Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/141 E. 2023/233 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/141 Esas
KARAR NO : 2023/233

DAVA :TAPU İPTALİ VE TESCİL
DAVA TARİHİ :30/07/2015
Birleşen Mahkememizin … esas sayılı dosyasında, (Evveliyatı Bakırköy …. ATM’nin, mahkememiz ile birleşen … Esas sayılı dosyası)

DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
DAVA TARİHİ : 25/08/2015
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA; (evveliyatında mahkememizde açılan davanın … ATM nin … esas sayılı dosyası ile birleşmesi ve … ATM nin ilgili dosyasının mahkememizin tefrik edilen … esasla birleşmesi üzerine tekrar mahkememizde görülen davada)

DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 21/04/2016
KARAR TARİHİ : 02/03/2023
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2023
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından açılan ve Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından … esas … karar sayılı karar ile göreve dayalı dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi üzerine görevli Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayısına kaydedilen dava dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalılar arasında … İli, … İlçesi, … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak Bakırköy … Noterliği’nin 21/02/2006 tarih ve … yevmiye numarasında kayıtlı kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve Bakırköy …. Noterliğinin 30/04/2009 tarih ve … yevmiye nolu ek sözleşmesinin düzenlendiğini; 21/02/2006 tarihli sözleşmede, …. Bankası AŞ tarafından …’ye devredilen … ada …. parseldeki …. ‘lik ve … ada … parseldeki 152m² lik arsaların müteahhit davalılar tarafından …’den satın alınacağı; 30/04/2009 tarihli ek sözleşmede ise ödeme yapılmak suretiyle davalılar tarafından alınan bu kısmın bedelinin belli bir tarihe kadar ödenmesi halinde müvekkiline devredileceğine dair hükümler mevcut olduğunu; o tarihlerde dava dışı … şirketi ile aradaki ihtilaflar nedeniyle müvekkilinin zor durumda olduğunu; davalıların taşınmazların dava ile …’den geri alınmasının uzun süreceği, ihale ile …’den aldıkları kısmı davacı adına aldıkları, kat karşılığı inşaat sözleşmesindeki payların geçerli olacağını belirterek müvekkilinin zorda kalmasını kullanarak hile ile taşınmaza sahip olduklarını; davalılar ile yapılan kök ve ek sözleşmeler gereğince bugüne değin arsa üzerinde hiçbir imalat yapılmadığını, hatta ruhsat dahi alınamadığını; Beyoğlu … Noterliğinin 21/09/1988 tarih … yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile … İnşaat AŞ’ye arsanın 1/2’sinin tapuda devredildiğini ve toplam arsanın %25’lik kısmının kat irtifakı kurulmuş olması nedeni ile 39 adet bağımsız bölümün karşılığı olarak … İnşaat AŞ tarafından … Bankası AŞ’ye 40.523.088,00 TL karşılığında devrine muvafakat ederek bu bağımsız bölümlere denk gelen arsa payının tapuda … Bankası adına devir ve ferağ verildiğini, … İnşaat AŞ’nin inşaatı tamamlayamayacağının anlaşılması üzerine taraflar arasındaki sözleşmelerin feshedildiğini ve müvekkili tarafından açılan Zeytinburnu … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E-K sayılı dosyasında yapılan yargılamada … AŞ üzerinde kalan %25’lik hissenin müvekkili adına hükmen tesciline karar verildiğini; … Bankası üzerinde bulunup sonrasında …’ye geçen kısmın iadesine ilişkin olarak taraflar arasında verilen mahkeme kararlarının kesinleşmesi ile dava konusu taşınmazın müvekkiline iade edilmesi hakkının doğduğunu belirterek, davalılar adlarına kayıtlı … İli, … İlçesi, … Caddesi, … pafta, .. ada, … parseldeki 10351,04m²’lik ve … ada … parseldeki 152m² lik kısımların yolsuz tescil nedeniyle iptaline, müvekkili adına tesciline, dava konusu gayrimenkulün uzun süredir haksız ve hukuksuz olarak müvekkilinin elinde olmamasından dolayı bilirkişi incelemesinden sonra belirlenecek rakam kadar arttırmak ve fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile HMK’nun 107.maddesi gereğince şimdilik 100.000,00 TL’nin avans faizi ile tazminaten taraflarına ödetilmesine ve ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı yüklenici şirketler vekili, harcın eksik yatırıldığını; taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile toprak sahibi davacı adına sahip … hissenin yapılacak olan inşaata karşılık davacı yüklenicilere devredildiğini, ek sözleşme ile kararlaştırılan şartlarda taşınmazlar dava dışı … adına kayıtlı olan … nolu parselin 10351,04 m2’sine tekabül eden hisse ile … hissesi ile aynı yerde bulunan 55423 m2 miktarlı … nolu parselde … adına kayıtlı …. paya tekabül eden 152 m2 ile birlikte toplam 10503,04 m2’nin davalı yükleniciler tarafından …’den ihale ile satın alındığını, satım bedeli olarak 17.000.000,00 TL ödeme yapıldığını; 21/02/2006 tarihli sözleşmenin bır kısım maddelerinin satın alma bedelinin ödenmesi halinde geçerli olacağının ve bu bedelin Euro karşılığı 11.250.000 Euro olarak ödenmesinin kararlaştırıldığını, davacı tarafından yalnızca 6.780.000 Eurosunun ödendiğini, bakiye kalan 4.470.000 euro ödenmesi gereken 31/12/2009 tarihine kadar ödenmediğinden ödenen kısmın davacıya iade edildiğini; dolayısıyla …’den satın alınan taşınmaz hisselerinin davalılara ait olduğunu, sözleşme gereği davacının taşınmazdaki hisseleri üzerinde bulunan takyidatları kaldırması gerektiği halde kaldırmadığını, hem bu nedenle hem de imar durumundaki sorunlardan dolayı imar durumunun çıkartılıp inşaata başlanılamadığını, davacının kusurlu olduğundan inşaata başlanılması ile ilgili ihtarname çekip 3 ay süre vermesinin doğru olmadığını, ruhsat alınmasında davacının arsa payı üzerinde bulunan takyidatları ve dava dışı idarenin imar uygulamalarından kaynaklanan nedenlerle inşaat ruhsatına müracaat etmesine rağmen ruhsat alım sürecinin devam ettiğini, davalılara atfedilecek kusur ve ihmal olmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, Bakırköy Ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, davacı ile dava dışı … İnşaat AŞ ve … Bankası arasındaki sözleşmelerden kaynaklanan davacı taleplerinin müvekkiline yöneltilemeyeceğini, davaya konu taşınmaz üzerindeki … bağımsız bölümün 5.723.632 / 22.000.000 arsa payına isabet eden kat irtifakı hissesinin, … kararı ile … Bankası ile müvekkili arasında imzalanan 14.12.2001 tarihli protokol ile bilanço değeri üzerinden bedeli ödenerek 25.2.2005 tarihinde müvekkili idare mülkiyetine geçtiğini, bilahare müvekkili idarenin, … nolu parseldeki 39 adet bağımsız bölümle ilgili arsa payını ve … nolu parseldeki hissesini diğer davalılara satarak 5.6.2007 tarihinde devrettiğini, müvekkilinden … Bankası AŞ’den devredilen varlıklar ve akitlerden doğan yükümlülükler nedeniyle … sayılı Toplu Konut Kanunu’nun ek 14 maddesine göre talepte bulunulamayacağını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında davacı vekili; yasal olarak tamamının mülkiyeti davacıya ait taşınmaza ilişkin taraflar arasında Bakırköy … Noterliğinden düzenlenen 21/02/2006 gün ve … yevmiye nolu düzenleme şeklindeki satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile bu sözleşmeye ilişkin Bakırköy …. Noterliğinden düzenlenen 30/04/2009 gün ve … yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine ek sözleşme yapıldığını, bu sözleşmelerle belirtilen şartlarla … adına kayıtlı ancak yasal olarak davacıya ait olan hisselerin bedelinin bilahare davacı tarafından davalılara ödenmesi şartıyla …’den davalı yükleniciler tarafından satın alınacağının öngörüldüğünü, satın alınacak hisselerde davacıya ait olduğundan toplamda … paya bölenen taşınmazın …. hissesinin arsada yapılacak inşaata karşılık davalılara devredileceğinin diğer … hissesinin ise davacı toprak sahibine ait olacağının kararlaştırıldığını ve davacının tapuda kendi adına kayıtlı olan hisselerin bir kısmının ferağını verdiğini, davalı yüklenicilerin sözleşme konusu … ve … nolu parsellerde … adına olan hisseleri 11.250.000 Euro’ya satın aldıklarını, davacı toprak sahibinin söz konusu bedelin 6.780.000,00 Euro’sunu 2009 yılında davalılara ödediği, bakiyenin taşınmazdaki hisse üzerine … Bankası lehine 10.000.000 Euro’luk ipotek terkin edildikten sonra ödeneceğinin davalı tarafa bildirdiğini, davalıların ipoteği terkin ettirmediği gibi ödenen bedeli İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş dosyasında alınan tevdi mahalline yatırdığını, önceki yüklenicinin edimini yerine getirmemesi nedeniyle söz konusu hisselerin mülkiyetini davalı tarafın ya da bir üçüncü kişinin kazanması söz konusu olamayacağından hisselerin tamamının davacıya ait olduğunu, sözleşme gereği davacının kaldırmakla yükümlü olduğu takyidatın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen … esas … karar sayı ile 04/02/2015 tarihi itibariyle kaldırıldığını, davalı yüklenicilerin sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren inşaatı yapmadıklarını, Bakırköy … Noterliğinin 18/05/2015 tarihli ihtarla verilen 3 aylık sürede de ruhsat alınmadığını, bu durumda taraflar arasındaki sözleşme ve ek sözleşme kapsamında davalılar adına olan hisselerin karşılıksız kaldığını, inşaata başlanılamamasının sebebinin davalı tarafça … Bankası lehine tesis olunan ipotek olduğunu, bu durumda toprak sahibi davacının sözleşmeden doğan yükümlülüğünü yerine getirmesine rağmen, davalının yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek; taraflar arasında düzenlenen 21.2.2006 tarihli sözleşme ile 21.4.2009 tarihli ek sözleşmenin davalı yüklenicilerin temerrüdü sebebiyle geriye etkili olarak feshine; sözleşme gereği davalı yüklenicilere devredilen … …. ada … parseldeki her bir davalı için 4.502,79 m2 olarak toplam 13.508,37 m2 ve aynı ada … parseldeki 152 m2ye isabet eden hissenin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile her iki taşınmazdaki davalılara geçen payların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ve davacı adına takyidatsız tescilini, sözleşmeden dönme sebebiyle uğranılan zararlarının ve cezai şart talep etme haklarının saklı tutulmasını talep etmiştir.
Davalı yükleniciler vekili, harcın eksik yatırıldığını; davanın hukuki dayanağı bulunmadığını, davaya konu arsa payının müvekkillerince …’den satın alındığını ve .. ada … parseldeki 5.723.632/22.000.000 paya tekabül eden 10.351,04 m2 ve aynı yerde … ada … parseldeki 584,23 m2 alandaki 152 m2 taşınmaz için … açık arttırmasında 17.000.000 TL ödediklerini, davacı tarafın satıştan haberi olmasına rağmen itiraz etmediğini, satın almanın davacının rızası ile yapıldığını, davacının kusurlu eylemleri ile inşaatın başlamaması sebebiyle uğradıkları zararlarla ilgili talep hakkı saklı kalmak üzere davanın reddini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında; müvekkili ile yükleniciler arasında Bakırköy … Noterliğinin 21/02/2006 gün ve … yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi, tapu kaydının iptali ve tescili için Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, davalı yükleniciler tarafından kendi adlarına tescil edilen paylar üzerine davalı banka lehine 27/06/2007 tarihli işlemle 10.000.000 Euro ve 20/02/2015 tarih ve … yevmiye nolu işlemlede 20.000.000 Euro bedelli ipotek tesis edildiğini, yüklenicinin kendisine devredilen paylar üzerinde hak sahibi olabilmesi için edimini yerine getirmesi gerektiğini, söz konusu paylar üzerinde 3.kişilerin iyi niyet iddiasının dinlenemeyeceğini belirterek, dava dosyasının Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilerek, ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, tapu kayıtlarına göre ipotek konulduğunu; kredi ilişkisinin devam ettiğini, halen bankaya 22.921.409,82 euro riski bulunduğunu, kötü niyetli olduğuna dair delil bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı kararı ile dosyanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Ayrıca Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı kararı ile dosyanın ve birleşen Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasının Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin … Esas, … Karar sayılı dosyası ile esas ve birleşen dosyalar hakkında yapılan yargılama sonucu; “… esas sayılı asıl dosyasında; … esas sayılı dosyanın bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydına, dosyadaki tüm dilekçelerin ve belgelerin tasdiklenerek yeni bir dosya oluşturulmasına; Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin birleşen … Esas sayılı dosyasında; Davanın kabulüne.” karar verilmiş, Mahkememize ait … esas sayılı dava dosyasının 05/02/2018 tarihli kararı gereğince tefriki ile … esas sayılı dosya numarasını almıştır.
Mahkememizden verilen 05/02/2018 tarih ve … Esas … sayılı kararı, İstanbul BAM …. Hukuk Dairesi’nin 30/12/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı ile kaldırılmış olmakla … esas sayılı dosya numarasını almış,… esas sayılı dosyası HMK’nun 166.maddesi uyarınca mahkememizin … esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin 15/03/2021 tarihli ara kararı ile; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … esas … karar sayılı ilamı da dikkate alınarak, Birleştirilen Bakırköy … ATM’nin … esas sayılı dosyası ve mahkememizin … esas sayılı dosyası (asıl dava) yönünden, davacı vekiline eksik harcı yatırmak üzere 1 ay kesin süre verilmiş olup davacı tarafından 29/04/2021 tarihinde toplam olarak 7.515.338,91 TL tamamlama harcı yatırılmıştır.
Asıl dava ve birleşen davada davalılar …, …, …. şirketleri vekili; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 30/12/2020 tarih … E. ve …K. Sayılı kararıyla kaldırılan Mahkememizin … E. ve … K. Sayılı kararına istinaden düzenlenen 24/04/2018 tarihli harç tahsil müzekkeresi uyarınca; müvekkilleri tarafından ödenen harç tahsil müzekkeresinin iptali ve ödenen tutarların iadesine talep etmiş, mahkememizin 02/02/2022 tarihli ara kararı ile davalılar tarafından ödenen harç miktarlarının iadesine karar verilmiş, tarafların itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizin 31/03/2022 tarihli ara kararı ile, İddia savunma ve toplanan tüm deliller kapsamında, daha önceden alınan kök ve ek rapora karşı tarafların itirazlarının ve beyanlarının tek tek tartışılıp cevaplandırılması, asıl dava ve birleşen davalar bakımından hazırlanacak bilirkişi raporunda her bir dava için ayrı başlıklar açılarak ve altında değerlendirme yapılarak istinaf denetimine elverişli ve seçenekli ihtimalleri içeren ve tarafların yazılı beyanları ve taleplerini karşılayacak şekilde, ipoteğe ilişkin olarak mahkemece daha önceden depo kararına esas teşkil eden bedelden mahsubunun mümkün olup olmayacağı irdelenerek, ipoteğin fekki şartlarının oluşup oluşmadığı, taraflar arasındaki hukuki ilişki ile tapu kayıtlarındaki tedbir ve haciz kayıtlarının incelenerek ve irdelenerek, mahkememizin 19/07/2017 tarihli ara kararında belirtilen hususlar da değerlendirilerek, dosyaya BAM kaldırma kararından sonra sunulan dilekçeler ile celp edilen kayıtlar üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyetinden 08/12/2022 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Dosya kapsamına göre uyuşmazlığın, şirketler arasındaki ticari ilişki ve taşınmazın davalı …’den önceki maliki dava dışı … Bankası A.Ş. ile davacı şirket arasındaki sözleşmelerden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin … E. sayılı dosyasındaki yargılamada usuli işlemler bakımından; Mahkememizin 1.2.2018 tarihli duruşmasında, taraf vekillerinin sunmuş oldukları dilekçeler içeriğinde feragat edilip edilmediği, duruşmadaki çelişkili beyanların hangi anlama geldiği, emredici yasal usuli işlemlerin karşılanıp karşılanmadığı bakımlarından farklı görüşler sunarak ve mahkemeden karşılıklı olarak usuli talepte bulunmaları üzerine, 29.9.2016 tarihli duruşmada, davacı vekilinin atiye terk ya da feragatte bulunup bulunmadığı bakımından inceleme yapılmıştır. HMK’da yer alan “Tutanak, MADDE 154- (3) Aşağıdaki hususlar mutlak olarak tutanağa yazılır: ç) Beyanda bulunana okunmak ve imzası alınmak kaydıyla ikrar, yeminin edası, davanın geri alınmasına muvafakat, davadan feragat, davayı kabule ilişkin beyanlar ve sulh müzakereleri ile sonucu.”emredici kanun hükmünde, mahkemece beyanda bulunana okunmak ve imzasının alınması şeklinde iki merasimin bulunduğu ve bu iki merasimin tutanakta bulunmaması üzerine kanun hükmüne göre gerek çelişkinin giderilmesi gerekse de emredici kanun hükmünde aranan şartlar gereği merasimlerin yerine getirilmesi için açıklanarak sorulmuş, atiye terkle ilgili sayfada imza bulunduğu ancak sonrasında devam eden sayfalarda feragat beyanına ilişkin sayfanın davacı vekilince imzalanmamış olduğu, kanundaki emredici hüküm içeriği merasimlerin karşılanmamış olması ve bunun da usuli ara karar tesisi talebiyle mahkemeye sunulması karşısında, belirtilen tutanaklarda farklı sayfalarda yer alan çelişkili beyanların bulunması üzerine usulen çelişkinin giderilmesi gereği için sorulan davacı vekili, atiye terk beyanının davanın geri alınması kapsamında olduğu, feragat iradesinin bulunmadığı beyanında bulunduğu, bu kez de davalılar vekiline sorulunca da davanın davacı vekilince geri alınmasına rızalarının bulunmadığı, Mahkememizin 29/09/2016 tarihli duruşma tutanağında atiye terk beyanı davacı vekillerinin imzaları ile birlikte alınmış ise de, davalı tarafın açık rızasının sorulmadığı, bu nedenle mahkememizin 01/02/2018 tarihli celsesinde davalıların açık rızaları olup olmadığı sorulmuş, davalılar vekillerinin davacının davayı geri alma olarak nitelendirdiği beyanına rızalarının olmadığını beyanı karşısında, ayrıca davacı tarafın 29/09/2016 tarihli tutanağı son sayfasında her ne kadar feragata dair beyanları zapta geçmiş ise de, kendilerine bu beyanları okunup imzaları ile teyit ettirilmediği HMK kapsamında usulüne uygun feragat beyanını zapta geçirilmemiş olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenlerle … tarihli kısa karar … nolu maddesinde ” feragat edilen mahkememizin … esas sayılı davasıyla ilgili olarak nihai kararla değerlendirme yapılmasına ” denmekle … esasla ilgili feragat edildiği zapta geçmiş ise de, alınan beyanlar ve yapılan incelemeler kapsamında davacının usule uygun feragat beyanının bulunmadığı anlaşıldığından ilgili ara karardan rücu edilmiş, davalıların, davacıların atiye terk beyanlarına (davayı geri alma) açık rızaları bulunmaması nedeniyle … esas sayılı dosyanın yargılamasının devam edilmesine karar verilmiştir.
… E. sayılı Dosyaya Sunulan 5.1.2017 tarihli kök rapor: Mahkememiz tarafından oluşturulan bilirkişi heyeti tarafından sunulan 5.1.2017 tarihli raporda; Raporda, imar işlem dosyasının incelenmesi ile, 22.6.2007 tarihinde davalı … İnşaat’ın imar durumunu talep ettiği ve 26.6.2007 tarihli cevap yazısında söz konusu … ada 54 parselin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 20.11.2006 tarihinde tasdiklenen 1/1000 ölçekli imar planında yolda kaldığı bilgisi verildiği, 6.6.2008 tarihinde … İnşaat’ın … ada … parsel için imar durumu talep ettiği ve 16.6.2008 tarihli cevap yazısında sorulan … nolu parselin Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 15.6.2007 tarihinde onaylanan planda tercihli kullanım alanında iken Danıştay … Dairesinin 31.10.2007 tarihli ve … sayılı kararı ile durdurulduğu, … tarihli …. Belediye Başkanlığı’nın Büyükşehir Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’ne yazdığı yazıda ruhsat başvurusu incelemesinde söz konusu arazinin giriş ve çıkışları ile kot aldığı noktalar hususunda tereddüte düşüldüğü, … projesi ve … projelerinin de gözönünde bulundurularak söz konusu parselin ulaşım akslarının kesişme noktasında olması nedeniyle kot kesit, giriş ve çıkışlarının incelenmesi ve UTK Kararının alınarak müdürlüğe bildirilmesinin talep edildiği, … tarihli İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı İmar Müdürlüğü yazısında, 28.12.2012 tarihli yazıdaki hususların tetkiki için, söz konusu parsele ait avan projelerin iadesi ve konuya ilişkin değerlendirmeler neticelenene kadar herhangi bir uygulama yapılmamasının bildirildiği; … tarihli İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı İmar Müdürlüğü teknik elemanlarınca arazi çalışması tespit formunda esas bina ruhsatı alınmadan tahkimat/iksa ruhsatı düzenlenemeyeceği ve inşaata başlanamayacağının belirtildiği; 21.3.2013 tarihli Ulaşım Koordinasyon Müdürülüğü yazısında, söz konusu parsele giriş çıkış yapılacak olan yol ile ilgili yol rehabilitasyon uygulama projesi çalışmalarının devam ettiği, sözkonusu 53 parsele yoldan yapılacak giriş çıkışın projeler bittikten sonra değerlendirilebileceği, yol rehabilitasyon uygulama projesi tamamlanana kadar … ada 53 parselde proje onayı dahil hiçbir uygulama yapılmamasının belirtildiği; 15.4.2013 tarihli …. Belediye Başkanlığı yazısında … ada … parselde esas bina ruhsatı alınmadan tahkimat/iksa ruhsatının düzenlenemeyeceği inşaatına başlanamayacağı yazısı ile tahkimat /iksa çalışmasının durdurulması ve esas bina ruhsatı alınmadan devam edilmemesinin bildirildiği; …. tarihli Zeytinburnu Belediye Başkanlığı’nın İBB’ye yazdığı yazıda, … ada … parselle ilgili olarak giriş çıkışlar ile ilgili tereddüde düşüldüğü, … projesi ve … projesi gözönünde bulundurularak incelenmesinin talep edildiği ve sözkonusu ilgi yazı ve eki UTK kararı incelenmiş olup yan yolun … caddesi rehabilitasyon projesindeki kotlara uyacağı ancak rehabilitasyon projesi tam olarak anlaşılamadığından konunun … ve … projesi kapsamında bir kez daha incelenmesi bildirilmiş; …. tarihli İBB İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı İmar Müdürlüğü yazısında, söz konusu parsele giriş çıkış yapılacak yol ile ilgili 18.5.2007 tarihli ve … sayılı UTK kararlı … caddesi (… Caddesi –… Bulvar arası) yol rehabilitasyon uygulama projesi çalışmaları tamamlanana kadar … ada … parselde proje onayı dahil hiçbir uygulama yapılmaması hususunda bilgi verilmiştir.” şeklinde yazışma suretleri olduğu anlaşılmıştır.
Tapu iptal ve tescil talepleri bakımından, davacı tarafın, davalıların sözleşmeyi ihlal ettiği gerekçesiyle sözleşmeden dönme iradesini beyan ettiği, raporda belirtilen teknik tespit ve değerlendirmelerden anlaşılacağı üzere, davalı taraf, imar mevzuatından kaynaklanan engeller kalktıktan sonra gerekli başvurularda bulunmadığı, Bakırköy … ATM’nin … E. sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda da ilgili engeller kalktıktan yani yapı ruhsatı temini mümkün hale geldikten sonra davalılarca ilgili belediyelere herhangi bir avan proje onay talebinde bulunulmadıklarının görüldüğü bildirilmiş ve buna göre de davalı tarafın borçlunun temerrüdüne düştüğünün anlaşıldığı; öte yandan davalı taraf her ne kadar davacının ilgili takyidatı kaldırmaması nedeniyle sözleşmelerin davacı tarafından ihlal edildiği ileri sürülmüş ise de, dosya içeriği yukarıda zikri geçen bilirkişi raporundan anlaşıldığı üzere dava dışı … tarafınan koydurulan satışa arz şerhi 4.2.2015 tarihinde kaldırılmış ve davacıdan kaynaklanan nedenlerle yapı ruhsatı alınmasına engel bir husus kalmamıştır. Esasen, 16.4.2015 tarihinden önce yapı ruhsatı başvurusunun sonuçlandırılması imkanı da imar mevzuatı ölçeğinde zaten mümkün değildi(mezkur bilirkişi raporu). Davalı tarafın, sözleşmeler uyarınca …’den davacı hesabına ihale yolu ile alınan taşınmaz hisseleri için davalıların …’ye ödedikleri paranın davacı tarafça sözleşmeye uygun olarak ödenmediği iddiası ise (dosya muhteviyatı), somut olayda davalı savunmasının hukuki desteği olmaktan uzaktır. Zira, davalı taraf, ek sözleşme hükümlerine aykırı olarak, taşınmaz üzerine … Bankası lehine ipotekler tesis etmiş, böylece sözleşme hükümleri davalı tarafından ihlal edilerek davacı için yük getirilmiştir (mezkur rapordaki açıklamalar). Şu halde, davacının …’ye ödenen paranın bir kısmını davalılara ödememiş olmasında sözleşme ihlali mevcut değildir. Görülüyor ki, davalı tarafın konuya ilişkin iddiaları mesmu görülemez. Bu hale göre, davacının tapu iptali ve tescili istemi yerindedir. Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde gösterilen Yargıtay kararları da huzurdaki dava bakımından davacı talebini destekleyecek niteliktedir. Medeni Kanun’un 2. Maddesi de bu noktada varılan sonucu haklı kılmaktadır. Ancak, davacı talebinin kabulü uygun olmakla beraber sözleşme gereği davacıya ödenmiş olan ve ek sözleşme gereğince …’den alınan hisseler için davalı tarafa ödenmesi gereken miktarların davalılar lehine depo edilmesi cihetine gidilmelidir. Ayrıca, davalıların taşınmazlar için yaptıkları harcamalar (proje, teknik raporlar, harçlar ve işe yarar imalatlar için yapılan giderler) da davalı tarafa ödenmelidir. Ne var ki, dosya kapsamında buna ilişkin hesaplama yapılamamıştır. Davalı tarafın, sözleşmeye aykırı olarak yaptığı ipoteklerin de bedelleri anılan depo miktarlarından karşılanmak suretiyle terkini uygun olacaktır. Bu noktada dahi mezkur bilirkişi raporuna iştirak edilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Taşınmazın davalılarda bulunmasından dolayı davacının uğradığı zararlara ilişkin tazminat talebine gelince, dosya ve ekleri kapsamında söz konusu zarar iddiası ve bunun hesaplanması bakımından bir sonuca varılması mümkün görülememiştir. Dosyada, bu konuda yeterli veriler bulunmamaktadır. Kaydedelim ki, elbette bu talebinde hukuken haklıdır. Ne var ki işaret edildiği üzere, iddia konusu zarar miktarı ispata muhtaçtır.” şeklinde görüş bildirilmiştir.
… E. sayılı Dosyaya Sunulan 20.11.2017 tarihli ek rapor: Kök bilirkişi raporuna tarafların beyanları ve itirazları üzerine alınan 20.11.2017 tarihli Ek Bilirkişi Raporunda, Kök rapordaki görüşler tekrarlanmış, imar işlem dosyasında yapılan işlemler yinelenmiş, tüm bu tespitler sonrasında, 21.2.2006 tarihinden 17.4.2015 UTK kararına kadar yapı ruhsatı alınmamasında tarafların kusuru olmadığı, imar yönetmelik değişikliği ve yol rehabilitasyon çalışmalarının mücbir sebep olduğu(sf. 6); davalı tarafın kendisine verilen üç aylık sürede dahi hareketsiz olduğu ve davalı tarafın üç aylık sürenin sonunda temerrüde düştüğünün TMK m. 2 gereğince kabul edilmesi gerektiği, taraflar arasındaki ilişkiler yumağı ve somut olayın özellikleri dikkate alındığında akdi ilişkinin devamının çekilmez hale geldiğinin görüldüğü, somut olayın adaletinin bu olayda taraflar arasındaki ilişkinin sonlandırılmasını gerektirdiği kanaatini husule gerektirdiği, takdirin şüphesiz mahkemeye ait olduğu ( sf. 7); … ada …. nolu parsel ile ilgili olarak, taraflar arasında imzalanmış olan 21.2.2006 ilk sözleşme tarihinden … Projesi revize tarihi olan … tarihine kadar yapı ruhsatı alacak şartların oluşmadığı; ancak işlem dosyasında 17.4.2015 ve ihtarname tarihi olan 27.4.2015 tarihinden sonra yapılan herhangi bir başvuru, mevcut 8.8.2012 tarihinde onanan avan projenin yeni mevzuat çerçevesinde değerlendirilmesi konusunda görüş alınmak üzere ilgili Belediyesine başvuru görülmemiştir. … ada … nolu parselin de yolda gözükmesi sebebi ile yapı ruhsatı alınmasının söz konusu olmadığı ( sf. 7); ipotekler konusunda ise; taşınmaz hisseleri üzerinde ipotek tesis edilmesinin edimlerin yerine getirilmesi için engel teşkil etmediği, ancak davacıya ait taşınmaz üzerinde ilgili bankanın yani alacaklı bankanın, alacağını tahsil etmek için ipoteği paraya çevirme hakkının söz konusu olduğu, bu itibarla edimlerin ipotekle yüklü olarak yerine getirilmiş olacağı, öte yandan ipoteğin varlığının taşınmazda yük teşkil etmesi sebebiyle sözleşmede tanınan haklar bakımından da sakınca arz edeceği, davacının ipotek sebebiyle elbette olumsuzluk yaşayabileceği; ipotek her ne kadar satma ve satın almaya engel değil ise de yük dolayısıyla satın alan kişi bakımından arzu edilecek bir durum oluşturmayacaktır. Taşınmazlar üzerinde tesis edilen ipoteklerin, yukarıda açıklandığı üzere, sözleşmeler çerçevesinde hakların kullanılmasını imkansız kılmadığı, ancak yine de belirtildiği üzere bu hakların ipotekten olumsuz etkilendiği, ipoteklerin hukuken ayni haklar olduğu, bu hakların herkese karşı ileri sürülebileceği, ilgili taşınmazın maliki kim olursa olsun ipotek alacaklısının ipoteği paraya çevirebileceği, ipotek yükünün mutlaka borçlunun taşınmazı üzerinde bulunmasının gerekmediği; ipotekli olmayan taşınmazın yüksüz olduğu için, böyle bir taşınmaza malik olanın durumunun daha iyi olduğu; taraflar arasındaki akdi ilişkide davalı tarafın borcu yüzünden taşınmaz üzerinde ipotek bulunması olumsuz etki oluşturur. İpotekle yüklü taşınmaz ile ifa, akdi ilişkiye uygun ifa sayılmaz. (sf.9)”; banka yetkilisi tarafından düzenlenen firma analiz raporunda yer aldığı üzere, davalı Bankanın, davacı arsa maliki ile, davalı yükleniciler arasında akdedilen satış vaadi içerikli kat karşılığı inşaat sözleşmesinden haberli oldukları, diğer bir deyişle ilgili taraflarca akdedilen sözleşmenin 7/1 maddesinde yer alan “…kat irtifakı kuruluncaya kadar geçecek süre içerisinde sözleşmede kendisine devredilen arsa payları üzerine herhangi bir ipotek, intifa, sükna vs. takyidat tesis edemez, satış vesaire herhangi bir tasarrufta bulunamaz…” hükmünden de bilgi sahibi olmasının gerektiği anlaşılmaktadır.” şeklinde görüş bildirildiği aynı görüşün 12. Sayfada da sözleşmede %50-%50 paylaşım oranlarının ve diğer sözleşme detaylarının da yer alması ile teyid edildiği, bankacılık işlemleri yönünden ise raporun 24. Sayfasında bankaca davalılara verilen kredinin bankacılık yasal mevzuatına ve teamüllere uygun olduğu görüşünün bildirildiği; tarafların, 5.1.2017 tarihli kök rapora vaki itirazlarının yerinde görülemediği, bunun gerekçelerinin raporda açıklandığı, heyette ilgili uzman üyelerce 10.000.000 Euro tutarlı ipoteğe ilişkin kredinin geri ödenmesinin sağlandığı ancak ipoteğin bankaca sürdürüldüğü, şu halde bu ipoteğin terkin edilmesi gerektiği, heyette yer alan üyelerce, her iki ipotek işlemi sırasında davalı bankanın ilk ve ek sözleşmelerden haberdar olduğu tespitinin yapıldığı, bu durumda davalı bankanın tapu kaydına güvenden söz ederek savunma yapmasının yerinde görülemeyeceği, kök raporda esasen davalı bankanın alacaklarının ödenmesi gerektiğine de işaret edildiği, ayrıca, alınan kredi tutarına göre tesis edilen banka ipotek miktarının uyumlu olduğu; teknik inceleme sonucu olarak da; … ada … nolu parsel ile ilgili olarak, taraflar arasında imzalanmış olan 21.2.2006 ilk sözleşme tarihinden, … Projesi revize tarihi olan 17.4.2015 tarihine kadar yapı ruhsatı alacak şartların oluşmadığı; gerek imar yönetmeliği değişikliği gerekse …. Cad.(… caddesi – … Bulvar arası) yol rehabilitasyon uygulama projesi çalışmalarının mücbir sebep olduğuna kanaat getirildiği; ancak işlem dosyasında 17.4.2015 ve ihtarname tarihi olan 27.4.2015 tarihinden sonra yapılan herhangi bir başvuru, mevcut 8.8.2012 tarihinde onanan avan projenin yeni mevzuat çerçevesinde değerlendirilmesi konusunda görüş alınmak üzere ilgili Belediyesine başvuru görülmediği; … ada … nolu parselin de yolda gözükmesi sebebi ile yapı ruhsatı alınmasının söz konusu olmadığı, kök rapordaki görüşlerde değişikliği mucip bir cihete rastlanmadığı” görüşünün bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce alınan 08/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle : Asıl Dava Yönünden; taraflar arasında İmzalanan Bakırköy …. Noterliğinin 21.02.2006 tarih …. yevmiye noluKat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve Bakırköy … Noterliğinin 30.04.2009 tarihli … yevmiye nolu Ek Sözleşmesi hükümlerinin İhlali akabinde, Davacı … A.Ş tarafından Davalılar “… San ve Tic A.Ş ve Ortakları …. Projesi Adi Ortaklığı Ortaklar, …Sanayi ve Ticaret A.Ş – … San ve Tic A.Ş- … Sanayi Ticaret A.Ş” ine keşide edilen Beşiktaş …. Noterliğinin 27.04.2015 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile Davalı şirketlerin Taraflar arasında imzalanan sözleşmeler uyarınca inşaat ruhsatının
alınması için 3 aylık süre verildiği, verilen ihtar süresi içinde İnşaat Ruhsatının alınamaması halinde sözleşmelerin geriye dönük olarak fesih edileceği ihtar edildiği, Davacı tarafından verilen 3 aylık sürenin, her ne kadar makul süre olmadığı yönünde davalılarca itiraz edilmiş olmasına karşın, taraflar arasında imzalanan ilk sözleşme tarihinin 21.02.2006 tarihli olduğu ve yaklaşık 10 yıllık bir süreç geçtiği hususu da nazara alındığında, inşaat ruhsatı alımında davacı tarafından verilen 3 aylık sürenin makul süre olup olmadığı yönündeki takdiri Mahkemede olduğu, İnşaat Ruhsatı alınamamasında, kök ve ek raporlarda da değerlendirildiği üzere tarafların kusurlarının olmadığı, taraflar arasındaki akdi ilişkin, taraflar arasında 21.02.2006 tarihli ana sözleşme ve
30.04.2009 tarihli Ek sözleşme ile tarafların edimlerin yerine getirilmesinde, akdi ilişkiningelinen süreçte sonlandırılmasında tarafların yararına olduğunun kabulü gerektiği, Kök ve ek raporlarda da yapılan Teknik değerlemede 17.04.2015 tarihine kadar … ada … Parselle ilgili olarak Yapı Ruhsatı alınabilecek şartların oluşmadığı, … ada …. parsel Uygulama İmar Planında yolda kaldığından işbu parsel için Ruhsat alınmasının söz konusu olmadığı,
Birleşen dava dosyaları Yönünden :
Birleşen dava dosyaları yönünden tarafların iddia ve savunmaları, taraflarca dosyaya sunulan deliller ve alınan bilirkişi raporlarında, bilirkişi heyeti olarak yapılan tespit ve
değerlendirmelerde her hangi bir eksiklik veya isabetsizlik olmadığı, Taraflar arasındaki sözleşmeler ve devirlerle ilgili sözleşmelere uygun olarak yapılan Dava konusu .. ada .. ve … parsellere ilişkin olarak Davalılarca …’den satın alma yoluyla alınan hisselerin davacıya 11.250.000 EUR bedelle devrinin yapılmasının kararlaştırıldığı, davacı tarafından 6.780.000 EUR ödeme yapıldığı bakiye 4.470.000 EUR bedelin ise 31.12.0009 tarihine kadar yapılacağının kararlaştırıldığı, davacı tarafından davalılara yapılan 6.780.000 EUR’nın akabinde bakiyenin ödenmemesi üzerine, davalılarca 6.780.000 EUR’nın davacıya geri iade edildiği, taraflar arasındaki sözleşmeler gereği, davacı tarafından davalılara devredilen hisseler karşılığında davalılarca davacıya 6.500.000 USD ödeme yapıldığı, tarafların işbu karşılıklı ödemelerine ilişkin geri iadesi hususundaki takdir Mahkemenizde olduğu, Birleşen dosyalar yönünden, Davalı … lehine tesis edilen İpoteklerin
fekkinin, davalıların Kredi alacaklısı Davalı …Ş nezdindeki 15.02.2022 tarihi itibariye kalan 771.813.73 EUR borcun kredi borçlusu davalılarca ödenmesi akabinde İpoteklerin
fekkinin gerektiği, tarafların gerek Asıl dava, gerekse birleşen davalar yönünden yönünden yapılan ve işbu raporun içeriğinde yer verilen teknik yönden itiraz, beyan ve taleplerine ilişkin olarak Kök ve Ek Raporda detaylı tespit ve açıklamalarda bulunulduğu, işbu tespit ve değerlendirmeleri değiştirecek her hangi bir somut belge ve bilgi taraflarca dosyaya sunulu olmadığından, Kök ve ek rapordaki teknik değerlendirmeleri tekrarlarız..” görüş ve kanaatiyle rapor tanzim edilmiştir.
Bakırköy … ATM nin … E. sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporları:
-Bakırköy …. ATM nin … E. sayılı dosyasına 7.3.2016 tarihli kök Bilirkişi Raporunda; davacıdan kaynaklı sözleşme ihlalleri iddiaları bakımından yapılan değerlendirme kısmında; davalıların asıl ve ek sözleşme hükümlerini ihlal etmek suretiyle ve ek sözleşme ile davacıya ait olduğu kayıtlanan hisseler üzerine, 27.6.2007 tarihli ve … yevmiye nolu tapu işlemi ile … Bankası lehine 10.000.000 euro tutarında 1. derece ipotek tesis etmesi ( bilahare 20.2.2015 tarihli ve … yevmiye nolu tapu işlemi ile ayrıca …. Bankası lehine 20.000.000 euro tutarında 2. derece ipotek tesis edilmiştir.) suretiyle, davacı aleyhine kredi kaynaklı ipotek teminatı riski oluşturdukları, dolayısıyla takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere davacının bakiye 4.470.000 euroyu ödememekte haklı olduğu değerlendirilmekle, sözleşme hükümlerinin ihlal edilmediğinin kabulü gerektiği ve ayrıca, asıl ve ek sözleşme hükümlerine aykırı bir şekilde, 7.1.2010 tarihinde … tarafından davacı aleyhine, İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dava kapsamında açılan ve kesinleşen 7.500.000 USD tutarındaki alacak kapsamında davacı adına kayıtlı hisseler üzerinde satışa arz şerhi düşülmekle birlikte borçlu ve alacaklı tarafların, 3.2.2015 tarihinde sulh protokolü imzalayarak mahkemeye sundukları ve kesinleşmiş olan 2012 / 264 sayılı kararın 6.3.2015 tarihinde iptal edildiği, dolayısıyla tapu takyidatı açısından 6.3.2015 (sulh protokolü dahil) veya imar mevzuatı açısından ise 4.2.2015 tarihi itibariyle, davacı … ’ndan kaynaklanan nedenlerle yapı ruhsatı alınmasına engel herhangi bir husus kalmadığı değerlendirilmekle takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere bu bakımdan sözleşme hükümlerinin ihlal edilmediğinin kabulü gerektiği; son olarak da, asıl ve ek sözleşme hükümlerine aykırı şekilde, dava konusu … nolu parsel üzerinde davacıdan kaynaklanan bir takım takyidatlar bulunmasına rağmen, gerek anılan parselin yolda kalması ve gerekse .. nolu parsel üzerinde taraflarca geliştirilen veya planlanan herhangi bir yapı bulunmaması(imar planları gereği, geliştirilmesi veya planlanması da mümkün değildir.) dolayısıyla sözleşmelere esas … olarak adlandırılan kompleksin inşaatlarını etkileyebilecek veya engelleyebilecek herhangi bir yanının bulunmadığı değerlendirilmekle, takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere bu bakımdan da sözleşme hükümlerinin ihlal edilmediğinin kabulü gerektiği; Davalılardan kaynaklanan sözleşme ihlalleri bakımından yapılan değerlendirmede; geciken UTK kararı nedeniyle 16.4.2015 tarihinden önce, davalılar tarafından yapı ruhsatı temininin mümkün olmadığı, ayrıca taraflarca yapı ruhsatı için süre belirlenmemekle birlikte, yerleşik Yargıtay içtihatları gereği makul yapı ruhsatı süresinin, dava konusu somut olayda 3 ay ve yapı ruhsatına başvuru tarihinin ise mevzuat engellerinin ortadan kalktığı ve UTK kararının alınarak avan projenin UTK kararına uygunluğunun kesinleştiği tarih olan 16.4.2015 olabileceği, bu durumda sözleşmeler gereği en geç 16.7.2015 tarihinde davalıların, yapı ruhsatını temin etmiş olmaları gerekmekle birlikte, davacının, muhatabına 4.5.2015 tarihinde tebliğ edilen, 27.4.2015 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile yapı ruhsatı temini için vermiş olduğu 3 aylık sürenin 5.8.2015 tarihinde dolduğu dikkate alınarak, yapı ruhsatı açısından, temerrüdün başlangıç tarihinin 5.8.2015 tarihi olabileceği; hal böyle iken, gerek dosyasına sunulu imar işlem dosyası belgeleri ve gerekse İBB İmar Müdürlüğü’nün … tarihli ve … sayılı ve …. Belediye Başkanlığı’nın 21.1.2016 tarihli ve …. sayılı cevabi yazılarından, imar mevzuatı açısından, yapı ruhsatı temininin mümkün olabileceği, 16.4.2015 tarihli (UTK karar tarihi) ve sonrasında, davalıların, ilgili belediyelere herhangi bir avan proje onay talebinde veya yapı ruhsatı başvurusunda bulunmadıkları, dolayısıyla yapı ruhsatı temini bakımından 5.8.2015 tarihi itibariyle davalıların temerrüde düştükleri; ve son olarak da, davalıların, asıl ve ek sözleşme hükümlerine aykırı olarak, ek sözleşme ile davacıya ait olduğu kayıtlanan 53 parseldeki hisseler üzerine, 27.6.2007 tarihli ve … yevmiye nolu tapu işlemi ile … Bankası lehinde 10.000.000 euro tutarında 1. Derece ipotek ve bilahare 20.2.2015 tarihli ve … yevmiye nolu tapu işlemi ile …. Bankası lehine 20.000.000 euro tutarında 2. Derece ipotek tesis ettirdikleri (benzer şekilde, .. nolu parselde ise davalıların asıl ve ek sözleşme hükümlerine aykırı olarak, ek sözleşme ile davacıya ait olduğu kayıtlanan … nolu parseldeki hisseler üzerinde 27.6.2007 tarihli ve … yevmiye nolu tapu işlemi ile … bankası lehine 10.000.000 euro tutarında 1. Derece ipotek ve bilahare 20.2.2015 tarihli ve …. yevmiye nolu tapu işlemi ile …. Bankası lehinde 20.000.000 euro tutarında 2. derece ipotek tesis ettirdikleri, ayrıca davalılardan …. Proje hisseleri üzerinde ise 24.11.2014 tarihli ve … yevmiye nolu işlemle Yeditepe Vergi Dairesi – kamu haczi bulunmaktadır.) ve dosyasına alınan 8.1.2016 tarihi itibariyle de anılan takyidatların devam ettiği, değerlendirilmekle, davalılardan kaynaklanan ve asıl ve ek sözleşmelere aykırı sözkonusu takyidatların, sözleşme hükümlerine aykırılık teşkil ettiği ve yapı ruhsatı teminine engel nitelikte olduğu, ayrıca davacı için teminat riski oluşturduğu, dolayısıyla gerek davalılardan kaynaklanan sözleşme ihlalleri, gerek ihtarname sonucu oluşan temerrüd ve gerekse davalıların, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini tam olarak yerine getirmemeleri nedeniyle, takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere yerleşik Yargıtay içtihatları gereği, geriye etkili olarak sözleşme feshinin yasal koşulları ile buna bağlı olarak tapu iptali ile tescilin da yasal koşullarının oluştuğu; ancak, sayın mahkeme tarafından, tapu iptali ve tescile karar verildiği taktirde, asıl sözleşme gereği, davalılar tarafından davacıya ödenmiş olan 6.500.000 USD ile ek sözleşme gereği davacı adına davalılar tarafından …’den satın alınan hisseler karşılığı, taraflarca kararlaştırılan, taraflarca kararlaştırılan 11.250.000 euronun mahkeme veznesine depo edilmesi gerektiği, ayrıca dava konusu taşınmazlar üzerinde … Bankası’nın 1. de 2. derece ipoteklerinin bulunması sebebiyle, işbu davanın önclikle dava dışı … Bankası’na ihbarının gerektiği, son olarak, … nolu taşınmazın takyidattan arındırılmış olarak davacı adına tescil edilebilmesi için ise mahkeme veznesine depo edilecek sözkonusu bedellerin, ipotek alacaklısı … Bankası’na ödenmek suretiyle sorunun çözülebileceği, bu durumda benzer şekilde … parsel üzerinde bulunan … Bankası ipoteklerinin de kalkmış olacağı, ancak … nolu parsel üzerinde bulunan ve davacıdan kaynaklanan diğer takyidatların ise taşınmaz üzerinde bırakılmak suretiyle davacı adına tapu tescilinin yapılabileceği; öte yandan, sayın mahkeme tarafından, tapu iptali ve tescile karar verildiği taktirde, sözkonusu asıl ve ek sözleşmeler kapsamında, davalılar tarafından … nolu parsel için yapılan bir takım harcamalar (avan proje, teknik raporlar, harçlar vb. ) ile … parselde yapılan bir takım inşai imalat bedellerinin (kısmi iksa ile kısmi fore kazık imalatları ile arsa düzenleme ve geçici şantiye binası imalatları vb) de, yapıldıkları tarihlerdeki güncel rayiç bedelleri ile hesaplanıp davalılara ödenmesi gerektiği, ancak gerek işbu davada talep edilmemesi ve gerekse yeterli bilgi ve belge sunulmaması nedeniyle, sözkonusu harcamaların işbu raporda hesaplanamadığı; dava konusu taşınmazların, dava konusu yapılan kısımlarının (… nolu parsel 13.517,37 m2 ve …. nolu parsel 152,01 m2) dava tarihindeki harca esas toplam piyasa rayiç değerinin ise 246.928.194 TL olabileceği ve tarafların sair hususlardaki taleplerinin takdirinin sayın mahkemeye ait olduğu” görüşünün bildirildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy … ATM. nin … esas sayılı dosyasına sunulan 27.4.2016 tarihli Ek Bilirkişi Raporu: Tarafların kök rapora beyanları ve itirazları sonucunda alınan 27.4.2016 tarihli Ek Bilirkişi Raporunda, sehven yapılan bazı maddi ve değerlendirme hatalarının bu ek raporda düzeltildiği, ihtarname sonucu oluşan temerrüt, asıl ve ek sözleşmeye aykırı tesis edilen davalı ipoteği ve edimlerin yerine getirilmemesi sebebiyle, sözleşmenin geriye etkili olarak feshinin koşulları oluştuğu ve tapu iptali ve tesciline karar verilebileceği, davacıya ödenen 6.500.000 USD ve ek sözleşme ile davalıların …’den satın aldıkları 11.250.000 euronun depo edilmesi gerektiği, taşınmazların davacı adına tapu tescilinin yapılabileceği, dava konusu … nolu ve … nolu taşınmazların dava tarihindeki rayiç değerinin 987.712.776 TL olabileceği görüşünün bildirildiği anlaşılmıştır.
İhtarnameler:
Davacı arsa sahibi şirket tarafından davalı yüklenicilere çekilen Beşiktaş …. Noterliği’nin 27.4.2015 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinde, taraflar arasında 2006 yılında noterde düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesinin akdedildiği ve mülkiyeti davacıya ait 29786,42 m2 … ada … nolu parsel üzerinde eser sözleşmesi yapıldığı; bilahare taraflar arasında 2009 yılında noterden düzenleme şeklinde ek sözleşme yapıldığı ve ana sözleşmenin kısmen tadil edildiği, davalıların …’den aldıkları 10.451,04 m2 hissenin sözleşme gereği kendilerine ait olduğu ve devredilmesi gerektiği, davalılara bu arsa kısmı için ödenen 6.780.000 Euronun mahkemeye tevdi mahalli tayin ettirilerek iade edilmesinin sözleşmeye ve iyi niyete aykırı olduğunu, tapu iptal tescil davası açma haklarını saklı tuttuklarını, ayrıca taraflar arasındaki ana sözleşmede … ile anlaşma yapıldıktan sonra bir yıl içinde inşaat ruhsatının alınacağı belirtilmiş iken ek sözleşmede ruhsat alımı için özel süre öngörülmediğini ancak 6 yıl geçmesi sebebiyle yapım ruhsatının derhal alınmasının gerektiğini ve bu amaçla üç ay süre tanındığını, aksi taktirde seçimlik hakların kullanılacağını üzülerek bildirdiklerini ihtar etmiştir.
Davalılarca keşide edilen Bakırköy …. Noterliği’nin 18.5.2015 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinde, taraflar arasındaki 2009 yılında yapılan sözleşmede belirtildiği gibi, 5.723.632 / 22.000.000 hissenin sözleşme uyarınca …’den satın alındığı ve bunun için 17.000.000 TL bedel ödendiği ve mutabık kalınan ödemeler ve masraflar karşılığı bu tutarın 11.250.000 Euro olarak ve ve tamamının 31.12.2009 tarihine kadar ödenmesi gerektiği halde ödenmediği ve sözleşmede de bu miktarın belirtilen tarihe kadar ödenmemesi halinde ana sözleşmedeki şartların geçerli olacağı ve arsanın 5.723.632/ 22.000.000 hissesinin mülkiyetinin müteahhitlere ait olacağı ve sözleşmede belirtilen vadede tamamlanmayan ödeme sebebi ile yapılan kısmi ödeme olan 6.780.000 Euronun davacıya iade edildiği ve ana sözleşmeye dönüldüğü, diğer taraftan arsa üzerindeki takyidatların kaldırılmaması sebebiyle ruhsatın 3 ayda alınamayacağı belirtilerek sözleşme ve yasadan kaynaklanan tüm hak ve alacaklarının saklı tutulduğu ihtar edilmiştir.
Davacı arsa sahibi şirket tarafından davalı yüklenicilere çekilen Beyoğlu … Noterliği’nin 19.6.2015 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinde, dava dışı … Mimarlık Ltd.nin açtığı davada taşınmaza konulan ihtiyati tedbirin ilgili davada sulh yapılması üzerine kaldırıldığını ve davacıdan kaynaklı takyidatın 4.2.2015 tarihinden sonra kalmadığını, üstelik yüklenicilerce proje çizimi yapılmasının ve Büyükşehir Belediyesi onayına sunulması ve ruhsat alınamaması ile artık bu takyidatın ön şart olarak davalılarca öne sürülmesinin çelişkili olduğunun ortaya çıktığını, aksine davalı yüklenicilerin … Bankası’ndan kullandıkları 10.000.000 Euroluk krediden dolayı 20.6.2007 tarihli ipoteğin ve yine bilgi ve muvafakat dışında kullanılan 20.2.2015 tarihli 20.000.000 Euro bedelli krediye ilişkin … nolu ipoteğin davalılarca fekkedilmediğini ve taşınmazın ruhsata uygun hale getirilmediğini, ruhsat alınması için tanınan 3 aylık sürenin sonunda seçimlik haklarını kullanacaklarını, …’den alınan hissenin taraflarına bedelsiz devrini talep ve ihtar etmiştir.
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN …. E. SAYILI DOSYASINDA;
Davacı vekili özetle; müvekkili ile dava dışı-ipotek borçlusu …. San. Ve Tic. Ltd.Şti, … Tic. A.Ş ve … San. Tic. A.Ş. arasında yapılan Bakırköy …. Noterliğinin 21/02/2006 gün ve … yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca adı geçen dava dışı şirketlerin %50 pay karşılığında müvekkiline 6.500.000,00 TL ödeme kaydıyla …, … , … Projesi yapımını üstlendiklerini, müvekkiline ait olan ancak … adına kayıtlı bulunan sözleşme konusu … Ada, … ve … parsel sayılı taşınmazların 5.723.632/22.000.000 payının 17.000.000,00 TL bedel karşılığında yükleniciler tarafından satın alındığını, yukarıda belirtilen sözleşmenin eki olan Bakırköy … Noterliği’nin 30/04/2009 gün ve … yevmiye sayılı ek sözleşme ile yukarıda belirtilen taşınmazların tamamının müvekkili arsa sahibine ait olacağı, … den satın alma bedelinin müvekkili tarafından arsa sahiplerine ödeneceği ve taşınmazlar üzerine kurulacak projenin bitimiyle paylaşımın %50 ile yapılacağının kararlaştırıldığını, ancak yüklenicilerin edimlerini yerine getirmediğinden söz konusu inşaat sözleşmesinin feshi ve tapu kaydının iptali ve tescili için Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, davalı yükleniciler tarafından kendi adlarına tescil edilen paylar üzerine davalı banka lehine 27/06/2007 gün ve … yevmiye sayılı işlemle 10.000.000,00 EURO ve 20/02/2015 tarih ve … yevmiye nolu işlemle de 20.000.000,00 EURO bedelli ipotek tesis edildiğini, yüklenicinin kendisine devredilen paylar üzerinde hak sahibi olabilmesi için edimini yerine getirmesi gerektiğini, bu bağlamda söz konusu paylar üzerinde 3.kişilerin iyi niyetinin dinlenemeyeceğini beyanla işbu dava dosyasının Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile birleştirilerek ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
… esas sayılı dosyadaki ihtilaf bakımından; … e. sayılı dosyaya asıl ve birleşen dosyalar için sunulan 20.11.2017 tarihli ek bilirkişi raporunda, özetle, 11. sayfasında, “Bankalarca, kullandırılan krediler karşılığında şahsi ve maddi teminat almanın Bankalar Kanunu ve banka uygulamaları çerçevesinde doğru bir yaklaşım olduğunu belirtmek gerekir. Çünkü, bankalar mevduat cinsinden sağladıkları kaynakları kredi olarak kullandırırken, bunların geri dönüşlerini sağlıklı bir şekilde sağlamaya yönelik tedbirleri de almak zorundadırlar. Aksi takdirde, yani teminatsız ya da yeterli teminat alınmaksızın kredi kullandırılması ve bunların geri dönüşünün sağlanamaması halinde kredi kullandıran banka personelinin malen sorumluluğu söz konusu olabilmektedir. Bu olayda, kullandırılan kredi tutarı 7.400.000 Euro, faizli geri dönüş tutarı ise 8.789.159,60 Euro’dur. … Bankasınca söz konusu risk karşılığında 10.000.000 Euro tutarında maddi teminat (ipotek) alınmıştır. Ancak, ipotek alınan taşınmazın ipotek alındığı tarihteki ekspertiz değeri ya da cari değeri bilinememektedir. Hal böyle olmakla birlikte, genel olarak bankaların kullandırdıkları kredilere karşılık aldıkları ipotek tutarları kredinin yaklaşık %50 fazlasına (bazen de %100’üne) kadar olabilmektedir. Burada bir sınır yoktur. Amaç, bankanın kredi riskinin ortaya çıkması halinde bu riskin giderilmesini en hızlı ve en kolay sağlayacak maddi teminatın bulunmasıdır. Açıklanan hususlar doğrultusunda; kredinin döviz kredisi olması ve kur riski de dikkate alındığında kullandırılan kredi karşılığında alınan ipotek tutarının fahiş ve anlamsız olmadığı değerlendirilmektedir. Öte yandan; Banka yetkilisi tarafından düzenlenen Firma Analiz Raporunda yer aldığı üzere, davalı Bankanın, davacı arsa maliki ile, davalı yükleniciler arasında akdedilen satış vaadi içerikli kat karşılığı inşaat sözleşmesinden haberli oldukları, diğer bir deyişle ilgili taraflarca akdedilen sözleşmenin 7/1 maddesinde yer alan “…kat irtifakı kuruluncaya kadar geçecek süre içerisinde sözleşmede kendisine devredilen arsa payları üzerine herhangi bir ipotek, intifa, sükna vs. takyidat tesis edemez, satış vesaire herhangi bir tasarrufta bulunamaz…” hükmünden de bilgi sahibi olmasının gerektiği anlaşılmaktadır.” şeklinde görüş bildirildiği aynı görüşün 12. sayfada da sözleşmede %50-%50 paylaşım oranlarının ve diğer sözleşme detaylarının da yer alması ile teyid edildiği, bankacılık işlemleri yönünden ise raporun 24. sayfasında bankaca davalılara verilen kredinin bankacılık yasal mevzuatına ve teamüllere uygun olduğu görüşünün bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce …. esas sayılı dosya yönünden yapılan değerlendirmede, davalı tarafların tacir olması ve TTK gereğince basiretli davranma aksi halde sonuçlarına katlanma şeklinde kanuni yükümlülüğe tabi oldukları gözetilmiş, davacı arsa sahibi ile davalı inşaat şirketleri bakımından, taraflar arasındaki sözleşmelerin geçersiz olması, geçersiz sözleşmelerden dolayı diğer tarafa yük yüklenemeyecek olması, ve buna göre de, davalı yüklenicilerin davaya konu taşınmazları davacıya takyidatsız olarak geri vermek durumunda olmaları, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükmünde sözleşme taraflarının sözleşme konusu taşınmazların üzerine takyidat koydurma, ipotek tesis etmelerinin açıkça yasak olması ve tacir tarafların buna uygun davranma yükümlülükleri çerçevesinde talebin kabulü gerekmiştir. Buna göre, geçersiz sözleşmede, taraflar birbirlerine yük tahmil edemeyecekler, sözleşmenin geçerli olduğu kabul edildiği durumlarda dahi inşaat ruhsatının tahammül süresini aştığı kabul edilmesi gereken durumlarda akdin haklı nedenle feshinde dahi yine avans mahiyetindeki taşınmaz paylarının arsa sahibine geri dönerek tescilinde taşınmazların ipotek takyidatları ile yükümlendirilmiş olması hukuken mazur görülemeyecektir. Davada, davacı ile diğer davalı tacir banka bakımından da, taraflar arasında akdi ilişki bulunmadığı, davalı bankanın diğer davalı tacir inşaat şirketlerine kredi verirken incelediği anlaşılan ve esasen de inceleme yükümlülüğü olan, taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yer alan bu açık yasaklayıcı hükme rağmen 20.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda yansıtıldığı içeriğe göre de sadece sözleşmenin ticari kısımlarına dair analiz yaparak kredi verip ipotek koymasına nazaran, sözleşmedeki diğer hükümlerin de etkisini dikkate almadan ve davacı arsa sahibinin yargı mercilerinde sözleşme ve kanun hükümlerine göre hakkını araması halinde bunun sonuçlarına basiretli bir tacir olarak katlanmak zorunda olması dikkate alınarak artık davalı yüklenicilerin tacir olarak akdettikleri sözleşmeye uygun davranmaları, sözleşmenin aksine davranmaları halinde sözleşmeye aykırılığın veya sözleşmelerin geçersizliğinin sonuçlarına katlanmaları gereği ve davalı bankanın da kredi taleplerinde incelediği belgelere ve sözleşmelere göre yasaklayıcı hüküm içermeyen ticari kısımlara dayanarak ve yeterli görerek takiben kredi ilişkisi kurup ipotek tesisi yoluna gitmesi hukuken himaye edilememiş, yasaklayıcı hüküm içeren somut ihtilaftaki gibi sözleşme hükmüne nazaran da arsa sahibinden muvafakat alınmasını davalı inşaat şirketlerinden istemesi aksi halde kredi açmaması ve ipotek tesis etmemesi beklenirken bunu yerine getirmemesi, ticari olmayan bir konuta ipotek konulurken dahi gerektiğinde başkasının rızasını arayan bankacılık sisteminde, taşınmaz satış vaadi içerikli bir ticari işte tacirler arasındaki sözleşmedeki açık yasaklayıcı hükme rağmen taşınmaza ipotek tesis eden bankanın, ipotek tesisini yasaklayan mukavele hükmünün karşı çıkar grubunda yer alan davacı şirketin muvafakatını aramaması durumunda, artık kendi oluşturduğu basirete aykırı durumun sonuçlarına katlanması gerektiği, ayrıca davalı bankanın sözleşmeyi incelediğine dair kredi dosya raporları da mevcut iken, somut dosyadaki gibi ipotek tesisini yasaklayıcı hüküm içeren sözleşmeye rağmen davalı yüklenicilere kredi verip akdi yasağa aykırı ipotek tesis etmesinden dolayı çıkan hukuki sonuçlara artık Yargıtay içtihatlarında tacirlere yüklenen basiretli davranma yükümlülüğü ve sonuçları çerçevesinde katlanması gerektiği, bilirkişi raporuna sözleşmedeki içeriğe ve finansal analiz ile sözleşmenin artık bilinerek haberdar olunduğuna ilişkin kısımlar yönünden itibar edildiği, diğer yönlerden ise bankacılık uygulamasında kredinin açılması ve geri ödemesinin uyuşmazlık konusu olmaması sebebiyle itibar edilemediği, kaldı ki bankanın haberdar olmasından öte bilme yükümlülüğünün olduğu gözetilerek basiretli davranma yükümlülüğüne uygun davranmaması sebebiyle davaya konu ipoteklerin fekki talebinin de davalı banka aleyhine de, davacıya karşı davalı bankanın basiretli davranma yükümlülüğüne aykırı ve haberdar olduğu sözleşmeye rağmen yaptığı işlemlerin haksız fiil teşkil etmesi ve bu sebeple davanın kabul edilmesi gerektiğinden, ayni hak olan mülkiyet hakkı üzerine yine bir ayni hak olan ipotek tesisinin sözleşmeye aykırı olması sebebiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizce, birleştirilmesi talep olunan Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyasının dava ve diğer dilekçe örneklerinin tetkikinde, davacısı …. olduğu halde davalılar …. San. ve Tic. A.Ş. ve ortakları … Adi Ortaklığı, … San. ve Tic. A.Ş, … Tur. Tic. A.Ş., … San. Tic. A.Ş. aleyhine Bakırköy …. Noterliği’nin 21/02/2006 gün ve .. yevmiye sayılı kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile Bakırköy …. Noterliği’nin 20/04/2009 tarih ve …. yevmiye sayılı ek sözleşmesinin davalı yüklenicilerin temerrüdü sebebiyle geriye etkili olarak feshi ve davalılar adına kayıtlı bulunan İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, … Cad, … Ada, … Parsel için …, … hissesinin aynı ada … Parsel sayılı taşınmazda da … hissenin tapu kayıtlarının iptali ile takyidatsız olarak tapuya tesciline ilişkin dava olduğu ve derdest bulunduğu anlaşılmış ve mahkememizin …. E. sayılı dosyasında, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. sayılı dosyası ile birleştirme kararı verilmiştir. Takiben, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’de görmekte olduğu … E. sayılı dosyada, mahkememizdeki … E. sayılı dosya ile birleştirme kararı vermiş ve buna göre de neticede, mahkememizin Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası ile beraberindeki … E. sayılı dosya birlikte gelerek, mahkememizdeki … E. Sayılı (yeni … esas) dosya ile birlikte yargılaması devam etmiştir. … E. sayılı dosyaya sunulan 5.1.2017 tarihli raporda bankacılık işlemleri bakımından açıklık bulunmamakta olup … E. sayılı davada karar verilebilmesi için bu eksikliğin giderilmesi için 19.7.2017 tarihli kapsamlı inceleme ara kararı tesis edilmiş ve 20.11.2017 tarihli ek bilirkişi raporunda … E. sayılı dosyadaki ihtilaf konusu bankacılık işlemlerinin incelendiği anlaşılmıştır.
Yargıtay …. HD., … T., … E., … K. sayılı kararında: “…İmar durumu kesinleşmeyen bir yere ilgili belediye inşaat için izin veremeyeceğinden böyle bir inşaat yapılmasını öngören sözleşme konusu da hukuken imkânsızdır. Hükümsüz sözleşmeye dayanarak gecikme tazminatı ve yoksun kalınan kâr adı altında istemde bulunulmayacağı gibi, geçen uzunca süre nedeniyle feshedilmiş sözleşmenin aynen ifası da istenemez. Ancak taraflar, nedensiz zenginleşme kuralları çerçevesinde birbirlerine verdikleri şeyleri veya malvarlıklarına kattıkları değerleri geri alabilirler …” şeklindeki içtihadına uygun şekilde, dosyada getirtilen imar işlem dosyaları ve belediye cevaplarından da, sözleşmelerin tarihinde, sözleşmelerin konusu olan parsellerin inşaat ruhsatı alınmasına cevaz veren bir imar planı kesin olarak bulunmamakta olup, kesinleşmeyen belirsiz bir imar statüsünde bulunmakta ve inşaat ruhsatı alınmasına mani olmakta olup, bu durum da sözleşmelerin akdedildikleri tarihlerde kat karşılığı inşaat sözleşmesi bakımından geçersizliğine yol açmaktadır. Yine Yargıtay uygulamalarında; “Görülüyor ki, hukuki işlemin yapıldığı tarihte gerek taşınmazın imarlı olmayışı ve gerekse bazı paydaşların sözleşmeye katılmayışından ötürü akdin ifasında olanaksızlık vardır ( Bk. M. 20 ).” Yargıtay … Hukuk Dairesi E. … K. … T. … “…Bu haliyle sözleşme konusunun imkânsız bulunduğu, bu imkânsızlığın da sözleşmenin yapılmasından önce var olan objektif imkânsızlık olduğu ortadadır. Bu durumda Borçlar Kanunu 20/1. maddesi uyarınca sözleşme batıl olduğundan davanın reddine karar verilmesi yerine geçerli bir sözleşme varmışçasına yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.” ve Yargıtay 15. Hukuk Dairesi E. 2003/6203 K. 2004/3318 T. 14.6.2004 “…İfa imkânsızlığı sözleşme yapılmadan önce varsa ve bu olgu herkes bakımından aynı sonucu meydana getirmekte ise sözleşme geçersizdir… Davalı yüklenici ile haricen kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmış bu defa aynı tapu kaydı önceki yüklenici tarafından davalıya devredilmiştir. Ancak, bu yere inşaat yapımı için gerekli ruhsat alınamamıştır. Davacılara ait parsel açısından sözleşmenin yapıldığı aşamada objektif imkânsızlık bulunmaktadır. Bu haliyle sözleşme geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye dayanarak kaçırılan fırsat kapsamında olumsuz zarar istenemez. Ancak geçersiz sözleşmeye rağmen taraflar kendi edimleri yönünden ifada bulunmuşlarsa sebepsiz zenginleşme ilkeleri doğrultusunda işlem yapılıp iade edilmesi gerekir.” şeklindeki içtihatlarında da, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinin hangi durumlarda geçersiz sayılacağına ilişkin esasları belirlemiştir.
Somut davada, davacı ile diğer davalı tacir banka bakımından da, taraflar arasında akdi ilişki bulunmadığı, davalı bankanın diğer davalı tacir inşaat şirketlerine kredi verirken incelediği anlaşılan ve esasen de inceleme yükümlülüğü olan, taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yer alan bu açık yasaklayıcı hükme rağmen 20.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda yansıtıldığı içeriğe göre de sadece sözleşmenin ticari kısımlarına dair analiz yaparak kredi verip ipotek koymasına nazaran, sözleşmedeki diğer hükümlerin de etkisini dikkate almadan ve davacı arsa sahibinin yargı mercilerinde sözleşme ve kanun hükümlerine göre hakkını araması halinde bunun sonuçlarına basiretli bir tacir olarak katlanmak zorunda olması dikkate alınarak artık davalı yüklenicilerin tacir olarak akdettikleri sözleşmeye uygun davranmaları, sözleşmenin aksine davranmaları halinde sözleşmeye aykırılığın veya sözleşmelerin geçersizliğinin sonuçlarına katlanmaları gereği ve davalı bankanın da kredi taleplerinde incelediği belgelere ve sözleşmelere göre yasaklayıcı hüküm içermeyen ticari kısımlara dayanarak ve yeterli görerek takiben kredi ilişkisi kurup ipotek tesisi yoluna gitmesi hukuken himaye edilememiş, yasaklayıcı hüküm içeren somut ihtilaftaki gibi sözleşme hükmüne nazaran da arsa sahibinden muvafakat alınmasını davalı inşaat şirketlerinden istemesi aksi halde kredi açmaması ve ipotek tesis etmemesi beklenirken bunu yerine getirmemesi, ticari olmayan bir konuta ipotek konulurken dahi gerektiğinde başkasının rızasını arayan bankacılık sisteminde, taşınmaz satış vaadi içerikli bir ticari işte tacirler arasındaki sözleşmedeki açık yasaklayıcı hükme rağmen taşınmaza ipotek tesis eden bankanın, ipotek tesisini yasaklayan mukavele hükmünün karşı çıkar grubunda yer alan davacı şirketin muvafakatını aramaması durumunda, artık kendi oluşturduğu basirete aykırı durumun sonuçlarına katlanması gerektiği, ayrıca davalı bankanın sözleşmeyi incelediğine dair kredi dosya raporları da mevcut iken, somut dosyadaki gibi ipotek tesisini yasaklayıcı hüküm içeren sözleşmeye rağmen davalı yüklenicilere kredi verip akdi yasağa aykırı ipotek tesis etmesinden dolayı çıkan hukuki sonuçlara artık Yargıtay içtihatlarında tacirlere yüklenen basiretli davranma yükümlülüğü ve sonuçları çerçevesinde katlanması gerektiği, bilirkişi raporuna sözleşmedeki içeriğe ve finansal analiz ile sözleşmenin artık bilinerek haberdar olunduğuna ilişkin kısımlar yönünden itibar edildiği, diğer yönlerden ise bankacılık uygulamasında kredinin açılması ve geri ödemesinin uyuşmazlık konusu olmaması sebebiyle itibar edilemediği, kaldı ki bankanın haberdar olmasından öte bilme yükümlülüğünün olduğu gözetilerek basiretli davranma yükümlülüğüne uygun davranmaması sebebiyle davaya konu ipoteklerin fekki talebinin de davalı banka aleyhine de, davacıya karşı davalı bankanın basiretli davranma yükümlülüğüne aykırı ve haberdar olduğu sözleşmeye rağmen yaptığı işlemlerin haksız fiil teşkil etmesi ve bu sebeple davanın kabul edilmesi gerektiğinden, ayni hak olan mülkiyet hakkı üzerine yine bir ayni hak olan ipotek tesisi sözleşmeye aykırı olmuştur.
Davacı ile davalı adi ortaklık arasında … Caddesi 85-85/1 Pafta, … ada … parsel sayılı taşınmaz üzerine turizm ticaret koömpleksi, ötel yapımı, otel kompleksi, alışveriş kompleksi ve residance konulu yapımı için Bakırköy …. Noterliğinin 21.02.2006 tarih … yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Akdedilen Satış Vaadi İçerikli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi akdedildiği, ayrıca 30.04.2009 tarih … yevmiye nolu düzenleme şeklinde akdedilen Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine Ek Sözleşme ile de ana sözleşmenin bir kısım hükümleri tadil edilmiş ise de Ek sözleşmenin davacı tarafından ihlal edildiği için taraflar arasında geçersiz kabul edilen Ek sözleşmeye göre bu konuda ana sözleşme hükmü geçerli olmuştur) hükmü dışındaki hükümlerin ile ana sözleşmenin ek sözleşmeyle tadil edilmeyen hükümlerinin geçerliliğini koruduğu, 21.02.2006 tarih … yevmiye nolu Düzenleme şeklinde Gayrımenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat sözleşmesi 4. Maddesine göre; sözleşmede yazılı şartların inşaat yapımı karşılığında satın almayı vaad kabul ve taahhüt edildiği, dava konusu arsa payının adi ortaklık tarafından … den satın alındıktan sonra, davacı ile imzalanan Bakırköy …, Noterliğinin 30.04.2009 tarih … yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrımenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine Ek Sözleşme akdedildiği, ek sözleşmede … elinde bulunan … hissenin müteahhitlerce satın alınmıştır, hükmünün bulunduğu anlaşılmıştır.
Asıl ve birleşen davalar yönünden tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, celp edilen bilgi ve belgeler, İstanbul BAM …. Hukuk Dairesi’nin 30/12/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamı, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına binaen; asıl dava yönünden, taraflar arasında İmzalanan Bakırköy …. Noterliğinin 21.02.2006 tarih … yevmiye nolu Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi ve Bakırköy …. Noterliğinin 30.04.2009 tarihli … yevmiye nolu Ek Sözleşmesi hükümlerinin İhlali akabinde, Davacı … A.Ş tarafından Davalılar “…. San ve Tic A.Ş ve Ortakları …. Projesi Adi Ortaklığı Ortaklar, … İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş – … Turizm San ve Tic A.Ş- … Sanayi Ticaret A.Ş ye keşide edilen Beşiktaş …. Noterliğinin 27.04.2015 tarih … yevmiye nolu ihtarname ile davalı şirketlerin taraflar arasında imzalanan sözleşmeler uyarınca inşaat ruhsatının alınması için 3 aylık süre verildiği, verilen ihtar süresi içinde İnşaat Ruhsatının alınamaması halinde sözleşmelerin geriye dönük olarak fesih edileceği ihtar edildiği, davacı tarafından verilen 3 aylık sürenin, her ne kadar makul süre olmadığı yönünde davalılarca itiraz edilmiş olmasına karşın, taraflar arasında imzalanan ilk sözleşme tarihinin 21.02.2006 tarihli olduğu ve yaklaşık 10 yıllık bir süre geçtiği hususu da nazara alındığında, inşaat ruhsatı alımında davacı tarafından verilen 3 aylık sürenin makul süre olup olmadığı İnşaat Ruhsatı alınamamasında, kök ve ek raporlarda da değerlendirildiği üzere tarafların kusurlarının olmadığı, taraflar arasındaki akdi ilişkin, taraflar arasında 21.02.2006 tarihli ana sözleşme ve 30.04.2009 tarihli Ek sözleşme ile tarafların edimlerin yerine getirilmesinde, akdi ilişkinin gelinen süreçte sonlandırılmasında tarafların yararına olduğunun kabulü gerektiği, Kök ve ek raporlarda da yapılan Teknik değerlemede 17.04.2015 tarihine kadar … ada … Parselle ilgili olarak Yapı Ruhsatı alınabilecek şartların oluşmadığı, … ada … parsel Uygulama İmar Planında yolda kaldığından işbu parsel için Ruhsat alınmasının söz konusu olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmeler ve devirlerle ilgili sözleşmelere uygun olarak yapılan dava konusu … ada … ve … parsellere ilişkin olarak davalılarca …’den satın alma yoluyla alınan hisselerin davacıya 11.250.000 EUR bedelle devrinin yapılmasının kararlaştırıldığı, davacı tarafından 6.780.000 EUR ödeme yapıldığı bakiye 4.470.000 EUR bedelin ise 31.12.0009 tarihine kadar yapılacağının kararlaştırıldığı, davacı tarafından davalılara yapılan 6.780.000 EUR’nın akabinde bakiyenin ödenmemesi üzerine, davalılarca 6.780.000 EUR’nın davacıya geri iade edildiği, taraflar arasındaki sözleşmeler gereği, davacı tarafından davalılara devredilen hisseler karşılığında davalılarca davacıya 6.500.000 USD ödeme yapıldığı, taşınmazlar üzerinde ipotek kayıtlarının mevcut olduğu, dava konusu taşınmazların mülkiyet hakkının üçüncü kişilere devredilmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale gelebileceği ve muhtemel zararların doğacağı, taşınmazın niteliği ve mahiyeti dikkate alındığında davacının korunması gereken hallerin mevcut olduğu, davalı … lehine tesis edilen İpoteklerin fekkinin, davalıların Kredi alacaklısı Davalı … nezdindeki 15.02.2022 tarihi itibari ile kalan 771.813.73 EUR borcun kredi borçlusu davalılarca ödenmesi akabinde İpoteklerin fekkinin gerektiği, bilirkişi raporlarında imarla ilgili belgeler ve belediyelerle yapılan yazışmalar incelenmiş, imarla ilgili değerlendirmelerde, dava konusu arsanın 16.4.2015 tarihinde ruhsata uygun hale geldiğinin” ayrıca da açıkça belirtilmesi karşısında, artık hem davalılar vekilinin hem de davacılar vekilinin, taraflar arasında sözleşmelerin akdedildiği tarihte inşaat yapı ruhsatı alınamaz olduğunun, ihtilafın her iki tarafınca da ikrar edildiği ayrıca anlaşılmış ve ihtilafa başlangıçtaki ifa imkansızlığına bağlı akdin geçersizliği hukuki tavsifinin uygulanması gerektiği, taraflar arasındaki 21.02.2006 tarihli sözleşme tarihinden … Uygulama Projesi revize tarihi olan 17.04.2015 tarihine
kadar yapı ruhsatı alınmamasında tarafların kusurlarının bulunmadığı, gerek imar yönetmeliği değişikliğinin ve gerekse …. Uygulama Projesi çalışmalarının mücbir sebep olduğu, buna göre sözleşmelerin geçersiz olduğu ve tarafların verdiklerini iade ile yükümlü olduğu, inşaat ruhsatı almaya elverişli belirli imar planı bulunmayan taşınmaza ilişkin yapılan sözleşmeler geçersiz olduğu için artık ancak geçerli sözleşmelerde sözkonusu olacak fesih, haklı-haksız fesih, ihtarnamelere göre temerrüdün oluştuğu tarihler, akitlerin imza tarihlerine göre tahammül süresinin aşıldığı, geçersiz akit sebebiyle, taleple ve huzurdaki dava ile bağlı kalınarak ve davalıların, inşaata başlanması için gereken ruhsatı almak için ne gibi çalışmalar, iş ve işlemleri yerine getirdikleri, ruhsatın alınamamasında tarafların kusursuzluk durumları ve mücbir sebebin varlığı dikkate alınarak davacı tarafın davalı taraftan aldığı 6.500.000 USD’yi geri iade etmesi gerektiği, taraflar arasındaki hukuki ihtilaflar, sözleşmesel ilişkiler, satın alma olgusu, mücbir sebep ve sözleşmeden cayma, kusursuzluk durumları dikkate alındığında sözleşmeye dayanak yapılmış tasarruf işlemlerinin ayni sonuçlarının dönmeden etkilenmeyeceği, bundan dolayı tescil işlemlerinin de yolsuz tescil haline getirmeyeceği, ayrıca birleşen davada sözleşmenin iptali davasında da aktin tarafları arasında aktin meydana getirdiği fiili durumu da sürdüregelmiş olduklarınında tespit edilmiş olması ve buna dayanarak dava açılması karşısında tescil bakımından ayni hakların doğduğu, ancak idare işlem dolayısıyla sözleşmenin geçerliliğinin taraflar arasında çekilmez hale geldiği ancak sözleşmenin geçersizliği tespitinin aynı hak olan tescilin sebebinin geçersizliğine yol açmadığı, tüm delillerden 08/12/2022 tarihli bilirkişi raporda da sözleşme taraflarının kusurunun mevcut olmadığı, sebebinin idari işlem olduğu dikkate alındığında zarar unsurunun taraflara yüklenemeyeceği, yargılama aşamasında dava konusu taşınmazların ipotekli olarak üçüncü kişilere davacı tarafından devredilmesi halinde davacının mülkiyet hakkı ve hakkın elde edilmesi bakımından önemli ölçüde zorlaşacak olması yada tamamen imkansız hale gelebileceği ve banka ile diğer taraflar hakkında ipotek ödemelerinin de halen devam ettiği, İpotek tesisi bakımından kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yer alan açık yasaklayıcı hükmüne rağmen (sözleşmenin 7/1 maddesi) ipotek tesis edilmesinde bankanın hukuki sonuçlara katlanması gerektiği, bankanın haberdar olmasından önce bilme yükümlülüğünün olduğu dikkate alınarak dava konusu taşınmazların davacının mülkiyet hakkı üzerinde ipotek hakkı tesis etmesinin taraflar arasında yapılan sözleşmeye aykırı olduğu anlaşılmakla birleşen Bakırköy …. ATM’nin … esas ve birleşen Bakırköy …. ATM’nin … esas sayılı dosyalar yönünden davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, yolsuz tescile dayalı Tapu İptali ve Tescil talebi yönünden Bakırköy … ATM. nin … esas (evveliyatı Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, Bakırköy … . Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas) sayılı davanın … dışındaki diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
HMK’nın 123. maddesi uyarınca, davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızasıyla davasını geri alabilir. Bu takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Somut olayda, asıl dosya olan …. esas sayılı dosyasının 29/09/2016 tarihli celsesinde davacı vekili, davayı atiye terk ettiklerini ( geri aldığını ) beyan etmiş olup davalı … vekili 29/09/2016 tarihli celsede; davayla ilgili olarak atiye terke bir itirazlarının bulunmadığını, davanın geri alınmasını kabul ettiklerini beyan ederek geri alma beyanına muvafakatini bildirmiş olmakla HMK’nın 123. maddesinde öngörülen davanın geri alınması koşulları sağlandığından, anılan yasa hükmü doğrultusunda Davalı … yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
-Bakırköy …. ATM. nin … esas sayılı ASIL dosyası ile ilgili olarak (evveliyatı Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında);
1-Davalı … yönünden geri alma nedeniyle HMK 123. maddesi uyarınca DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Yolsuz tescile dayalı Tapu İptali ve Tescil talebi yönünden davanın … dışındaki diğer davalılar yönünden REDDİNE,
3-Tazminat taleplerinin REDDİNE,
Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı BİRLEŞEN DOSYASIYLA İLGİLİ OLARAK (evveliyatı Bakırköy … ATM’nin, mahkememiz ile birleşen …. Esas sayılı dosyasında);
1-Davanın KABULÜNE,
2-TARAFLAR ARASINDAKİ SÖZLEŞMENİN GEÇERSİZLİĞİNİN TESPİTİNE,
3-Davacının kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında davalıdan almış olduğu ve sebepsiz zenginleşme teşkil eden 6.500.000 USDyi yüklenicilere geri vermesine, davacı tarafından tevdi mahalline depo edilmesine, davalı yüklenicilerin 2006 ve 2009 tarihli sözleşme nedeniyle davacı arsa sahibinin kendilerine devrettiği İstanbul İli, …. İlçesi, … ada, … ve … Parsel sayılı taşınmaz arsa paylarının sebepsiz zenginleşme teşkil etmesi sebebiyle İstanbul İli, … İlçesi, … Ada, … nolu Parseldeki toplam 13.508,37 m2 ye isabet eden hissenin ve … Ada, … nolu Parseldeki 152,00 m2lik kısma isabet eden taşınmaz hissesinin davalı yükleniciler adlarına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline,
4-Davalı yükleniciler tarafından … den satın alınan kısım yönünden sebepsiz zenginleşme teşkil etmesi nedeniyle, davalı tarafça ödenen 11.250.000 EURO nun davalılara verilmek üzere davacı tarafından tevdii mahalline depo edilmesine,
5-Davacı tarafça … ve … nolu ara karar kapsamında tevdii edilmesi gereken 6.500.000 USD ile 11.250.000 EURO nun Bakırköy/… …. Şubesinde davacı tarafça açılacak vadeli hesaba karar kesinleştiğinde mevduat faizi ile davalıya ödenmek üzere davacı tarafından depo edilmesine, hesap cüzdanının mahkememiz veznesine sunulmasına,
6-Davacının sözleşmeden dönme nedeniyle uğranılan zararları ve cezai şart talep haklarının saklı tutulmasına,
Birleşen Bakırköy …. ATM’nin … Esas sayılı dosyası ile ilgili olarak (evveliyatında mahkememize açılan davanın … ATM nin … esas sayılı dosyası ile birleşmesi ve … ATM nin ilgili dosyasının mahkememizin tefrik edilen 2018/141 esasla birleşmesi üzerine tekrar mahkememizde görülen davada);
1-Davacının, İstanbul İli, … İlçesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın davacıya ait olmayan her bir dava dışı yüklenici için 81.650.872/660.000.000 pay üzerinde davalı …Bankası A.Ş. lehine 27.06.2007 tarih ve … yevmiye numaralı işlem ile tesis edilmiş 10.000.000 Euro bedelli ipotek,
2-İstanbul İli, … İlçesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın davacıya ait olmayan her bir dava dışı Yüklenici için 5.723.632/66.000.000 pay üzerinde davalı … Bankası A.Ş. lehine 27.06.2007 tarih ve … yevmiye numaralı işlem ile tesis edilmiş 10.000.000 Euro bedelli ipotek,
3-İstanbul İli, … İlçesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazın davacıya ait olmayan her bir dava dışı Yüklenici için 81.650.872/660.000.000 pay üzerinde davalı … Bankası A.Ş. lehine 20.02.2015 tarih ve … yevmiye numaralı işlem ile tesis edilmiş 20.000.000 Euro bedelli İPOTEĞİN FEKKİ TALEBİNİN KABULÜNE, davaya konu taşınmazların davacı hissesine tekabül eden kısımları üzerindeki İPOTEKLERİN FEKKİNE,
-Bakırköy …. ATM. nin … esas sayılı ASIL dosya yönünden: (evveliyatı Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, Bakırköy …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosya);
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 87.095,25 TL ve tamamlama harcı olarak yatırılan 4.209.820,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.296.736,33 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davalı … İnş. Turz. San Ve Tic Aş Ve Ortakları … Adi Ortaklığı tarafından yapılan yargılama 5.254,35 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalı ortaklığa ödenmesine,
5-Davalı … tarafından yapılan yargılama 5.200,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
6-Davalı … İnş. Turz. San Ve Tic Aş Ve Ortakları …. Adi Ortaklığı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.707.281,94 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalılar tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalılara iadesine,
Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı birleşen dosyası yönünden (evveliyatı Bakırköy …. ATM’nin, mahkememiz ile birleşen … Esas sayılı dosyasında);
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 16.838.974,73 TL harçtan önceden alınan 1.707,75 TL + 335.698,00 TL + 657.595,00 TL + 3.385.517,93 TL harcın mahsubu ile eksik 12.458.456,05 TL harcın davalılar …., … San.Ve Tic A.ş. ve … tahsili ile hazineye irad kaydına, (… Esas, … Karar sayılı dosyasında düzenlenen Harç No: … Referans No: … 24.04.2018 tarihli harç tahsil müzekkeresine istinaden harç tahsil edilmiş ise yeniden harç alınmasına yer olmadığına, Harçlar Kanunu’nun 8. Maddesi gereği ödenen miktarın ise mahsup edilmesine)
3-Bozmadan evvel 03/08/2015 tarihli harç tahsil müzekkeresi ile 56.694,96 TL bakiye harcın tahsili için harç tahsil müzekkeresi yazıldığından, tahsil edilmiş ise yeniden yazılmasına yer olmadığına, tahsil edilmemiş ise; 03/08/2015 tarihli, 2015/173 harç numaralı harç tahsil müzekkeresinin iptali ile, Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 66.810,35 TL harç peşin alınan 10.115,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 56.694,96 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan 2.443,00 TL posta masrafı ile 1.707,75 TL peşin harç, 335.698,00 TL, 657.595,00 TL, 3.385.517,93 TL olmak üzere toplam 4.382.961,68 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.703.081,94 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalılar tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalılara iadesine,
Birleşen Bakırköy …. ATM’nin … Esas sayılı dosyası ile ilgili olarak (evveliyatında mahkememize açılan davanın … ATM nin … esas sayılı dosyası ile birleşmesi ve … ATM nin ilgili dosyasının mahkememizin tefrik edilen 2018/141 esasla birleşmesi üzerine tekrar mahkememizde görülen davada);
1-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 6.594.032,61 TL harçtan peşin alınan 1.648.508,16 TL harcın mahsubu ile eksik 4.945.524,45 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
2-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 1.203.310,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere asıl ve birleşen dava davacılar vekili, asıl ve birleşen dava davalılar vekili, birleşen dava davalı … bankasının yüzüne karşı diğerlerinin yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır