Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/291 E. 2019/32 K. 15.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/291 Esas
KARAR NO : 2019/32
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2013
KARAR TARİHİ : 15/01/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 28/01/2019
Bakırköy…. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin…. esas ….karar sayılı ilamı ile verilen görevsizlik kararı gereğince mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının, davalı şirketin … İli, … İlçesi, .. mahallesi …. ada, …. parsel(yeni: …. ada, … parsel) sayılı arsa üzerine inşa edeceği …isimi Otomobil Alış Veriş Merkeziden… Blok, zemin kat,… numaralı bağımsız bölümü almak İçin davalı ile 09.06.2010 tarihinde Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme ile bağımsız bölümün satış bedelinin KDV dahil 528.000.00 USD olduğunu, davacının bu bedelin tamamını davalıya ödediğini, alıcı olarak müvekkilinin üzerine düşen edimi gerçekleştirdiği halde satıcının bağımsız bölümü halen müvekkile teslim etmediğini, sözleşmenin 5.2 maddesine göre teslim tarihinin 31.12.2011 olduğunu, bu tarihte “….(…) teslim” olarak teslim edeceğini, …. tesliminin kaba inşaatı bitmiş, tapuda kat irtifakı kurulmuş ve iskan ruhsatı alınması için müracaatın yapılmış olması gerektiğini, sözleşmede alıcıya teslim tarihinden en az 10 gün önce bildirimde bulunmak koşulu ile teslim tarihinin 90 gün ertelenebileceğini, davalının ihbarname göndererek teslim tarihini 90 gün ertelediğini, buna göre teslim tarihinin 30.03.2012 tarihi olduğunu, davalı tarafın iskan ruhsatı alınması için halen müracaat etmediğini ve davalının temerrüde düştüğünü, ayrıca inşaatı …. durumuna getirerek teslim etmediğimi Müvekkiline ait bağımsız bölümün 30.03.2012 tarihinden itibaren elde edebileceği ve fakat davalının zamanında ve halen teslim etmemesi nedeniyle müvekkilinin mahrum kardığı kira getirisi şeklindeki zararının aylara göre artan bakiye yöntemi ile hesaplanarak yasal faizi ile birlikte tahsilini, bu çerçevede şimdilik 1000.00 TL nin davalı taraftan tahsilini talep etmiştir.
Davalı (davalı şirketler bölünmeden önce) vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; … Belediyesinden 30.04.2010 tarih ve …. sayılı yapı ruhsatı alarak inşaata başladığını, ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından ruhsatın 06.10.2010 tarihinde iptal edildiğini, 07.10.2010 tarihinde yapı tatil tutanağı tanzim edilerek yapının mühürlendiğini ve yıkım ve para cezası verildiğini, müvekkilinin İstanbul … İdare Mahkemesinde… esas sayılı dava açarak hakkını aradığını, bu sürede müvekkilinin bir müddet inşaatı durdurduğunu, müşterilerin daha fazla mağdur olmaması ve inşaat piyasasındaki itibarının zedelenmemesi için her türlü riski göze alarak bir müddet sonra inşaat tekrar başladığını, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından ruhsat iptal edildikten sonra …. Belediye Başkanlığı tarafından tekrar 11.10.2010 tarih ve …. sayılı yapı ruhsatı verildiğini, müvekkilinin sözleşmenin 5.2 maddesine göre teslimi 90 gün ertelenmesi hakkını kullandığını ve tebligat adresine gönderdiğini, sözleşmenin 5.1 maddesinden bağımsız bölümün ….(…) olarak teslim edileceğini, davacıya 13.09.2013 tarihinde bağımsız bölümlerin tefrişi, …. nin açılışı ve kiralamalar hakkında bilgilendirme mektubunun …. barkod numarası ile davacının tebligat adresine gönderildiğini, müvekkilinin iskan ruhsatı almak için gerekli müracaatı yaptığını, bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
Dava devam ederken davalı …. A.Ş. Tam bölünme yoluyla tasfiye edilerek üç ayrı şirkete bölündüğü, bunlardan 2 ve 3 nolu Autopia vekili sunmuş olduğu beyan dilekçesinde TTK.’nın 176.hükmü uyarınca sorumluluğun 3 nolu …’da olduğunu bildirmiştir.
Dava inşaatin geç teslimi nedeniyle davacının uğramış olduğu kira kaybının tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyetinin 25/03/2016 tarihli raporunda; bilirkişi dava konusu 273.43 m2 alanlı …. nolu dükkanın 04/04/2012 başlangıç tarihi itibariyle aylık 12.00 USD/m2 ‘den 3.280,00 USD/Ay kira getireceği kanaatine varılarak 135.119,81 TL olarak hesaplama yapmış ise de taşınmazın sözleşmede de belirtildiği üzere 279,43 m2 olduğu, bilirkişi raporunda maddi hata yapılarak 273,43 m2 olarak alınmış ise de bu husus tekrardan ek rapor alınmasını gerektirmeyip 279,43 m2 olarak mahkememizce resen hesaplama yapılabileceğinden ek rapor alınmasına ilişkin talepler reddedilmiş ve mahkememizce resen yapılan hesaplamada toplam kira getirisi 138.133,64 TL olarak hesaplanmıştır.
Davacı vekili tarafından dava 138.133,64 TL olarak ıslah edilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, taraflar arasında yapılan bağımsız bölüm satışına ilişkin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, noter ihtarnamesi, taşınmaza ait işlem dosyası, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında tanzim ve imza edilen 09/06/2010 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca … ada, … parselde kayıtlı … blok, zemin kat, 279,43 m2 brüt alanlı,….nolu bağımsız bölümün davacıya satıldığı, bağımsız bölümün teslim tarihinin 31/12/2011 olarak belirtildiği, davalının ihbarname göndererek teslim tarihinin sözleşmeye dayanarak 90 gün ertelediği, buna göre teslim tarihinin 30/03/2012 olduğu ruhsat iptalinden kaynaklanan gecikme de ilave edildiğinde inşaatin teslim tarihinin 04/04/2012 olması gerektiği, davacının dava tarihi olan 11/12/2013 tarihine kadar talepte bulunduğu dikkate alındığında 04/04/2012 tarihinden 11/12/2013 tarihine kadar hesaplanan kira getirisinin 138.133,64 TL olduğu dosya kapsamıyla tespit edilmiştir.
Davalı …Anonim Şirketinin tam bölünme yoluyla bölündüğü anlaşılmıştır.Tam bölünmede bölünen şirketin tüm malvarlığı bölümlere ayrılır ve diğer şirketlere devrolur. Bölünen şirketin ortakları devralan şirketlerin paylarını ve haklarını iktisap ederler. Tam bölünüp devralınan şirket sona erer ve ünvanı ticaret sicilinden silinir.(TTK 159/1) ”Bölünen şirketin malvarlığının tamamı külli halefiyet yoluyla devralan şirketlere geçerken, borçlu şirket ortadan kalkar ve başka bir tüzel kişilik borcun muhatabı haline gelir; ancak bu sırada borcun nakli için alacaklının borçlunun değişmesine rıza göstermesinin gerekli olduğuna ilişkin kural bu sırada uygulanmaz.(Anonim ortakların bölünmesi, Helvacı, 2004 İstanbul Sayfa 123)”, Borçlar Kanunu 195. madde ve devamı maddelerinden farklı olarak, bölünmede malvarlığının geçişi külli halefiyet yoluyla olduğundan alacaklıların rıza göstermesi aranmaz. Ancak rızası alınmadan karşısındaki borçlu değişen alacaklının hukuk düzeni tarafından korunacağı mutlaktır.”Pasif unsurlar, yani bölünen şirketin borçları konusunda ise yine ayrı bir özel düzenleme vardır. Buna göre, tam bölünmeye katılan şirketler, bölünme sözleşmesi veya bölünme planına göre herhangi bir şirkete tahsis edilmeyen borçlardan birinci derecede müteselsilen sorumludurlar. (Prof. Dr. Seza Reisoğlu Armağanı, anonim ortaklıkların Bölünmesinde Alacaklıların Korunması, Prof. Dr. Ercüment Erdem, Ankara-2016, s.344)”Her ne kadar 1 ve 2 nolu şirketler bölünme planına göre davaya konu taşınmazla borçların … A.Ş’nin sorumluluğuna bırakıldığından bahisle husumet yönünden davanın reddini talep etmiş iseler de; TTK 176 maddesinde ” bölünme sözleşmesi veya bölünme planına kendisine borç tahsil edilen şirket, bu suretle birinci derece sorumlu bulunan şirket alacaklarının alacaklarını ifa etmezse bölünmeye katılan diğer şirketler, ikinci derecede sorumlu şirketler müteselsilen sorumlu olurlar” denildiğinden bölünme ile oluşan her 3 şirketin dava konusu borç ile ilgili sorumluluklarının olduğu düşünülmüş, husumet itirazına itibar edilmemiş, 138.133,64 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikde davalılar … A.Ş, ….A.Ş ve … A.Ş’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Tam bölünme ile tüzel kişiliğinin sona erdiği anlaşılan Davalı … A.Ş’ye karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı …. A.Ş’ne karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
Diğer davalılar yönünden davanın kabulü ile 138.133,64 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikde davalılar …A.Ş, … A.Ş ve … A.Ş’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 9.435,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 2.358,90 TL harcın mahsubuyla bakiye 7.077,01 TL harcın davalılar …A.Ş, …A.Ş ve ….A.Ş’nden alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan 2.770,75 TL harç, 1.194,10 TL posta / tebligat / bilirkişi gideri (ayrıntısı uyapta kayıtlı) olmak üzere toplam 3.964,85 TL yargılama giderinin davalılar …. A.Ş, …A.Ş ve…. A.Ş’nden alınarak davacıya verilmesine,
Davacının diğer davalı yönünden yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 13.800,69 TL ücreti vekaletin davalılar ….A.Ş, ….A.Ş ve …A.Ş’nden alınarak davacıya verilmesine,
Davalı ….A.Ş tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalı …. A.Ş’ne iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalılar 2 ve 3 no’lu …. vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/01/2019

Katip …

Hakim …