Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1326 E. 2020/411 K. 01.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1326 Esas
KARAR NO : 2020/411

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 01/07/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında cari hesaba dayalı ticari ilişki olduğunu, davalının bu cari hesap gereğince oluşan borcunu ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının icra takibinde taraflar arasındaki sözleşmeye dayanmadığını, ancak işbu davada sözleşmeye dayanmış olmasını kabul etmediklerini, bunun kapsam genişletilmesine girdiğini ve buna muvafakatlerinin olmadığını, davacının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı ……. Sistemleri San. Ve Tic. A.Ş.’nin birleşme yoluyla …… Ürünleri Dağıtım Tic. A.Ş. olduğu, buna ilişkin 04/04/2017 tarihli ticaret sicil gazetesi örneğinin dosya içerisine alındığı görüldü.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 150.511,48 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 22/11/2019 havale tarihli raporunda; davacının ve davalının 2013-2016 yılları ticari defterlerinin lehlerine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre davacıya 11.352,23 TL borçlu olduğu, davacının ticari defterine göre 150.511,48 TL alacaklı olduğu, cari hesap farkının 139.159,25 TL olduğu bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; bilirkişi raporunun 8.sayfasında davacı defterlerinde olup, davalı defterlerinde olmayan ve davalı defterlerinde olup, davacı defterlerinde olmayan borç ve alacak kayıtları tablo halinde ayrı ayrı sunulmuş olup, tarafların BA ve BS formları celbedilmiş, mahkememizce BA ve BS formları üzerinde yapılan incelemede borç/alacak miktarlarının tam olarak birbiriyle uyuşmadığı tespit edilmiştir.
Dava, cari hesap alacağının tahsili talebiyle başlatılan takibe ilişkin olup, davacı tarafça davalının imzasını taşıyan cari hesap mutabakat belgesinin ya da cari hesaba ilişkin sözleşme ilişkisini ispatlayacak fatura ve irsaliye de sunulmadığı, davacının ticari defterlerinde alacağı kayıtlı ise de, davacının her zaman tek taraflı düzenleyebileceği nitelikteki defter ve kayıtlarına dayanamayacağı, diğer delillerle bu alacağını ispatlaması gerektiği, davacının davaya konu icra takibinden dolayı ve takibe dayanak olarak gösterilen cari hesap nedeni ile iddia ettiği bakiye alacağını yazılı delil ve belgelerle ispatlayamadığı gibi yemin deliline de dayanmadığı, bu haliyle davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davarın reddine, davacının takibinde kötü niyetli olduğu hususu da davalı tarafça ispatlanamamış olup, davalının kötü niyet tazminat talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 2.376,49 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.322,09 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 17.170,11 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/07/2020

Katip …

Hakim …