Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/316 E. 2020/771 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/316 Esas
KARAR NO : 2020/771

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2018
KARAR TARİHİ : 04/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari anlaşma gereği müvekkili tarafından davalı firmaya ait ham kumaşlar boyanıp işlenerek tekrardan davalıya iade edildiği, takibe konu faturaların müvekkili şirketçe yapılan iş neticesinde düzenlenip ödenmediğini, faturaya konu boyama işleminin 2017 yılı eylül ayında verildiğini, gerek bu teslimatta, gerekse de aynı işe ilişkin teslimatlarda fire oranının yaklaşık olarak %29 oranında gerçekleştiğini, söz konusu durumun davalı şirket yetkililerince şirket yetkililerince de bilinmekte olup ve bu durumun kabul edilerek sipariş verildiğini, irsaliye faturalarında örülen iplik ve kesilen kumaş reklamasyonu kesinlikle kabul değildir ibaresinin mevcut olduğunu, anlaşmaya ve imzalı irsaliyeye rağmen davalının borcunu ödemediğini, 31/12/2017 yılında davalı şirketçe 32.013,70 TL borçlu olunduğuna yönelik mutabakat gönderildiğini, herhangi bir itirazda bulunulmadığını belirterek fatura alacağının tahsili talebiyle Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından boyama hizmeti karşılığı düzenlenen faturalara bir itirazları olmadığını, ancak boyama işleminden sonra davacı tarafından müvekili firmaya yaklaşık 355 kg eksik mal teslim edildiğini, bu tarz boyama işlemlerinde fire oranının en fazla %20 olması gerekirken, müvekkiline %29.4 oranında fire ile mal teslim edildiğini, bu konuda bir ihtilaf olmayıp, davacının bunu ikrar ettiğini, 06/11/2017 tarihinde gönderilen e-mail’de bu oranın kabul edilemeyeceği ve aradaki farkın fatura edileceğinin davacıya bildirildiğini, taraflar arasındaki sözlü görüşmeler neticesinde müvekkili tarafından firenin %25’i kabul edilerek aradaki %5.4 oranındaki farkın davacıya fatura edildiği, davacı tarafından mutabakat yazısı olduğu ileri sürülen belgeyi kabul etmediklerini, müvekkili şirketi temsile yetkili …… tarafından imzalanmış bir belge olmadığını irsaliye üzerinde yazılı örülen iplik ve kesilmiş kumaş reklamasyonunun kabul edilmeyeceğine ilişkin yazının müvekkilini bağlamadığı gibi aradaki ihtilafın bu ibareden kaynaklı olmadığını belirterek davanın reddine ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 14.587,15 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Tekstil mühendisi ve Mali Müşavir bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 12/09/2019 havale tarihli raporda; dosya içeriğinde fire oranıyla ilgili herhangi bir anlaşma yapıldığına ilişkin bir belgeye rastlanmadığı, dava konusu kumaşın %29.4 oranında fire ile davalı tarafa teslim edildiği, %25 kabul edilebilir fire oranından yukarıya doğru sapma ile açık ayıp söz konusu olduğunu, davalının düzenlemiş olduğu reklamasyon faturasının %5,4 üzerinden düzenlendiği, göz önünde bulundurularak %1’lik kısmın mahsubu ile davacının, davalıdan 2.701,51 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Davacı tarafça reklamasyon faturasının süresinde olmadığından bahisle itiraz edilmiş ise de, açık ayıplı olduğu tespit edilen ürünle ilgili reklamasyon faturası hiç düzenlenmese dahi süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulduğu dikkate alındığında davacı itirazına itibar edilmemiş, davalı itirazı doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, bilirkişi 16/09/2020 tarihli raporunda; reklamasyon açıklamalı faturanın 355 kg(%4,53 gerçek fire oranına göre düzenlendiği tespit edildiğinden davacının davalıdan alacağının bulunmadığı bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafça davalıya ham kumaş boyama hizmeti verilmiş olup, boyama hizmeti sonrası davalıya teslim edilen üründe %29,4 oranında fire bulunduğu hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı tarafça, fire oranının en fazla %20 olması gerekirken, %25’i kabul edilerek aradaki fark olan %5,4’lük kısım için davacıya reklamasyon faturası gönderildiği belirtilmiş olup, gerçektende yaptırılan bilirkişi incelemesinde kabul edilebilir fire oranı %25 olduğu tespit edilmiştir. Tespit edilen fire oranından dolayı ayıplı hizmet verilmiş olup, bu husus derhal davacıya ihtar edilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça kabul edilmeyen 31/12/2017 tarihli mutabakat davacı tarafça ibraz edilmiş ise de, mutabakat, hizmet alımına ilişkin olup, ayıp iddiasını etkilemediğinden bu husustaki itirazların ayrıca değerlendirilmesine gerek görülmemiştir.
Davalı tarafça kabul edilen ve bilirkişi tarafından da kabul edilebilir oran olarak tespit edilen %25 gerçek fire oranından çıkartıldığında kalan %5.4’lük fire oranından davacının sorumlu olduğu, nitekim bu orana göre davacı tarafça davalıya reklamasyon faturası gönderildiği, davacı reklamasyon faturasını kabul etmediğinden defterlerine işlemediği, davanın ayıp oranında indirim isteme hakkı mevcut olup, ayıplı olduğu tespit edilen kısım yönünden düzenlenen reklamasyon faturasının somut olaya uygun olup, davalının davacıya bakiye bir borcu bulunmadığı anlaşıldığından davacının, davasının reddine, davacının takipte kötü niyetli olduğu hususu davalı tarafça ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 249,12 TL harcın mahsubuyla bakiye 194,72 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 11,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/11/2020

Katip …

Hakim …