Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/190 E. 2018/773 K. 07.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/190 Esas
KARAR NO : 2018/773

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 20/02/2018
KARAR TARİHİ : 07/09/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 25/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya taşıma hizmeti sunduğunu, navlun faturalarının ödenmediğini, takipten sonra 3.274,54 TL, takip açılmadan 1.000,00 TL ödeme yapıldığını, 7.545,88 TL’nin ödemesinin yapılmadığını, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu, ödenmeyen bakiye 7.545,88 TL’lik kısım yönünden itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan anlaşma ile Bursa’dan yüklenen malların yurtdışında belirtilen adreslere tesliminin talep edildiğini, peşinen bu hizmet karşılığı fatura edildiğini, müvekkilinin gönderdiği mallardan iki parça malın teslim adresine ulaşmadığı bilgisi üzerine davacıdan teslim CMR’lerin talep edildiğini, davacı tarafça bunların müvekkiline iletilmediğini, davacının üstlendiği işi yerine getirmediği halde peşinen keşide ettiği faturaya dayalı takip başlattığını, davacının faturaya konu taşıma hizmetinin yapıldığını ispat etmesinin gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 11.820,42 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 10/07/2018 havale tarihli raporunda; taşıma ve lojistik sektörü bakımından ticari teamül teşkil eden uygulamada, taşıma faturaları taşıma sözleşmesi yerine geçecek şekilde taşıma başlangıcında düzenlenmesi mutad hale gelmiş durumda olduğunu, yani iş tamamlanmadan faturalar düzenlenmekte ve gönderenlere taşıma senedi-yük senedi gibi verilmektedir. TTK’nun 859.maddesinde yer alan “yük senedi” düzenleme şartı da böyle sağlanmakta olduğunu, nitekim, Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 4.maddesi tanımları düzenlerken; davalı-gönderen tarafından kabul edilmiş navlun faturasının sözleşmeyi ispatlayan taşıma senedi yerine kullanılmasına cevaz vermekte olduğunu, somut olayda, davalı yanca düzenlenen toplam 9 adet taşıma faturası – yük senedi taşımaya alınan mal bakımından ihtilafsız olduğunu, davalı tarafında bu faturaları kabul ettiğini ve kısmen ödemeleri yapmış durumda olduğunu, ancak malların gereği gibi gönderilenlere teslim edilmediği iddiasınında açık olduğunu, davalı tarafın deliller arasında sunduğu mail yazışmalarında, bir takım malın taşıma sürecinde hasarlandığı, malın alıcısına gereği gibi teslim edilmediği iddiaları karşısında davacının her bir taşıma için taşımayı ve malları alıcısına teslim ettiğini ayrıca ispat etmesi gerektiğini, burada, taşıma faturalarının işi ve bedeli ispat etmesiyle birlikte; TTK’nun. 870 gereği, taraflar arasında taşıma sözleşmesi yapılmak ve taşıma faturası düzenlenmekle davacı yan navluna hak kazanmakta ise de; navlunun muacceliyeti için davacının yaptığı taşımalarda mallan belirtilen alıcılara teslim etmesi gerekmektedir. Yani aksi sözleşme yoksa vade tasıma isinin tamamlanması ile dolmakta, ve muacceliyet meydana gelmektedir. Mallar, alıcısına teslim edilirken, navlun alacağının da taşıyıcıya ödenmesi gerektiğini, taşıyıcı malı teslim ederken navlun ve buna eklenen masrafların da talep edebileceğini, oysa, davalı teslim olmadığını ileri sürdüğünü, burada davacının elektronik ortam kaydı teslim tesellüm belgesi, antrepo giriş belgesi ve sair şekilde veya uluslar arası tasıma senedi üzerine düşülen teslim imzası ile taşımayı tamamladığı sabit olmadıkça; davacı lehine muaccel navlun alacağı da söz konusu olmayacağını bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacının faturalara konu taşımaları gereği gibi yaptığı ve yükleri alıcısına teslim ettiği sabit olmayıp davacı teslim tesellüm belgesi, antrepo girişi gibi belgelerle de ispatlayamadığından davanın reddine, davacı takipte kötü niyetli bulunmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 128,87 TL harcın mahsubuyla fazla alınan 92,97 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına
AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/09/2018

Katip …

Hakim …