Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/144 E. 2018/619 K. 28.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/144
KARAR NO : 2018/619

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 06/02/2018
KARAR TARİHİ : 28/06/2018
KARARIN YAZIM TARİHİ : 04/07/2018
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili şirket ile davalı Şirket arasında 03.08.2011 tarihinde ‘…sözleşmesi imzalandığını, sözleşmelerin konusunun, müvekkili Şirketin uydu sistemi üzerinden Davalı Şirkete televizyon kanallarının yayınlanmasını sağlaması ve bir k-band terminalin kullanımı için Davalı Şirkete kiraya verilmesi ve bunun karşılığında Davalı Şirket tarafından da Müvekkil Şirketin vermiş olduğu işbu hizmetlere ilişkin ücretin ödenmesi olduğu, bu doğrultuda, davalı şirketin söz konusu sözleşme uyarınca edinmiş olduğu ödeme yükümlülüklerini yerine getirmeyi kabul ve taahhüt ettiğini ancak her ne kadar Müvekkili Şirket tarafından sözleşme kapsamında yerine getirilmesi gereken hizmet ifa edilmiş ise de, Davalı Şirkete fatura edilen alacak kalemleri Davalı Şirket tarafından ödenmediğini ve mevzu bahis sözleşmenin ihlal edilmesinin söz konusu olduğunu, Bu doğrultuda, Müvekkili Şirketin, anılan 03.08.2011 tarihli sözleşmesinin 8.6. maddelerinde taraflarca kabul edilen taraflar arasında herhangi bir ihtilaf söz konusu olması durumunda Lüksemburg Mahkemeleri’nin münhasır yetkili olacağı ve sözleşme kapsamındaki ilişkilerin Lüksemburg yasalarına tabii olduğu hükmü uyarınca, Davalı Şirket aleyhine, sözleşme kapsamında Müvekkili Şirkete ödenmeyen alacak kalemlerinin tahsil edilmesi ve Davalı Şirketin sözleşmeye aykırı hareket etmesi sebepleri ile Müvekkili Şirketin uğramış oldukları zararın tazmini ve taraflar arasındaki sözleşmelerin feshi talepli olarak Lüksemburg Mahkemelerinde dava ikame edildiğini, müvekkili Şirket tarafından davalı Şirkete taraflar arasındaki sözleşmenin 02.09.2013 tarihi itibariyle feshedildiğinin 29.07.2013 tarihli gönderi ile bildirildiğini, Lüksemburg Büyük Dukalığı Lüksemburg … Bölge Mahkemesinin …. sayılı davasından verilen 13.02.2015 tarihli ve ….sayılı kararında hükmedilen 153.831,60-USD, 150.000-EUR, 750-EUR+280-EUR ve 5.543,48-00-TL toplam Merkez Bankasının 01.02.2018 tarihli Euro ve Amerikan Dolar kuru karşılığı 1.292.548,13 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket tebligata rağmen davaya cevap vermemiş ve duruşmaya katılmamıştır.
DELİLLER: Lüksemburg Büyük Dukalığı Lüksemburg …. Bölge Mahkemesinin …. sayılı davasından verilen 13.02.2015 tarihli ve …. sayılı kararı, T.C. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Müdürlüğü kanalı ile Davalı Şirketin vekiline 18.06.2015 tarihinde yapılan tebligata ilişin 28.07.2015 tarihli yazısı, Lüksemburg Mahkemesi tarafından yapılan bir önceki kararda döviz cinsinin yanlış belirtilmesi sebebiyle meydana gelen maddi hatanın düzeltilmesine ilişkin 24.06.2016 tarih ve …. sayılı kararı, T.C. Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Müdürlüğü kanalı Davalı Şirkete 09.02.2017 tarihinde yapılan tebligata ilişkin 14.03.2017 tarihli yazısı,Lüksemburg mercileri tarafından hazırlanmış olan 15.03.2016 ve 17.05.2017 tarihli Davalı Şirketin temyiz yoluna başvurmadığı, temyiz sürelerinin sona erdiği ve kararların kesinleştiğine dair şerh sertifikası, noter makbuzları ve tüm dosya kapsamı.
Uyuşmazlık; Lüksemburg Büyük Dükalığı , Lüksemburg … Bölge Mahkemesinin …. sayılı davasında verilen 13/02/2015 tarihli ve …. sayılı kararı ile birlikte işbu kararda döviz cinsinin yanlış belirtilmesi sebebiyle meydana gelen maddi hatanın düzeltilmesine ilişkin 24/06/2016 tarih ve …sayılı nihai kararının tenfizine ilişkin olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Türk hukuk sisteminde yabancı mahkeme kararlarının tenfizine karar verilebilmesi için gerekli koşullar sıralanmıştır. Buna göre, yabancı mahkeme kararının ülkesinde verildiği devlet yasalara göre şekli bakımından kesinleşmiş olması, türkiye cumhuriyeti ile o ülke arasında karşılıklı anlaşma veya o devlette Türk Mahkemelerinden verilmiş ilamların tenfizini mümkün kılan bir yasa hükmünün veya fiili uygulamının bulunması, yabancı mahkeme kararının Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda vermiş olması, yabancı mahkeme kararının Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmaması, karşı tarafın savunma hakkına uyulmuş olması gerekmektedir. Somut olayda, tenfizi talep edilen hakem heyeti kararının tüm bu geçerlilik durumlarını içerdiği anlaşılmakla Milletlerarası Ticaret Odası(İCC) tarafından Lüksemburg Büyük Dukalığı Lüksemburg … Bölge Mahkemesinin …. sayılı davasından verilen 13.02.2015 tarihli ve …. sayılı kararında hükmedilen 153.831,60-USD, 150.000-EUR, 750-EUR+280-EUR ve 5.543,48-00-TL toplam Merkez Bankasının 01.02.2018 tarihli Euro ve Amerikan Dolar kuru karşılığı 1.292.548,13 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile Lüksemburg Büyük Dükalığı, Lüksemburg … Bölge Mahkemesinin …. sayılı davasında verilen 13/02/2015 tarihli ve …. sayılı kararı ile birlikte işbu kararda döviz cinsinin yanlış belirtilmesi sebebiyle meydana gelen maddi hatanın düzeltilmesine ilişkin 24/06/2016 tarih ve …. sayılı 17/05/2017 tarihinde kesinleşen nihai kararının tenfizine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 88.293,96 TL harçtan peşin alınan 22.073,50 TL harcın mahsubu ile 66.220,46 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 48,00 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 22.114,60 TL ki toplam 22.162,60 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 62.726,44 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/06/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …