Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1294 E. 2019/164 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1294 Esas
KARAR NO : 2019/164

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 13/02/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 13/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait olan … ile …. seri aralığındaki gider pusulalarını boş olarak kaybettiğini, müvekkilinin vergi dairesi bilgileri ile faturalarının basım yerinin; …. Vergi Dairesi, …. Vergi Nolu, …-…, …. Mah. …Sok. No…. …/İSTANBUL olup, söz konusu evrakların 11.09.2018 – 18.09.2018 tarihinde şirket içi taşınma sonucu zayi olmuş olup; buna ilişkin olarak 19.09.2018 tarihli …. Gazetesine ilan verildiğini ayrıca zayi olan evrakların gider pusulası olup, boş pusulaların 3.kişilerce doldurulup kendisinin mali ve cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalmasından endişe etmekte olup gerekse de vergi dairesinde sıkıntı yaşamamak için zayi belgesi karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, hukuki niteliği itibariyle 6102 sayılı TTK’nun 82/7.maddesinde belirtilen tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin zayi olması sebebiyle kendisine bir belge verilmesi istemine ilişkindir.
6102 Sayılı Kanunun 82/7. Maddesi “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. ” hükmünü düzenlemiştir.
Davacının anılan yasa maddesinden yararlanabilmesi için bir taraftan defterlerin ve belgelerin korunması amacı ile gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyağa uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir neden ile meydana gelmiş olması zorunludur.
İleri sürülen mücbir nedenin dayandığı olayların defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olup olmadığı araştırılmalı ve irade dışında defter ve vesikaların tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması sonucu oluştuğunda mücbir neden kabul edilmelidir.
Davacı yasada sayılı mücbir sebeplere dayanmamış, söz konusu evrakların 11.09.2018 – 18.09.2018 tarihinde şirket içi taşınma sonucu zayi olduğunu iddia etmiştir. Kaldı ki davacı zayi belgesi verilmesini talep ettiği belgelerinin 11/09/2018 – 18/09/2018 tarihleri arasında kaybettiğini ve bu nedenle de 19/09/2018 tarihinde gazetede ilan verdiğini beyan etmiş olup, 6102 sayılı kanunun 82/7. Maddesi gereğince tacirin ziyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde talepte bulunması gerekli olup, bu süre hak düşürücü süre olduğundan ve ziyaının öğrenildiği tarih en geç 19/09/2018 tarihli ilan tarihi olarak alınsa dahi, dava tarihi olan 26/12/2018 tarihine kadar 15 günlük hak düşürücü süre geçmiş olduğundan davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 13/02/2019

Katip …

Hakim …