Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/359 E. 2020/63 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/359
KARAR NO : 2020/63

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 10/04/2018
KARAR TARİHİ : 23/01/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/01/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; Müvekkilinin 01/08/2001 tarihinden iş akdinin haksız olarak feshedildiği tarihe kadar davalıya ait işyerinde çalıştığını, ancak davalı tarafından müvekkilinin 4 yılı aşkın bir süre çalışması SGK’ya hiç bildirilmediğini, bu süreç boyunca sosyal güvenlik hakkından yoksun kalan müvekkilinin çalıştığı dönemlere ait hizmetlerinin tespiti ve ödenmeyen primlerinin tahsil edilerek hizmet çizelgesine eklenmesi amacıyla Bakırköy ….. İş Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası ile 30/12/2011 tarihinde tespit davası açıldığını, dosya kapsamında yerel mahkeme tarafından 04/11/2015 tarihinde davanın kabulüne karar verildiğini, işbu karara karşı davalı SGK tarafından temyize kanun yoluna başvurulduğunu, Yargıtay bozma kararı sonrasında yerel mahkeme tarafından gerçekleştirilen ilk duruşmada tarafına ihya davası açılıp açılmayacağı hususunda beyanda bulunmak ve ihya davası açılacak ise dosya numarasının bildirimi için iki haftalık kesin süre verildiğini, Bakırköy …… İş Mahkemesinin…… esas sayılı kararında müvekkilinin lehine davalı şirkette 506 sayılı Kanun’a tabi hizmet akdi ile çalıştığının tespitine karar verildiğini, ancak davalı şirketin sicilden terkini sonucunda taraf teşkili sağlanamadığı gerekçesiyle ilgili kararın bozulduğunu, bu nedenlerle davalı şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihya edilmesini ve ihya sonucunda ortaya çıkan malvarlığından, malvarlığından bir değer çıkmaması halinde diğer davalı şirket yetkililerinin şahsi malvarlıklarından müvekkilinin hak kazanmış olduğu primlerin tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Davanın dayanağını oluşturan Bakırköy ….. İş Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyasının(Bozma sonrası Bakırköy ….. İş Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası) tetkikinde, davacı tarafından, davalılar, SGK Müdürlüğü ve ….. İnşaat Emlak Ve Turizm Sanayi Dış Tic Ltd Şti (…. Et Lokantası) aleyhine açılan hizmet tespiti ve sigorta primlerinin düzeltilmesi talepli dava olduğu, 28/03/2018 tarihli celsede davacıya, ihya konusunda dava açılması için süre verildiği görülmüştür.
Celp edilen ticaret sicil kaydına göre, şirketin son tescilini 12/07/2012 tarihinde yaptırdığı, şirketin tasfiyesine karar verildiği 13/06/2011 tarihinde tescil edildiği, şirketin tasfiyesinin sona erdiği 12/07/2012 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir.
6102 sayılı TTK.nun 547. maddesi:
(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. Hükmünü içermektedir.
Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.
Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.01.1999 gün ve 1999/10-1-1 sayılı Kararı).
Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın limited şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanması gerekmektedir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Bakırköy …. İş Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası(Bozma sonrası Bakırköy ….. İş Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası), ticaret sicil kaydı ve tüm dosya kapsamına binaen; davacı tarafından sicilden terkin edilen şirket aleyhine hizmet tespiti davasının varlığına rağmen tasfiyesinin tamamlanıp şirketin terkin edildiği, oysa ki bu davanın varlığı karşısında tasfiyenin gerçek anlamda tamamlandığı ve tasfiyenin hukuken sonuçlandırıldığının kabul edilemeyeceği anlaşılmakla haklı olan davanın kabulüne karar verilmiş, davada davalı ticaret sicil müdürlüğünün yasal hasım olması ve davanın açılmasına sebebiyet vermemesi karşısında aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesi uyarınca resen sicilden terkin edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …… sicil nolu Tasfiye Halinde ….. İnşaat Emlak ve Turizm San. Dış tic. Ltd.Şti”nin TTK nın 547.maddesi gereğince Bakırköy ….. İş Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyasına özgü olarak İHYASINA, kararın bir örneğinin İstabul Ticaret Sicil Müdürlüğüne tevdiine,
2-Keyfiyetin tescil ve gazete ile ilanına,
3-Tasfiye memuru olarak şirketin önceki tasfiye memuru olan …..’un görevlendirilmesine, ücret takdirine yer olmadığına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 18,50 TL harcın davalılardan ….., ….. ve ….. İnşaat Emlak Ve Turizm Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketinden tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 310,80 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 77,00 TL ki toplam 387,80 TL. yargılama giderinin davalılardan ….., ….. ve ….. İnşaat Emlak ve Turizm Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.400,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan ….., ….. ve ….. İnşaat Emlak Ve Turizm Sanayi Dış Ticaret Limited Şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalılar tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalılara iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/01/2020

Başkan …..
e-imzalıdır
Üye ……
e-imzalıdır
Üye …….
e-imzalıdır
Katip …….
e-imzalıdır