Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/389 E. 2020/731 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/389 Esas
KARAR NO : 2020/731

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki İnanç Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2017
KARAR TARİHİ : 19/10/2020
KARAR
YAZIM TARİHİ : 21/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Çatalca İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın hukuka aykırı surette borca itiraz ettiğini ve takibin durmasına neden olduğunu, davalı tarafından davacıya şirket ortaklığı verileceği beyan edilerek şirket sermaye payı altında ödeme yapmasının istendiğini, müvekkilinin de davalının şirket ortaklığı vereceği yönündeki beyanlarına itibar ederek davalının hesabına sermaye bedeli olarak 133.450,00-TL ödeme yaptığını, davacının davalı tarafa ödemelerini yapmasına rağmen şirketten ortaklık ve her hangi bir pay verilmediğini, karşılığında davacının yaptığı ödemelerin iadesini talep ettiklerini, icra takip dosyasındaki alacağın miktarının yüksek olması, davalı borçlunun davacıdan mal kaçırma ihtimaline binaen davacının daha fazla zarara uğramaması amaçlı olarak davalı adına kayıtlı gayrimenkul ve araçların borca yeter kısmına devri ve diğer ayni hak tesisini engeller nitelikte ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini taleple neticeten; davalı borçlunun Çatalca İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapsamında ileri sürdüğü itirazlarının iptaline ve duran icra takibinin devamına, davalarının kabulü ile yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesine özetle; müvekkili aleyhine davacı tarafından banka dekontuna dayalı Çatalca İcra Müdürlüğünde haksız ve mesnetsiz olarak icra takibi başlatıldığını, bu icra takibine itiraz etmeleri üzerine davacı tarafından mahkememizde asılsız iddialar ile iş bu davayı açtıklarını, davalının davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, aksine davacının davalıya ödemediği ve delil listesi ekinde de görüleceği üzere büyük bir borcunun olduğunu, müvekkiline olan borcunu ödememek için davacının bu yollara başvurduğunu, davacının esasen en baştan bu yana davalıyı zarara sokmak ve davalıdan para koparmak amacıyla kasıtlı olarak hareket ettiğini, dava konusu ettiği banka dekontlarına yazdığı açıklamalarından da bu durumun anlaşılacağını, davacının müvekkiline borcunu ödemek için göndermiş olduğu ödemelerde iyi niyetli olan müvekkilinin dikkat etmeyeceğini düşünerek şirket sermaye ödemesi yazdığını, müvekkilinin davacıya ortaklık teklif edebileceği her hangi bir şirketinin bulunmadığını, müvekkilinin şahıs şirketi sahibi olduğunu, davacı ile müvekkilinin yeğeni aracılığıyla davalının tanışmış olduğunu ve aralarında ticari ilişkinin başladığını, davacının müvekkilinden aldığı ürünlerin parasını ödemediğini, müvekkiline çekler verdiğini, ancak bu çeklerin bedelini ödemediğini, müvekkilinden borç para istediğini, müvekkilinin kendi ticari itibarının sarsılmaması için çek bedellerini kendisinin ödediğini, müvekkiline ödediği çeklerin geri dönmesi üzerine müvekkilinin davacı ile irtibatını kestiğini, davacının müvekkilini tehdit ettiğini, neticeten; müvekkili hakkında açılmış bulunan iş bu itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Çatalca İcra Müdürlüğün … esas sayılı dosyası, bankalara ait kayıtlar ve hesap dökümleri, ödeme dekontları, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükümlerine amirdir.
Çatalca İcra Müdürlüğün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının davalı aleyhinde 133.450,00-TL asıl alacak, 37.494,14-TL olmak üzere toplam 170.944,14-TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, alacağın sebebinin borçlunun …bank hesabına yatırılan 133.450,00-TL şirket sermayesi bedelinin şirket sermayesi verilmemesi ve ödemenin iade edilmemesi sebebiyle faizi ile geri iadesi olarak belirtildiği, takibin ilk olarak Çerkezköy İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılmış olduğu, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde borca ve yetkiye itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce 18/07/2017 tarihinde yetkisizlik kararı verildiği, Çatalca İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe devam edildiği, borçlunun süresinde alacağın tümüne ve ferilerine itiraz ettiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 25/11/2019 havale tarihli raporunda; davalının 2014 – 2015 – 2016 yılları şahıs mükellefiyetine ait defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalının incelenen ilgili yıllar ticari defterlerinde davaya konu toplamda 133.450,00-TL’lik “… Şirket Sermaye Ödemesi” açıklamalı davacı ödemelerinin kayıtlı olmadığını, davacı yanın davalı yan ile ortaklığının bulunmadığını, davalının cevap dilekçesinde davacının ödediği bedelin davalıya olan borcuna istinaden yapıldığı iddiasına ilişkin ise davaya konu ödemelerin yapıldığı tarihlerden önce davalının davacıya toplamda 75.000,00-TL ödeme yapılmış olduğunu, 20/01/2014 – 22/12/2015 tarihleri arasında ise toplamda 392.790,00-TL ödeme yapıldığının tespit edildiğini, ancak bu ödemelerin açıklama kısmında neye istinaden yapıldığının belirtilmediğini, davacının takip tarihinden önce davalıya ihtarının bulunmadığını, işlemiş faiz yönünden alacağının bulunmadığını, davacının talebi ile bağlı olunarak faizin takip tarihinden itibaren istenebileceğini bildirmiştir.
HMK’nun ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; Kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.

Yargıtay’ın yerleşik görüşüne göre, Türk Borçlar Kanunu’nun 555 vd. (Borçlar Kanunu’nun 457 vd.) maddelerinde düzenlenen havale, hukuksal niteliği itibari ile bir borç ödeme aracıdır. Havale belgelerinde bedelin başka bir hukuki ilişki için gönderildiği belirtilmemiş ise, bu belgenin bir borcun ödendiğine dair kanıt olduğu kabul edilir. Bu yasal karinenin tersini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) ileri süren havaleci (muhil), bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 12.3.2003 tarihli, 2003/3-118 E.,2003/158 K. sayılı kararı).
Davacının, gönderilme nedeni “… Şirket Sermaye Ödemesi” olarak belirtilen havaleyi, davalı ile aralarındaki şirket sermayesi verilmesine ilişkin olarak gönderdiğine ilişkin iddiası davalı tarafça kabul edilmemiş, tersine, bu paraların kendisine olan borca dair ödemeler olduğu savunulmuştur. Böylece davalı, davaya konu paranın kendisine gönderildiğini ( maddi vakıayı ) ikrar etmiş, ancak bunların davacı tarafından ileri sürülen nedenle değil, başka bir nedenle gönderildildiğini savunmak suretiyle, vakıanın hukuksal niteliğinin ileri sürülenden farklı olduğunu bildirmiştir. İspat yükünü üzerine alan davalı taraf iddialarını usulüne uygun ve yasal delillerle kanıtlayamamıştır. Her ne kadar davalı tarafından davacıya bir kısım ödemeler yapılmış olsa da bu ödemelerin neye ilişkin olduğu belirli olmadığı gibi davacının yapmış olduğu ödemenin de borcuna ilişkin olduğu iddiasını kanıtlar dosyada delil bulunmamaktadır. Davacının sebepsiz zenginleşme çerçevesinde işbu parayı davalıdan geri talep etme hakkı mevcut olup bu kapsamda davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İncelemeye sunulan banka kayıtları, ticari defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip itibariyle davalıdan 133.450,00-TL alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının kısmen iptaline, işlemiş faiz talebinin davalının temerrüte düşürüldüğüne dair her hangi bir delil sunulmamış olması nedeniyle reddine, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının Çatalca İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 133.450,00-TL asıl alacak bakımından iptali ile takibin bu değer üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Kabul edilen 133.450,00-TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacının takibe geçmekte kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığı için davalı yanın %20 kötü niyet tazminat isteminin yasal koşulları bulunmadığından reddine,
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 9.115,96-TL harçtan peşin alınan 2.919,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.196,66-TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 2.919,30-TL peşin harcın tamamı ile 31,40-TL başvurma harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 7,25-TL vekalet pulu, 945,50-TL bilirkişi ücreti-posta masrafı toplamı 988,75-TL’nin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 771,88-TL’si olmak üzere toplam (2.919,30-TL+771,88-TL) 3.691,18-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 4,60-TL vekalet harcı, 7,25-TL vekalet pulu, 28,00-TL posta masrafı toplamı 39,85-TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 8,74-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 16.627,75-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden 5.624,12-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde talep halinde davalıya iadesine,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmım kalması halinde HMK 333 gereği karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 19/10/2020

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)