da mahkemece kendiliğinden birleştirilebilir. Mahkeme, aralarında bağlantı bulunan davaların her hâlde birleştirilmesine karar vermek zorunda değildir; ancak tahkikatın (yargılamanın) daha iyi bir şekilde yürütülmesi için gerekli gördüğü hâllerde, aralarında bağlantı bulunan davaların birleştirilmesine karar verebilir (Kuru, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı Baskı C:3, İstanbul 2001, s.3439).
Davaların birleştirilmesi kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Birleştirilmesine karar verilen davalar, bir dosyada (ilk açılan dava dosyasında) birleştirilir. Mahkeme, birleştirilen davaları birlikte inceleyip karara bağlar; yani davaların tahkikat safhası müşterektir. Hükümde birleştirilen her dava için ayrı ayrı karar verilmesi ve hüküm fıkrasında, her dava için verilen kararın ayrı ayrı gösterilmesi gerekir (Kuru, s.3444-3445).
HMK’nın 166. maddesinin birinci fıkrasında birleştirme kararının ikinci davanın açıldığı mahkemece verileceği ve bu kararın, ilk davanın açıldığı mahkemeyi bağlayacağı açıkça belirtilmiştir.
Mahkememiz dosyası ile Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin…… esas sayılı (….. yeni esas) dosyası arasında davanın taraflarının, konusunun ve davacıların dayandığı gerekçenin aynı olması nedeni ile hukuki ve fiili irtibat olması, usul ekonomisi açısından davaların birlikte görülmesi yerinde olacağı ve de tabii hakim ilkesi gözetilerek her iki dava dosyasının HMK 166. maddesi gereğince birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacının daha önceden birleştirilme talebinin olduğu ve dosyalar arasındaki irtibat tespit edilerek Usulün 166.maddesi uyarınca iş bu dava dosyasının Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Kararın derhal ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne bildirilmesine
Esas hükümle birlikte İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/03/2020

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)