Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/311 E. 2022/921 K. 10.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/311 Esas
KARAR NO : 2022/921

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 10/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 09/12/2017 tarihinde saat 17.15 sıralarında …… Cad. No:….. Önü Esenler/İstanbul bölgesinde …… plakalı motosikleti ile seyir halinde iken davalı sürücünün yönetiminde bulunan …… plakalı kamyonetin yolda hareketsiz durduğu sırada sol ön sürücü kapısının kontrolsüz şekilde açtığını, bu nedenle müvekkilinin bulunduğu motosiklete çarpması sonucunda motosikletin devrilerek yaralanmalı ve maddi hasarlı kaza meydana geldiğini, kaza neticesinde müvekkilinin ve arkasında yolculuk eden arkadaşının yola düşerek yaralandığını, müvekkilinin sol ayağında kırıklar meydana gelmesi nedeniyle acilen ameliyata alındığını, sol ayağında parçalı kırıklar olduğundan ameliyat ile ayağına 8 adet plaka konulduğunu, 3 gün hastanede tedavi edildiğini, taburcu olduktan sonra evde tedavisinin devam ettiği, ameliyat sonra fizik tedavi sürecine başladığını, uzun süre tedavisine devam edeceğini, bu nedenlerle öncelikle kazaya karışan …… plakalı aracın 3. Kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 09/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tüm davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı … ve davalı …… San ve Tic Ltd. Şti den müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Trafik kazasının meydana geliş şekli dava dilekçesinde anlatıldığı gibi olmadığını kazının meydana gelmesinin tamamen davacı …’in kusuru sonucu oluştuğunu, kaza sonucunda davacı …’in yaralanmasınında yine kendi kusurundan kaynaklandığını, kazanın oluşmasında müvekkil …’ın hiç bir kusuru olmadığını, müvekkilinin kendi kullanmakta olduğu diğer müvekkil ….. San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait …… plakalı kamyoneti yolun sağına trafik kurallarına uygun bir şekilde park ettiğini, sol dikiz aynasından yolu kontrol ettiğini, yolun boş olduğunu görünce kapıyı bir kaç santim açtığında davacı …’in kullan- makta olduğu motosiklet yokuş yukarı hızlı bir şekilde gelerek motosikletin arkasında oturan diğer kişinin omuzu park halindeki aracın dikiz aynasına çarparak direksiyon kontrolünün kaybedilmesi sebebiyle motosiklet yere düşmüştür, davacı …’in motosiklet ehliyeti olmadığını, gerek …’in gerekse arkasın da oturan yolcunun koruma başlığı (kask) olmadığını, dizlik veya dirseklik bulunmamaktadır, eldiven, bellik, mont ve sürtünmelere karşı koruyucu pantolon, motosiklet çizmesi veya botu kullanmadığını, bu ekipmanlar motosiklileri korumak için artık standart hale geldiğini, Kazanın oluş şekline ilişkin yaptığımız tüm bu açıklamalar sebebiyle, 09.12.2017 tarihli trafik kaza tutanağını kabul etmediklerini, tutanakta “Bu kazanın oluşumunda …. plakalı araç sürücüsü …’ın KTK’nun 47/1 maddesini ihlal ettiği olayın incelenmesi ve sürücü beyanlarından anlaşılmıştır” şeklinde bir açıklama vardır bunu kabul etmediklerini, Trafik kaza tutanağı yeterli inceleme, araştırma yapıl- madan; tarafların da birbirlerinden şikayetçi olmadıkları belli olduktan sonra üstünkörü bir şekilde hazırlandığını, kaza tutanağını müvekkilinin görmediğini ve imzalamadığını, tutanağı kabul etmediğini bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : Tedavi evrakları, Adli Tıp Kurumu İncelemesi, Bilirkişi incelemesi, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasının yapıldığı 09/12/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle cismani zarar oluşmasına binaen tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan İstanbul Adli Tıp Kurumu kusur incelemesi ve aktüerya bilirkişisi tarafından bilirkişi incelemeleri yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 12/05/2020 tarihli raporunda: Davacı sürücü …, idaresindeki motosiklet ile seyrini sürdürürken olay mahalline geldiğinde yolun sağında park halindeki iken sanık tarafından seyir şeridini işgal eder vaziyette açılarak yakın mesafeden önünü kapayan otomobilin kapısına çarpması sonucu karıştığı kazada, olayın oluşu üzerinde herhangi bir hatalı davranışının olmadığı ve mevcut şartlarda alabileceği bir önlemin bulunmadığı anlaşılmakla, olayda kusursuz olduğunu, davalı sürücü …, idaresindeki aracı yolun sağında durdurup park ettikten sonra araçtan inmek için kapıyı açmadan önce arka trafiği kontrol etmesi, geriden yaklaşan araç olmadığından emin olduktan sonra vasıtanın sol ön kapısını açması gerekirken belirtilen bu kurallara riayet etmemiş, sol arkasından gelmekte olan vasıtaya rağmen aracın sol ön kapısını açıp sürücü davacı yönetimindeki motosikletin önünü yakın mesafeden kapayarak kazanın meydana gelmesine sebebiyet vermiştir. Olayda, dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı hareketleriyle asli kusurlu olduğunu olayda; davacı sürücü …’in kusursuz, davalı sürücü …’ın %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 02/07/2021 tarihli raporunda: ….. ve ……. oğlu, 18/08/1999 doğumlu …’in 09/12/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:Gr1 XII(32a……….1)A %5 E cetveline göre %3,3 (yüzdeüçvirgülüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Aktüer bilirkişi 03/12/2021 tarihli raporunda; İş bu Raporda, tazminat talebinin hukuken oluşup oluşmadığına dair her türlü hukuki takdir tamamen SayınMahkemeye ait olmak üzere tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle bilirkişiliğimizce yapıları değerlendirme sonucu; 09.12.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davalı sürücünün %100 kusuru ile yaralanan … için, ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 12.05.2020 arihli raporda …… plaka sayılı araç sürücüsü …’ın 6100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş olmakla ve dosyada mübrez Adli Tıp Kurulu …. İhtisas Dairesinin 23.06.2021 tarihli raporunda davacının %3.3 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğradığı ve geçici iş göremnezlik süresinin 4 ay olduğu belirtilmiş olmakla, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant yöntemi ile yapılan hesaplama sonucunda 59.455,38 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığına, Adli Tıp Kurulu …. İhtisas Dairesinin 14.07.2021 tarihli raporunda davacının 4 ay geçici iş göremezliği olduğu belirtilmiş olmakla 6.273,13 TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığını, SGK yada davalılar tarafından rücuya tabi bir ödeme yapıldığına dair dosyada belge ve bilgi bulunmadığından, hesaplanan tazminattan indirim yapılmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Aktüer bilirkişi 04/04/2022 tarihli ek raporunda; İş bu Raporda, tazminat talebinin hukuken oluşup oluşmadığına dair her türlü hukuki takdir tamamen Sayın Mahkemeye ait olmak üzere tüm dosya kapsamı dikkate alınmak suretiyle bilirkişiliğimizce yapılan değerlendirme sonucu; 09.12.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davalı sürücünün %100 kusuru ile yaralanan … için, ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 12.05.2020 arihli raporda …… plaka sayılı araç sürücüsü ……’ın %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş olmakla ve dosyada mübrez Adli Tıp Kurulu ….. İhtisas Dairesinin 23.06.2021 tarihli raporunda davacının %3.3 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğradığı ve geçici iş göremezlik süresinin 4 ay olduğu belirtilmiş olmakla, davalılar vekillerinin itirazları Sayın Mahkemenin taktirinde olup, kök raporda değişiklik yapılamadığına, değişen asgari ücretler sebebiyle kök raporun güncellendiğine, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve Progresif Rant yöntemi ile yapılan hesaplama sonucunda 90.075,09 TL sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplandığına, Adli Tıp Kurulu …… İhtisas Dairesinin 14.07.2021 tarihli raporunda davacının 4 ay geçici iş göremezliği olduğu belirtilmiş olmakla 6.273,13 TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığına, SGK tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiş olmakla hesaplanan tazminattan herhangi bir mahsup yapılmadığı sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmişlerdir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hakimin takdirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de; işletenin Aynı Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Hemen belirtmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91.maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp, çözümlenmesi gerekmektedir.
Sürekli maluliyet tazminatı, kişinin maruz kaldığı sakatlıktan dolayı, eski hayat seviyesini sağlamak amacıyla fazladan harcayacağı çabanın karşılığı olarak verilen tazminat niteliğinde olup, kişinin bulunduğu yaştan itibaren yaşayacağı tüm sürede maluliyet oranında alacağı aylık iratların peşin değeridir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, araç trafik kayıtları, olay nedeniyle sigorta şirketinden alınan yazı cevapları, sigorta poliçesi, sağlık kuruluşlarından celp edilen tıbbi bilgi ve belgeler, ATK raporları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; 09.12.2017 tarihinde davacı sürücü …, idaresindeki motosiklet ile seyrini sürdürürken olay mahalline geldiğinde yolun sağında park halindeki iken sanık tarafından seyir şeridini işgal eder vaziyette açılarak yakın mesafeden önünü kapayan otomobilin kapısına çarpması sonucu davacının yaralandığı, Adli Tıp Kurumu …… İhtisas Dairesi’nin 23.06.2021 tarihli raporunda, davacının söz konusu kaza sebebiyle %3,3 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğradığı ve geçici iş göremezlik süresinin kaza tarihinden itibaren 4 ay olduğunun rapor edildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 12/05/2020 tarihli raporunda davacı sürücü …’in kusursuz, davalı sürücü …’ın %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunun rapor edildiği, alınan raporların tespit edilen maddi vaka ve kusur oranları ile uyumlu olduğu, somut davada, davacı tarafça talep edilebilecek maddi tazminat miktarının tespitine ilişkin rapora mahkememizce itibar edilmiş olup, rapor ile davacının kusur oranı ve yaralanma derecesine göre talep edebileceği geçici iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının, sürekli iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının tespit edildiği anlaşılmakla, davanın maddi tazminat talebi bakımından kabulüne, manevi tazminat talebi bakımından kısmen kabul kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi Tazminat talebi bakımından davanın KABULÜ ile 96.348,22-TL’nin davalılardan ….. Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. İle …’dan haksız fiil tarihi olan 09.12.2017 tarihinden itibaren, davalı ….. Sigorta Anonim Şirketinden dava tarihi olan 27.03.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle (davalı … poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak üzere) birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine,
2-Manevi tazminat talebi bakımından davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 25.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi 09.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte …… Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. İle …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacılara verilmesine,
3-Alınması gerekli 8.289,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 174,20 TL peşin harç, 326,00 TL ıslah harcı olmak üzere 500,20 TL harcın mahsubuyla bakiye 7.789,10 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 174,20 TL peşin harç, 326,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 535,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.351,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 1.320,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-AAÜT gereğince kabul edilen maddi tazminat tutarı üzerinden hesap edilen 15.415,72 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-AAÜT gereğince kabul edilen manevi tazminat tutarı üzerinden hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalılar ….. Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. İle …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar ….. Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. İle …’a verilmesine

8-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı … ve ….. vekilinin yüzünde, davalı …. sigorta vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır