Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1308 E. 2020/520 K. 11.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1276
KARAR NO : 2020/521

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 11/09/2020
GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 16/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili olan şirketin erkek iç giyimleri üreten ve Almanya’da mukim bir şirket olduğu, 1954 tarihli Hukuk Usulüne dair Lahey sözleşmesi kapsamında teminat muafiyeti bulunduğunu, davalı şirketin müvekkili şirkete toplamda 131.320 adet erkek fanila üretmesi ve tedarik etmesi hususunda anlaşarak fanilaları davalı şirketten talep ettiğini, anılan fanilaların davalı şirket tarafından üretilmesi ve müvekkili şirkete teslimi için avans olarak müvekkili şirket tarafından muhatap şirkete 104.125,80 EURO avans ödemesi yapıldığını, davalı şirket malların teslimi için kararlaştırılan tarihe kadar malların teslimini yetiştiremeyeceğini bildirdiğini, bunun üzerine müvekkili olan şirketin ödemiş olduğu avans bedellerinin iadesini davalı şirketten talep ettiğini, davalı şirketin sipariş formuna siparişleri süresinde yerine getiremediğini ve avans bedelini ödemeyi kabul ettiğini kabul ve beyan ettiğini, davalı şirketin beyan ve taahhüdüne rağmen avans bedelini müvekkili şirkete ödemediği, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından avans bedelinin davalı şirketten geri alınması amacı ile Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı icra dosyası ile icra takibinin ikame edildiği, davalı tarafın icra dosyasına önce itiraz ettiği, akabinde 26.06.2018 tarihinde itirazdan vazgeçerek dosya borcunu 3 eşit taksitte ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı icra dosyasında toplam borç tutarının davalı tarafından ödenerek icra dosyası infazen kapatıldığı, müvekkil şirket tarafından ödenen peşin avansın davalı şirketçe müvekkil şirkete geri ödenmesinin davalı şirketin sözleşmesel yükümlülüğünü yerine getiremediği ve bu hususun davalı şirket tarafından da kabul edildiğini çok açık bir şekilde ortaya koyduğunu, netice itibarı ile davalı şirketin ürünleri zamanında teslim etmediği hususunda hiçbir tereddüt ve uyuşmazlık bulunmadığını, davalı şirketin sözleşmesel yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeni ile müvekkil şirket ürünleri başka bir şirketten sipariş ettiği, bu sipariş neticesinde aslında hiç ödemeyeceği komisyon ve gümrük bedelleri ödemek mecburiyetinde kaldığı beyanla, Gümrük Vergilerine ilişkin zarar olarak 4.000 EURO, Komisyon ücretine ilişkin zarar olarak 4.000 USD’nin iş bu dava tarihinden itibaren reeskont ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ikame edilen davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafça müvekkili şirkete söz konusu malların tedarikine/teslimine yönelik olarak gönderilmiş herhangi bir ihtarname yahut müvekkili şirketi temerrüde düşürecek nitelikte bir ihtarat bulunmadığını, bu itibarla vadesi gelmiş muaccel bir borçtan söz edilemeyeceği, dolayısıyla davalı müvekkilinin mümerrit addedilemeyeceği göz önünde bulundurulduğunda huzurdaki davanın reddinin gerektiği, borçlunun borcunu zamanında ifa etmemesi borçlu temerrüdünün oluşumu açısından gerekli, ancak yeterli olmadığı, borç muaccel olmuş ancak alacaklının borçluya borcunu ifa etmesini istediği hususundaki ihtarı henüz gerçekleşmemişse, borçlu temerrüdünden söz edilemeyeceği belirtilerek huzurdaki uyuşmazlıkta talep edilmeyen ifanın geciktiğinden, dolayısıyla temerrütten söz edilemeyeceğini, her ne kadar davacı tarafça 25.12.2018 tarihli dava dilekçesi ekinde bir takım mail yazışmalarına yer verilmişse de müvekkil şirketi temsile yetkili olmayan kimseler tarafından gerçekleştirilmiş olan yazışmalardan, davalı şirketin sözleşmese yükümlülüğünü ihlal ettiği sonucuna varılması hukuken kabul edilemeyeceğini, müvekkili şirketi temsile ve ilzama yetkili olmayan kimse tarafından gerçekleştirilmiş yazışmaların delil niteliği bulunmadığı, söz konusu yazışmaların gerçekleştirildiği …… isimli kimsenin şirketi temsile yetkili kimse olmadığı, bu kapsamda davacının dilekçesine ek olarak sunmuş olduğu yazışmaların müvekkili aleyhine delil teşkil etmeyeceğinin izahtan vareste olduğunu, davacı yanın bahsi geçen ürünleri Türkiye’de mukim, tekstil alanında faaliyet gösteren bir firmadan temin etme imkanı bulunurken, Çin’de yerleşik bir firma seçilerek buradan aldığı ürünler dolayısıyla gümrük vergisi ödemek zorunda kalması, bunun da ötesinde bir aracı firma ile anlaşarak aracı firmaya da komisyon bedeli ödemesi, akabinde müvekkili firmaya karşı davanın ikame edilmesinin davacının kötü niyetli hareket ettiğini göstermekte olup, açıklanan nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi talep etmiştir.
Dava, sözleşmenin süresinde ifa edilmemesi nedeniyle davacının uğradığı maddi zararın tazmini talebine yöneliktir.
Konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
08/08/2019 tarihli raporda özetle; davacının talep ettiği alacağa dayanak teşkil eden yazılı sözleşmenin ve bu sözleşmeye ait yaptırım ve cezai hükümlerin tespit edilemediği, davacının Çin’den ithalini yaptığı mallara ilişkin belgelerin dava konusu iptal edilen sipariş ile doğrudan bağlantısının tespit edilemediği, davacı şirketin iddiaları kapsamında katlanmak zorunda kaldığı ya da kalabileceği maliyetler ile davalı şirkete yapılan ve iptal olunan sipariş arasında illiyet bağı kesintisi olamayacağı için, iddia edilen alacak tutarlarının ibraz edilen bilgi ve belgeler ile dosya kapsamından tespit edilemediği kanaati bildirilmiştir.
05/05/2020 tarihli heyet raporunda özetle; Ülkemiz ile Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında oluşturulan Gümrük Birliği anlaşması gereği üye ülkeler arasında A.TR belgesi düzenlenmek şartıyla yapılan ticarette gümrük vergisi karşılıklı olarak alındığını, bu durum birlik üyesi ülkelerin birbiriyle yaptığı ticareti daha cazip hale getirdiğini, davacı firmanın davalı firmadan alamadığı ürünleri ticari tercih olarak komisyon karşılığı Çin’den alması nedeniyle ödediği komisyon ve gümrük vergilerini davalıdan talep etmesi durumu, davacının ihtiyacı olan ürünleri Ülkemizde bulunan başka bir firmadan da alma imkanı varken komisyon ve gümrük vergisini ödeyeceğini bilerek ticari kararını bu yönde kullanıp Çin’de mukim ……. Co.Ltd. şirketinden ilgili ürünleri temin etmesi nedeniyle fazladan ödediğini iddia ettiği komisyon ve gümrük vergisini davalıdan talep etmesinin takdiri Yüce Mahkememizde olmak üzere uygun olmayacağını, bunun yanısıra dosyada davacının talebinde dayandığı ödemelere ilişkin belgeler de bulunmadığından bu konuda inceleme yapılamadığını bildirmişlerdir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı vekili müvekkili firmanın 131.320 adet fanila üretim ve tedariki konusunda davalı şirket ile anlaştığını, davalı şirkete 104.125,80 Euro avans ödemesi yaptığını, davalı şirketin süresinde teslimat yapmayınca söz konusu ürünleri Çin’de mukim bir firmadan satın aldığını, bu nedenle gümrük vergisi ve komisyon ücreti ödemek zorunda kaldığını beyanla, ödediği gümrük vergisi ve komisyon bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiş ise de;
Kural olarak sözleşmenin haklı feshi halinde 6098 sayılı TBK’nın 125/son maddesi uyarınca olumlu zararını istenemez, olumsuz zarar istenebilir. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar; sözleşmenin karşı tarafınca yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır. Kısaca bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamının, başka bir anlatımla karşı tarafın mal varlığına girmese bile o sözleşme sebebiyle cepten çıkan paradır. Müspet zarar ise, sözleşme sebebiyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi sebebiyle meydana gelen zarardır. Bu niteliği gereği müspet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Kısaca, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır. Örneğin, kira geliri kaybı, geciken ifa sebebiyle ifaya bağlı ceza (B.K.158/ll.md.), seçimlik ceza (B.K.158/I.md.), eksik işler bedeli, kâr kaybı müspet zarar kapsamındaki alacakları oluşturmaktadır (Y.15. HD. 24.4.2018 T, 2016/5887-2018/1691 sy.k; Y.15. HD. 16.10.2015 T,2015/535-4809 sy.k ) . Somut olayda davacının sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle uğradığı menfi zararı talep hakkı bulunmakta ise de, Türkiye’de Avrupa Birliği üyesi ülkelere sözleşmede söz konusu edilen malların ihracatını yapan 434 firma bulunduğu, davacının Türkiye’den malları temin etme imkanı varken Çin Halk Cumhuriyetinden temin ettiği ve Gümrük vergisi- komisyon ücreti ödediği, bu nedenle oluşan zararın davalıya yükletilmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı değerlendirilmiş ayrıca dosya kapsamında ödeme belgelerinin dosyaya sunulmadığı, davacının iddiasının sabit olmadığı kanaatiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 362,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye 307,65 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 6.691,60 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar tarafların vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır