Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1290 E. 2019/506 K. 20.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1290 Esas
KARAR NO : 2019/506

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 20/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle: Müvekkili şirketin davalı bankanın ….şubesinden 2014-2015 yılında 2.000.000,00 TL, 2015 yılının sonlarında 5.000.000,00 TL olmak üzere toplam 7.000.000,00 TL kredi çektiğini, davalı banka ile anlaşarak yapılandırma yaptıklarını, yapılandırma taksitlerini 12 ay boyunca toplam 1.200,00 TL kar paylarından gecikmesiz gününde ödendiğini 13. Ayda ise 260.000,00 çıkması nedeniyle kyapılandırma taksitlerinin tamamı ödenemmiş olmasına rağmen 24.000.000,00 TL mevduatın katılım karından değişen faiz olaranları ile aylık ödemelerin yapılanmasına devam edildiğini, davalıbanka herbir taksit için 60 gün civarında olan ödeme süresinde ödendiğini buna rağmen ve bankaların kredilere uyguladığı 90 günlük temerrüde düşme süresini gün dolmadan ivedilikle uygulamaya koyarak temerrüde düşürüp işlem yaptığını, davalı bankanın kredi borcuna mahsuben kredi için rehin gösterilen otelin satış yoluna giderek oteli 5.132.000,00 TL bedel karşılığında sattığını ve bu satış işleminden sonra hala 4.000.000,00 TL borcun kaldığını beyan ettiğini, bu miktarda borcun çıkmasının mümkün olmadığını bu durumun müvekkili ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinin hükümlerine aykını olduğunu, bu nedenlerle kredinin yasal süresinde tümerrüde düşüp düşmediğinin tespiti ile düştü ise otel satışından sağlanan gelir ve devamında 24.000.000,00 TL mevduat hesabından talimatla aktarılan kar payı ödemelerinden sonra kalan kredi borcunun hesaplanarak fazlaya ilişkin ödemeler yapıldı ise faizleriyle birlikte taraflarına iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle: Davacının müvekkili bankaya büyük miktarda borçlu olduğunu, borçlarını ödemek yerine borçların tahsili için yapılan takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını icra takibinin İstanbul ….İcra müdürlüğününde kambiyo yoluna özgü haciz yoluyla icra takibi mevcut olduğunu İcra İflas Kanunu 72/8 gereği yetkisizlik kararı verilerek dosyanın davaya bakmakla görevli ve yetkili İstanbul Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkili bankanın ….şubesine husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını husumet yokluğu yönünden davanın reddinin gerektiğini, davacının şikayetinin hukuka, yasaya iyiniyet kurallarına aykını ve haksız olduğunu bu nedenlerle davanın reddini ve davacının takip konusu alacağının %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminat ödemesine hükmedilmesini talep etmiştir.
HMK’nun 6.maddesine göre genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi,aynı yasanın 10.maddesine göre sözleşmelerden doğan davalarda sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi yine HMK’nun 17.maddesi uyarınca taraflar arasında geçerli yetki sözleşmesi yapılmışsa,yetkili mahkeme yetki sözleşmesinde belirtilen yer mahkemesidir.Bu durumda davacıya seçim yapmak üzere seçilmiş hak verilmiş olup,davacı bu üç yerden birisinde borçlu aleyhinde dava açabilir.
20/05/2019 tarihli 1 nolu celsede davacı vekili davalı vekilinin yetki itirazını kabul etmiş taraflar dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi konusunda anlaşmış beyanları imza altına alınmıştır.
İcra İflas Kanunu 72/8 maddesine göre menfi tespit ve istirdat davasının, takibi yapan icra dairesinin bulunudğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Hükmü gereği icra takibinin İstabul ….İcra Müdürlüğünden açılmış olması ve davalı banka merkez adresinin İstanbul Adliyesi Yargı çevresinde kalıyor olması sebebiyle yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu anlaşıldığından davalının süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde ileri sürülen yetki itirazı kabul edilerek mahkememizin yetkisizliğine karar verilerek mahkememizce aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
1-Davalının yetki itirazı talebinin kabulü ile mahkememezin yetkisizliğine, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesinin olduğunun belirlenmesine, yargılama gideri harç ve ücreti vekalet hususunda görevli ve yetkili mahkemece esasla bir hüküm kurulmasına yasal sürede müracaat edilmemesi durumunda yargılama gideri harç ve vekalet ücreti konusunda ek karar yazılmasına,
2-HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesine,
Dair davacı vekilinin davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır