Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1309 E. 2019/945 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1309
KARAR NO : 2019/945

DAVA : Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilİ ile davalı satıcı arasında 07.05.2011 tarihli …… sözleşme nolu …. Merkez Konut/İşyeri Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre, ……..ili …… İlçesi ……. ada ….. parselde kayıtlı ….. numaralı bağımsız bölümün müvekkilinesatışının gerçekleştirilmesinin kararlaştırıldığını, İş bu sözleşmenin eki niteliğinde düzenlenen 07.05.2011 tarihli ek maddeler başlıklı sözleşme ekinde “satıcı …….. İnşaat ve Yapı Malzemeleri Sanayi Ticaret Ltd.Şti ile ALICI …….. arasında imzalanan 07.05.2011 tarihli ….. Merkez Standart Teknik Şartname ve Mahal listesine aşağıdaki maddeler eklenmiştir” denildiği, davalı yanca taşınmazda yapılması gerektiği halde sözleşmeye aykırı davranılmak sureti ile yerine getirilmeyen hususlar bakımından davacı tarafından ege sigorta eksperliğinden özel maliyet tespit raporu talep edilmiş, eksperlikçe düzenlenen 31.12.2017 tarihli maliyet tespit raporunda; ……..ili …… ilçesi ……. ada ….. parselde kayıtlı ……. Mah. ……. Cad. No:…… …… adresinde bulunan … Merkez isimli inşaat projesinin 1. Katında bulunan …. numaralı bağımsız bölümün 07.05.2011 tarihinde davalı tarafından müvekkile 200.000,00 TL bedelle satışının yapıldığı, satıcı ile alıcı arasında imzalanan 07.05.2011 tarihli ….. Merkez Standart Teknik Şartname ve Mahal listesine satıcı tarafından mekanik ve elektrik tesisatın çekilmesi, doğrama takılması, duvarların boyaya hazır hale getirilmesi, asma tavan yapılması ve zemine şap atılması maddelerinin eklendiği ve sözleşmenin bu hali ile alıcı ve satıcı tarafından 07.05.2011 tarihinde imzalandığı tespit edildiğini, davalı yanın sözleşmeye aykırı davranışı sebebi ile müvekkilinin uğramış olduğu zararın taraflar arasında imzalanan sözleşme ve ek protokol kapsamında müvekkiline ödenmesine karar verilmesini, davalının sözleşmeye aykırı davranışı sebebi ile müvekkilinin uğradığı zarar kapsamında şimdilik 30.000 TL ‘nin 31.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında 07.05.2011 tarihinde Harici Konut/İşyeri Satış Vaadi Sözleşmesi ve 18.09.2013 tarihinde ise ‘Ek Protokol”un imza altına alındığını, Davacının bu sözleşme ve Ek Protokok ile; müvekkili şirketin yapımını üstlendiği ……..İli, …… İlçesi, ……. Ada, ….. Parsel’de kayıtlı, ……. Mah. ……. Cad. No:…. ……/……..adresinde bulunan ….. Merkez Projesindeki … Blok …. Kat … Numaralı bağımsız bölümü peşin 200.000,00 TL bedelle satın almayı vaad ve taahhüt ettiğini, Davacıya 21.01.2014 tarihinde davet mektubu gönderilmiş ve 15 gün içinde sözleşme konusu taşınmazı teslim alması istendiği, Akabinde Söz konusu bağımsız bölümün kat irtifak tapusu davacıya 21.03.2014 tarihinde tapuda devredildiğini, sözleşme konusu taşınmazı devri ile birlikte 21.03.2014 tarihinde davacıya fiilen teslim edildiğini, dava konusu taşınmazın bu tarih itibari ile davacının tasarrufunda ve kullanımında bulunduğunu, somut olayda, Davacının “Tüketici” olduğu, taraflar arasındaki işleminde “Tüketici İşlemi” olduğu ve taraflar arasındaki uyuşmazlığında 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı, bu nedenle, söz konusu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektiğini, dolayısıyla huzurda görülen davada, Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığını, görevli ve yetkili Mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın görev nedeniyle usulden reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER: Taraflar arasında imzalanan 07.05.2011 tarihli Konut/İşyeri Satış Vaadi Sözleşmesi,18.09.2013 Tarihli Ek Protokol, 21.01.2014 tarihli davet mektubu ve posta gönderisi evrakı, Tapu kayıtları, 31.12.2017 tarihli özel maliyet tespit raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan 07.05.2011 tarihinde Harici Konut/İşyeri Satış Vaadi Sözleşmesi ve 18.09.2013 tarihinde imzalanan “Ek Protokol” dayanarak tazminat bedelinin tahsili talebinden ibarettir.
Tüketici, bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan ve yararlanan kişi olarak tanımlanmaktadır.
……..İli, …… İlçesi, ……. Ada, … Parsel’de kayıtlı, ……. Mah. ……. Cad. No:…. ……/……..adresinde bulunan …. Merkez Projesindeki… Blok …. Kat …. Numaralı bağımsız bölüm 21.03.2014 tarihinde davacıya tapuda devrinin yapıldığı, taşınmazın vasfının dikkat olarak belirtilmesine rağmen 31.12.2017 tarihli ekspertiz raporu ile tespit edildiği, üzere davacı tarafından kiracı tarafından işyeri olarak faaliyet göstermediği, sözleşme ve tapu devir tarihi dikkate alındığında, davaya konu taşınmazın ticari bir işletme gibi yorumlanamayacağı, edinme koşulu irdelendiğinde, kullanım iradesinin malı kullanıp kullanmayacağının malikin yetki ve tasarufunda olduğu, 6502 sayılı T.K. HMK. 83. Maddesinin ikinci fıkrasında taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgli diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerin uygulanmasını engellemez, hükmünün yer alması ve md. 3/1-ı bendinin tüketici işlemi mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari ve mesleki amaçlarla hareket eden onun adına yada hesabına haraket eden gerçek ve tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, tanıma, simsarlık , sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere sözleşme ve hukuki işlemi olarak tanımlandığı, taraflardan birinin tüketici olduğu eser sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda da tüketici mahkemelerinde görüleceği, bir hukuki işlemin TKHK kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin hukuki işlemin olması gerekir.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında, 07.05.2011 tarihli …… sözleşme nolu ….. Merkez Konut/İşyeri Satış Vaadi Sözleşmesi imzalanmıştır.
Bilindiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup bunlara dava şartları denir. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil davanın esasını girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
Mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkeme davanın mesmu (dinlenebilir) olmadığından reddetmesi gerekir.
Mahkemelerin görevine ilişkin kurallarda kamu düzeninden olması nedeniyle dava şartları arasında sayılmıştır. (HMK 114/1-c)
6502 Sayılı Yasanın 73. Maddesinde, “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” şeklindeki hükmü gereğince Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara Tüketici Mahkemelerinin bakacağını açıkça öngörmüştür.
6502 Sayılı Yasa Tüketici İşlemini “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,” olarak açıkça tanımlamıştır.
Somut olayda, Davacının “Tüketici” olduğu, taraflar arasındaki işleminde “Tüketici İşlemi” olduğu ve taraflar arasındaki uyuşmazlığında 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı açıktır.
Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevini düzenleyen 6102 sayılı TTK.’nun 4. ve 5. maddeleri uyarınca özel yasalarda Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğuna ilişkin belirlemeler dışında bir ihtilafın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevinde olabilmesi için o ihtilafın ya Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir husustan kaynaklanması ya da her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili olması gerekir. Oysa ki dava konusu ihtilaf ne Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir ihtilaftır ne de her iki tarafta tacirdir. Hal böyle olunca görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunun anlaşılması karşısında aşağıdaki şekilde hüküm tesisi uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliğine, dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine, kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle iki hafta içinde talep edilmesi halinde dava dosyasının görevli Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne tevdiine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
2-HMK’nun 20. ve 331/2. maddeleri uyarınca iş bu kararın kesinleşmesine müteakip yasal süresi içerisinde talep üzerine dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemece hükmedilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/10/2019

Katip ……
¸(e-imzalıdır)

Hakim ……
¸(e-imzalıdır)