Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/205 E. 2020/710 K. 16.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/205
KARAR NO : 2020/710

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2014
KARAR TARİHİ : 16/10/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 18/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı arasında ticari bir ilişki olduğunu, fatura karşılığı satılan mal bedellerine ilişkin bakiye alacağın tahsili için Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının başlatılan takibe haksız itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin icra takibine konu faturaları ve fatura konusu malları teslim almadığını, fatura ve sevk irsaliyesinde teslim alan imzalarının şirket yetkilisi ya da çalışanlarına ait olmadığını, davacıya borçlu olmadıklarını savunarak davanın reddi ile davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile takibin 41.835,82 TL asıl alacak üzerinden devamına dair verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay ….. Hukuk Dairesinin 11/12/2017 tarih …… esas …… karar sayılı ilamı ile ” dosyaya sunulan sevk irsaliyeleri üzerindeki ‘’teslim aldım’’ ibaresi altında bulunan imza sahibinin o tarihte davalı çalışanı olup olmadığının ve ayrıca inkar halinde imza örneklerinin de temin edilerek karşılaştırma suretiyle dava konusu malların davalıya teslim edilip edilmediğinin tespiti ile varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile davalı yararına hüküm bozulmakla mahkememizce dosya yeni esasa kaydedilerek, usul ve yasaya uygun yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda alınan 11/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; teslim aldım ibaresi altında isimleri bulunan kişilerin davalı çalışan listesi içinde bulunmadığı bildirilmiş, ilgili döneme ait Ba formları celp edildikten sonra alınan 09/07/2020 tarihli ek raporda davalının Ba bildiriminde bulunduğu icra takibi itibari ile 41.835,62 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, Yargıtay bozma ilamına bilirkişi raporları içeriğine göre; davacı vekilinin davalı ile müvekkili arasında çeşitli tarihlerde un alım satımı olduğu, davalı şirketin müvekkilinin bakiye alacağını ödemediği iddiasıyla başlatılan icra takibine, davalının vaki itirazı nedeniyle yapılan yargılamada mahkememizce davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilinin temyiz yargı yoluna başvurması üzerine, Yargıtay …….Hukuk Dairesi….. E. ……. K. sayılı ilamı ile “mahkemece davacı defterleri hükme esas alınmış ise de kapanış tasdikinin yapılmış olması defter içeriğine tek başına delil hükmü kazandırmaz, defterdeki kayıtların ayrıca dayanak belgelerle tevsik edilmesi gerektiği, dosyada bulunan sevk irsaliyeleri üzerindeki “teslim aldım” ibaresi altında bulunan imza sahibinin o tarihte davalı çaışanı olup olmadığının ve ayrıca inkar halinde imza örneklerinin de temin edilerek karşılaştırma suretiyle dava konusu malların davalıya teslim edilip edilmediğinin tespiti ile varılacaksonuç çerçevesinde karar verilmesi gerektiği ” gerekçesi ile hükmü bozmakla, Mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur. Davalının fatura tarihlerinde çalışanlarının listesi SGM’den temin edilmiş, bilirkişi tarafından yapılan incelemede teslim alan ibaresi altında bulunan isimlerin davalının sigortalı çalışanı olmadığı anlaşılmıştır. Davacı ve davalının 2012-2013 yılı BA ve BS formları celp edilmiş, incelenmesinde beyanların birbiri ile uyumlu olduğu 2012 yılında 3 adet belge karşılığı KDV hariç 15.240 TL, 2013 yılında 2 adet belge karşılığı KDV hariç 24.140 TL bildirimde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay ……. Hukuk Dairesi’nin 14/10/2014 tarih, …… esas …… karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere BA-BS formlarının fatura konusu malın teslim alındığı anlamına geliyor ise de, bozma ilamı öncesi düzenlenen bilirkişi raporunda davacının ticari kayıtlarına göre 2012 yılında ……. nolu 1.454,40 TL tutarlı fatura, ……. nolu 9.292 TL tutarlı fatura ve …… nolu 4.646 TL tutarlı fatura karşılığı 15.392,40 TL borç kaydedildiği, defter kayıtlarının BA ve BS formu ile uyumlu olduğu, yine defter kayıtlarına göre 15.392,40 TL tahsilat yapıldığı ve 2013 yılına devir veya borç alacağının olmadığı anlaşılmıştır.
2013 yılı kayıtlarının incelenmesinde …… nolu 969,60 TL, ……. nolu 727,20 TL, ……. nolu 9393 TL, ……. nolu 4.988,40 TL, …… nolu 21.058,50 TL, …… nolu 934,25 TL, …… nolu 21.123 TL tutarlı 7 adet faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu, …… nolu 9393 TL bedelli ve …… nolu 14.988,40 TL bedelli faturalar yönünden BA ve BS bildiriminde bulunulduğu, diğer faturalar ile ilgili olarak bildirimde bulunulmadığı, yine davacı defter kayıtları ile sabit olduğu üzere 04/02/2013 tarih …… yevmiye ile 969,60 TL, 05/12/2013 tarih ……. yevmiye ile 727,20 TL, 24/04/2013 tarih ……. yevmiye ile 9.400 TL bank tahsilatı, 10/05/201 tarih …… yevmiye ile 7.500 TL banka tahsilatı, 17/05/2013 tarih ….. yevmiye ile 9.000 TL banka tahsilatının kayıtlı olduğu ve toplam 27.596,80 TL ödemenin ihtilafsız olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle dosya kapsamı itibariyle ispat yükü üzerine düşen davacının BA ve BS bildirimi yapılmayan 5 adet fatura karşılığı malı davalıya teslim ettiğini ispatlaması gerektiği, davacının sunduğu irsaliyelerde teslim alan imzası bulunan kişileri davacı çalışanı olmadığı ve davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davanı reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 505,40TL harcın mahsubuyla bakiye 451 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının yaptığı 60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesap edilen 6.238,65 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili YARGITAY Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır