Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/312 E. 2019/1125 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/312 Esas
KARAR NO : 2019/1125

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 27/11/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 24/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan anlaşma gereğince davalı şirketin üstlenmiş olduğu …. AVM inşaatında müvekkili şirketin genel izolasyon işlerinin yapımını üstlendiğini ve sözleşmeye uygun olarak işleri yapıp bitirdiğini, bunlara istinaden 100.684,62 TL’lik fatura düzenlendiğini, fatura alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın bu bedelin 67.101,49 TL’lik kısmını kabul ederek bu bedeli ödediğini ve kalan kısmına itiraz ettiğini, bunun üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafça tek taraflı olarak düzenlenen fatura gereğince başlatılan takibe istinaden fatura bedelinin 67.101,49 TL’lik kısmını ödediğini, kalan kısmına ise borçlarının daha önce ödenmiş olması nedeniyle herhangi bir borcun bulunmadığından bahisle itiraz ettiklerini, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 100.684,82 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borcun 33.583,33 TL’lik kısmına itiraz edilerek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
SMMM Bilirkişisi tarafından alınan 28/08/2018 havale tarihli raporda; davacının takibe konu e-faturayı 2017 yevmiye defterine kaydettiği ve BA – BS formu ile döneminde beyan ettiği, davalının takibe konu e-faturayı kayıtlarına almadığı, davalının 33.583,13 TL davacıya borçlu gözüktüğü bildirilmiş olup, rapora yapılan itirazlar doğrultusunda alınan 13/02/2019 tarihli ek raporda; bilirkişi değerlendirmenin uzmanlık alanında olmadığını beyan etmesi üzerine alınan 08/05/2019 tarihli inşaat bilirkişisi raporunda; dava dosyasında bulunan hakediş ve faturanın usulüne uygun olarak hazırlanmadığı bildirilmiş olup, teknik olarak yetersiz inşaat mühendisi raporuna itibar edilemeyeceğinden başka bir bilirkişiden 04/10/2019 tarihli rapor alınmıştır.
İnşaat mühendisi bilirkişi raporunda; dosyada bulunan hakediş formlarının incelenmesinde, 1 no’lu hakediş icmalinin KDV dahil 28.745,52 TL olduğu, 2 no’lu hakediş icmalinin KDV dahil 71.642,26 TL olduğu, toplam KDV dahil 100.387,78 TL olduğu, ancak kesin hakediş kapağında temizlik için kesinti yapıldığı, bu kesintilerin 6. 7. 8. Ay temizlik kesintileri olarak 3.848,10 TL olduğu, bu kesintilerin doğruluğunun ispat yükünün taraflara ait olduğu, bu kesintiler sonrası kümülatif hakediş bedelinin KDV dahil 95.847,02 TL olduğu, KDV dahil bu bedel içinde 1 no’lu hakediş bedeli olan 28.745,52 TL’nin daha önce ödendiği ve 67.101,49 TL ana borç bedelinin de takip dosyasına ödendiği görüldüğünden davacının hakediş bedelinden kaynaklı bir alacağının kalmadığını bildirmiştir.
Son sunulan bilirkişi raporu, mahkememiz ve istinaf denetimine elverişli olup, yeterli teknik incelemeyi içerdiğinden rapora yapılan itiraz reddedilerek rapora itibarla somut olay yönünden davacı tarafça düzenlenen hakedişlerde 1 no’lu hakediş bedelinin daha önceden ödendiği, bu miktarın ikinci hakedişe de konu edildiği, bu haliyle yanlış hesaplama yapıldığı, hesaplanması gereken 2 no’lu hakediş bedeli olan 67.101,49 TL’nin ise, takip dosyasına ödendiği anlaşıldığından davanın reddine, davacının takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 573,52 TL harcın mahsubuyla bakiye 529,12 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.029,98 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/11/2019

Katip …

Hakim …