Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/169 E. 2018/850 K. 21.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/169 Esas
KARAR NO : 2018/850

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2018
KARAR TARİHİ : 21/09/2018
KARAR YAZILMA TARİHİ : 09/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasında 05/06/2017 tarihli kâr bölüşümüne dayalı adi ortaklık sözleşmesi yapıldığını, sözleşmenin 15.maddesi gereği davalı tarafından tapu ipoteğinin kâr ortağına verileceği ibaresinin yer aldığı, sözleşmenin 8.maddesi gereği davalı tarafından aralık ayındaki çalışma saatlerine riyaet edilmediği ve yerine bir hoca da görevlendirilmediği, davalının girmesi gereken dersler için ayrı bir hoca ile anlaşılmak zorunda kalınarak müvekkilin 3.000,00 TL hoca ücreti ödemek zorunda kaldığı, oluşan zarara ilişkin 3.550,00 TL’yi ödemesi için davalıya bildirim yapılmasına rağmen ödemediği, yapılan sözleşmenin kâr zarar ortaklığı olup, davalının yükümlülüklerini yerine getirmediğinden sözleşmenin 14.maddesi gereği sözleşmenin müvekkili tarafından haklı olarak feshedildiği, fesih ihtarı gönderildiği, fesih nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan mahsup şekline göre davalı alacağının yapmış olduğu ödemeden mahsup edilerek kalan bakiye 20.347,00 TL’nin davalı hesabına yatırıldığı, sözleşmeye istinaden bir kısım ödemelerin yapıldığı, yapılan ödeme ve sözleşme gereği yapılan mahsup karşılaştırıldığında müvekkilinin davalıya borçlu bulunmadığı, davalıya gönderilen ihtara rağmen borç sona ermiş olmasına rağmen ipoteğin kaldırılmadığı ve takibe konulduğu itiraz üzerine takibin iptal edildiği, müvekkili tarafından sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ve sözleşmeden dolayı borçlu olmadığının tespitine, ipoteğin terkinine ve kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmaya katılmamıştır.
Davacı vekili, duruşmadaki beyanında; müvekkilinin esnaf olduğu ve tacir kaydının bulunmadığını bildirmiş, davalı hakkında yapılan tacir araştırmasında da davalının gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
Dava, kâr zarar ortaklığına dayalı adi ortaklık sözleşmesi gereğince davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki sözleşme adi ortaklık sözleşmesi olup, bilindiği üzere adi ortaklık 2 veya daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.(TBK 620/1) diğer bir anlatımla adi ortaklık; birbirini tanıyan, birbirlerinin kabiliyet ve şahsiyetlerine güvenen, eşit ve aynı durumda olan gerçek veya tüzel kişilerin, müşterek amacın gerçekleştirilmesini sağlayacak vasıtaları (sermaye paylarının) ortaklığa getirme konusunda karşılıklı ve uygun irade beyanlarının birbirine ulaşmasıyla teşkil eden bir kişi topluluğudur.
Somut olayda, taraflar tacir olmadığından, adi ortaklık da TTK’nda düzenlenmediğinden mal varlığı haklarına ilişkin olan davanın genel hükümlerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. (Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2150 E. – 2016/5646 K., Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2018/958 E. – 2018/976 K.)
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkememiz dosyasında dava konusunun adi ortaklığın feshi ve tasfiyesinden kaynaklı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, tarafların tacir olmadığı dikkate alınarak görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2018

Katip …

Hakim …