Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/462 E. 2020/720 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/462
KARAR NO : 2020/720

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/05/2018
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2019/356 ESAS SAYILI DOSYASINDA;

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/05/2019
KARAR TARİHİ : 15/10/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/11/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili 09.05.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket temsilcisi ile davalı şirket temsilcisi arasında 10.10.2014 tarihinde sözleşme imzalandığını, Davalı şirketin, kestiği fatura bedellerinin sözleşmede kararlaştırılan %20’sini müteaddit taleplerine rağmen müvekkili şirkete ödemeyerek sözleşme yükümlülüğüne aykırı davrandığını, bunun üzerine, müvekkili şirket tarafından biriken sözleşme bedelinin ödenmesi maksadıyla Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyasından davalı şirket hakkında başlatılan kısmi icra takibine itirazda bulunularak takibin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davalı tarafından, icra takibine yönelen haksız itirazın iptali ile icranın devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere, icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin de davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibinde ödeme emrinin tebligatı işbu davanın evvelinde usulsüz olarak tatbik edildiğini ve davalı müvekkilinin takiple ilgili olarak hiçbir malumatı olmadığı halde başta banka hesapları olmak üzere birçok haciz işlemi ile karşı karşıya bırakılmasına neden olunduğunu, böylelikle tacir sıfatını haiz olan ve dolayısıyla ticarî faaliyetlerinin hemen hemen tamamında banka kanalını kullanan müvekkilinin ticarî etkinliği adeta durma noktasına getirildiğini, usulsüz tebligat ile ilgili taraflarınca ikame edilen Bakırköy …… İcra Hukuk Mahkemesi ….. E. sayılı memur muamelesini şikayet davasında 25.09.2017 tarih ve …. K. sayılı karar ile davanın kabulüne karar verildiğini, karşı tarafın söz konusu kabul kararı aleyhine yapmış olduğu istinaf başvurusu da İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi’nin 11.04.2018 Tarih,…… Esas ve …… Karar sayılı kararı ile reddedilerek haklı olduklarının sübuta erdiğini, davaya dayanak olarak gösterilen sözleşmenin “Cezai Şart” başlıklı 5.2nci maddesini de görmezden gelerek ve taraf iradeleri ile oluşturulan sözleşme hükümlerini hiçe sayarak hareket ettiğini, bu noktada davalı müvekkili şirkete noter aracılığı ile gönderilen herhangi bir tebligat söz konusu olmadığını, bunun yanı sıra davacı tarafından aksi bir iddiada bulunulması halinde, ispat yükünün yine kendileri üzerinde olduğu aşikâr olduğunu, bu bağlamda sözleşmenin bir uyuşmazlık konusuna dayanak teşkil edebilmesi için yerine getirilmesi gereken usulî işlem yerine getirilmiş olmadığından, davanın reddi ile Haksız icra takibi nedeniyle %20’den az olmamak üzere davacı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA TALEP:müvekkili şirket temsilcisi ile davalı şirket temsilcisi arasında 10.10.2014 tarihinde sözleşme imzalandığını, davalı şirketin, kestiği fatura bedellerinin sözleşmede kararlaştırılan %20’sini müteaddit taleplerine rağmen müvekkili şirkete ödemeyerek sözleşme yükümlülüğüne aykırı davrandığnıı, Bunun üzerine, müvekkili şirket tarafından Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… Esas sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, kuruluşundan bu güne geçen 30 yıllık zaman diliminde bir çok firmanın danışmanlık hizmetlerini üstlendiğini ve birçok önemli projede başarısını kanıtladığını, müvekkili şirketin davacı tarafın iddia ettiği gibi taraf olduğu bir akitten doğan borcunu ifa etmeyerek akde aykırı davranmasının ve basiretsiz bir tacir gibi hareket etmesinin mevzu bahis olmasının mümkün olmadığını, davacı tarafın ne takip talebinde, ne de dava dilekçesinde müvekkiline atfettiği toplam 1.501.192,77 TL lik borç ile ilgili hiçbir somut belge veya senede dayanmadığının açıkça görüldüğünü, söz konusu sözleşmenin yapılacak inşaatın lojistik işleri için imzalandığını, lojistik işlerine ilişkin ihalenin de hiç gerçekleşmediğini, müvekkili şirket ile davacı taraf arasında imzalanan sözleşmenin 2.1. maddesi uyarınca ……’e vekaletname düzenlendiğini, söz konusu vekaletname ile ……’in müvekkili şirket adına ……. referans numaralı …… ihale işlemleri ile ilgili olarak …… Lojistik firması ile görüşmesi için yetkilendirildiğini, ……’in davacı şirketin ortağı konumunda olduğunu, ancak ihalesi yapılmayan işin, gümrük işleri ayağına ilişkin olarak farklı bir ihale yapıldığını, müvekkili şirketin başka bir iş ortağı olmaksızın, tek başına girdiği ….. referans numaralı ……. ihalesini kazanarak,……. Rafineri ile Gümrük Hizmetleri Sözleşmesi imzalayarak……. Rafineriye gümrük işleri ile ilgili olarak hizmet verdiğini, zikredilen dosyanın henüz derdest olmasına rağmen davacının aynı sözleşmeye dayanan aynı alacağa ilişkin talep etmiş olduğu ihtiyati haczin reddi kararı dahi davacının iddia ve taleplerinin yersiz ve mesnetsiz olduğuna delalet ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava ve birleşen davada talep; itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir.
Asıl davada, Mahkememizin 11/03/2020 tarihli ara kararı ile davacı vekiline, eksik harcı ikmal etmek üzere HMK’nun 120/2. maddesi uyarınca 2 hafta kesin süre tanınmış, bu süre içinde harç eksikliğinin tamamlamaması halinde ise Harçlar Kanunu’nun 30.maddesi uyarınca asıl dava dosyasının işlemden kaldırılmasına ve işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde harç ikmali yapılarak davanın yenilenmemesi halinde ise HMK’nun 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtar edildiği, verilen kararın davacı vekiline e-tebligat ile tebliğ edildiği, e-tebligatın 18/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, pandemi nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulunun ve de Hakimler ve Savcılar Kurulunun 13/03/2020 tarihli önerileri, 7226 sayılı Kanunun geçici 1.maddesi ve buna istinaden Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 30/03/2020 tarih 2020/51 sayılı kararı, 30/04/2020 tarih 2480 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ve Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 30/04/2020 tarih 2020/51 sayılı kararı gereğince sürelerin durması sebebiyle 15/06/2020 tarihine kadar harç ikmal süresinin devam ettiği ancak bu süre içerisinde harcın yatırılmadığı, 15/06/2020 tebellüğ tarihinden itibaren HMK’nun 120/2. maddesi uyarınca 2 hafta kesin süresi içerisinde harcın yatırılmadığı anlaşıldığından 29/06/2020 tarihinde dosyanın işlemden kaldırıldığı, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren Harçlar Kanunu’nun 30.maddesi uyarınca asıl dava dosyasının 3 aylık dava yenileme süresinde yenilenmediği, dava yenileme süresinin 29/09/2020 tarihi itibariyle dolduğu anlaşılmakla HMK 150/5 maddesi gereğince asıl davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Birleşen davada, 04/12/2019 tarihli ara karar ile, eksik harcı ikmal etmek üzere davacı vekiline HMK’nun 120/2. maddesi uyarınca 2 hafta kesin süre verilmiş, bu süre içinde harç eksikliğinin tamamlamaması halinde ise Harçlar Kanunu’nun 30.maddesi uyarınca birleşen dava dosyasının işlemden kaldırılmasına ve işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde harç ikmali yapılarak davanın yenilenmemesi halinde ise HMK’nun 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtar edildiği, ancak ihtara rağmen harç ikmalinin gerçekleştirilmediği ve 7226 sayılı Kanunun geçici 1.maddesi dikkate alınarak Harçlar Kanunu 30 ve 32. Maddeleri ve HMK 150/5 maddeleri gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
a-Asıl dava bakımından;
1-Mahkememizin 11/03/2020 tarihli ara kararı ile davacı vekiline ”Asıl dava değeri olan 311.000,00 TL üzerinden hesap edilen 5.311,10 TL harç için yatırılan 35,90 TL harç yatırılmış olmakla 5.275,20 TL eksik harcı ikmal etmek üzere davacı vekiline HMK’nun 120/2. maddesi uyarınca 2 hafta kesin süre tanınmasına, bu süre içinde harç eksikliğinin tamamlamaması halinde ise Harçlar Kanunu’nun 30.maddesi uyarınca asıl dava dosyasının işlemden kaldırılmasına ve işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içerisinde harç ikmali yapılarak davanın yenilenmemesi halinde ise HMK’nun 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin davacı vekiline ihtarına,” şeklinde verilen kararın davacı vekiline e-tebligat ile tebliğ edildiği, e-tebligatın 18/03/2020 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, pandemi nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulunun ve de Hakimler ve Savcılar Kurulunun 13/03/2020 tarihli önerileri, 7226 sayılı Kanunun geçici 1.maddesi ve buna istinaden Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 30/03/2020 tarih 2020/51 sayılı kararı, 30/04/2020 tarih 2480 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ve Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 30/04/2020 tarih 2020/51 sayılı kararı gereğince sürelerin durması sebebiyle 15/06/2020 tarihine kadar harç ikmal süresinin devam ettiği ancak bu süre içerisinde harcın yatırılmadığı, 15/06/2020 tebellüğ tarihinden itibaren HMK’nun 120/2. maddesi uyarınca 2 hafta kesin süresi içerisinde harcın yatırılmadığı anlaşıldığından 29/06/2020 tarihinde dosyanın işlemden kaldırıldığı, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren Harçlar Kanunu’nun 30.maddesi uyarınca asıl dava dosyasının 3 aylık dava yenileme süresinde yenilenmediği, dava yenileme süresinin 29/09/2020 tarihi itibariyle dolduğu anlaşılmakla HMK 150/5 maddesi gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
b-Birleşen dava bakımından;
1-Birleşen mahkememizin ……. esas ve ….. karar sayılı ilamı bakımından yukarıda belirtilen tarihler dikkate alınarak 03/01/2020 tarihinde HMK 150.maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılmasına, 30/06/2020 tarihine kadar (7226 sayılı Kanunun geçici 1.maddesi dikkate alınarak) harçlı yenilenmediği anlaşılmakla (Harçlar Kanunu 30 ve 32. Maddeleri ve HMK 150/5 maddeleri) gereğince DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
-ASIL DAVADA:
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40 TL harç için peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 18,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
-BİRLEŞEN DAVADA:
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40 TL harç için peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik 10,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davalı vekilinin yüzüne, davacı vekilinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/10/2020

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)