Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/301 E. 2019/459 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/301
KARAR NO : 2019/459

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 23/03/2018
KARAR TARİHİ : 14/05/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/05/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkil Şirketin, “…. A.Ş.” unvanına ve ayrıca “….” isimli televizyon kanalının ülke çapında yayın hakkına sahip olduğunu, bu kanalın esas yayın hakkının, merkezi Kanada’da bulunan bir başka şirkette olduğunu, müvekkil Şirketin henüz kurulmadan Kanada’lı şirket (yabancı ortaklı şirket) davalı yanın da bulunmadığı bir sözleşmey…A.Ş. ile imzaladığını, bu sözleşmeye göre …. A.Ş. ‘nin, 30.01.2013 tarihli sözleşmeden kaynaklanan haklarını, davalı …Ş.’ye devrettiğini, bu durumda … logolu kanalı yayınlama hakkının davalı yana geçtiğini, müvekkili Şirketin, …. A.Ş. ile sözleşme yapan “….” şirketinden Türkiye’deki yayın hakkını devralmakla, gerek 30.01.2013 tarihli, gerekse 15.03.2016 tarihli sözleşmelerin tarafı olduğunu, davalı tarafın artık bahsi geçen sözleşmelerin tarafı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca başlayan “cari hesap ilişkisi” sonradan mahsup edilmek üzere Müvekkili Şirket’in ortalama aylık 100.000 TL fatura keserek karşı tarafa göndermesine dayandığını, Davalının sözleşmeyi süresinden önce haksız olarak feshetmiş olması sebebiyle, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan ve ödenmeyen alacağın tahsili amacıyla taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesi uyarınca dava konusu fatura düzenlenerek karşı tarafa iadeli taahhütlü posta yolu ile gönderildiğini, davalı yanın bu fatura bedelini ödemediğini, 16.02.2018 tarihli …. seri numaralı faturanın Nisan 2017 ayına ilişkin kur farkı faturası olduğunu, Müvekkil Şirketin, sözleşmeye uygun olarak alacak bedelini hesaplayıp faturalandırdığını, davalı tarafça ödenmeyen 63.403,76 TL tutarındaki faturanın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı şirkete ait …. logolu kanalın müvekkil şirket ….platformunda iletiminin yapılması için taraflar arasında 30.01.2013 tarihinde ” …. Logolu Kanalın …. üzerinden iletim Sözleşmesi’ imzalandığını, bu tarihten sonra da müvekkili şirketin platformunda davacı şirketin kanalının iletimi yapılmaya başlandığını, bu kapsamda davacı tarafından her ay düzenli olarak müvekkil şirkete fatura tahakkuk edildiğini ve bu tutarların da müvekkili şirket tarafından davacıya ödendiğini, mezkur sözleşme süresinin bitmesine müteakip 15.03.2016 tarihinde yeni bir sözleşme imzalandığını, her iki taraf arasında ticari ilişki devam ederken taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkili şirket tarafından 20 Aralık 2017 tarihli ihtarname ile, yaşanmış olan fınansal değişiklikler nedeniyle sözleşmeye uygun bir şekilde, 60 gün sonra geçerli olmak üzere feshedildiğini, sözleşmenin feshinin ardından davacı şirket 5 yıldır süregelen ticari teamül gereği dolar kurunu sabitleme uygulamasından kendiliğinden dönerek, Haziran 2017 ‘de sabitlenen kur olan 2,71 üzerinden değil yenileme sözleşmesinin tarihi olan Mart 2016 dolar kurunu baz alarak kur farkı faturası tahakkuku yaptığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin başladığı zaman ilk ödeme tarihi olan Mayıs 2013 tarihinde güncel kur baz alınarak fatura tahakkuku yapılıyorken doların öngörülemeyen artışı sebebiyle taraflar arasında dolar kurunun sabitlenmesi için anlaşmaya varıldığını, bu doğrultuda Şubat 2014 tarihinden sonra dolar kuru her iki tarafın yaptığı görüşmeler neticesinde 2 yıl boyunca 2.00 olarak sabitlenmiş olup bu teamül taraflar arasında 5 yıl boyunca sürdüğünü, yılın sonunda dolar kuru yine artış gösterdiğinden dolar kuru tarafların ortak mutabakatı sonucunda Mart 2016’da 1 yıl boyunca 2,17 baz alınarak sabitlendiğini, En son gelinen noktada yine 1. Yılın sonunda bu sefer de dolar kuru Haziran 2017’de tarafların mutabakatı ile 2,7190 olarak belirlendiğini, faturaya baz alınması gereken tutar ticari teamül gereği zaten 2.1752 olarak belirlendiğini ve buna göre fatura tahakkukunun yapıldığını, bu doğrultuda da müvekkil şirket tarafından davacıya ödeme yapıldığını, davacı Ocak ve Şubat 2018 faturasını tahakkuk ederken Mart 2016 kuru olan 3.6362’yi baz almış olsa da, dolar kuru farkı faturası adı altında Nisan 2017 de baz aldığı kur olan 2.1752 yerine Mart 2016 kurunu baz almış olması hakkın kötüye kullanılmış olduğunu gösterdiğini, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: taraflar arasında imzalanan sözleşme örneği, fatura suretleri, ihtarname örneği, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre tanzim edilen kur farkına ilişkin fatura alacağının davalıdan tahsili talebinden ibarettir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, tarafların ticari defter ve kayıtları, bilimsel veri ve içeriğe sahip denetime elverişli bilirkişi raporu tüm dosya kapsamına binaen; Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunun her iki tarafında kabulünde olduğu, davacının dava konusu faturayı 16.02.2018 tarihinde posta yoluyla davalı şirkete gönderdiği, davalı tarafça teslim alınan faturanın süresi içerisinde Beşiktaş …6. Noterliği tarafından düzenlenen 26.02.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile davacıya iade edildiği, taraflar arasında akdedilen 30.01.2012 tarihli sözleşme ve 15.06.2016 tarihli yenileme sözleşmeleri davalı tarafça 20.12.2017 tarihinde …. yevmiye kayıt numarası ile Beşiktaş … Noterliği tarafından düzenlenen ihbarname ile ihbar tarihinden 60 gün sonra hüküm doğurmak üzere fesh edildiği, davalının, 30.01.2013 tarihinde akdedilen sözleşmenin “Sözleşmenin Feshi” başlıklı 14-3. maddesine göre 60 gün önceden yazılı bildirimde bulunmak suretiyle dilediği zaman feshetme hakkına sahip olduğu, 15.03.2016 tarihli Yenileme Sözlemesi’ne göre tarafların 31.02.2017 tarihine kadar sabit kur (1 USD:2.1752 TL) üzerinde mutabık kaldıklarını ve 31.03.2017 tarihinde kuru revize edeceklerinin beyan edildiği, 15.03.2016 tarihinde imzalanan Yenileme Sözleşmesinin 3.maddesine göre sözleşme tarihinden itibaren 36 ay geçerli olması gereken sözleşmeye göre 31.03.2017 tarihinden sonraki dönem için tarafların “ilk yılın bitimini takiben 31.03.2017 tarihinde taraflar sözkonusu tarihteki cari kurdan fazla olmamak ve/veya işbu sözleşmede belirlenenden az olmamak kaydıyla kalan sözleşme süresi için bir sonraki yılın kurunu revize edeceklerdir” açıklaması çerçevesinde dava dosyasında ve davacı taraf yerinde incelemesi sırasında kurun revizesi ile ilgili tarafların karşılıklı anlaştıklarını gösteren bir yazılı belgeye rastlanmadığı, sözleşme şartlarına göre taraflar arasında kur ile ilgili yazılı bir mutabakat olmaması kur farkı faturasının düzenlenemeyeceği, bu kapsamda da sözleşme şartlarına göre taraflar arasında kur ile ilgili yazılı bir mutabakat olmaması, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafından 18/02/2018 tarihinde geçerli olmak üzere sözleşme şartlarına uygun olarak feshedilmesi nedeniyle kur farkı faturasının düzenlenemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 1.082,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.038,38 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 7.324,41 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/05/2019

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)