Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/365 E. 2019/549 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/365
KARAR NO : 2019/549

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 11/04/2018
KARAR TARİHİ : 30/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/06/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin dava dışı ….Limited Şirketi’nde çalıştığını, davalı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nce ticaret sicilinden resen terkin edildiğini, müvekkili adına Bakırköy … İş Mahkemesi’nin ….esas sayılı dosyası ile tespit davası açıldığını, davada halen taraf teşkilinin sağlanamadığını, davanın devam edebilmesi için şirketin ihyasının gerektiğini ve Bakırköy … İş Mahkemesi tarafından ihya davasının açılması için taraflarına yetki ve süre verildiğini, bu sebeplerle 24/06/2014 tarihinde bakanlık kararı gereğince re’sen terk edilen … Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …’nın usulüne uygun meşruhatlı davetiyeye rağmen davaya cevap vermemiş duruşmalara katılmamıştır.
Dava, … Limited Şirketi’nin ihyası isteminden ibarettir.
Davanın dayanağını oluşturan Bakırköy … İş Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı SGK başkanlığı tarafından davalı … Limited Şirketi aleyhine işçilik alacaklarının tahsiline ilişkin olduğu, davacıya ihya davası açılması hususunda 06/12/2017 tarihli duruşmada süre ve yetki verildiği, davamızın bekletici mesele yapıldığı, celp edilen ticaret sicil kaydına göre de şirketin tasfiyesini sona erdiği 24/06/2014 tarihinde kaydın terkin edildiği anlaşılmıştır.

GEREKÇE:
Dava, ticaret sicil kaydı silinen şirketin ihyası istemine ilişkin olup, Davacı, davalı şirket aleyhine Bakırköy … İş Mahkemesinin…. E. Sayılı dosyası ile hizmet tespiti istemli dava açmış olduğunu bildirerek, iş bu dava ile davalı şirketin ihyasını talep etmiştir.
6102 sayılı TTK.nun 547. maddesi:
(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. Hükmünü içermektedir.
Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.
Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.01.1999 gün ve 1999/10-1-1 sayılı Kararı).
Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın limited şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanması gerekmektedir.
Davacının, derdest olan davanın devamı için gerekli olan taraf teşkilinin sağlanması bakımından davalı şirketin ihyasının istemekte hukuki yararı bulunmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, ticaret sicil dosyası, Bakırköy … İş Mahkemesi’nin ….esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamına binaen; davacı tarafından sicilden terkin edilen şirket aleyhine işçi alacaklarından dolayı açılmış davanın varlığına rağmen tasfiyesinin tamamlanıp şirketin terkin edildiği, oysa ki bu davanın varlığı karşısında tasfiyenin gerçek anlamda tamamlandığı ve tasfiyenin hukuken sonuçlandırıldığının kabul edilemeyeceği anlaşılmakla, sicilden resen terkin edilen şirketin Bakırköy … İş Mahkemesi’nin …. esas sayılı dava dosyasına özgü ihyasının gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar verilmiş; davada davalı … Sicil Müdürlüğü’nün yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi karşısında adı geçen davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesi uyarınca resen sicilden terkin edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil nolu …. Ltd.Şti’nin TTK nın 547.maddesi gereğince Bakırköy 18.İş Mahkemesi’nin 2017/85 esas sayılı dosyasında taraf teşkilinin sağlanması bakımından İHYASINA, kararın bir örneğinin İstabul Ticaret Sicil Müdürlüğüne tevdiine,
2-Keyfiyetin tescil ve gazete ile ilanına,
3-Tasfiye memuru …’nun görevlendirilmesine, kendisinin şirket ortağı ve tasfiye memuru olduğu dikkate alınarak ücret takdirine yer olmadığına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davalı tasfiye memurundan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 170,00 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memurundan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalı tasfiye memurundan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalı … Sicil Müdürlüğü zorunlu yasal hasım olduğundan davacı lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
9-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair karar, tasfiye memuru …’nun yüzüne karşı davacının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır