Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1286 E. 2021/244 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1286
KARAR NO : 2021/244

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 26/02/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı …’ın 25.12.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalılar hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile 17.05.2017 tarihinde makine satışına dayalı icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin davalılara tebliğ edildiğini, davalılar vekilinin 02.07.2018 tarihli itiraz dilekçesi ile “…Müvekkillerin alacaklı olduğunu iddia edene borcu bulunmamaktadır. Alacaklının var olduğunu iddia ettiği alacağının varlığını yargılamayı gerektirmektedir. Bu nedenle borca itiraz ediyoruz. …” şeklinde itiraz ederek takibin durdurulmasına neden olduğunu, davalıların yapmış olduğu bu itirazın sırf alacağı sürüncemede bırakmak ve tarafını zarara uğratmak maksadına yönelik bir itiraz olduğunu, davalılar ile daha önceden ticari işlerinin olduğunu, … San. Tic.Ltd. Şti. firmasına 22.06.2016 yılında 1 adet … Makinası sattığını, makinanın değerinin 110.400 € olduğunu makinayı satarken 30.000 € peşin aldığını, geri kalan 80.400 € alacağını 14 adet vadeli çek aldığını, anlaşmalarına göre çeklerin TL olarak kesildiğini, karşı tarafın borcunun ise € cinsinden olduğundan dolayı çeklerin tahsil edildiği gün tahsil edilen paranın € ya çevrilip tahsil edildiği gün kaç € ödendiğinin ortaya çıkacağını, çeklerin tahsil edildiği sırada kur farkı çıkarsa çeklerin hepsinin tahsil edildikten sonra kur farkı ödeneceğini, çeklerin hepsi tahsil edildiğinde 11.160 kur farkı çıktığını, karşı tarafa 11.160 € borçları olduğunu söylediğinde ödemeyeceklerini söylediklerini, neden olarak ise makinanın bazı parçalarının olmaması olduğunu, ama makinayı satmadan önce oğlu …’ın makinayı …’in oğluna tüm detaylarıyla gösterdiğini, kendilerinin de usta getirip makinaya baktırdıklarını, makinayı görerek çalıştırarak satın aldıklarını, ayrıca makinaya dahil olmayan parçaların taşınma esnasında izinsiz aldıklarını, kendilerine niye aldıklarını sorduklarında böyle anlaştıklarını söylediklerini, halbuki böyle bir durumun olmadığını, makina satışında birçok aracı kişinin rol aldığını, ayrıca kur farkının ödenmesinin yazılı sözleşme olarak hazırlanmış ve taraflarca imzalandığını, yazılı sözleşmenin karşı tarafta mevcut olduğunu, itiraz dilekçesinde sırf borçtan kurtulmak ve alacağını sürüncemeye bırakmak için takibe itiraz ettiklerini, davalılar vekilinin borcun tamamına yapmış olduğu bu itirazın haksız olup sırf zaman kazanmak amaçlı yapılmış bir itiraz olduğunu, davalılardan yasal olmayan hiçbir alacak talep edilmediğini bu nedenle davalıların itiraz dilekçesini kabul etmediğini davalıların Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz olan itirazının iptaline ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkında davacı tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyası ile 17.05.2017 tarihinde icra takibi başlatıldığını, müvekkillerine gönderilen ödeme emrine karşı müvekkillerinin süresinde haklı nedene dayanarak 02.07.2018 tarihli itiraz dilekçesi ile haklı itirazda bulunduğunu, davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen hususların maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının iddia ettiği gibi taraflar arasında 110.400 € değerin de bir anlaşmanın söz konusu olmadığını, müvekkilleri ile davacı arasında 22.06.2016 tarihinde 1 adet … Makinası satımı konusunda 105.000 € karşılığında anlaşılmış ve yazılı bir sözleşme imzalandığını, sözleşmede 30.000 € nakit, kalan 75.000 € ise 14 adet vadeli çek olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, yine 22.06.2016 tarihli sözleşmede çeklerin vadesi geldiğinde Euro olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını, müvekkillerinin çekleri vade tarihinde o günün Euro kuru üzerinden Türk Lirası olarak ödeme yaptıklarını, müvekkillerinin satım parasını ödeme borcunu gerçekleştirmesinden sonra Euro kurunda yaşanan artış neticesinde davacı Euro kur farkı oluştuğu iddiasıyla icra takibi başlattıklarını, davacı tarafın makineyi eksiksiz ve tüm parçalarıyla birlikte teslim ettiği iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, davacı tarafından satılan … Makinasının müvekkillerine teslim edildiği tarihte makinaya ait bazı parçaların teslim edilmediğini, davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere makine satışında aracı ve şahit olanlardan … makineye ait eksik parçalar olduğunu ve makinenin bu şekilde teslim edildiğini yazılı bir şekilde belirterek teyit ettiklerini, anlaşılan bedelin makinenin tam ve eksiksiz olması üzerine anlaşıldığı halde ilgili makineden görüleceği üzere eksik bir şekilde teslim edildiğini, bununla birlikte müvekkillerinin ayrıca davacıyı makinaya ait eksik parçaların olduğu konusunda uyardığını, davacının da eksiklikleri tamamlayacağını beyan ettiğini fakat makinenin teslim edildiği tarihten bu yana davacı makinaya ait eksik parçaların müvekkillerine teslim etmediğini, buna rağmen müvekkillerinin satım parasını ödeme borcunu çeklerin vadesinde eksiksiz bir şekilde gerçekleştirdiğini, bu süre zarfında müvekkillerinin davacıyı defalarca eksik parçaların teslim edilmesi konusunda uyardığını fakat davacının bu haklı çağrılara karşı hiçbir bir girişimde bulunmadığını, bu nedenle müvekkillerinin alacaklı olduğu hususunun sabit olduğunu, ayıplı mal satılması nedeniyle dava açma hakkını saklı tuttuklarını, davacının dava dilekçesinde “Çekler tahsil edildiği sırada kur farkı çıkarsa çeklerin hepsi tahsil edildikten sonra kur farkı ödenecekti” iddiasında bulunduğunu, davacının bu iddiasının da gerçeği yansıtmadığını zira taraflar arasında imzalanan ilgili makine satış sözleşmesinde böyle bir madde veya edim bulunmadığını, diğer taraftan da kur farkını basiretli bir tüccarın ön görmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kur farkı kabul edilse de, tacirin, tüm ticari faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek, sağduyu sahibi ve ileriyi düşünmek ve işlemlerini ona göre organize etmek zorunda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, davacının, kur farkından kaynaklanan alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacının davalılar aleyhinde 11.160,00 Euro asıl alacak, 1.195,42 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 12.355,42 Euro alacağın işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçlulara ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
14/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 25.06.2018 takip tarihi itibariyle davacı …’ın davalılardan 3.919.75 £ (5.4809 kur) karşılığı 21.483.76 TL alacak bakiyesinin olduğunun tespit edildiğini bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre;
Taraflar arasında 22/06/2016 tarihli Makina Satış Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede “ödemesi 30.000 Euro nakit + kalan çek olarak yapılmıştır. Çekle vadesinde Euro olarak ödenecektir” düzenlemesinin bulunduğu, çeklerin vade tarihindeki kura göre ödeneceğinin kararlaştırıldığı, kur farkının talep edilebilmesi için taraflar arasında bir sözleşme bulunması ya da bu yönde oluşan bir teamül olması gerektiği, somut olayda taraflarca inkar edilmeyen sözleşme ile kur farkının kabul edildiği, bilirkişi tarafından yapılan incelemede makine satış bedeline ait TL çek ödemeleri tahsilat tarihindeki Merkez Bankası Efektif Döviz Alış Kuruna göre Euro’ya çevrilmesinden sonra farkın 3.919,75 Euro olarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı tarafın malın eksik teslim edildiği/ ayıp iddiası var ise de, kendi beyanı ile sabit olduğu üzere sözleşme uyarınca “nakit ve 14 adet çek” ile ödemelerin tamamını yaptıkları, dava açma haklarını cevap dilekçelerinde saklı tuttukları, malın parçalarının eksik teslim edildiğinin beyan edilmesine rağmen ihtirazı kayıtsız ödemelerin yapıldığı ve eksik parçaların teslimi konusunda ihtar vb. taleplerinin olmadığı, dosyaya bu yönde bir delil sunulmadığı, bu nedenle davalının malın eksik teslim edildiği iddiasının ispatlanamadığı değerlendirilmiştir. Davacı talebinin/alacağının kur farkından kaynaklandığı, davacı dava dilekçesinde makine satım bedelini sözleşmede belirtilenden fazla olduğunu beyan etmiş ise de sözleşmede 105.000 € bedelle satışının kararlaştırıldığı, KDV’nin bu miktarın dışında olduğu konusunda bir beyan olmadığı, talep miktarı uyarınca makina satış bedelinin 110.400 € olduğunun davacı tarafça yazılı delil ile ispatlaması gerekmekte olup, davacı tarafça bu konuda delil sunulmadığı anlaşılmakla, davacının kur farkı talebi uyarınca belirlenen 3.919,75 Euro yönünden davanın kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit ve borçluların itirazında tamamen haksız olmadığından koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABULÜ ile;
2-Bakırköy …. İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında davalıların 3.919,75 Euro’ ya yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 1.619,66 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 815,12 TL harcın mahsubuyla bakiye 804,54 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 815,12 TL peşin harç olmak üzere toplam 851,02 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 954,40 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 335,21 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 6.493,51 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Davalılar tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacının ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır