Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/434 E. 2018/1169 K. 19.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/434
KARAR NO : 2018/1169

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 02/05/2018
KARAR TARİHİ : 19/12/2018
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/01/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin, …. mahallesi …. Cad… Sk.No… …. adresinde faaliyette bulunan işyerinde 2014 yılından beri davalı kurumun …. Abone nolu Elektrik abonesi olduğunu, Davacı müvekkilinin davalı kurum nezdindeki 4 yılı aşkın süredir devam eden elektrik aboneliği nedeniyle davalı kuruma ödenmemiş herhangi bir borcu bulunmadığı gibi sözleşme dışı-kaçak yada abonesiz kullanımı söz konusu olmadığını, Dijital Sayaç olarak abonelendirilen müvekkilin bu sayacının 07.12.2017 günü yapılan kontroller sırasında Gerilim uçlarının ters bağlantılı olduğu tespit edildiği, mevcut saatin mühürü görevlilerce söküldüğünü, doğru bağlantı yapılarak tekrar mühürlendiğini, yapılan bu işlemin öncesinde veya sonrasında müvekkilin herhangi bir müdahalesinin söz konusu olması mümkün olmadığını, davalı elektrik idaresinin yaygın uygulamasının faturanın ödenmemesi durumunda hemen elektriğin kesilmesi olduğunu, Bu kapsamda müvekkile, açıkça açacağı dava ile mahkemeden tedbir kararı getirilmemesi halinde elektriğinin kesileceği bildirilmiş olduğunu, Elektrik enerjisinin kesilmesi halinde işlettiği atölyenin enerjisiz kalması nedeniyle çalışma ortamı ortadan kalkacak gerek müvekkil ve gerekse çalışanlar onarılmaz zararlarla karşı karşıya kalacağı, bu nedenle idare ile aralarındaki ihtilaf çözülene kadar müvekkilinin elektriğinin kesilmemesi, enerjinin kesilmesi halinde ise biran önce açılması yönünde tedbir kararı verilmesi ve borçlu olmadığımızın tespiti, davacı müvekkilinin 31.03.2018 tarihli ve … No’lu Elektrik faturası kapsamı yönünden davalı kuruma borçlu olmadığının tespitini, dava sonuçlanana kadar, müvekkilinin elektriğinin kesilmemesi, kesilmiş ise açılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı ile müvekkili şirket arasında …. nolu tesisata ait abonelik ilişkisi mevcut olduğunu, davacı yanın tacir sıfatının olmadığını, bu sebeple davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkili şirket tarafından yapılan işlemlerin usulüne uygun olduğundan bahisle davanın reddini ve Davanın görevsiz mahkemede açılmış olması sebebiyle usulden reddine, Yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Menfi tespit talebinden ibarettir.
GEREKÇE:
Bilindiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup bunlara dava şartları denir. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil davanın esasını girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
Mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkeme davanın mesmu (dinlenebilir) olmadığından reddetmesi gerekir.
Mahkemelerin görevine ilişkin kurallarda kamu düzeninden olması nedeniyle dava şartları arasında sayılmıştır. (HMK 114/1-c)
Asliye Ticaret Mahkemesinin görevini düzenleyen 6102 sayılı TTK.’nun 4. ve 5. maddeleri uyarınca özel yasalarda Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna ilişkin belirlemeler dışında bir ihtilafın Asliye Ticaret Mahkemesinin görevinde olabilmesi için o ihtilafın ya Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir husustan kaynaklanması ya da her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması gerekir. Oysa ki dava konusu ihtilaf ne Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir ihtilaftır ne de her iki tarafta tacirdir. Hal böyle olunca HMK.’nun 2. Maddesi uyarınca görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun anlaşılması karşısında aşağıdaki şekilde hüküm tesisi uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli BAKIRKÖY NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2018

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)