Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/362 E. 2020/242 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/362
KARAR NO : 2020/242

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2018
KARAR TARİHİ : 21/02/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 17/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra takibinin bir diğer borçlusu ve takibe konu çekin lehdarı olan, davalı … arasında mevcut ticari ilişki sebebi ile, takibe ve davaya konu … bankası …. Şubesi’nin 25.000 TL bedelli, 31/03/2018 keşide tarihli, …. seri numaralı çeki, …’e müvekkili şirketçe keşide edilip verildiğini, bir süre sonra işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde, işbu çekin iptali için İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. sayılı dosyası ile dava açıldığını, mahkemece öncelikle ödeme yasağı yönünde tedbir kararı verildiğini ve akabinde yapılan yargılama neticesinde …. K. Sayılı, 02.10.2017 tarihli ilamı ile takip ve dava konusu çekin iptaline karar verildiğini, söz konusu kararın 10/10/2017 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşme şerhli İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı iptal kararı, davalılardan … tarafından müvekkiline sunularak ödemenin yapılmasının talep edildiğini, ilgili yasal düzenleme ve kesinleşmiş mahkeme kararının varlığı karşısında, müvekkili davacı şirketin, davalılardan …’e iptal kararında bahsi geçen çekler için ödeme yaptığını, dava konusu-takip konusu iptal edilen çekin hırsızlık sonucu çalınıp, mahkemece çekin iptaline karar verildikten sonra yerine, yine keşidecisi …olan ve iş bu çek bedeli ile aynı değere sahip … BANK … Şubesi’nin 25.000 TL bedelli, 31.03.2018 keşide tarihli, … seri numaralı çek davalılardan …’e teslim edildiğini, bu çek muhatap bankaya süresinde ibraz edilince ödendiğini, bu nedenle dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davalının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı İİK 72 maddesine göre menfi tespit davası açmadığını, bu dava sadece icra alacaklısına karşı açılan bir dava olduğunu, çek iptal kararı da olsa bu karar vadesi gelmeyen çeke yeniden çek keşide edilmesi suretiyle tazelenmesi mümkün olmadığını, çek iptal kararı ancak vadesi gelen çekle ilgili (meşru hamilin ortaya çıkmaması halinde) talep hakkı doğurduğunu, vadesi gelmeden talep hakkı doğurmayacağını, müvekkilinin ….’da yıllardan beri iplik ticareti yapan bir kişi olduğunu, …. Tekstil Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin sahibi ve yetkilisi olduğunu, çeki de aynı piyasada 1996 yılından beri faaliyette bulunan … Tekstil Gıda Ve Temizlik Maddeleri İthalat İhracat Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin sahibi ve yetkili olan aynı zamanda müvekkilinin müşterisi olan …..’dan alacağına karşılık olarak alındığını, bu kişi hakkında icra takibi kesinleştiğini, çekin üzerinde İstanbul Ticaret odasında …. sicil noya kayıtlı …. İnşaat Taahhüt Mühendislik Mimarlık Besicilik Turizm İthalat İhr. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin cirosu olduğunu, Ayrıca …’inde cirosu olduğunu, (Davacı bu diğer iki cirantaya da davada açmadığını) yani ciro silsilesi düzgün bir çek olduğunu, davacı ile diğer davalının birlikte hareket ederek borçtan kurtulma gayretinin söz konusu olma ihtimali yüksek olduğunu, belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, 16/10/2019 tarihli celsede davayı kabul ettiğini, davaya konu çek yerine davacının kendisine yeni bir çek verdiğini, o çekin ödendiğini, dava konusu çekteki ciro imzasının kendisine ait olmadığını beyan etmiştir.
Dava, davacının, iptaline karar verilen çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, içeriğine göre; davacının davalı … ile arasında bulunan ticari ilişki nedeniyle davalıya davaya konu ….bankası … Şubesi’nin 25.000 TL bedelli, 31/03/2018 keşide tarihli, … seri numaralı çeki verdiği, davalının çekin çalındığı iddiasıyla Mahkemeye başvurduğu, İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E- …. K. Sayılı ilamı ile dava konusu çekin iptaline karar verildiği, çek iptali kararı ile davalı …in davacıya başvurduğu, karşılığında …. bank … Şubesi’nin 25.000 TL bedelli, 31.03.2018 keşide tarihli, …. seri numaralı çekinin davalıya verildiği ve çekin davalı tarafından tahsil edildiği, iptaline karar verilen çekin ibraz tarihinde davalı … tarafından ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Gaziantep BAM … HD.’nin … E. – …. K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere;
Uyuşmazlık, çek keşidecisi olan davacı-borçlunun kıymetli evrakın zayii nedeniyle iptal kararını alan kişiye çek bedelini ödemesinin kendisini borçtan kurtarıp kurtarmayacağı noktasında toplanmaktadır.
6102 Sayılı TTK nun konu ile ilgili maddelerinden 651/1.maddesine göre; kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir, ikinci fıkrasına göre ise “Kıymetli evrakın zayi olduğu veya zıyaın ortaya çıktığı anda senet üzerinde hak sahibi olan kişi, senedin iptaline karar verilmesini isteyebilir.”
Anılan Yasa’nın 652. maddesine göre ise;(1) İptal kararı üzerine hak sahibi hakkını senetsiz olarak da ileri sürebilir veya yeni bir senet düzenlenmesini isteyebilir. (2) Bunun dışında iptal usulü ve hükümleri hakkında, kıymetli evrakın çeşitli türlerine ilişkin özel hükümler uygulanır.
655. maddesinde; (1) Borçlu, ancak senedin hamili bulunan ve senette adı yazılı olan veya onun hukuki halefi olduğunu ispat eden kişilere ödemek zorundadır. (2) Bu husus ispat edilmediği hâlde ödemede bulunan borçlu, senedin gerçek sahibi olduğunu ispat eden bir üçüncü kişiye karşı borcundan kurtulmuş olmaz.
Senetten Doğan Borç başlıklı 646. Maddeye göre; (1) Kıymetli evrakın borçlusu, ancak senedin teslimi karşılığında ödeme ile yükümlüdür. (2) Hile veya ağır kusuru bulunmadıkça borçlu, vade geldiğinde, senedin niteliğine göre alacaklı olduğu anlaşılan kişiye ödemede bulunmakla borcundan kurtulur.
İptal kararını alan kişi, (iptal kararının davacısı) borçludan, kendisine senedi ibraz etmeden ödemede bulunmasını isteyebilmek hakkını kazanmaktadır. İptal kararının etkileri hak sahipliğinin teşhisi meselesine ilişkindir. Kararın, maddi hukuk yönünden herhangi bir etkisi yoktur. Bu kararla, senedi elinde bulunduran üçüncü şahsın hakkının sona erdiği, onun yerine artık bundan böyle davacının hak sahibi olduğu sonucuna da varılamaz. İptal kararı, iptal olunan senet yerine kaim olan bir senet mahiyeti taşımamaktadır. İptal kararı sadece, davacının senedi ibraz edememesine rağmen hak sahibiymiş gibi kabul edilme imkanı vermektedir.
Borçlu, iptal kararı hamiline iyiniyetli ödemede bulunduğu takdirde ödemede bulunduğu şahıs gerçek alacaklı olmasa dahi, mevcut iptal kararına güvenerek yaptığı ödeme ile borcundan kurtulur (TTK.m.646.) Ancak davacının gerçek alacaklı olmadığını bildiği veya bu hususta hileli davrandığı kabul edilebildiği takdirde, yaptığı ödemenin borçluyu borcundan kurtarması mümkün değildir.
Gerçek hak sahibi olan veya olmayan bir şahsın elinde bulunan senedin, iptal kararının verilmesinden sonra hiçbir teşhis fonksiyonu kalmamaktadır. Dolayısıyla borçlu, senedi elinde bulunduran şahsa ödemede bulunmadığı takdirde hiçbir sorumluluk doğmaz. Borçlu iptal kararını ibraz eden davacıya ödemede bulunduğu takdirde ödediği miktar oranında borçtan kurtulur. İptal kararı verildikten sonra, fakat daha iptal kararının hamili bir talepte bulunmadan önce senede zilyed olan üçüncü şahıs senedi ibraz ederek ödeme talebinde bulunursa, borçlu bakımından yapılacak en doğru hareket senet bedelini tevdi etmektir. Bu suretle borçlu, borcundan kurtulur. Öte yandan senedin zilyedi ile iptal davasının davacısı içlerinden hangisinin haklı olduğunun tespiti için mahkemeye başvurabilirler. Senet hamili burada kendi hakkının daha üstün olduğunu tespit ettirebilirse, senet bedelinin kendisine verilmesine hak kazanır.
Borçlunun, iptal kararı hamiline iyiniyetle ödemede bulunması kendisini borçtan kurtaracağından ödeme yapıldıktan sonra senedi elinde bulunduran ve gerçek hak sahibi olduğunu tespit ettiren kişi, iptal kararı hamiline karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre başvurabilir ve ödenen meblağın kendisine verilmesini isteyebilir.
Zayi nedeniyle verilen iptal kararından sonra, senedi elinde bulunduranın bu senede dayanabilmesi için iptal kararını iptal ettirmesi gerekir.” Somut uyuşmazlıkta davacının davalı …’in çek iptali kararını kendisine sunması nedeniyle, iptaline karar verilen çek ile aynı tarihli çek vererek ödeme yapmasında ağır kusurunun bulunmadığı, davacının iyi niyetli olarak davalı …’e ödeme yaparak borçtan kurtulduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile davalının dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatının yasal şartlarının oluşmaması nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile;
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı takip dosyası ile takibe konu edilen, dava konusu … Bankası … Ticari Şubesine ait, keşidecisi … olan, 31/03/2018 tarihli, 25.000 TL bedelli, … nolu çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin şartlarının oluşmaması nedeniyle REDDİNE,
3-Alınması gerekli 1.707,75 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 426,94 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.280,81 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 426,94 TL peşin harç olmak üzere toplam 462,84 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.395,20 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 3.750 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı … tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır