Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/167 E. 2020/804 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/167
KARAR NO : 2020/804

DAVA : İflas (İflasın Açılması)
DAVA TARİHİ : 14/02/2018
KARAR TARİHİ : 12/11/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/11/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; Davalı borçlu …’in, 22.06.2017 tarihli sözleşme ile müvekkili … ile eşi …’nın konut ve …’de mukim bulunan … Petrol Ltd.Şti nin de irtibat ofisi olarak kullanmakta olduğunu, ‘’…/… … Sok.No:…. …. ’’ adresinde yer alan taşınmazın, çatı değişim ve tadilatı, iç-dış tadilat, giriş katı tadilatları, banyo tadilatları ve asansör montajı ve kurulumunu yapmayı üstlendiğini, Sözleşme’de yüklenicinin 01.07.2017 tarihinde işe başlayıp, 30.08.2017 tarihine kadar işi tamamlamayı, gecikmenin 7 takvim gününü geçmesi halinde her bir günlük gecikme için yüklenicinin 1.000 TL cezai şart ödemeyi, iş kalemlerini en üst kalitede yapmayı, gerekli tüm izinleri almayı, 15.08.2017 tarihinde, iş sahibinin evde yaşamaya başlamasına uygun hale getirmeyi taahhüt ettiğini, iş sahibinin de tüm işlerin bedeli olarak 450.100 TL +KDV taksitler halinde davalı yükleniciye ödemeyi taahhüt ettiğini, Müvekkilinin …. yazışmaları ile işin hızlandırılmasını talep ettiğini ayrıca 03.09.2017 tarihli e-posta ile tüm eksiklik ve sorunları yükleniciye bildirdiğini, Süreç içerisinde davalı tarafa toplam 350.000 TL ödendiğini; söz konusu taşınmazın, 19.10.2017 tarihinde natamam ve ayıplı bir halde teslim prosedürü gerçekleştirilmeden terk edildiğini, İstanbul Mimarlar Odası tarafından görevlendirilen heyet ile 15.11.2017 tarihinde yerinde inceleme yapıldığını, ayıp ve eksik işlerin tespit edildiğini; bunun yanında Yüksek Mimar …. tarafından hazırlanan 25.09.2017 tarihli rapor ile eksik ve ayıplı işlerin ayrıca ifade edildiğini; Müvekkili tarafından davalıya yapılan ödemelerin de dışında 400.000 TL nin üzerinde harcama yapılmasına rağmen, söz konusu ayıplar giderilemediği ve asansör ruhsatı gibi bazı eksiklikler ise giderilemeyecek türden olduğunu, müvekkilinin zararının sözleşme bedelinin de üstünde olduğunu, davalı tarafın verdiği zararların üzerine müvekkili aleyhinde İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasıyla 606.909,18 TL üzerinden takip başlattığını ve ayrıca müvekkili şirket aleyhine de İzmir … İcra Müdürlüğü …. E Sayılı dosyasıyla 51.354,48 TL üzerinden takip başlattığını, sözleşme bedelini bile aşan bu takiplere itiraz ettiklerini, şimdilik 650.000 TL tutarındaki alacağın tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası ile tacir borçlu … hakkında genel iflas yoluyla takip başlattıklarını, borçlunun takibe itiraz etmesi üzerine işbu iflas davasının ikame etme zarureti hasıl olduğunu, Söz konusu ayıp ve eksikliklerin bir kısmının ancak yüksek miktarlı harcamalarla giderilebilecek mahiyette olduğunu; elektrik ve su tesisatındaki ayıplar dolayısıyla tavan duvarların kırılmasının gerektiğini, parke ve mermer döşeme işlerindeki işçilik kusurları dolayısıyla aynı şekilde döşemeler sökülmek zorunda kalındığını, tadilat devam ederken yağan yağmurun da büyük tahribat ve zarara yol açtığını, Sözleşmede 112.200 TL bedel öngörülen asansörün, site otoparkının üzerine gelecek şekilde monte edildiğini; ruhsat alımı davalı sorumluluğunda olan bu uygulamanın, herhangi bir yolla giderilemeyecek bir hata olduğunu ve idari para cezası yaptırımlarına ve hatta taşınmaz değerini dahi düşürecek nitelikte olduğunu, müvekkillerinin Beyoğlu …. Noterliği’nin 13.12.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeden dönme hakkını kullandıklarını, bir an için yasal olarak böyle bir hakkın bulunmadığı farz-ı muhal düşünülse dahi bedel indirimi hakkını kullandıklarını davalı borçluya bildirdiğini beyan ederek, davalı aleyhine başlattıkları Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında yapılan itirazın kaldırılarak İİK. 158. Maddesine uyarınca iflas talebinin ilanına ve takip konusu borcun ödenmesi hususunda davalıya depo emrinin tebliğe edilmesini, borç ödenmediği takdirde davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: İzmir …. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile davalılardan … Petrol Ürünleri Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti. hakkında 50.100 TL tutarında ödenmeyen fatura alacağına karşılık takip başlattıklarını ancak bu takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, Davalı … ile müvekkili arasında ve işbu davaya konu edilen sözleşmeye ilişkin bedelin ödenmemesi sebebiyle İstanbul …İcra Dairesi … esas sayılı dosya ile takip başlatıldığını ancak bu takibe de itiraz edildiğini ve durduğunu; Davacının işbu davayı açmakta haksız ve kötü niyetli olduğunu; müvekkilinin sözleşme gereği hak ettiği parayı ödememek adına başlattığı icra takiplerine karşılık olarak bu davayı açtığını; Sözleşme taraflarının … ve … olduğunu; …. Petrol şirketinin, sözleşmenin tarafı olmadığını, işbu davanın, davacı … Petrol Şirketinin taraf sıfatı yokluğundan reddi gerektiğini; taşınmazın irtibat ofisi olarak kullanıldığı iddiası gerçeğe aykırı olduğunu; Mimarlar Odası’ndan alınan raporun salt anlatım ile genel geçer bir şekilde hazırlandığını; genelleyici ve soyut bir şekilde tanzim edildiğinden, delil olarak mahkemece dikkate alınmaması gerektiğini; Yüksek Mimar … davacı … ile iş ilişkisi olan bir şahıs olduğunu; söz konusu raporun objektif olmasının mümkün olmadığını ve yazmış olduğu rapora da itibar edilmemesi gerektiğini; 19.10.2017 tarihinde boşaltıldığı ifade edilen taşınmaza ait neredeyse 15 gün sonra çekilmiş video ve resimler delil olarak davacı tarafça sunulduğunu; bu durum hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu; Villanın yer aldığı siteye saat 10:00 dan önce ve 17:00 den sonra çalışma ekibinin girmesine müsaade edilmediğini ve ayrıca öğlen 13:00-14:00 arası çalışmaya izin verilmediğini, bu uygulamadan sözleşmeden önce müvekkiline bilgi verilmediğini, bu durumun 2 haftalık gecikmeye sebebiyet verdiğini, sözleşme 10 maddesi gereğince süre uzatımı verilmesini gerektirdiğini; Çatı tadilatı sebebiyle site sakinlerinin 17 kez BİMER’e 25 kez …. Belediyesi’ne şikayette bulunduklarını bu sebeple 11 gün boyunca çalışmaların durdurulduğunu ve bu olay nedeniyle yaşanan gecikmeden müvekkilinin sorumlu olmadığını; 27.07.2017 tarihinde …’da yaşanan sel felaketinde yüzlerce ev sular altında kaldığını, … Tünelinin kapandığını, uçak seferlerinin iptal edildiğini, yetkililer tarafından yaşanan olayın bir doğal afet olduğu açıklaması yapıldığını; sözleşme 10.1 maddesinde de görüleceği üzere, doğal afet sel vb durumlarda süre uzatımı verileceğinin kararlaştırıldığını; söz konusu felaket sebebiyle müvekkilinin sözleşme gereği mesul olmadığı kısımların zarar gördüğünü bu sebeple bu işlerin öne alındığını, teklif gönderildiğini; bu durumun da işveren kaynaklı işin gecikmesine sebebiyet verdiğini; 25.08.2017 tarihli ilave ek işler fiyat icmalinin bu durumu ispat ettiğini; Projesinde asansör olmayan bir binaya sonradan izin almak suretiyle asansör ruhsatı temin edilemediğini; bu durumun müvekkili tarafından davacı tarafa bildirildiğini ancak …. tarafından bu konuda ısrar edildiğini, evin altının toprak olduğu söylenmediğini ancak evin altında otopark olduğunun iş sırasında müvekkili tarafından fark edildiğini; buna rağmen davacının ısrarı ile otoparka zarar vermeyecek şekilde asansör yapıldığını, Sözleşmede asansör ruhsatının müvekkili tarafından alınacağına dair bir hüküm bulunmadığını; davacı tarafın aksi yöndeki iddialarının asılsız olduğunu; Sözleşme 8.1 maddesi uyarınca kullanılacak tüm malzemelerin davacıya sunulup ve onay alınarak yapıldığını, … yazışmalarının da bu durumu ortaya koyduğunu; Çatının tamamen yıkılarak yeni bir yaşam alanı inşa edilmesinin, bizzat … tarafından istenildiğini, işin zorluğu ve risklerinin müvekkili tarafından izah edildiğini ancak ısrarlı talep neticesinde işin başladığını; iş sırasında … Belediyesi tarafından inşaatın durdurulduğunu; çatı katında kullanılan şapta, kurumadan parke döşendiği için çatlak oluştuğunu bu duruma kuruması beklenilmeden yapılmasını isteyen davacının sebebiyet verdiğini; çatı ahşap uygulamasında oluşan ton farkları ise doğal imalat yapılmasından dolayı olduğunu ve kalitesizliği göstermediğini; Davacının mermerlerdeki kırıklar ve işçilik hataları sebebiyle mermerleri söktürmek ve yeni mermer döşetmek zorunda kaldığını ifade ettiğini; söz konusu mermerlerin, … tarafından seçildiğini müvekkilinin de …’dan getirttiğini; ürün orijinal kalınlığının 2 cm olmasına karşın, davacının talebi ile 8 mm düşürüldüğünü; müvekkilinin bu konuda da davacı tarafı uyardığını ancak kararlarının değişmediğini; bu hususta yapılan … yazışmalarının dosyaya sunulduğunu; Davacı tarafın çeşitli video ve resimlerde zarar gören parke ve küflere işaret ederek bunları müvekkiline atfettiğini; sel sonrası zarar gören zemin kat salon ıslak hacim ve muhtelif yerdeki parkelerin müvekkilinin sorumluluğunda olmadığını; rica üzerine sadece onarımlarının yapıldığını; davacı tarafın vakum odası ve elektrik sistemi hakkında da fotoğraflar sunarak ayıp iddiasında bulunduğunu; müvekkilinin vakum odasına ilişkin bir imalatı bulunmadığını; elektrik panellerinin ise müvekkili tarafından resimlerdeki gibi bırakılmadığını; resmin çekildiği tarihin 01.11.2017 olup, müvekkili çıktıktan sonra bir başkasının bu duruma sebebiyet verdiğinin aşikar olduğunu; müvekkilinin çalışma ekibinden olan …’in aydınlatmaya ilişkin kullanılacak malzemeler için bizzat …’dan onay aldığını; su tesisatına ilişkin olarak müvekkilinin sadece alt yapı ve tesisat sorumluluğu bulunduğunu, montaj işlerinin ise davacı tarafından .. ve … firmalarına verildiğini; müvekkilinin kendi sorumluluğundaki alt yapı tesisat işlerini bitirdiğini ve sorumluluğunda olmadığından üst yapı işlerini yapmadığını; Eksik seramik yapıldığı iddiasının asılsız olduğunu; banyo alınlık kısmının müvekkilince eksiksiz yapıldığını; boya işlerinde de bir ayıp söz konusu olmadığını; banyo ve yeni çatıda su izolasyonu yapıldığını, testler uygulandığını bir sıkıntı yaşanmadığını; merdivenler yelpaze tipi olduğundan yamukluk olmasının normal olduğunu; eşik müvekkili tarafından takıldığını; Davacının video kaydında evin giriş kısmında kırık parkenin olduğunun görüldüğünü, halbuki bu davacı tarafından nem ölçmek için bizzat söktürüldüğünü; 19.10.2017 tarihinde işin terk edildiği iddiasının gerçek dışı olduğunu; davacının 17.10.2017 tarihinden itibaren müvekkilini eve almadığını; Müvekkilinin 17.10.2017 tarihinde whatsapp üzerinden işin bittiğini belirttiğini ve ödeme talep ettiğini; Mahkemeye sunmuş oldukları 22.08.2017 tarihli ek işler listesinde görüleceği üzere; hizmetli odası zeminin kırılması yerden ısıtma ve mermer yapılması, klima sistemi, çatı katına jakuzi ve elektrik hattı, elektrik güç kaynağı temin ve montajı, evin 1-2 katı parkelerinin yapımı işlerinin ilave işler olduğunu; Davacı tarafından ayıpların giderilmesi için yapılan masraflara ilişkin sunulan faturaların, müvekkili sorumluluğunda olmayan işlerden ibaret olduğunu ve mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğunu; 13.10.2017 tarihli salon kış bahçesi parke fiyat teklifinin sözleşme dışı bir iş olduğunu; Müvekkili tarafından uygulanan mermerler ile 120.000 TL ye faturalandırılan mermerlerin birbirinden farklı olduğunu; müvekkilinin mermer ve uygulama işi için verdiği teklifin 16.000 TL olduğunu; … Mermer’e ait 47.000 TL lik faturada keza 2 cm kalınlıklı bir uygulama olduğunu; müvekkilinin uyguladığı mermerin ise 8 mm kalınlıkta olduğunu; … Dış Ticaret A.Ş. ve … Alçı Dekorasyon San.Tic.Ltd.Şti. nin … Marka Danışman A.Ş. adlı bir firmaya kestiği faturaların da mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğunu; … firmasının davacı … ile eşi …’ya ait bir firma olduğunu; dosyaya sunulan ve bu firmaya kesilmiş faturalar ile dava muhteviyatının hiçbir ilgisi olmadığını; bu olayın kötü niyete karine teşkil ettiğini; Yapılan masrafların asıyla oluşturulan tabloda …’nin ve ….’in faturasız iş yaptığının ikrar edildiğini; yapılacak incelemelerde görüleceği üzere iş türevleri aynı olduğu halde biri …’ye diğeri … olmak üzere iki farklı faturanın dosyaya sunulduğunu; bunlar tazminat kalemlerini artırmaya yönelik olduğunu; … Mobilya Dekorasyon Tic.San. ve Ltd.Şti. tarafından …’ya kesilen ahşap işleri içerikli 60.000 TL tutarlı faturada yer alan işlerin müvekkili tarafından yapılmış tamamlanmış eksiksiz teslim edilen işlerle aynı olduğunu; … konuşmalarında ahşap işlerinden çok memnun kalındığı ifade ettiklerini; Müvekkilinin işini başarılı yapan bir firma olduğunu; davacıdan alacaklı olan tarafın müvekkili olduğu halde, icra takibi başlatmalarından sonra kötü niyetli bir şekilde bu davanın açıldığını; açıkladıkları tüm bu sebeplerle davanın reddi savunmuştur.
DELİLLER: Ticaret sicil kayıtları, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, ihtarname örnekleri, İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün .. esas sayılı dosyası, sözleşme örneği, ödeme dekontları, fatura suretleri, tanık beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı.
Celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının tetkikinde, … ve …. Petrol Ürünleri Turizm San. Ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından davalı …. Dekorasyon ve Mobilya Sanayi …. aleyhine 14/12/2017 tarihinde 650.000 TL miktarlı 22/06/2017 tarihli sözleşmeye ilişkin ayıp ve eksiklikler ile ilgili olarak uğranılan maddi zarar nedeniyle takip başlatıldığı, davalı borçlunun 20/12/2017 havale tarihli dilekçe ile borca ve fer’ilerine itiraz ettiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacıların davalı aleyhine başlattıkları iflas yolu ile takibe vaki borçlu itirazının kaldırılması ve davalının iflası taleplerinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce alınan 05/03/2020 havale tarihli bilirkişi raporundaki tespitin olayın oluş şekline uygun görülmesi nedeniyle bilimsel veri ve içeriğe sahip denetime elverişli kabul edilmiş, hükme esas alınmıştır.
Dosyaya sunulan 22/06/2017 tarihli sözleşmenin incelenmesinde; sözleşmenin taraflarının davacı … ile davalı …. – … Yapı Dekorasyon ve Mobilya Sanayi oldukları, sözleşme kapsamında diğer davacı … Petrol Ürünleri Tur.San.ve Tic.Ltd.Şti’ne ait herhangi bir ibareye rastlanmadığı, davalı tarafa yapılan ödemelerin davacı … Petrol Ürünleri Tur.San.ve Tic.Ltd.Şti. tarafından yapıldığı tespit edilmiştir.
Davalı … Yapı Dekorasyon ve Mobilya Sanayi .. ticari işletmesinin İstanbul Ticaret Odası kayıtlarına göre; … sicil numarasında kayıtlı olduğu, odaya kayıt tarihinin 21.07.2009 olduğu, sermayesinin 100 TL ve iştiğal konusunun ise Yapı dekorasyon ve mobilya imalatı işleri ile iştiğal ettiği tespit edilmiştir.
Davacı … Petrol Ürünleri Tur.San.ve Tic.Ltd.Şti.’nin ise İzmir Ticaret Odasına 04.01.1993 tarihinde … sicil numarası ile kayıtlı olduğu, Sıvı yakıtlar ve bunlarla ilgili ürünlerin toptan ticareti işi ile iştiğal ettiği, tespit edilmiştir.
Borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması halinde alacaklı iflas yolu ile takipte bulunabilir (İİK.m.155). İflas yolu ile takipte borçlunun, gönderilen ödeme emrine karşı itiraz etmemesi halinde, alacaklı mahkemeden borçlunun iflasına karar verilmesini talep edebilir (İİK.m.156/I); borçlunun iflas yolu ile takibe itirazı halinde, alacaklı mahkemeden bu itirazın kaldırılması ile birlikte borçlunun iflasına karar verilmesini talep edebilir (İİK.m.156/III). Borçlunun icra takibine itirazı üzerine açılan davada, öncelikle itirazın kaldırılması talebi incelenir. İtirazın kaldırılması talebi, genel hükümlere göre incelenecektir.
Davalı borçlu iflasa tabi şahıslardan olup, iflas yolu ile takibe ilişkin ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş ve takip durmuştur.
Dava, iflas yolu ile geçilen takibe borçlu tarafından yapılan itirazının kaldırılması ve İİK nun 158 v.d maddeleri uyarınca davalı-borçlunun iflasına karar verilmesi isteminden ibaret olup, söz konusu düzenleme uyarınca iflasa karar verilebilmesi için; iflas yolu ile yapılan icra takibinin itirazsız kesinleşmiş bulunması gerekir. Oysaki davanın dayanağını oluşturan icra dosyasının incelenmesinde usulüne uygun tebligat yapılmak suretiyle borçlu-davalı aleyhine kesinleşmiş bir icra takibi bulunmamaktadır. Davaya konu 22/06/2017 tarihli sözleşmenin taraflarının, davacı … ile davalı ….– …. Yapı Dekorasyon ve Mobilya Sanayi oldukları, sözleşme kapsamında diğer davacı … Petrol Ürünleri Tur.San.ve Tic.Ltd.Şti’ne ait herhangi bir ibareye rastlanmadığı, davalı tarafa yapılan ödemelerin davacı … Petrol Ürünleri Tur.San.ve Tic.Ltd.Şti. tarafından yapıldığı, davacıların davalıdan alacaklı olup olmadığı, dosya kapsamındaki iddia ve savunmalar kapsamında hem teknik hem de taraflara ait ticari defterler üzerinde yapılan incelemede, davacıların davalıdan alacağının bulunmadığı rapor edilmiş olmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı her ne kadar kötü niyet tazminatı isteminde bulunmuş ise de tarafların haklılık durumları, alacağın miktarının yargılamayı gerektirmesi, icra takip tarihi ve davacının icra takibinde kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı istemi yerinde görülmemiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİ ile; kötü niyet tazminatının yasal şartları oluşmadığından talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 17.564,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 17.510,48 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacılara iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama 149,10 TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 49.550,00 TL avukatlık ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2020

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)