Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/13 E. 2020/876 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/13
KARAR NO : 2020/876

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 04/01/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili şirket tarafından ……. plakalı ticari aracın, ……..’nolu ZMSS sigorta poliçesi kapsamında 19.07.2015-19.07.2016 tarihleri arası dönem için sigortalandığını, 04.06.2016 tarihinde saat 16.30 sıralarında; sürücü ……. sevk ve idaresindeki ……. plakalı sigortalı aracı ile İstanbul Hadımköy mevkiinde ilerlemekte iken virajı son anda fark etmiş ve karşı yönden gelen sürücü ……. sevk ve idaresindeki …… plakalı araca sağ ön kısımdan çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Sigortalı ifade tutanağı ve eksper raporunda görüleceği üzere meydana gelen kazada, davalı sigortalıya ait araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğunu, kuralları ihlal ettiğini, Eksper tarafından yapılan inceleme sonucu ……… plakalı araçta oluşan hasar belirlenmiş olup; poliçe kapsamında kaza ve hasar nedeni ile 1.804,14 TL ödendiğini, 6102 sayılı TTK md.1472-1481 uyarınca müvekkili şirketin ödemiş olduğu sigorta bedelini sorumlulardan rücuen talep etme hakkına sahip olduğunu, meydana gelen kazada davalıya ait araç sürücüsünün %100 kusurlu ve sorumlu olduğunu, Kanun ve poliçe gereğince rücu şartlarının gerçekleştiğini, gerçekleşen rücu şartları nedeni ile ödeme talep edildiğini ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığından Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ….. E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlu tarafından haksız olarak takibe itiraz edildiğini, itiraz nedeniyle takibin durduğunu beyan ederek, davalının itirazının iptali ve en az alacağın %20’ si oranında icra inkâr tazminatı ödemeye hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davaya konu edilen kazanın oluşumunda kusurlu olan tarafın davacıya ait aracın sürücüsü olduğunu, Kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirkete ait aracın sürücsünün kusurunun bulunmadığını, davacı şirket tarafından alkol raporu sunulmadığı iddiasıyla tüm kusurun müvekkili şirekete ait araç sürücüsüne yüklenmesinin hakkaniyete ve mevzuata aykırı olduğunu, Araç sürücüsünün kaza esnasında alkollü olmadığı gibi bu yönde herhangi bir tespit de bulunmadığını, takibe yapılan itirazlarının kötü niyetli olmadığını, haksız ve kötü niyetli açılmış davanın tümden reddine, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER:Poliçe örneği, ekspertiz raporu, kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, ödeme belgesi, fotoğraflar, Büyükçekmece ……İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası, bilirkişi raprou ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Sorun: Davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, davalının itirazlarının yerinde bulunup bulunmadığı varsa davacının takibe konu alacağın miktarının ne olduğuna ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Çözüm: Sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK, bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
Dava, poliçeye dayalı olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.a maddesinde; tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kasdi bir hareketi veya ağır kusuru sonucunda meydana gelmiş ise, sigortacının sigortalısına rücu edebileceği hüküm altına almıştır. Genel Şartların bu maddesinde “tam kusur” dan değil, “kasıt” veya “ağır kusur” dan söz edilmekte olup ağır kusur kavramının kasta yakın bir kusurun varlığını ifade ettiği kabul edilmektedir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları gereğince bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere olay yerine terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu, kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde sigortacının sigortalıya rücu hakkı bulunduğu düzenlenmiştir.
Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 157/b maddesi-” sürücü kusurlarının tespiti” ile ilgili bendi; ” adli mevzuat ve yargılama hükümleri saklı kalmak üzere, trafik kazalarına karışanların kusur durumları; 2918 sayılı Kanun ve bu Yönetmelikte belirtilen kurallar, şartlar, hak ve yükümlülükler ile asli kusur sayılan haller dikkate alınarak belirlenir. Kaza mahallinde yapılan incelemeler sonunda tespit edilen iz ve delillere ilave olarak kazaya karışanların olay hakkındaki ifadeleri ile varsa tanık ifadeleri de kusur durumunun tespitinde dikkate alınır” şeklindedir.
Karayollarında, can ve mal güvenliği yönünden trafik düzeninin sağlamak ve trafik güvenliği ilgilendiren tüm konularda alınacak önlemler 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (K.T.K) ve alınacak tedbirler ile ilgili olarak, gerekli görülen ve bunların uygulanmasına ait esas ve usulleri belirleyen Karayolları Trafik Yönetmeliği (K.T.Y.) ile belirlenmiştir.
01/06/2015 yürürlük tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları B.4. Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması Ve Sigortacının Sigortalıya Rücu Hakkı Madde f “Bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması halinde meydana gelen zararlar Sigortalıya rücu edilir.” ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun İşleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu kurallarından Madde 85 “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. İsleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardıma kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.”
Dosya muhteviyatında bulunan kaza yeri krokisi, Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı ve İfade Tutanakları incelendiğinde; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamak kurallarından Madde 52/a “Sürücüler; Kavşaklara yaklaşırken,dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak zorundadırlar.” ve Madde 52/b “Sürücüler; Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.” maddelerini ihlal etmesi sebebiyle ……. plaka sayılı araç sürücüsü …….’ın meydana gelen kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, ……… plaka sayılı araç sürücüsü …….’nın meydana gelen kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığı itibar edilen bilirkişi raporunda tespit edilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” şeklinde ifade edilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ve toplanan delillere göre, 04.06.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasıyla ilgili Büyükçekmece Trafik Denetleme Büro Amirliği tarafından “Ölümlü/Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağı” tutulduğu, Tutanakta kazanın oluşumunda ……. plaka sayılı araç sürücüsü …….’ın 2918 sayılı KTK’da yer alan 52/1-B kuralını ihlal ettiğine dair görüş bildirildiği anlaşılmıştır. 2918 sayılı KTK’nun 48. maddesinde, alkollü içki alması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu ifade edilmiştir. Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin “Uyuşturucu ve Keyif Verici Maddeler ile İçkilerin Etkisinde Araç Sürme Yasağı” başlıklı 97/1. maddesinde, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneğini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu açıklandıktan sonra, bu konu ile ilgili olan “b-2” bendinde, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kandaki alkol miktarı 0.50 promil üstünde olanların araç kullanamayacakları belirtilmiştir. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4.d maddesinde, tazminatı gerektiren olay işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır. O halde, hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Somut olayda, davalı şirkete ait Araç sürücüsünün kaza esnasında alkollü olmadığının …… Hastanesinin 04/06/2016 tarihli raporu ile sabit olduğu, bu haliyle davacı taleplerinin sigorta genel şartlarına göre teminat dışı kaldığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş, davalı her ne kadar kötü niyet tazminatı isteminde bulunmuş ise de tarafların haklılık durumları, alacağın yargılamayı gerektirmesi karşısında davalının kötü niyet tazminatı istemi yerinde görülmemiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİ ile, davalının kötü niyet tazminat talebinin de reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama 40,80 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 1.804,14 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair dava değeri itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2020
Katip ……
¸(e-imzalıdır)

Hakim ……
¸(e-imzalıdır)