Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/379 E. 2019/17 K. 09.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/379 Esas
KARAR NO : 2019/17

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2018
KARAR TARİHİ : 09/01/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 28/01/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya külçe çinko satımı yaptığını, tarafların anlaşmalarına göre düzenlenen fatura sonucu davalının 25.535,40 USD borcu bulunduğunu, bu hususta davalıya ihtar gönderildiğini, davalının mal bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Silivri İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, taraflar arasında başlayan ticaretin ilk teklif formu olan 05/04/2017 tarihli teklif formunda görüleceği üzere kur farkı, vade farkı olmayacağının belirtildiğini, davacının kur farkı olacağını beyan etmesi durumunda müvekkilinin davacıyla alışverişte bulunmayacağını, bu hususun ticari defterlerden de açıkça görüldüğünü belirterek davanın reddini istemiştir.

Dava, davacının cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Silivri İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 25.535,40 USD asıl alacak, 100,04 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.635,44 USD alacağa takip tarihinden itibaren döviz kuruna uygulanacak faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Davalı usulune uygun meşruhatlı davetiyeye rağmen ticari defter ve belgelerini ibraz etmemiştir.
Bilirkişi 06/11/2018 havale tarihli raporunda; davacının 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunmadığı, ancak USD cari hesap ekstresine göre davalıdan 25.535,40 USD alacağının olduğu, davalının 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacıya borcunun bulunmadığı, davalının ödemelerini TL çekleriyle yapmış olduğunu, davacı ticari defterlerinde davalının alacağının bulunmadığı, dava dilekçesi ekinde sipariş formlarının birinde “fatura tarihlerindeki TL fiyatları geçerli olacaktır. Kur farkı, vade farkı olmayacaktır.” ibaresinin bulunduğu, davalı tarafından yapılan ödemelerin TL cinsinden yapıldığı, davacının da bu ödemelere yönelik bir itirazının bulunmadığı, kur farkına yönelik davacı tarafından herhangi bir faturanın da düzenlenmediği gibi kur farkına istinaden kendi ticari defterlerinde muhasebe kaydının da bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında TL cinsinden ödeme üzerinde teamülün olduğunu bildirmiştir.
Takip dosyası, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına nazaran; davacı tarafından cari hesap alacağına istinaden başlatılan takibe istinaden yapılan yargılamada incelenen davacı defterlerinde davacının davalıdan alacağının bulunmadığının tespit edilmesi taraflar arasında kur farkı düzenleneceğine ilişkin bir anlaşma olmayıp ödemenin TL cinsinden yapılması karşısında teamülünde bu yönde oluştuğu kaldı ki, kur farkına yönelik davacı tarafından düzenlenmiş herhangi bir faturanın da bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, davacının takibinde kötü niyetli olduğu ispat olunamadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine ,
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.171,73 TL harcın mahsubuyla fazla alınan bakiye 1.127,33 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
AAÜT gereğince hesap edilen 10.511,39 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/01/2019

Katip …

Hakim …