Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/180 E. 2018/679 K. 13.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/180 Esas
KARAR NO : 2018/679

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/02/2018
KARAR TARİHİ : 13/07/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 24/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile satıcı firma … Yapı A.Ş arasında İstanbul İli, …. İlçesi, … Mahallesi, … .ada … .parsel, … Bağımsız bölüm … olan taşınmazın müşteri bilgilendirme formu ve konut talep belgesinde görüleceği üzere 847.458,00 TL + %18 KDV toplamında 1.000.000,00 TL’ye satın alınması hususunda 04/04/2016 tarihinde yapılan mutabakat ile imza altına alındığını, müvekkilinin satış sözleşmesinde belirtilen edimini yerine getirerek satış bedelinin peşin ve nakit olarak ödediğini, konut teslim tarihinden önce resmi gazetede yayınlanan bakanlar kurulu kararı ile satışa konu taşınmazı da kapsamak suretiyle KDV oranı % 18’den %8’e düşürülmüş bu nedenle fazla ödenen %10 KDV farkının iadesi talep edilmiştir. Satıcıya gönderilen İstanbul …..noterliği’nin 02/02/2018 tarihli yevmiyesi ile ihtarname keşide edilmesine rağmen ödenmediğinden dava açılmıştır. Kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …. Ortak Girişimi Adi Ortaklığı yönünden husumet itirazında bulunduklarını, 01/04/2016 tarihli satış sözleşmesi kapsamında fazla tahsil edilen bir bedel olmayıp müvekkilinin borcu olmadığını, dava konusu taşınmazın 1.000.000,00 TL bedel karşılığında davacıya satıldığını, satış sözleşmesinin ödeme planında daire bedelinin masraflar hariç 1.000.000,00 TL ve %2.5 masraflar olmak üzere toplam 1.025.000,00 TL satışının yapıldığının görüldüğünü, satış sözleşmesinde KDV oranının %18 olduğuna ilişkin hiçbir hüküm olmadığını, davacının satın almış olduğu dairenin net alanının 144,92 metrekare olduğunu, satışa konu bağımsız bölüm için bakanlar kurulu kararı ile herhangi bir indirim olmadığını, bakanlar kurulu kararında bağımsız bölüm metrekare birim net alanının 150 metrekare üstünde olan veya arsa metrekare birim fiyatının 1000 TL’nin üstünde olan ve %18 KDV oranına tabi olan konutlar için indirim getirdiğini, dava konusu taşınmazın satış esnasında KDV oranının %8 olduğunu, dava konusu bağımsız bölümün 27/09/2017 tarihinde tapudan resmi şekilde devredildiğini, satış bedeli üzerinden 30/09/2017 tarihli fatura düzenlendiğini, faturada bağımsız bölüm bedeli %8 KDV bedeline göre hesap edilip ve sadece dairede bulunan ve %18 KDV’ye tabi olan beyaz eşyalar üzerinden %18 KDV’nin uygulandığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, taraflar arasında gerçekleştirilen konut satışı sonrası çıkartılan Bakanlar Kurulu kararı gereği uygulanması istenilen KDV oranı indiriminden kaynaklı bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 01/04/2016 tarihli bilgilendirme formu ve talep belgesi gereğince dava konusu 131 no’lu bağımsız bölümün davacıya satışı gerçekleştirilmiş olup, 29968 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2017/9759 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile 08/09/2016 ve 30/09/2017 tarihleri arasında teslimi gerçekleştirilecek net kullanım alanı 150 metrekare üstü olan konut teslimlerinde KDV oranının %8 olarak uygulanacağı düzenlemesi getirilmiştir. Dava konusu taşınmazın tapudan devri 22/09/2017 tarihinde yapılmış olmakla, tarih itibariyle dava konusu taşınmaz kararname kapsamında kalmakta ise de, taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmamakla birlikte taşınmazın net kullanım alanının 144,92 m² olduğu, bu yönden kararname kapsamına girmediği, kaldı ki kararname öncesinde de dava konusu taşınmazın KDV oranı %8 olup, bu hususta Bakanlar Kurulu kararı ile getirilmiş bir yenilik olmadığı dosya kapsamından sabittir. Davacıya dava dilekçesine ekli evrakların okunaklı bir örneğini sunmak üzere süre verilmiş ise de, verilen süre içerisinde okunaklı evrakların sunulmadığı, dava dilekçesine ekli konut talep belgesinden ve okunabildiği kadarıyla satış fiyatının 1.000.000,00 TL olarak gösterildiği, yine dosyada bulunan gayrimenkul satış sözleşmesi ve ödeme planında da 1.000.000,00 TL olarak gösterildiği, davacı tarafça 847.458,00 TL + %18 KDV toplamıyla 1.000.000,00 TL’ye anlaşıldığı iddia olunmuş ise de, dosya kapsamından bu hususu ispatlayıcı herhangi bir belge ibraz edilmediği, kaldı ki, bahsi geçen Bakanlar Kurulu kararındaki KDV indiriminin dava konusu taşınmazı kapsamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 35,90 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.447,24 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.411,34 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 9.529,60 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/07/2018

Katip …

Hakim …