Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/294 E. 2019/1283 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/294 Esas
KARAR NO : 2019/1283

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 25/12/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 20/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen sözleşme gereğince kalıp üretimi ve teslimi konusunda anlaşıldığını, müvekkili şirketin kalıpları teslim ettiğini ve buna istinaden fatura gönderildiğini, davalı şirketin faturayı iade ettiğini, kalıpların ayıplı olduğunu belirterek ödeme yapmadığını, buna rağmen kalıpları kullanmaya devam ettiğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça itirazın iptali talebiyle Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …….. esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, bu nedenle derdestlik itirazlarının bulunduğunu, dava konusu alım – satıma ilişkin akdedilen sözleşme gereğince yetkili mahkemelerin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak belirlendiğini, davacı tarafın sözleşme konusu ürünleri tam ve eksiksiz teslim etmediğini, davacı şirketin kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 135.205,79 TL asıl alacak, 7.686,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 142.892,10 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin icra dosyasının derdest olduğuna ilişkin itirazının Gebze İcra Müdürlüğünün ……. sayılı dosyasının yetkisizlikle Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… esas sayısını aldığı anlaşıldığından bu konudaki itirazının reddine, ayrıca davalının icra dairesinin yetkisine itiraz etmek suretiyle seçimlik hakkını kullandığından ve seçimlik yetki alacaklıya kaldığından yetki itirazının da reddine karar verilmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 15/03/2019 havale tarihli rapora yapılan itirazlar nedeniyle makina mühendisi bilirkişiden 02/07/2019 tarihli ek bilirkişi raporu alınmış olup, bilirkişi raporunda; ihtilaf konusu kalıpların davalı firma adresinde bulunduğu ve kullanılmadığı, tüm kalıpların ardaşık kalıplar olduğu, tek bir parça ürün ile ilintili olduğu ve biri olmazsa diğerlerinin üretimi sonuçlandırmaya yetmeyeceğinin görüldüğünü ve tespit edildiğini, bu nedenle kök rapordaki tespitten farklı bir kanaat oluştuğunu, analiz sonuçlarına göre davacının kalıplarda sözleşmeye uygun çelik malzemesi kullanmadığının tespit edildiğini, kalıplarda kullanılan malzeme ile bir milyon baskının mümkün olamayacağı ve kalıpların ayıplı olduğu görüş ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Makina mühendisi bilirkişi tarafından sunulan raporda; heyetten farklı görüş sunulduğundan dosya tekrar heyete tevdi edilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından sunulan 01/11/2019 tarihli raporda; taraflarca yapılan itirazlar değerlendirilerek kalıpların ayıplı olduğu yönündeki kanaatinin değişmediğini, ayıplı kalıplar için davalı tarafından davacıya gönderilen 30.000 EURO avans ödemesinin olduğunu, neticeten teknik değerlendirmede ayıplı olduğu tespit edilen davacının, davalıdan alacağının bulunmadığını bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında kalıp üretimi ve teslimi konusunda 23/01/2015 tarihli sözleşme düzenlenmiş olup, sözleşme gereği teslim edilmesi gereken kalıpların süresinde teslim edilmemesi nedeniyle davalı tarafından 23/06/2015 tarihli ihtarname davacıya gönderilmiş olup, sözleşme konusu kalıpların tam ve eksiksiz bir şekilde tesliminin gerçekleştirilmediği iddiasıyla tekrardan davacı tarafça davalıya 01/07/2015 tarihli ihtarname keşide edilmiştir. Davalı tarafça, davacıya gönderilen ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmenin 7.maddesine istinaden 19/06/2015 tarihinde …….. ‘ya teslim edilen ürünlerin müvekkili şirket tarafından yapılan incelemesinde natamam olarak görülen parçaların büyük çoğunluğunun istenilen şartları da sağlamadığı, kalıp tasarımının yetersiz olduğu ve kesme kalımının yeniden yapılması gerektiği, belirtilen nedenlerle, söz konusu kalıbın bedeli olarak sözleşme ile kararlaştırılan 16.500 EURO’luk tutarın, davacıya ödenmeyeceği, ve sözleşmenin 7.maddesinde yer alan cezai şartların uygulanacağı hususunun davacıya bildirildiği, davacının sözleşme kapsamında yapımı devam eden diğer kalıpların tamamının gecikmeli olarak, 26/06/2015 tarihinde sevk irsaliyesi ile müvekkili şirkete teslim ettiğinde yapımı ……’ya devredilen ve kullanılamayacak durumda olan kesme kalıbına ait parçaların davacı tarafından ……’dan 26.06.2015 tarihinde Sevk İrsaliyesi ile teslim alındığı ve bu parçaların daha sonra fatura edileceğinin belirtildiğinin görüldüğünü, davacının sözleşme’nin 7. maddesinde düzenlenen, sözleşme’de adı geçen kalıpları belirtilen zamanda istenilen şartlara uygun olarak teslim etme yükümlülüğüne aykırı davranmış olması ve müvekkili şirket tarafından ilk numune onayı verilmeden fatura düzenlenememesi sebebiyle, bu parçalar için fatura düzenlenemeyeceğini ve Müvekkil Şirket’ten hiç bir bedel talep edilemeyeceğini davacıya ihtaren bildirildiği, buna rağmen davacı şirket tarafından davalıya 22/10/2015 tarihli 70.800,00 EURO bedelli faturanın gönderildiği, faturanın 11/11/2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, bu faturanında davalı tarafça 17/11/2015 tarihinde noter yoluyla davacıya iade edilerek davacı şirkete teslim alınan kalıpların sözleşmede belirtilen teknik özellikleri taşımadığından tekrar ayıp bildiriminde bulunulduğu görülmüştür.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği davacı tarafça yüklenilen edimin süresi içerisinde yapılmadığı gibi 02/07/2019 tarihli bilirkişi raporuyla da tespit edildiği üzere ayıplı olarak imal edildiği, bu hususunda gerek üretim aşamasında yapılan takiplerde, gerek ürünlerin teslimi sonrasında ve fatura tebliği akabinde ihtarnamelerle davalı tarafça davacıya gerekli ayıp ihtarlarının süresi içerisinde yapıldığı, bu haliyle ayıplı olduğu tespit edilen ürünler nedeniyle düzenlenen takip konusu faturadan dolayı davacının davalıdan alacaklı olmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine, davacının takibinde kötü niyetli olduğu hususu davalı tarafça ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.717,58 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.673,18 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 17.479,05 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan 760,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/12/2019

Katip ……

Hakim ……..