Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/142 E. 2019/241 K. 04.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/142
KARAR NO : 2019/241

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2018
KARAR TARİHİ : 04/03/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 02/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı şirketten alacaklı olup; işbu alacağının tahsili amacıyla, İstanbul ….. İcra Müdürlüğümün ….. E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu vekili tarafından yetkiye itiraz edilmesi üzerine dosyanın, Küçükçekmece İcra Müdürlüklerine gönderildiğini, Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğümün …. Esas numarasına kaydedildiğini, Davalı şirket vekilinin, 29.12.2017 tarihli dilekçesi ile müvekkili şirketçe siparişin üretiminin geciktirilerek yapıldığını ve geç teslim edildiğini, etiketlerin önemli bir kısmının kullanılamadığını, üretilen mallar ilgili tarafça teslim alınmadığından davalı şirketin zarar ettiğini, alacağın yargılamayı gerektirdiğini iddia ederek, borca ve ferdilerine itiraz ettiğini, davalının işbu itirazlarının kötü niyetli, gerçek dışı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenle işbu davanın huzura getirildiğini, davalarının kabulüne karar verilmesini talep ettiklerini, Davalı-borçlunun, icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesi ile taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, buna istinaden müvekkili şirketçe, davalı borçluya mal tesliminin yapıldığının kabul edildiğini, davalı vekilinin açık ikrarı karşısında; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğu ve davalı tarafın müvekkil şirketten mal aldığı hususu sabit olduğunu, aradaki ticari ilişki ve böyle bir borcun doğmuş olduğu hususunda bir çekişme kalmadığını, davalının, borcu ödediğine dair hiçbir iddiası olmadığını, yine davalının, böyle bir iddiası olmadığı gibi; ödeme iddiasını ispata elverişli hiçbir delilinin olmadığını, müvekkilinin alacağının, takibe konu edilen faturalara ve cari hesap ekstresine dayandığını, müvekkilinin, yaptığı iş karşılığı davalı şirketten toplam alacağının 27.570,40-TL olduğunu, davalı borçlu, kısmi olarak ödeme yapmış ise de; 16.570,40-TL bakîye alacağı ödemediğini, davalı borçlu şirketin, müvekkilinden mal aldığını kabul ettiğini, fakat borcu ödediğini iddia etmediğini, bu haliyle de İtirazın haksız ve müvekkilinin haklı alacağını tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu, müvekkili şirketin, irsaliyeli faturalarda gösterilen malları teslim ettiği konusunun ihtilafsız olduğunu, faturaların “açık fatura” olarak düzenlenmiş olduğunu, fatura bedellerinin müvekkili şirkete ödenmediğini, davalı-borçlunun ödeme iddiası olmadığını, bu hususta resmi ödeme belgesi olmadığını, borun ödenmediğini ve haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz edildiğini, davalı-borçlu vekilinin, imalatın ve teslimatın geç yapıldığı ve davalının zarara uğradığı yönündeki iddiasının tamamen gerçek dışı, soyut ve dayanaksız olduğunu, müvekkili, alacağının tahsilini talep ettiğinde ileri sürülen itirazları kesinlikle kabul etmediklerini, davalının işlemiş faiz istenemeyeceği yönündeki itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, faiz itirazının da iptalini talep ettiklerini, müvekkilinin, alacaklarının ödenmemesi nedeniyle davaya konu icra takibini başlattığını, takibe konu edilen açık faturalar davalı şirket görevlilerince imzalandığını, bu hususta davalı şirketin de bir itirazı bulunmadığını, buna rağmen davalı borçlu tarafça kötü niyetli olarak icra takibine itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, takibe konu edilen cari döneme ilişkin son faturanın 13.03.2017 tarihli olduğunu, bu tarihten itibaren faiz işletilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığını, taraflar arasındaki İlişkinin ticari nitelikli olduğun, bu haliyle de faiz taleplerinin yasal ve yerinde olduğunu beyan ederek davalarının kabulüne, takibin sonuçsuz kalmasının önlenmesi adına, davalı şirket kayıtlarına, tasfiye işlemlerinin yapılmaması için tedbir amaçlı şerh eklenmesine, bu hususta İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüme müzekkere yazılmasına, davalı borçlunun, Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçluya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece ……. Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 16.570,40 TL asıl alacak, 608,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.179,19 TL ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturadan kaynaklı cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, davalı taraf ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı için davacı tarafından sunulmuş olan ticari defter ve kayıtlar üzerinden inceleme yapılmıştır.
Bilirkişi 29/11/2018 havale tarihli raporunda; davacı şirketin davalı firmayla ilgili fatura belgelerinin muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2017 yılı defter kayıtlarına işlendiği, takip tarihi itibariyle davacının 16.570,40 TL alacağının olduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, içeriğine göre; davalının icra takibine yapmış olduğu itirazda davacının verilen siparişin üretimini geciktirerek yaptığı ve geç teslim ettiği için etiketlerin önemli bir kısmının kullanılamadığı ve buna bağlı olarak üretilen malların ilgili tarafça teslim alınmadığı için zararı uğradıklarını, bu nedenle alacağın varlığının ve tutarının yargılamayı gerektiren bir husus olduğu işlemiş faizin temerrüt söz konusu olmadığından istenemeyeceği, borcun tamamına itiraz ettiği iddiaları tespit edilmiştir. Davalının yapmış olduğu itirazlarla belirtmiş olduğu hususlarda ispat yükünü üzerine aldığı ancak mahkememiz yargılamasına iştirak etmediği bilirkişi incelemesi yapılacağının kendilerine ihtaratlı olarak bildirilmesine rağmen ticari defter ve belgelerini ve yine itirazları doğrultusunda delillerini sunmadığı bilirkişi raporuna karşı da herhangi bir itirazda bulunmadıkları anlaşılmıştır. Davalının icra takibindeki beyanları davacının ürünleri teslim ettiğini ispatlar niteliktedir.
İncelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 16.570,40 TL faturaya dayalı hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
Davalının Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 16.570,40 TL bakımından devamına, alacağa yıllık %9 yasal faiz işletilmesine,
2-Davacı lehine kabul edilen değer üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.131,92 TL harçtan peşin alınan 197,09 TL harcın mahsubu ile bakiye 934,83 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 727,00 TL.(posta, tebligat, bilirkişi vs.) yargılama gideri ile toplam harç gideri 238,19 TL ki toplam 965,19 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davalının yokluğundan davacı vekilinin yüzüne açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/03/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır