Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/267
KARAR NO : 2018/917

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 14/03/2018
KARAR TARİHİ : 11/10/2018
KARARIN YAZIM TARİHİ : 19/10/2018
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin davalı şirkete, 29/03/2012 tarih …. sayılı ticaret sicil gazetesinde ilan edilen 09/03/2012 tarihli…. sayılı ortaklar kurulu kararı ile müdür olarak atandığını, 11/04/2012 tarihinde ise istifa ederek ayrılmış olduğunu ancak davalı şirketin müvekkilinin istifa edip müdürlükten ayrılmasına rağmen gerekli kararları alarak ticaret sicile tescil etmediğini, halen şirketin müdürü olarak göründüğünü e-devlet üzerinden tesadüfen öğrenmiş olup, bunun üzerine davalı şirketle yapmış olduğu görüşmede, bu hususun tamamen muhasebe personelleri ve mali müşavirleri tarafından sehven gözden kaçırılarak unutulması sebebiyle olduğunu, herhangi bir art niyetlerinin olmadığını, ancak müvekkilinin müdürlükten istifa etmiş olduğu 11/04/2012 tarihi itibariyle geriye dönük olarak müdürlükten çıkarılması hususunda karar alıp tescil ettirmelerinin kendileri tarafından mümkün olmadığını belirtmeleri üzerine davanın kabulü ile müvekkilinin istifa ettiği 11/04/2012 tarihi itibariyle müdürlük görevinin sona erdiğinin tespiti ile verilecek kararın İstanbul Ticaret Odası kayıtlarına işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının 11.04.2012 tarihinde müdürlük görevinden istifa ederek ayrıldığının doğru olduğunu, o dönemki şirket muhasebe ve mali müşavirlerinin gözden kaçırması nedeniyle bu hususun sicile tescil ettirilmediği gibi bugün itibariyle geriye dönük karar alıp tescil ettirmenin de mümkün olmadığını, davacının açtığı davayı kabul ettiklerini, yargılama gideri ve ücreti vekaletinin taraflarına yüklenmemesini, kabul doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Ticaret sicil kaydı, şirket ana sözleşmesi, davacının istifasına ilişkin alınmış ortaklar kurulu karar örneği ve tüm dosya kapsamı.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı şirketin 09/03/2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ile müdür olarak atanan davacının 11/04/2012 tarihinde istifa nedeniyle müdürlük görevinin sona erdiğinin tespiti ve tescili talebinin subut bulup bulmayacağı noktasında toplanmış olduğu anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava, müdürlük görevinin sona erdiğinin tespiti ile ilgili kurum kayıtlarına işlenmesi isteminden ibarettir.
Limited şirket sözleşmesi ile, şirketin yönetimi ve temsili, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa veya tüm ortaklara ya da üçüncü kişilere verilebilir(TTKm .623/1).TTKnun 630(1)maddesinde, şirket genel kurul kararı ile, müdür veya müdürlerin göreve alınabileceği öngörülmektedir.
Ticari temsilci, işletme sahibinin ,ticari işletmeyi yönetmek ve işletmeye ilişkin işlemlerde ticaret unvanı altında ,ticari temsil yetkisi ile kendisini temsil etmek üzere ,açıkça ya da örtülü olarak yetki verdiği kişidir(TBKm.547/1).
Bu anlamda, Limitet şirket müdürünün bir ticari temsilci olduğu açıktır.
Ticari temsilci hakkında, TTK unda aksine bir hüküm olmamak koşulu ile,6098 sayılı TBK nun 547 ila 550 inci madde hükümleri uygulanır. Birer ticari temsilci olan müdürler istifa hakkına sahiptirler.İstifa iş sözleşmesindeki hükümlere uygun olarak yapılır.Aksi durumda,şirketin tazminat talep etme hakkı vardır. Ticari temsilci , her zaman sözleşmeyi ,yani müdürlük görevini tek taraflı olarak sona erdirebilir(6098 sayılı TBKm.512).Zira, limited şirkette müdürlük zorunlu bir görev değildir.
TTK.nun Limited şirkete ilişkin hükümlerinde şirket müdürünün istifa edemeyeceğine dair buyurucu bir kural yoktur. Şirket müdürü genel kurallar çerçevesinde uygun zaman içerisinde her zaman istifa edebilir.
Davalı şirketin ticaret sicil kayıtları celbedilmiş olup incelenmesinde, davalı şirketin 09/03/2012 tarihli aldığı kararla şirket müdürlüğüne …’ın seçildiği,kararın 29/03/2012 tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlandığı, davalı tarafın 13/09/2018 tarihli celsede davayı kabul ettikleri, sunulan şirket ana sözleşmesi, davacının 11/04/2012 tarihli istifa dilekçesi ve davalı şirketin ortaklar kurulunda davacının şirketteki müdürlük görevinin kaldırılmasına ilişkin aldığı 12/04/2012 tarihli karar dikkate alınarak, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olduğu anlaşılmış, aşağıdaki şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile;
…. TC. Kimlik nolu …’ın …. sicli nolu … Ltd.Şti’deki müdürlük görevinin 11/04/2012 tarihinden itibaren sona erdiğinin tespiti ile kararın İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarına işlenmesine ve ilanına,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan 43,00 TL tebligat ve müzekkere gideri, 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç olmak üzere toplam 114,80 TL masrafın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.180,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/10/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …